Türkiye'de batık şehirlerle ilgili pek çok efsane anlatılır. Bu, efsane değil gerçekti. Efsane olan ise hikayesiydi.
Burada anlatılan bir hikayeye göre çok eskilerde daha hangi medeniyetin yaşadığının bile bilinmediği bir dönemde Hazar Gölü'nün olduğu yerde hamile bir kadın yaşarmış. Dönem kıtlık devri, kadın bir köye gider, ekmek kokuları çarpar burnuna. Dayanamayıp oradaki evlerden ekmek ister. İster istemesine çok cimri olan bu köy halkı kadına ekmek vermez. Bunun üzerine kadın elini evlerin eşiğine koyup "inşallah bu köy su altında kalır" diye beddua eder. Allah duasını kabul eder ve köy sular altında kalır. Batık şehir efsanesi böyle anlatılıyor buralarda. Batık şehir, doğa harikası, sular çekilince zaman zaman ortaya çıkar. Evliya Çelebi buranın ticaretle uğraşan gayrimüslim bir köy olduğu eserinde belirtmiş.
Başkan Mücahit Yanılmaz bu dönemde Elazığ’a yaptığı projeler ile adından sıkça bahsettirdi. Başkan Yanılmaz bu dönem belediye başkanlığı görevini tamamlayacak ve AK Parti Genel Merkez Yerel Yönetimler Başkan Yardımcılığı görevine geçecek. Yeni görevinde yine elinin ve kalbinin Elazığ’ın üzerinde olacağından hiç şüphem yok. Bir yıl içinde yedi kez gittiğim Elazığ’a bu sefer Hazar Gölü kıyısında dünyanın diğer ucundan gelen misafirleri ile birlikteyken Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım ile karşılaşıyoruz ve şehirde neler yaptıklarını soruyorum kendisine.
Dördüncü OSB’yi açarak, yerli yabancı yatırımcıları Elazığ’a gelmeleri için çalışmalara başlamışlar. Katar’dan ve Suudi Arabistan’dan şirketler, yatırımcılar gelerek çalışmalarına başlamış. Şehir dünya ile entegre olma yönünde ilk defa 2018’de yurtdışı tanıtım fuarlarına katılmış.
Vali Çetin Oktay Kaldırım “Elazığ Harput’un kıymetini yeni anladı” diyerek şunları söyledi: “Yatırım ortamı açısında parametrelere baktığımızda çok iyiyiz.
Elazığ, Şam gibi, Kahire gibi, Bağdat gibi dünyaya açılan bir sanat bilim merkezi olmuş. Selçuklu, Artuklu ve Osmanlı’ya çok önemli bir bilim kültür sanat merkezi olmuş. Sosyologların, dini ilimlerin tahsil edildiği bir yer olmuş. Harput önemli bir yerleşim yeriydi 1830’lu yıllara kadar, ama şehir sonradan aşağıya taşınınca bir dönem Elazığ sırtını Harput’a dönmüş, ihmal etmiş. Elazığ, Harput’un kıymetini yeni yeni fark etmeye başladı. Sadece restorasyon yeterli değil ruhunu da vermeliyiz.”
“Yöresel yemekler evlerden dışarı çıkamamış”
“Elazığ gastronomisi çok bilinmez, evlerden dışarı çıkamamış maalesef bu yüzden çok bilinmiyor. Aslında gastronomide Türkiye’de ikinciyiz ama belki birinci olacak şehirdi ama ilgilenilmediği için yeterince tanınamamış.”
Harput’a gastronomi sokağı
“Harput’ta gastronomi sokağı, bir müzik sokağı yapacağız. Kent müzesi, değerler müzesi, yerel ürünler müzesi yapmak istiyoruz. Daha yeni başladık, kaynaklar oluşturuyoruz. Birkaç bina restore ettik kalede restorasyonlar yaptık.”
“Türkiye’nin birincisiyiz”
“Elazığ ekonomik olarak, potansiyeli yüksek ilimiz, tarım ve hayvancılığa odaklı çalışmak istiyoruz. İç sularda, su ürünlerinde Türkiye’nin birincisiyiz ve su ürünlerini ihraç ediyoruz. Türkiye’nin ikinci kerevit tesisini kuruyoruz.”
Vali Çetin Oktay Kaldırım, göreve geldikten sonra sanayi alt yapısını artırmak için özel çaba gösterdiklerini söyledi ve şöyle devam etti:
“Dördüncü OSB’yi açıyoruz. Yabancı yatırımcılar için Elazığ cazibe merkezi olmasını arzuluyoruz. Katar’dan ve Suudi Arabistan’dan şirketler geldi ve yatırıma başladı. Şehri dünyaya açmak istiyoruz. İlk defa bu yıl Elazığ için yurtdışı tanıtım fuarları yapmaya başladık. Önümüzdeki yıl Tokyo’da gastronomi fuarına katılacağız. Elazığ’a gelen turist sayısı üç kat arttı. “
“Varlık yönetimi önemli”
Şehirleri akıllı yönetmek zorundayız. Şehirleri özel sektörler taşır. Bu vizyonu şehirlere aşılamamız lazım, dünyaya açmamız gerekli. Şehirler artık varlıklarını, değerlerini iyi analiz ederek, hangi yönde çalışma yapması gerektiğini bilerek yönetilmeli. Varlık yönetimi, varlık çok, varlığını tanımıyor, iyi analiz edemiyoruz. Şimdi biz bunları bir araya getirdik, varlığımızı biliyoruz ve hedef pazarlara yöneldik ve çok dağılmadan tematik çalışmalar yapıyoruz. Yaptığımız çalışmaların meyvesini almaya başladık.
#ComeToElazığ
“Geleneksel mecraları kullanıyoruz, aynı zamanda sosyal medyayı çok iyi kullanıyoruz. Sosyal medyada #ComeToElazığ hastagini açtık. Bu çalışma ile Yeni Zelanda’dan Hazar Gölünü görmeye geldiler. Yurtiçindeki tüm fuarlara, organizasyonlara gidiyoruz. Ama artık yurtdışı pazarlara yönelik çalışmalar ile dünyanın birçok yerinde Elazığ’ı tanıtmak için gidiyoruz. Elazığ’ı önemli bir cazibe merkezi, önemli bir yatırım merkezi ve turizm destinasyonu haline getireceğiz.”
Dünyada şehirler artık rekabet ediyor. Başarılı şehirlerde artık akıllı yönetilen teknoloji ile entegre olan yeni nesil sektörleri iyi yakalayan ve dünya ile entegre olan yerler oluyor. Harput’un bir an evvel hak ettiği şekilde restorasyonunun yapılmasını ve Elazığ’ın yöresel yemeklerinin turizmde yerini almasını, bu kadar ruhu güzel bir yerin hakkı diye düşünüyorum.