Ekonomi

Sürdürülebilirliğin Gri Alanları İzmir'de konuşuldu

“Sürdürülebilirlik: Etik, İtibar ve Gri Alanlar” temasıyla gerçekleşen panelde, sürdürülebilirlikte "Konuşul(a)mayanlar" ele alındı.

Abone Ol

Panelde; İnci Holding Yönetim Kurulu Genel Sekreteri (Kurumsal Yönetim, Etik ve Sürdürülebilirlik) Filiz Morova İneler, RepMan İtibar Araştırmaları Merkezi Kurucu Başkanı Salim Kadıbeşegil ve Metsims Sürdürülebilirlik Müdürü Orhan Atacankonuşmacı olarak yer aldı. Panelin moderatörlüğünü ise Sürdürülebilirlik Adımları Derneği Başkanı Emrah Kurum üstlendi.

Sürdürülebilirlik Adımları Derneği ve Metsims Sustainability Consulting iş birliğiyle, TARKEM ev sahipliğinde, İnci Holding ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Sürdürülebilirlik ve Kent Stratejileri Şube Müdürlüğü yerel paydaşlığında; 3 Ekim’de düzenlenen “Konuşul(a)mayanlar” etkinliği, sektörün önde gelen isimlerinin katılımıyla büyük ilgi gördü. Etkinliğin ana teması olan “Sürdürülebilirlik: Etik, İtibar ve Gri Alanlar” üzerine düzenlenen panelde, sürdürülebilirlikle ilgili pek çok önemli gündem masaya yatırıldı.

Panelde, şirketlerin sürdürülebilirlik uygulamalarında karşılaştığı etik ikilemlerin neler olduğu, kurumsal itibarın önemi ve gerekliliği, sürdürülebilirliğin gri alanlarının nasıl belirsizlikleri içerdiği detaylı bir şekilde incelendi. Ayrıca, yerel ve küresel düzeyde sürdürülebilirlik alanında karşılaşılan zorluklar ve gelecekte yapılması planlanan adımlar üzerinde duruldu.

Etik kurulu olan şirketin etik problemi vardır

 

Kurumsal itibar yönetimi kavramının Türkiye’de tanınması ve yer etmesine öncülük eden Salim Kadıbeşegil, etik, itibar ve sürdürülebilirlik arasındaki ilişkiyi tanımlarken üç anahtar sözcük olduğuna dikkat çekti. “Meselenin özü olan 1987 Brundtland raporunu ve bunu takip eden 1992 Birleşmiş Milletler Üye Konferansını hatırlayacak olursak; sürdürülebilir insanî gelişim meselesi ilk anahtar sözcüğümüz. Ancak bugün gündemimizde insanî gelişim dışında her şey var. Sürdürülebilirliğin içinden insan çekilip çıkarıldığı için etik ve itibar olmayan işlerin peşine düşülüyor. İkinci anahtar kelimemiz büyüme. Büyüme, insanların baş düşmanı. Etik ve itibarın olduğu yerde büyüme olmaz. Üçüncüsü ise kazan-kazan-kazan dönemi. Sanayi Devrimi ile birlikte kapitalizm, tek bir grubun kazanması üstüne kuruldu. 1950’lerden sonra tek bir grubun kazanmasının yeterli olmadığını görünce kazan-kazan dönemi başladı. Gezegenin kazananlar arasında olmadığı bir iş modeliyle yol almamız mümkün değil. Dolayısıyla iş modellerinin kazan-kazan-kazan üzerine kurulması lazım.” Çarpıcı tespitlerde bulunan Kadıbeşegil, bir şirkette etik kurulu varsa, o şirketin çok ciddi etik sorunları olduğuna vurgu yaparak; değerlerin şirket içinde doğru tanımlandığı takdirde etik kuruluna ihtiyaç kalmayacağını sözlerine ekledi.

Etik liderlik ve üst yönetimin sorumluluğu 

Sürdürülebilirlik stratejilerinin sadece çevresel değil, etik sorumlulukları da içeren çok boyutlu bir yaklaşım olduğunu söyleyen İnci Holding Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Filiz Morova İneler, şirketlerin amaçları ve değerleri çatıştığında itibarın ve sürdürülebilirlik stratejilerinin zedelendiğini dile getirdi. Bu noktada, etik liderliğin devreye girdiğini ifade eden Morova İneler, “Üst yönetimin sorumluluğu, sürdürülebilirlik stratejilerini davranış modellerine yansıtmakla başlıyor. Etik liderlik, gayri maddi varlıkların doğru yönetilmesi açısından kritik bir öneme sahip. Üst yönetim, şirketin itibarını ve güvenilirliğini sürdürebilmek için sadece finansal hedeflere odaklanmamalı, aynı zamanda paydaşların çıkarlarını gözeten objektif ve etik kararlar almalıdır. Bu tür bir yaklaşım, şirketin uzun vadeli sürdürülebilirliğini garanti altına almanın yanı sıra, çalışanlar üzerindeki baskıyı azaltarak daha güçlü bir kurumsal kültür yaratır. Sadece söylemde değil, eylemde de etik liderlik örneği sergilemek zorundayız."

Radikal değişiklikler için uzun vadeli hedeflere ihtiyaç var

 

Sürdürülebilirlikte söylemlerle eylemlerin arasındaki boşluğu değerlendiren Metsims Sustainability Consulting Sürdürülebilirlik Müdürü Orhan Atacan, somut ve ölçülebilir çıktıların eksikliğini ifade etti. Şirketlerin sürdürülebilirlik konusunda geç kalmışlık hissiyatını telafi etmek amacıyla hızlı hazırlanmış, temelsiz stratejiler geliştirebildiklerine değindi. Sürdürülebilirlikte tedarik zinciri işleyişinin, şirketlerin en çok göz ardı ettiği gri alanlardan biri olduğunu ifade eden Atacan, “Her bir departmanın karar süreçlerinde sürdürülebilirliğe uygun, etik çerçevede hareket edip etmediklerine itina ile bakmaları gerekiyor. Şirketler, ancak gri alanlarla baş etme kapasitesini artırarak etik bir duruş sergileyebilirler. Bununla birlikte karar alma süreçlerinde veri kullanımı çok önemli, ancak bilinçli olarak veya farkında olmadan veriler manipüle edilebiliyor. Sürdürülebilirlik raporlarında ‘-mış gibi gösterme’ ciddi etik problemlere neden oluyor. Bunu önleyebilmek için her bir çalışanın ve yönetimin etik bilince sahip olması gerekiyor.”

 

Sürdürülebilirlik Adımları Derneği ve Metsims Sustainability Consulting, “Konuşul(a)mayanlar” etkinlik serisinin ilkini İstanbul’da gerçekleştirmişti. Etkinliğin üçüncüsü Kasım 2024’te Gaziantep’te düzenlenerek sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı artırmayı ve sektörler arası iş birliğini güçlendirmeyi hedefliyor.