Olağanüstü Hal'in üç ay daha uzatılmasına itiraz edenlerin kulakları çınlasın… Fetullah Gülen terör örgütü (FETÖ) elemanları ülke dışındaki fitne operasyonları yetmiyormuş gibi hala içimizde fitne ve hainlik yaymaya devam ediyorlar…
Olağanüstü Hal’in üç ay daha uzatılmasına itiraz edenlerin kulakları çınlasın… Fetullah Gülen terör örgütü (FETÖ) elemanları ülke dışındaki fitne operasyonları yetmiyormuş gibi hala içimizde fitne ve hainlik yaymaya devam ediyorlar…
Yani FETÖ’nün elemanları ülke içinde de hala iş başında!
Hatay 2. Ağır Ceza mahkemesinin skandal kararı bunun son örneği… Mahkeme başkanı hâkim ya akli dengesi bozuk ya da açık bir kamikaze. Kamikaze olması olasılığı yüksek çünkü mahkemedeki öbür iki hâkim de bu karara imza atmış…
Olay ne?
Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ahmet Turan Oral, FETÖ'cülerin kullandığı ve MİT'in şifrelerini kırdığı ByLock aplikasyonu ile yazıştığı belirlenen bir şüpheliyle ilgili iddianameyi reddettiği kararda, skandal ifadeler kullandı. Oral'ın yanı sıra Burhan Akbiber ve Nedime İskenderoğlu Güllü adlı üyelerin imzasının bulunduğu karar, sadece 2 hafta öncesine ait.
Kararda "FETÖ'nün terör örgütü olarak kabulü için Birleşmiş Milletler Daimi Konseyi ve Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu kararının olması gerektiği" belirtiliyor.
Yani hâkimler olaya BM’yi de katıp işi uluslararası bir boyuta taşımaya çalışıyor… Sonrada yurt dışında yandaş FETÖ’cüler algı operasyonu yapacak… Ama adamlar cahil. FETÖ zaten Milli Güvenlik kararıyla Kırmızı Kitap’a terör örgütü olarak girmiş durumda ve bunun BM Güvenlik Kurulu tarafından onaylanması gerekmiyor…
Bu kararda Başkan Oral ve üyeler, FETÖ için BM ve Bakanlar Kurulu kararı istemekle yetinmedi ve 'Örgütün (FETÖ) kuruluşu, kurucuları, amacı, stratejisi ve eylemlerinin neler olduğunun belirlenmesini' talep ederek iddianameyi de reddetti.
Tam 241 şehit vermişiz, 200 den fazla gazimiz var ve hala birileri Fetullah Gülen terör örgütü müdür değil midir diye sorguluyor… Bu ne cesaret?
İşte kamikazeler gözleri kör operasyona devam ediyorlar… Yani aramızdalar ve hepimizle alay ediyorlar… Bunlar gibi tehlikeli insanlarla uğraşacağımıza biz bakanlık çaycıları ve hademelerle uğraşıyoruz…
Yani yapacak daha çok işimiz var. Bu musibetleri devletten, toplumumuzdan ayıklamamız lazım ve zaman alıyor. O zaman OHAL vazgeçilmez bir nimet.