İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr.Göktan Ay ile Yalova için revan olduğumuz deniz feribotu ve sonrası otobüsle ancak altı buçuk saat sonra Balıkesir’e vasıl olduk. Balıkesir Musiki Derneği ile Altıeylül Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği 2. Türk Müziği Sempozyumu Balıkesir Üniversitesi Necati Bey Eğitim Fakültesi toplantı salonunda 27-28 Ekim 2017 tarihinde iki gün boyunca dört oturumda 20 tebliğ sunuldu. 2. Türk Müziği Sempozyumu Düzenleme Kurulu Başkanı Sıtkı Sahil, “Türk Müziğinin günümüzdeki sıkıntı ve problemlerinin konuşulacağı sempozyum düzenledik. Balıkesir’de yıllardır yapmış olduğumuz çalışmalarla hizmet etmeye çalıştık. Türkiye’de çalışmalarımız müzik gruplarımız tarafından takip edildi, takdirle karşılandı” dedi.
Balıkesir Musiki Derneği Başkanı Levent Tellioğlu, “Koro’da 10 yıldır var olduğum için ve dernek başkanı olduğum için mutluyum. Sempozyumların kültürümüze katkıda bulunacağına ve faydalı olacağına inanıyorum” şeklinde konuştu. Altıeylül Belediye Başkanı Zekai Kafaoğlu “Küreselleşen dünyada yabancı müziklerin enjekte edilmek istendiği dönemde Türk kültürüne, Türk müziğine sahip çıkma noktasında farklı illerden gelen tüm katılımcıları kutluyorum. Yerel yöneticiler olarak bizler de insanların mutluluğu noktasında çalışmalar yapıyor ve belediye olarak gerekli desteği veriyoruz” dedi. Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Kerim Özdemir ise, Türk müziğinin gelişimi için elden gelen katkıyı sağladıklarını, üniversite olarak kültürel ve sosyal faaliyetlere destek verdiklerinin altını çizdi. Eğitim Fakültesinde Rektör Profesör Özdemir ve Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Mehmet Baştürk ve Prof.Dr.Abdulah Soykan, Altıeylül Belediye Başkanı ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı namzedi sıcakkanlı tavırlarıyla dikkat çeken Zekai Kafaoğlu ile de sohbet etme imkanı oldu.
Sempozyumun ilk akşamında, 1982 yılında Sıtkı Sahil tarafından kurulan Balıkesir Türk Müziği Korosu, Balıkesir Avlu Kongre ve Kültür Merkezi’nde konser verdi. Konsere il halkı büyük ilgi gösterdi ve salon hınca hınç doluydu. Sempozyuma Türkiye’nin çeşitli yerinden gelen müziksever ve sanatçılarla tanışma ve konuşma fırsatı oldu. Bu yıl Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Müzik Ödülüne layık görülen Göksel Baktagir’in uygulamalı sunumunu ilgiyle dinledim. Baktagir, ülke ülke dolaşarak güzel Türk müziğimizi sevdirmeye çalışıyor. Kendisini tebrik ediyorum. Bunun yanında her sanatçı, müzisyen, icracı, yönetmen, bestekâr, güftekar, şair, TRT çalışanı ve müzik ile ilgili çalışmalar yapan akademisyenlerle de tanıştım. Sempozyum boyunca bizlere rehberlik yapan Sıtkı Bey’in yardımcısı Nilgün Bulca’ya da teşekkürü bir borç biliyorum.
Hatırladığım kadarıyla sempozyumda tebliğ sunan zevatı da zikretmeden geçemeyeceğim: Bir hekim olan ve müzikle ilgilenen Medipol Üniversitesinden Prof.Dr.Hanifi Özbek, Atatürk Üniversitesi Konservatuarı Müdürü Doç.Dr.Nesrin Feyzioğlu, Namık Kemal Üniversitesi Konservatuarı Müdürü Arda Göksu, Kafkas Üniversitesinden Yrd.Doç.Dr. Aşkın Çelik, Ege Üniversitesinden Yrd.Doç.Dr. Özgen Küçükgökçe, Dr.Ayhan Sarı, M.Zeki, Kurnuç, Cavit Ersoy, Müfit Semih Baylan, Fikret Esat Karakaya, Osman Nuri, Özpekel, Kaya Ulaş, Özlem Karaağaç, Burak Kurubaş, Kaan Ulaş. Bendeniz de sempozyumda “TV Dizilerinin Tema-Sanat-Felsefe Anlayışının, Aile ve Çocuklar Üzerindeki Etkisi’’ başlıklı bir tebliğ sundum.
Sempozyuma İzmir’den katılan ve “Türk Müziğinde Arşivcilik” konulu tebliğ sunan devlet sanatçısı ve semazen Ümit Yazıcı, elinde bulunan yüz bin civarında belge olduğunu ve bunun on bin kadarının Osmanlı dönemine ait Osmanlıca olarak özel depo tutup arşivlediğini söyledi. Büyük fedakârlık gösteren Ümit Bey’in bu örnek davranışı takdire şayandır. Ümit Yazıcı’nın, Türk müziğiyle ilgili büyük ve önemli arşivi araştırmacılar bekliyor. Ümit Yazıcı’nın konuşmasında bir sözü çok ilgimi çekti ve dedi ki; “Yurtdışında sema yaparken (dönerken) yabancılar neden ve niçin döndüğümü soruyorlar. Türkiye’de ise ‘başın dönmüyor mu?’ diye soruyorlar.” Yabancılar işin düşünce ve felsefesini sorgularken, biz işin sadece hareket kısmındayız. İşte Batılı ile aramızdaki fark burada yatıyor. Türk müziği sempozyumunun üniversitenin eğitim fakültesi konferans salonunda yapılmasına rağmen “Müzik Bölümü” öğrenci ve öğretim elamanlarının katılmayışı dikkatimi çekti. Türkiye’nin çok yerinde üniversiteler sivil kuruluşların yaptığı toplantılara ilgi göstermiyor. Aynı şekilde üniversitenin yaptığı programlara da halk ilgi göstermiyor. Bir üniversitede çalışan akademisyen olarak söylüyorum bunu aşmamız şart. Halk ile üniversiteyi buluşturmak zorundayız.
Sempozyumun ev sahipliğini büyük bir özveri ile yapan bestekar ve koro şefi Sıtkı Sahil’i tebrik etmeden geçemeyeceğim. 36 yıldan beri Balıkesir’de Türk müziğinin gelişmesi için gayret eden bu kıymetli kültür, sanat ve müzik insanı Sıtkı Bey kurduğu dernek ile Balıkesir’de yediden yetmişe müzik alanında insanlara faydalı olmaya çalışıyor. Bugüne kadar müzik alanında yüzlerce öğrenciye tabir caizse saz ve söz yoluyla adam olmayı öğretmeye çalışmış. Türkiye’nin her yerinde Sıtkı Sahil gibi insanlar olsa Türk müziği canlı ve diri kalacaktır. Hasılı kelam Türk müziğinin gelişimi için söylenecek çok söz ve alınacak çok yol var!..