Hayat rutine gelmeye çalışıyor. Tedbir, hijyen ve sosyal mesafe triası ile yaşama devam...
Kovid 19’dan yakamızı kurtarıp yavaş yavaş kendimize gelmeye başladık! Şükür...
Hayat rutine gelmeye çalışıyor. Tedbir, hijyen ve sosyal mesafe triası ile yaşama devam...
Tam da pandemi sürecine denk gelen yeni partilerin kurulma aşamaları da askıya alınmıştı. Aktif bir şekilde olmasa da teşkilatlar için iletişim, araştırma, inceleme, istişare çalışmaları arka planda yapılıyordu zaten. Hayatın normale dönmeye başlamasıyla Gelecek ve Deva Partileri sahaya çıktı. Bölgeler heyetler tarafından ziyaret ediliyor, görüşmeler yapılıyor, isimler belirlenmeye çalışılıyor... Ve ‘nasıl bir siyasi parti ve lider istiyorsunuz’ temalı yöneltilen sorulara cevaplar aranıyor.
İlerleyen cümlelerde yöneltilen bu sorulara vatandaşın verdiği üç beş cevabı size aktaracağım...
Terazi Burcu olmamdan dolayı tüm yazılarımı adaletli tartıp ölçme üzerinden yapmaya özen gösteriyorum. Şimdi terazimin bir kefesine Gelecek Partisi’ni diğerine de Deva Partisi’ni koyuyorum. İkisi de hemen hemen aynı hızda yol alıyor fakat ‘derinlik ve titizlik’ açısından Deva daha ağır basıyor. Çünkü il ve ilçe yapılanmalarında öne çıkan isimlere baktığım zaman bunu çok net görebiliyorum. Gelecek Partisi ‘hızlı olsun nasıl olursa olsun’ derken Deva Partisi ‘hiç acelem yok yavaş ve güçlü olsun’ der gibi.
Zamanla göreceğiz neler olduğunu ve teşkilatların nasıl şekil aldığını.
Her ikisi de zorlanıyor teşkilatlara isimler bulmakta çünkü ‘siyaset fesadından’ komaya girdiğimiz yılları yaşıyoruz! İletişim çağının nimetleriyle gözler önüne serilen siyasetin kapı arkalarındaki gerçekler ve arka arkaya yaşadığımız sorunlar toplumun siyasi inanç ve tahammül eşiğini yıktı geçti!
Tahammülsüz, eyvallahsız, alayına isyan, bana yoksa kimseye de olmasın demeye başlayan toplumlar ülkelerin sokaklarını yangın yerine çevirmeye başladı. Kimbilir belki de dünya bu yüzyıla ‘kaoslar yüzyılı’ adını verecek sonrasında!
Evet Gelecek ve Deva Partisi teşkilatlanma yapısına hız verirken inanıyorum ki diğerleri de bu konuda hamleler yapacaktır YAPMALIDIR! CHP çaktırmadan ‘ulusalcılardan arınarak’ kendine göre bir yol haritası üzerinde ilerliyor zaten. Yıllar önce ‘Kılıçdaroğlu CHP’nin içini boşaltıp yeni bir işleyişe zemin hazırlamak İçin geldi’ dediğimde kahkahalarla gülenler şimdi başını duvarlara vurmaya doymaz hale geldi! HDP’de içi boşaltılmış bir halde yıkılmadan önceki son günlerini yaşıyor. Çünkü miyadı doldu!
AK Parti’de ise çok köklü, hızlı ve olumlu yönde bir değişim görüyorum! Yazın bir yere. Tam düşündüğüm taslakta gelen Valiler Kararnamesi bunun ilk sinyali oldu. Ne alakası var demeyin çünkü teker teker oturtulan küçük taşlar büyük tabloyu ortaya çıkarır! Valiler Kararnamesi’nin ardından yeni kan değişimleri gelecektir büyük ihtimalle. Bu değişim teşkilatlara, siyasi temsilcilere, iletişim kollarına, kurumlara ve daha nicelerine de yansımalı çünkü vatandaş kendisini temsil edenlerden samimi, vefalı, paylaşımcı, uzlaşıcı ve sade hayatlar sürmesini istiyor artık! Bununla birlikte partilerin seçim dönemlerinde şehirlerin önüne çıkardığı listelerde yer alan isimlerin de tam donanımlı olmasını istiyor vatandaş! Ayrıca çok önemli bir başlık var; ‘şehrimin vekillerini tanımıyorum ve bu kadar vekil çok fazla’ sitemi fazlasıyla öne çıkıyor. Sahi bu kadar vekil ne işe yarıyor sorusunun cevabı verilmeli... ‘Misal iki milyonluk bir şehre beş vekil yeter de artar çünkü DEVLET tüm işleyişini kurumları üzerinden yapıyor zaten’ diyen vatandaşa ya haklısın cevabı verilip bu konuda çözüme gidilmeli ya da haksızsın deyip durumun gerçekliği tatmin edici cümlelerle anlatılmalı!
“Benim vekilim konuşmayı ve oturup kalkmayı bilmeli, vizyon sahibi olmalı, çözüm odaklı olmalı, sosyal ve girişken olmalı, güçlü liderlik genleri olmalı, kendine ait fikirleri ve cümleleri olmalı, zikrettiği her cümlede beni temsil ettiğini unutmamalı” diyor vatandaş...
Geçtiğimiz hafta Şanlıurfa’daydım. Bol bol sohbet ettik Urfalılar ile. Bu sohbetlerin temelinde elbette ki siyaset, AK Parti Şanlıurfa Vekilleri ve AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Kasım Gülpınar vardı. ‘Vekil Gülpınar donanımlı bir adam. Ne dediğini bilir, güçlüdür, zekidir, toparlayıcıdır, malda mülkte gözü yoktur’ türevinde nice cümle dinledim Kasım Gülpınar hakkında. Şanlıurfa siyaseten değirmen taşı misali zor bir şehir. Çabuk öğütür, yıpratır, peygamber sabrı gerektirir! Urfalılar Gülpınar’ı bu kadar överek konuşunca hem şaşırdım hem de aklıma geldi ‘Kasım Gülpınar nerede ve neden görünmüyor’ diye!