Spor Toto Süper Ligi Lefter Küçükandonyadis Sezonu'nda dördüncü haftayı geride bıraktık ama umulanın dışında bambaşka şeylerle karşılaştık.
Süper Ligin dördüncü haftasında, çıktığı dört karşılaşmayı da galibiyetle kapayan Kasımpaşa sürpriz lider olarak ligin zirvesine yerleşti. Geçtiğimiz bir kaç yıldan beri başarılı çizgisini sürdüren, Kemal Özdeş yönetimindeki Kasımpaşa’nın bu istikrar yansıtan yüksek performansını bir yerlere taşıyacağı çoktan belli idi.
Eylül 2016’da Rıza Çalımbay’ın yerine Kasımpaşa’nın başına teknik direktörlük görevine getirilen Özdeş’le ilk etapta bir yıllık sözleşme yapıldı, daha sonra ise sözleşmesi uzatıldı.
Geçtiğimiz yıl oldukça başarılı maçlar çıkaran Kasımpaşa, bu yıl transfer döneminde çok faal olmamasına, neredeyse geçen yılki kadrosuyla devam ediyor olmasına rağmen istikrar abidesi olaral Süper Ligin tek örneği. İyi ve etkili, sonuca giden futbol oynuyor. Skor olarak geriye düşse bile, oyunu bırakmayıp çok başarılı maçlar çıkarıyor. Bu başarı Kasımpaşa’yı, daha dördüncü haftada, dört galibiyetle ligin zirvesine yerleştirdi.
Daha sonraları neler olur bilinmez ama, Kasımpaşa, istikrarlı, iyi kadrosu ve disiplinli teknik direktörü ile bu işin peşini kolay bırakmayacağını düşünüyorum. Geçtiğimiz yılın sonuna kadar şampiyonluğu kovalayan, son haftalarda zirveden kopup ligi üçüncülükle bitiren Başakşehir’in başarısını, neden Kasımpaşa yakalamasın. Veya Bursaspor’un şampiyon olarak gösterdiği başarıyı neden göstermesin.
Böyle bir şey daha olursa, Süper Ligi’miz artık üç büyüklerin şampiyonluk tekelinden kurtulmuş olur. Ligimiz şampiyon adayları konusunda çok daha zengin bir lig olur ve çok da iyi olur. Dilerim Kasımpaşa bu gidişatını sürdürür ve ligimiz renklenir.
Gelelim dördüncü haftadan öne çıkan manzaralara. Bu manzaralardan en göze batanı, hiç kuşku yok, dördüncü hafta, son üç karşılaşmasını da kaybederek, üç puanla lig lideri Kasımpaşa’nın dokuz puan gerisine düşmesidir. Yeni ve oldukça iddialı bir başkan, yeni futbol direktörü ve Hollanda’nın çok başarılı genç teknik direktölerinden Cocu ile lige başlayan ve neredeyse takımın yarısını değiştirip 24-25 yaş civarına gençleştiren Fenerbahçe’yle ilgili homurdanmalar duyulmaya başladı. Henüz çok öne çıkmamasına rağmen, taraftarlarda yeşermeye başlayan umutsuzluk nereye varır henüz belli değil ama, bu gelinen durumda, Ali Koç Yönetimi’nin teknik kadronun ve takımın arkasında duracağını düşünüyorum. En iyisi de bu olmalı. Takımın neredeyse yenilendiği, UEFA, FFP kurallarına uyum konusunda oldukça başarılı bir yol izleyen Fenerbahçe’nin bu kiritik dönemi aşabileceğini, kolay pes etmeyeceğini düşünüyorum. Önümüzdeki milli maçlar arası Fenerbahçe’ye iyi gelecektir. Daha henüz takıma dahil olmayan yeni transferler, kadro yapısına oldukça olumlu yansıyacaktır diye düşünüyorum
Bu dönemde zaman zaman deneme yanılma yöntemiyle arayışlar içinde olan Cocu, doğruyu ve kemik kadroyu ve istediği oyun düzenini oturtacaktır… Bazı sorunlar var ama, aşılamayacak şeyler değil. Yeter ki çabuk pes edilmesin. Daha ligin başı.
Fatih Terim yönetiminde çok iddialı gibi görünen Galatasaray çok kötü oynadığı Trabzon deplasmanında dört gollü bir mağlubiyet aldı. Beşiktaş da Bursa deplasmanında beraberlikle döndü.
Görünen o ki; UEFA, FFP baskısı takımlarımızı oldukça zorlamış. Takımlarımız iyi oyuncularını satmış olmalarına ragmen, Fenerbahçe dışındakiler, eksiklerini tamamlayamamışlar. Galatasaray geçen yılın gol kralı santraforunu sattı yerine yenisini koyamadı. Beşiktaş’da eksik yerlerine adam alamadı. Şenol Güneş eldekilerle çözüm üretmeye çalışıyor.
Kasımpaşa ve Fenerbahçe’yi deplasmanda yenen Kayserispor iyi takımlar. Kayseri bir- iki çok iyi transfer yapmış.
Dördüncü hafta sonunda durumdan çıkardıklarımız.
Durum ileriki haftalarda çok daha farklı şekle girebilir. Takımlar, daha da oturacaktır.
Yeni lider Kasımpaşa’yı da kutlamadan geçmeyelim.