AK Parti teşkilatları illerden art arda gelen istifalar eşliğinde nefes, can, kan, enerji (artık nasıl değerlendirilirse) değişime devam ediyor.
AK Parti teşkilatları illerden art arda gelen istifalar eşliğinde nefes, can, kan, enerji (artık nasıl değerlendirilirse) değişime devam ediyor.
İstifa edenlerin yerine hızla yenilerinin gelmemesi de ayrı bir merak konusu.
Genel Merkez Kongresi sonrasında büyük bir kesim “değişim-yenilenme dediğiniz bu muydu değişen hiçbir şey yok” diyerek memnun olmasa da ben tabloyu tam aksi yönde okuyorum.
Evet isimler bazında bakıldığında ciddi bir değişim olmadı genel merkez şemasında fakat değişim denen şey “cisimler üzerinden mi zihinler üzerinden mi yapıldığında daha etkili olur” sorusunu sormaya ihtiyacımız var bence.
Yurt içinde ve bilhassa yurt dışında yaşanan “küresel sorunlar mevsiminde” komple yeni isimlerden oluşan bir genel merkez kadrosunun ne kadar hızlı çözüm üretebileceğini test etmeye zamanımız var mı bilmiyorum. Zira yetenek ve birikimle birlikte tüm dinamiklere hakim olmak, anında iletişime geçebilmek ve etki edebilmek önemlidir kriz dönemlerinde.
Türkiye sıcak yurt dışı gündemi ve 6 Şubat depremlerinin rehabilitasyonu eşliğinde 2024 Yerel Seçimi’ne hazırlanmaya da çalışıyor. Bugün bu konuya bölgeden bir parantez açmak istiyorum. Ve bunca hengame arasında vatandaş “kimler aday olmalı” sorgusunu hangi kriterler üzerinden yapıyor bir bakalım.
Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan sosyal-kültürel-psikolojik-ekonomik-travmatik devinimin vatandaşta adaylara dair nasıl bir beklenti oluşturduğunu doğru okumalı siyasi partiler.
Neden mi? 6 Şubat Depremleri bölgede ciddi bir sosyolojik kırılma yarattı. Hayatını kaybedenler, yaralılar, engelli kalanlar, evini ve işini kaybedenler, sevdiklerinden ayrı düşenler eşliğinde büyük anlamda maddi-manevi hasar alan şehirler şimdi gönül verdiği partiyle birlikte kendisini anlayan başkanları da istiyor.
Anlayan, hızlı çözüm üreten, gençlere hitap eden, samimi, sempatik, kıvrak zeka sahibi ve günceli yakalayıp kitleleri peşinden sürükleyen güçlü duruşa sahip başkanlar…
Ve burası çok önemli; “vatandaş seçeceği başkanın dini-ideolojik kalıplara sıkışmasını istemiyor”! Yani “bana CEO mantığında donanımlı-vizyoner-yürekli bir başkan lazım” diyor vatandaş.
Tıpkı Osmaniye ziyaretimde nereye gitsem adı sıkça zikredilen Altındağ Belediye Başkanı Asım Balcı gibi. Kendisiyle tanışmadım fakat ismini öyle çok işittim ki Osmaniyelilerden “keşke 2024’te bir büyükşehirden aday gösterilse” dedim.
Peki sizce vatandaş çok şey mi istiyor? Bence hayır. Bunlara yaradılışta sahip o kadar çok yerelden isim tanıyorum ki. Yapılması gereken tek şey bu isimlere “buyur alan artık senin yeteneklerini vatandaşa sun” denmesi. Cumartesi günü konuştuğum Samsat Belediye Başkanı Halil Fırat, Cumhuriyet Koşusu için İstanbul yolundaydı. Duruşuyla, sporcu kimliğiyle, çevre dostu uygulamalarıyla ve hizmet enerjisiyle bölgeden takdir ettiğim bir isim Başkan Fırat. Espriyle “Adıyaman ve bölge adına sakın madalyasız dönmeyin başkanım” diyerek uğurladığımız Başkan Fırat’ın 100.Yıl Cumhuriyet Koşusu’ndan madalyayla döndüğünü de belirteyim.
6 Şubat Depremleri sonrasında Adıyaman’ın yükünü büyük ölçüde sırtlanan Samsat’ı ziyaretimde oradaki işleyişe yakından şahit olmuştum. Adıyaman’dan Samsat’a sığınanlara kusursuz ev sahipliği yapmaya devam eden Başkan Halil Fırat ve ekibi, ilçenin önemli bir doğa ve su sporları-turizm lokasyonu olmasını da başarıyla sağlıyordu. Yani bir yandan yaralar sarılırken diğer yandan da çocuklar, gençler, kadınlar, turizm, yatırım, hizmet başlıklarıyla da “hayat devam ediyor” diyordu.
“2024 Yerel Seçiminde bu kez Adıyaman için adayım çünkü hemşehrilerimizin yaralarını Sayın Cumhurbaşkanımızın ve kurumlarımızın varlığı ile hızla sarmak, hayatı hızla normal akışına getirmek, gençlerimize yeni ufuklar açmak, kadınlarımızı anne vazifelerinin yanında talep ederlerse istihdamda da desteklemek ve ülkemiz adına daha nicesine emek vermek için buradayız” diyen Başkan Fırat’a Adıyamanlılardan da destek tam belirteyim.
Ve bölgeden takdir ettiğim bir ismin daha kulaklarını hemen çınlatmak istiyorum; AK Parti MKYK üyesi ve Genel Başkan Danışmanı Kasım Gülpınar. Urfa ve bölgede “aileden gelen” bir teveccühün mirasçısı olan Kasım Gülpınar, devraldığı aile mirasının üzerine yatmamış elbette. Bilgi, tecrübe, duruş ve cesur yüreği ile girdiği her ortamda farkını gösteren Gülpınar aile mirasını çok daha üst seviyeye taşımış. Ve hangi partiye oy verirse versin bölge insanının tamamının itibar ederek otorite kabul ettiği bir isim.
Bölge değerleri niteliğinde bu isimleri daha da çoğaltmak mümkün elbette fakat önemli olan “böylesi isimleri daha fazla sahada görmemizi sağlayacak tercihlere” imza atılmasıdır; iyiliği,hizmet anlayışını ve yerelin kalifiye yöneticilerinin sayısını arttırmak adına…
Ve bir hatırlatma; 2024 Yerel Seçimlerine az bir vakit kala Doğu ve Güneydoğu’nun saha nabzını şehirlerimizi ziyaret ederek yerinden aktarmaya devam edeceğim bundan sonra….