Bu yazımda son günlerin en büyük sorunu olan fakat normalize edilmiş, Narsistik denilen kişilik yapısından söz etmek istiyorum.
Bu yazımda son günlerin en büyük sorunu olan fakat normalize edilmiş, Narsistik denilen kişilik yapısından söz etmek istiyorum. Kadınların en çok yakalandığı, bağımlı olduğu ve şifalanamadığı o narsiste aşık olma hastalığından. Kadınlar diyorum çünkü narsist erkeklerden yara almış o kadar çok kadın danışanım var ki… Araştırmalar erkeklerde narsistik kişilik özelliklerinin kadınlardan daha yaygın olduğunu göstermekte. Mitolojik öyküden de anlayacağınız üzere narsizm erkek figürü üzerinden hareket etmiş ve bu şekilde isim almıştır.
“Onu sevmeme izin vermedi. Beni sevip sevmediğinden de hiç emin değilim. Dışarıdan bakıldığında efsane bir yönetici, dört dörtlük bir baba, sosyal, güleç yüzlü, yardımsever, herkesin sevdiği insan… İlişkide ise nasıl da acımasız, zalim, suçlayıcı ve kontrolcü davranıyordu. Aşırı bir seks bağımlısıydı. Her an hazır olmalısın o ne zaman isterse…Her şeyi onun istediği gibi yapmaya çalışırken kendi benliğimden uzaklaşmış olduğumu anlıyorum. Bir insan hep mi haklı olur, hep mi en doğruyu düşünür, yapar? O hep haklı olan, hep suçlayandı. Dipsiz bir kuyuya düşmekti onu sevmek. Bir narsist sevmek mi? Çok yıpratıcı, acı ve hüzün verici. İnsanın celladına aşık olması gibi bir şey.”
“Robin Williams’ın da söylediği gibi eskiden hayatta başıma gelebilecek en kötü şeyin bir başıma kalmak olduğunu düşünürdüm; ama öyle değilmiş. Hayatta başa gelebilecek en kötü şey; seni yalnız hissettiren insanların arasında bir başına kalmakmış.” diyen kadın danışanlarımın sözlerinden etkilenerek yazmak istedim bu konuyu.
Narsistik kişilik bozukluğu, kişinin kendini aşırı önemsemesi, empati yoksunluğu, başkalarının duygularını göz ardı etme, sömürme, düşük özgüven ve aşırı hayranlık beklemesi gibi daha pek çok belirgin özelliklere sahip olduğu bir psikolojik durumdur. Kişi kendini sevmeyi başaramadığı için başkasını nasıl sevmesi gerektiğini bilmez.
Narsistik erkek, dışarıdan bakıldığında dikkat çekicidir. Başlangıçta, kişisel çekicilikleri ve kendilerine olan güvenleri, yetenekleriyle ve karizmalarıyla insanları çok rahat etkiler. Konuşmalarındaki ilgi ve iltifat yetenekleri sayesinde bir narsistin sizi kendine aşık etmesi oldukça kolaydır. Fakat eğer bir kere narsist bir erkeğin büyüsüne kapılırsanız onun bitmeyen talepleri, eleştirileri, bencillikleri ve kaprisleri altında ezilmeye başlamaya da hazır olmanız gerekir. Tüm bunların yanı sıra narsist partnerinizin asla önceden tahmin edemeyeceğiniz öfke patlamaları, haksız suçlamaları ve büyük beklentileri ile özgüveninizi de yavaş yavaş kaybetmeye başlarsınız. Özgüveninizi kaybetmeye başladığınızı gördüğünde ise zayıflıklarınızı size karşı bir silah olarak kullanmaya başlar.
Narsist erkeğin en belirgin özelliklerine baktığımızda;
Öncelikle Narsist erkek çok iyi bir baba, çok iyi arkadaş, işinde başarıdan başarıya koşan bir iş adamı, bürokrat olabilir. Fakat kadın erkek ilişkisinde çok başarısızdır. Narsist erkek çok zalim, çok bencil ve çok doyumsuzdur. Adeta kan emicidir.
Narsist erkek sizi bir an için göklere çıkartırken, bir an sonra kendinizi en aşağılık insan olarak görmenizi sağlar. İlişki süresince “Kimse beni onun kadar sevemez.” ile “Onun gözünde asla yeterli değilim.” düşünceleri arasında gidip gelirsiniz.
Güce ve özgürlüklerine olan bağlılıkları nedeniyle gerçek bir yakınlık kurmaktan ve bağlılıktan kaçınır; ama tüm ilginizin ve dikkatinizin üzerlerinde olmasını ister Bir narsist ile ilişki içindeyseniz kendinizi çok yalnız hissedersiniz. İstek ve ihtiyaçlarınızın hiçbir önemi yokmuş gibi davranılması zamanla sizi öfkeli ve savunmacı biri haline getirerek kendinizi kötü hissetmenize neden olur.
Narsist erkek sürekli dikkat ve hayranlık bekler. Partneri onun ihtiyacını karşılayamadığında hırçın veya öfkeli tepkiler verir. Empati yoksunluğu ve duygusal olarak kapalı olma eğilimleri, narsist erkeğin yakınlık kurma ve sürdürme konusunda güçlük yaşamasına yol açar.
Tek bir kadına bağlanmayı başaramaz. Çok çapkındır. İlgi gördüğü her kadınla ilişki yaşamak ister. Ayrıca anneye çok düşkündür. İlişkisi annesinin onay, istek ve yönlendirmesi doğrultusunda yürür.
Narsistik özelliklerin farkına varmak ve kabul etmek oldukça zordur. Bunun temel nedeni toplumda narsizme yüklenen aşırı olumsuz anlam ve bunun değiştirilemez bir durum olduğuna yönelik önyargılar. Farkındalık ve değişim tüm insanların ihtiyacı. Bunu gerçekleştirecek bilinç ve yüreklilikte olmak kadar takdire değer bir şey yoktur.
Hayatınızdaki insanın sizi istediğiniz ve ihtiyaç duyduğunuz şekilde sevmediğini ve sevemeyeceğini fark etmek çok acı verici. Dönüp geriye baktığınızda bu kişiyi memnun etmek için belki de yıllarınızı vermişsinizdir. Ancak bilmeniz gerek ki, bir narsistin sizi koşulsuz bir sevgiyle sevemeyecek olması, sizin sevilmez biri olduğunuz anlamına gelmez. Kişisel algılamamaya çalışın. Kendini bile tam anlamıyla sevip, kabullenemeyen biri, sizi nasıl sevebilir ki?
