Başka yazı yazmıştım
Başka yazı yazmıştım
Birden televizyonda, şarkıcı Demet'in konser görüntülerine rastlıyorum.
Konser kalabalık, ana baba günü.
Salona, sosyal medyada paylaştığı videolarla ünlenen, plajlarda dj’lik yapan, ya da bilmem ne ünlüsü, biri giriyor.
Kameralar hareketli.
Salon iyice hareketleniyor.
Küçük kızlar, kocaman kocaman kadınlar, kelimenin tam anlamıyla adama saldırıyor.
Adama dokunmak için, bir selfie çektirebilmek için, bir dokunabilmek için, bir öpmek için, itişip kakışıyorlar.
Ama görmeniz lazım, nasıl bir izdiham var.
Savaş çıkıyor sanki.
Ya da deprem var, kaçışma, kurtulma halindeler
Ne kadar tuhafi ne kadar garip değil mi?
Ben homofobik biri değilim.
Olsam, bu duygumu söyleyebilecek cesarette biriyim..
İnsanlar nasıl hissederlerse öyle yaşarlar, hayatı öyle bilirler ya.
Ben de öyle kabul eden biriyim.
Ama bakıyorum, düşünüyorum.
Adama bir şey diyemem.
Adamın ne suçu var ki.
Sen, bildiğin gibi devam et canım.
Ama kızlara, özellikler kocaman kadınlara diyeceğim var.
Bu adam.
Hiç bir özelliği olmayan biri.
Ve hiç bir faydası olmayan biri.
Bu kadınlar bu adama niye saldırıyorlar, bir düşün, bir anla, biraz mazeret bul diyorum kendime.
Kendi aklıma.
Sosyal medyasında kabul edilebilir videolar paylaşmayan, tuhaf tuhaf konuşan, makyajlı, takılı, çok para kazandığı empoze edilen, çok para harcadığıi anlatılan bir adam.
Acaba diyorum, bu çocuğun annesi, oğlum bu paylaşımların ne, beni çok üzüyor, nasıl hissedersen bildiğin gibi yaşa, ama bu yaptıkların, paylaşımların olmaz.
Demiyor mu?
Ya siz kocaman kadınlar.
Bak, izdiham yapmasan, bir dokunma, bir öpme, bir foto uğruna, itişip kakışmasan bu yazıyı yazmayacağım.
Sen genç adam, o tuhaf videolarını paylaşmasan, sen de umurum değilsin, yazmayacağım.
Adama
Dokunup ne olacak?
Öpüp ne olacak?
Bir selfie ne olacak?
İtişip kakışmaya utanmayan kadınlar.
Sizinle ilgili o kadar çok karara varıyorum ki.
Bu gördüklerim, sizi o kadar ele veriyor ki.
Dahası yok.
Dahanız yok.
Sizinle ilgili sonsuza dek sürecek soru işaretlerim var.
Sizinle ilgili sonsuza dek sürecek sanrılarım var.
Kendinizin efendisi olamamışsınız.
Kendini avuç içi kadar tanıyamamış, kendine saygı duymamışsın.
Bacılarım, ruhunu iyi tanı, iyi insanları kovala.
Yapma, itişip kakışma.
Yoksa..
Çok seviyor, çok beğeniyor, çok hayransın ya.
Hadi senin oğlun olsun.
Derim.
Funda'ya takılanlar...
... Cem Yılmaz, bir panele katılıyor. Benim fan kulübüm yok diyor.
Beni sizler yarattınız, yaklaşımında bulunan, söylemi olanları "sahtekar şöhret" diye tanımlıyor.
Yerden göğe kadar haklı.
Ne kadar samimiyetsizliktir.
Ben mesela, Cem'in neyini yarattım ki? Adam yetenekli ve çok komik..
Beğendim, gösterilerine ilk günden beri gittim izledim, güldüm, eğlendim, alkışladım, bu kadar.
Ama, mesela filmlerine gittim, beğenmedim ve sonrakilere gitmedim... Şimdi adam bitti mi?
Bu insanlar ne seninle var olur, ne seninle kaybolup giderler.
Sen sadece takdir edersin.
Var eden sadece Allah'tır.
.... Her gazetenin, magazin ekinde bir moda yazarı var.
Yazar, Pelin hanım moda köşesinde, Tuba Büyüküstün ve Angalina Jolie fotoğrafını paylaşmış. Tuba Büyüküstün, Asya Film Festivalinde jüri üyesi, o nedenle Los Angeles'e gidiyor. Orada Angelina Jolie ile fotoğraf çekiyorlar ve kadın paylaşıyor.
Tuba Büyükstün basma etek, üzerine kombinezon buluz giyiyor.
Pelin hanım, önce Tuba'nın bu festivale niye katıldığını anlayamadığını yazıyor.
Çok ayıp.
Sonra, Angelina ile buluşmanın çok önemli olduğunu, (niye önemli ki) böyle niye özensiz olduğunu yazıyor.
Bence bu da ayıp.
Tuba hem çok güzel, hem çok kabiliyetli ve farklı bir kadın.
Başkalarına bayılıp, bizden olanı yerme huyundan vazgeçmeliyiz tatlım Pelin.