Türk-Amerikan ilişkilerini zehirleyen konularda söylenecek her şey söylendi, yapılacak uyarılar yapıldı ve şimdi artık Türkiye ABD'nin adımlar atarak işleri ne kadar düzeltmek istediğini görmek istiyor…
Onun için bu “inşallah, maşallah” anlamına gelen ABD vaatlerine rağmen hedeflerden şaşmadan Türkiye Afrin’de harekâtını tamamlayacak daha sonra da askerlerimiz ve Özgür Suriye Ordusu Münbiç’e yönelecek…
ABD yönetimi, PYD, YPG ve PKK üçlüsünü defterden siler de Türkiye ile yakın iş birliği yapmak için adımlar atarsa ne ala. Amerikalılar şimdiye kadar sürekli “PYD ve YPG terörist değildir, bunların PKK ile bağları yok” diye kendisini kandırdı. Hâlbuki PKK’nın Suriye uzantısının YPG ve PYD olduğunu sağır sultan bile duydu… O yüzden bugün İngiltere, YPG saflarında savaşmış iki eski askeri tutukladı ve terör yasasına muhalefet etmekten mahkemeye verdi…
ABD, PYD, YPG ve PKK üçlüsüne verdiği ağır silahları geri toplarsa ne ala. Ama bu konuda bile Amerika’da kafalar karışık. Bugüne kadar defalarca Pentagon teröristlere ağır silahlar verdiklerini kabul etti ama ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson “Biz YPG ve PYD’ye ağır silahlar vermedik” demedi mi?
ABD yönetimi Münbiç’ten YPG ve PYD’lileri çıkarır da şehri Arap sahiplerine teslim ederse ne ala. ABD bugüne kadar bu konuda hep bizi kandırdı. PYD ve YPG’yi Münbiç’ten çıkaracağını söyledi ama tam tersine bu Arap kentinin yönetimini bile Kürt teröristlere teslim etti. Daha sonrada buradaki teröristleri 300 Amerikan askeri korumaya başladı…
İşte bütün bu konularda Türkiye’nin istekleri karşılanırsa gerçekten Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni sayfa açılır ve buzlar erir. Yoksa bu iş karakolluk olur…