Geçenlerde bir okurum marka bilinirliği yüksek bir lüks Türk mağaza zincirinin outlet mağazasından alışveriş yapmış.
İki gün sonra aynı ürünün bir başka rengini başka bir mağazada görünce almış olduğu ürünü iade etmek için mağaza zincirine tekrar gidip ürün iade talebinde bulunmuş. Fakat satıcı “Hayır, iade alamayız. Outlet ürünlerimizde iade almıyoruz diyerek okurumun iade talebini geri çevirmiş. İsterseniz aynı fiyatlı bir şeyle değiştirebilirsiniz.” demiş. Üstelik satıştan sadece 2 gün sonra ve ambalajını hiç açmamasına rağmen. Israr etmeden mağazadan çıkıp gitmiş. Şunu bilin ki satıcı iade almak zorunda. Belgenizle gidin, ısrar edin. Aksi hâlde Tüketici Mahkemesine başvuracağınızı belirtin. Belki o zaman talebinizi yerine getirirler!
“28 Kasım 2013’te Resmî Gazete yayımlanan 6502 sayılı Kanun”, tüketicinin haklarını çok ayrıntılı olarak yeniden düzenledi. Bu hakları daima elimizin altında tutmamızda fayda görüyorum.
14 gün içinde iade hakkınız mevcut
Her ne alırsanız alın, 14 gün içinde iade edip mal bedelinin tamamını isteyebilirsiniz. Bunun için ürünün kullanılmaması ve belgelerinin saklanmış olması gerek. Yeni kanun; peynirden beyaz eşyaya, gömlekten elektronik eşya ve konuta kadar, alınan her şey için 14 gün içinde cayma hakkını veriyor tüketiciye. Sebep göstermek zorunda değilsiniz. “Beğenmedim” ya da “Vazgeçtim” diyebilirsiniz. Hiçbir şey demenize de gerek yok zaten. Bu sizin hakkınız. Unutmayın; 14 gün.
Teslim alırken her yerine iyice bakın
Ayıplı mal, tüketiciye teslimde, taraflarla kararlaştırılmış örnek ya da modele uygun olması gereken özelliklere taşımayan maldır. Bir mobilya aldınız, sözleşmede yazan sürede teslim edilmedi veya montajı satıcı tarafından gerçekleştirilemedi. Bu durum sözleşmeye aykırılığı gösterir. Bu durumda tüketici cayma hakkına sahiptir. Teslim tarihinden itibaren 6 ay içinde ortaya çıkan ayıpların da teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olup olmadığının ispatı satıcıya aittir. Teslim sırasında meydana gelen kırılma, yırtılma, bükülme gibi bütün arızalar satıcının sorumluluğundadır. Siz siz olun ‘teslim aldım’ diye imza atmadan önce kontrol edin. Hata varsa kabul etmeyin. Bu durumda seçim sizin. Ürünün tamirini de isteyebilirsiniz, değiştirilmesi ya da paranızın iadesini de. Aynı durum e-Ticaret’te de geçerli. Beğenmediğinizde, anında iade hakkınız mevcut.
Etikette ne varsa onu talep edin
Ambalaj ve etiketin üzerinde belirtilen özelliklerle aldığınız ürün aynı özellikleri taşımalı. İndirimli satışlar da dâhil. Ürün ve ambalaj bilgisi tutmuyorsa tüketici şartsız iade hakkına sahiptir.
Abonelik telefonla, iptal ‘şahsen’ olmaz
Bankalar, GSM operatörleri, televizyon abonelikleri ve daha birçok şey. Telefonla arıyorlar, kazara ‘Evet’ dediğinizde abonesiniz. Fakat iptal ettirmek istediğinizde ise iptal için işletmeye gitmenizi istiyorlar, şubesinden başka kredi kartı iptal etmemek için direnenler, aboneliği çağrı merkezlerinden sonlandırmayanlar. Ama asla pes etmeyin. Size telefonla sattıkları aboneliği telefonla iptal etmek zorundalar. Talepte bulunurken konuştuğunuz kişinin ismini not edin. İtiraz zamanı geçiyorsa mutlaka yazılı başvurun.
Ne alırsanız alın belgeyi saklayın
Bir de satın aldığınız ürünün belgesini bulamadığınız zaman bile satıcı isterse size yardımcı olur. Olmalı da. Burada elbette kurumsal mağazaların kurumsal duruşları rol alıyor. Satıcı istese barkod numarası ile satış işlemini, o işlem numarasıyla da kredi kartı belgesine ihtiyaç duymadan ödeme bilgilerini görebilir, tüketiciye iadeyi gerçekleştirebilir. Ancak tüketici burada bir anda ‘haksız’ duruma düşüyor. Çünkü Tüketici Kanunu ‘Belge ile başvuruyu’ mecbur kılıyor. Tüketici Mahkemelerinde de belge ile başvuru esas.
Kadınlar çok şeyi saklar ama belge konusunda sanırım aynı dikkati göstermiyoruz. Son kullanma tarihi geçmiş bir yoğurdu iade ederken de eve gidip rengini beğenmediğimiz bir ayakkabıyı ‘İstemiyorum’ derken de belgeye ihtiyacımız var. Kullandınız, tüylendi, rengi gitti, eridi diyelim. Ne zaman aldığınızı ispat için belge gerek. Zor değil. Hakkımızı arayabilmemiz için bunu sakın unutmayın.
Aslında biliyoruz ki, kadınlar her ne kadar alışveriş tutkularıyla bilinseler, savurganmış gibi görünseler de aslında kuruşlarının kıymetini bilen de onlar, aynı malın daha ucuzu için ince eleyip sık dokuyan da. Hatta yapılan araştırmalar hakkını arama konusunda da kadınların birkaç adım önde olduğunu gösteriyor. Erkek tüketiciler “Üç kuruş için değer mi?” derken, kadın tüketiciler sonuna kadar hak arıyor. Evet arıyor ama bazen haklarını tam bilmemekten, bazen de usul eksikliği sebebiyle kazanamıyor.