Dikkat edin ülkemizde gündemde çok önemli bir durum yoksa konu hep mülteciler ile Suriyeliler oluyor. Bu iki ayrı kutbu birbirine düşürme denemelerinden ibaret!
Dünyada ve Türkiye’de ortaya atılan yalan haberlerin, çeşitli yöntem ile özellikle de sosyal medyadan yayılması kolay oluyor.
Dikkat edin ülkemizde gündemde çok önemli bir durum yoksa konu hep mülteciler ile Suriyeliler oluyor. Bu iki ayrı kutbu birbirine düşürme denemelerinden ibaret!
CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın, “Yabancı uyruklu kim varsa su fiyatları, katı atık ücretleri başta olmak üzere bazı ücretlerde 10 kat zam yapacağız” şeklindeki ırkçı söylemleri “yok artık” dedirtti.
Suriye'de iç savaşın 11. yıldönümünde bazıları bunu başka bir ülke ile savaş gibi algılamakta ısrar etse de ikisi çok ayrı şeyler! Kendi halkını katleden Esed rejiminin ülkeyi yaşanmaz bir hale getirmesi ile 7 milyon sivil yerinden edilerek mülteci konumuna düştü.
Esed rejimi ile Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) adı altında toplanan askeri muhalif gruplar karşı karşıya gelirken, bunun yanı sıra Türkiye ve Rusya'nın vardığı mutabakatın ardından yaklaşık 300 bin Suriyeli evlerine döndü.
“Suriyeliler ülkesine dönsün” söyleminin giderek artması sonrası konuştuğum bir Suriyelinin anlattıklarını sizler ile paylaşacağım.
“Aslında Suriyeliler Türkiye'ye ilk geldiğinde ve sonra ki süreçte Türk kardeşlerimiz tarafından hoşgörü içinde karşılanıyorlardı. Gelişin ilk başladığında hemen hemen nefret söylemi ortada yoktu. Sonradan oluşan toplum tepkisi, seçimlerde Suriyelileri kullanmaya başlayan muhalefet yüzünden oluştu. Bazı siyasetçiler Suriyeliler hakkında çok yalan ve iftira attılar.
Suriyeliler aslında bu durumdan çok rahatsızlar. Biz, Türklere kardeş gözüyle bakıyoruz ve olanlara üzülüyoruz. Türkiye, bir turistlik yer olduğu için farklı farklı toplumlardan insan ağırlıyor. Diğer toplumlara da artık Suriyeli deniyor. Örneğin Iraklı bir turist İstanbul’da bir olay çıkarırsa olayın faili hemen Suriyeli deniyor. Ve yabancı denildiği zaman hemen akla gelen ilk şey Suriyelilerdir. Suriyeli gençler tüm gücüyle çalışarak, ortada var olan yanlış algıyı değiştirmek için çaba gösteriyorlar. Çünkü Türk kardeşlerimizi kaybetmek istemiyoruz. Biz yıllar önce birlikte yaşamış aynı kültüre aynı dine sahip olan insanlarız.
Suriyelilere atılan iftiraların biri de “Suriyeliler bayramda tatil için Suriye’ye gidiyor”, aslında giden insanlar 4-5 yıldır Suriye’de kalan ailelerini görmek için gidiyorlar. Orada kalmış buraya gelememiş insanlara ziyaret etmek için gidiyorlar. Burada çalışıp ailelerine para gönderen gençler, 6-7 yıldır annesini babasını görmeyen gençlerdir. Hepimiz biliyoruz ki orada iş yok. Burada çalışanlar oraya para gönderiyor. Bu yüzden orada kalmaları imkansız. Şöyle bir şey de var, bayramda kapıların açılması, sermaye sahibi olan kişiler oraya gidip iş kurabilir mi diye düşünmeleri için oraya gitmelerine fırsat veriliyor. Bayramda sadece 1 ay geçmeyen süreyle gidiyorlar. Ve tekrar işlerine dönüyorlar. Orada iş olmadığı için kalamazlar. Ve gidenlerin çoğu zaten rejim kontrolü altındaki bölgelerden oldukları için İdlib’e ve Zeytin Dalı Hareketi bölgesine akrabalarının yanına gidiyorlar. Gidenlerin ciddi bir kısmı yaşlılardan ve ailesini burada bırakıp babası ve annesinin yanına gidenlerden oluşuyor. Türkiye'de 4 milyon civarı Suriyeli yaşıyorsa gidenlerin sayısı 60 bini geçmiyor.”
Türkiye’de bir kesimin nefret söylemleri artarken, “İstenmediğim yerde durmam” diyememek ne kadar zor!
Kurtuluş savaşında bize açık destek çıkan Suriye’de sivil halk, Esed rejimi, Rusya, Hizbullah, DEAŞ ve YPG/PKK/PYD’nin saldırıları karşısında ne yapabilirdi?
Allah, sağ eli sol ele muhtaç etmesin.