Yirmi iki gün aradan sonra Rus savaş uçakları İdlib'i vurmaya başladı… Bu sonun başlangıcının habercisi…
Bu zaman zarfında Türkiye’nin hem İran’la hem de Rusya ile İdlib konusunu etraflıca görüştüğü biliniyor ve sonunda kendisine yakın muhalifleri koruyan ve bölgedeki radikal unsurları dışlayan bir formül bulmuş görünüyor…
Yani Türkiye kendisine güvenen muhalif unsurları ortada bırakmadı… Ama radikal grupları defalarca uyarmasına rağmen olumlu yanıt alamayan Türkiye’nin onları kaderleri ile baş başa bırakmaktan başka çaresi kalmadı…
Şimdi önemli olan bölgenin yerel halka zarar gelmeden radikal unsurlardan temizlenmesi… Ama bu da çok zor… Bütün bunları fırsat bilen katil Esat rejimi mutlaka bu işten karlı çıkmak için İdlib bölgesini ele geçirmeye çalışacak ve ciddi çatışmalar meydana gelecektir. Burada Esat’ı dizginlemesi gereken Rusya ve İran… Bunu yapamazlarsa bölgedeki 3 milyon insan Türkiye sınırlarına doğru harekete geçecektir ve bu bizi çok zor durumda bırakır.
Batı Avrupa da bu gelişmeleri endişe ile izliyor… Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maan’ın Türkiye’ye gelişi bu bakımdan da önemli…
Ruslar ve İranlılar, Asatana barış sürecini sayemizde başlatabildiler. Orada biz muhalifleri ikna ettik de masaya oturttuk… Onun için bugün onların da İdlib konusunda daha duyarlı davranmaları gerekiyor…
Hafta sonu Tahran’da toplanacak Türkiye, Rusya ve İran liderler zirvesinde de bu konu enine boyuna masaya yatırılacaktır…