Robotlara kendi inisiyatifleriyle insan öldürme yetkisi verileceğini 2016 yılının Haziran ayında YeniBirlik'te kaleme almıştım:
Robotlara kendi inisiyatifleriyle insan öldürme yetkisi verileceğini 2016 yılının Haziran ayında YeniBirlik’te kaleme almıştım: Alemşumul Suni Adamlar Sardı Etrafımız. Konu kalmadı da eski defterleri karıştırıyorsun diye düşünürseniz darılırım. Sadece fikri takip yapıyoruz burada. Yani her gazetecinin yapması gerektiği gibi ele aldığımız konular hakkındaki yeni gelişmeleri okurlarla paylaşıp biraz daha derinleşmeye çalışıyoruz.
Bu yazının yayınlanmasından bir ay geçmeden robotlaşmış Fetö mensupları yazıda yer aldığı üzere acımasız şekilde etrafa ateş açtı ve yüzlerce kişinin ölümüne sebep oldu. Aramızda yaşayan bu kişiler insana çok benzeyen robotlardı ve şimdi aynı robotlar mahkemelerde aynı tarz robotik ifadelerle kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Bazı robotları ise Meriç nehrini aşıp Yunanistan’a sığınmaya çalışıyor. İçlerinden haysiyet sahibi kişilerin çıkmasını pişmanlık duymasını beklemek ham hayal. Çünkü insani özelliklerini bırakalı, mankurtlaşalı uzun zaman olmuş. Allah şerlerinden muhafaza etsin Türkiye’yi.
Fetö robotlarından diğer robotlara geçelim. Robotlar günümüzde insanların yerini almaya hazırlanıyor. Aslında her makine bir robot olma yolunda adımdır ama insana gerek duymayan makineler, programlanabilir makineler birer robot olarak insanların yerlerini alıyor. Bir restorana gittiğinizde garsonun el bilgisayarı ile sipariş alması makineleşme ise siparişi alanın bir makine olması robotlaşmayı işaret ediyor. Ya restoranda yemek yiyenler de robotsa ve insanların tüm varlığı bu robotları programlamak ve işlerliğini geliştirmekse ne düşünürsünüz?
Biliyorum hayli ütopik geliyor ama dünya adım adım buraya gidiyor. Artık haberleri üreten de haberleri düzenleyen de robotlar. Algoritmalarla haberler üretiliyor. Şöyle bir senaryo düşünün: Hava durumu tahminini yapan robot haber yazan robota bilgileri iletiyor ve o da haberleri sunan robota gönderiyor. Size insan sesine yakın bir sesle hitap eden robot sunucu havanın nasıl olacağını söylüyor. İrkiltici değil mi? Gerçekleşmemesi için herhangi bir sebep yok.
Böyle bir dünyada bize kalan şey kenara çekilip robotik dünyanın eline ayağına dolanmamak. Robotların yargılanması, işledikleri suçlardan cezaya çarptırılmaları da robotik yeni dünyanın konuları arasında yer alıyor. Belki bizler için değil ama gelecek nesiller için hayli baş ağrıtacak bir konu. Marjinal bir evren giderek günlük hayatımızın merkezine doğru ilerliyor. Robotlar dijital dünyanın içinde doğan yaratıklar biz ise o denize scuba diving yani tüplü dalışla giriyoruz. Bizim kalabilme imkanımızın sınırlı olduğu bu dijital deniz onlar için yaşama alanı. Bu benzetmeyi Financial Times’ın yorum sayfasında Luciano Floridi’nin “Roma hukuku robot hakları için bize bilim kurgudan daha iyi rehberlik öneriyor” başlıklı yazısından ödünç aldım. Robotların insan olmak ve insan kalmak gibi bir dertleri yok.
Diğer bir mesele ise robotların gelir vergisinde muaf olup olmamaları. Bunun için hangi kitaba bakacağımı bilmiyorum ama onların da gerçek kişiler gibi vergi ödemesi gerektiğini ve hatta bu vergilerle işsiz bıraktıkları insanlara yardım etmelerini öneren bir görüşü öne sürülüyor. Hem de Microsoft’un kurucusu Bill Gates tarafından. Robotlar artık karşımıza şöyle çıkacak: Ben de vergimi veriyorum, benim de haklarım var. Nereden bakarsak bakalım tuhaf bir dünya. Robotların ellerini ceplerine atarak kendilerine meşruiyet sağlamalarını isteyenin ise bir insan olması manzarayı daha da tuhaflaştırıyor. Ne dersiniz?