Hamas'ın silahlı kanadının 7 Ekim'de Aksa Tufanı adıyla yaptığı saldırının ardından İsrail'in Gazze'ye başlattığı saldırılar halen devam ediyor.
Savaşın tarafı değilseniz hariçten gazel okumak kolay. Mazluma üzülüp intikam naraları atmak kolay. Oysa ki savaşı devam ettirmekten başka neye yarar ki kısas. İnsan hayatı her şeyden değerlidir. Tüm acımasızlığına rağmen olan bitenin durmadan dinlenmeden barışı dillendirmek gerek.
Hamas'ın silahlı kanadının 7 Ekim’de Aksa Tufanı adıyla yaptığı saldırının ardından İsrail’in Gazze’ye başlattığı saldırılar halen devam ediyor. İki haftayı aşan saldırılarda can kaybı her geçen gün artarken kara harekatı başlatmaya hazırlanan İsrail tarafından bugün Amerika’nın çağrısı üzerine harekatı erteleme haberi geldi. İsrail radyosunun haberine göre bölgeye Amerikan kuvvetleri gelene dek kara harekatını erteleme kararı aldıkları açıklandı.
Dünyanın değişik ülkelerinden savaş karşıtı sesler yükselmeye başladı. Özellikle İsrail’in savunmasız halka yönelik acımasız saldırıları göz ardı edilecek gibi değil. Hastane saldırısının ardından İsrail yönetimi uluslararası kamuoyundan oldukça tepki aldı. Ancak yine de devletler bazında bakınca Filistin halkı yalnız bırakılmış görünüyor. Bugün itibariyle bölgeye yardım göndermekten bile aciz bir görüntü çiziliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arabuluculuk yapma talebi ve yine dış işlerinin bu yöndeki müzakereleri ile yaşanan bu drama son vermek adına adımlar atılıyor.
Olayların başlangıç noktasına dönüp bakınca böylesine yüksek güvenlik politikası güden İsrail’in Hamas’ın saldırısını görememesi akıllarda soru işareti yaratıyor. Amaçlanan nedir?
Öte yandan bölgenin daha da ısınabileceği, İran’ın da olaya dahil olabileceği konuşuluyor son günlerde. Bölgeyi tamamen içine alabilecek böylesine bir ihtimali düşünmek bile korkunç. Şimdilik bazı ülkelerin arabuluculuk çabalarıyla Hamas’ın elindeki rehineleri serbest bırakması ne fayda yaratacak bekleyip göreceğiz. Filistin halkının yaşadığı kıstırılmışlık bir yana özellikle insani yardım ulaşmazsa durumun vahameti daha da artacak. Yakıt yokluğu nedeniyle hastanelerin hizmet verememesi söz konusu. Birleşmiş Milletler yakıt rezervinin 3 günlük olduğu uyarısını yaptı.
Bugünden bakınca yakın geleceği kestirmek zor görünüyor. Ancak Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlamaya hazırlandığımız şu günlerde barışın önemini bir kez daha anlıyoruz. Ülkemizin kurtarıcısı ve kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır. Ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe savaş bir cinayettir” demiştir. Bu sözün kıymeti bugün bir kez daha anlaşılmıştır.
Barış için herkesin elinden geleni yaptığı bir dünya hayal olmamalı.