Türkiye, Rusya ve İran arasındaki üçlü zirve sonucunda Suriye'de barışın daha sağlam temeller üzerine oturtulması kararı çıktı.
Üç ülkede Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasını ve egemenlik haklarının desteklenmesini kabul ediyor.
Yani Suriye’nin geleceği için Türkiye, Rusya ve İran ter döküyor, bu arada bu işlerin önüne engeller çıkaran da ABD, PKK/PYD/YPG teröristleri Fransa ve biraz da bazı Batılı ülkeler…
Burada çıkan sonuç ise Rusya’nın ve İran’ın Esat rejiminin yaptığı katliamları önlemek ve Suriye halkına rahat bir nefes aldırmak…
Ama aslanın hakkını aslana teslim etmek de lazım. Türkiye olmasa, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmasa kimse bu işleri ileriye sürükleyecek dinamo görevi üstlenemezdi. Cumhurbaşkanımız, Rusya lideri Vladimir Putin’in de desteği ile işleri bu safhaya başarı ile getirebildi. Bundan birkaç yıl önce Suriye’nin sonu ne olacak tartışmaları yapılırken bugün barış yolu açıldığına göre nasıl bir çözüm olacak tartışmaları var. Bunlar hep Türkiye sayesinde.
Türkiye, Fırat Kalkanı ile Suriye’ye girdi, İdlip’le Suriye’de kendine iyi bir yer etti ve Afrin’de tavan yaparak Suriye’nin geleceği ve hatta Orta Doğu’nun geleceğinde söz sahibi oldu. Bunlar hep Mehmetçik, şehitlerimiz ve gazilerimiz sayesinde oldu.
Türkiye olmasaydı Esat’a muhalif gruplar bir araya gelemeyecek, Özgür Suriye Ordusunun başarıları ile moral bulamayacaklardı. Türkiye onları hem bir araya getirerek Astana’da söz sahibi yaptı hem de Özgür Suriye Ordusunu iyi eğitip donatarak muhaliflere adam gibi savaşan bir askeri güç verdi.
Afrin’de Zeytin Dalı Harekâtında bile Türkiye sivil halka zarar gelmesin diye büyük bir titizlikle hareket ederken bölgedeki Kürt halkın güvenini de kazanmaya başladı. Bu da bölgesel barışa büyük katkı sunacak.
Amerikalıların bütün bunları görmeleri lazım… Türkiye ile birlikte olduğunuz zaman Rusya gibi kazançlı çıkıyorsunuz. Kürt terör grupları ile iş birliği yaptığınız zaman ise geçici başarılar elde edersiniz ama Suriye’de kalıcı olamazsınız.