Bu sene 7. Sezonu ile izleyiciye merhaba diyen O Ses Türkiye yarışmasında en baştaki koltuğa yeni sezonda hangi sanatçının oturacağı merak edilirken, yarışmaya farklı bir renk katan Yıldız Tilbe jüri koltuğunda bizlerle.
Bu sene 7. Sezonu ile izleyiciye merhaba diyen O Ses Türkiye yarışmasında en baştaki koltuğa yeni sezonda hangi sanatçının oturacağı merak edilirken, yarışmaya farklı bir renk katan Yıldız Tilbe jüri koltuğunda bizlerle. Başladığı ilk günden bu güne gerek jürisi ile gerek yarışma formatı olarak Türkiye’nin en iddialı yarışmalarından biri oldu. Acun Ilıcalı’nın Türkiye’ye kattığı en güzel projelerden biri. Özellikle yarışmada bulunan ‘Tarık Sezer ve Orkestrası’ Türkiye’nin en iyi ve en kaliteli müzisyenlerinin bir arada olduğu bir ekip. Eminim ki, ismi duyulmamış bir şarkıcının yada amatör olarak şarkı söyleyen birinin en büyük hayali bu orkestra ile şarkı söylemektir. İnsanların bir dolu para vererek bile aynı sahnede çalışamayacağı bir orkestra ile şarkı söylemeleri öncelikli bir şans. Ve bu ekibi oluşturup 7 yıl boyunca büyük başarılarla bir arada tutan Tarık Sezer’in emeği çok büyük.
Yarışmanın en baştaki koltuğunu her sezon başka bir sanatçı renklendirdi. Gerçekten 7 sene boyunca çok güzel sesler dinledik, ülkemizin yeteneklerini yada yeteneksizlerini hep birlikte gördük, duyduk. Sanat ve müziğin ikinci plana atıldığı ülkemizde gerçekten takdir edip heyecan ile izlediğim bir yarışma olduğunu yine vurgulamak istiyorum. Yarışmanın geçmişine baktığımda bugüne kadar yarışma 1’ncisi olup Türkiye’nin ünlü şarkıcıları arasına giren bir isime henüz rastlamadık. Fakat yarışmada tutuamayıp elenen ve isminden, şarkılarından, sesinden, yaptıklarından her an söz ettiren İrem Derici’yi göz ardı edemeyiz. Yarışmada elenmiş olsada müzik piyasasında çok güzel işlere imza attı İrem.
Bu sene müzik öğretmenlerinin yoğun katılımı ile başlayan yarışmanın jüri koltuğundaki Yıldız Tilbe, yabancı şarkı söyleyip Türk olduğundan emin olmadığı yarışmacılara dönmediğini dile getirdiği için iki gündür bayağı tepki topladı. Hatta bu tepkiler ırkçılığa kadar gitti. Açıkçası ben bir konservatuar mezunu olarak, ülkemizde sanatın yetersizliğinden yakınıp yokluktan bir çok şeyi var etmeye çalışırken bu yarışmanın başladığı ilk günden beri Yıldız Tilbe ile aynı düşücedeyim. Madem burası Türkiye, madem bu yarışma “O Ses Türkiye” neden başka ülkede yaşamış, yetişmiş, başarılara imza atmış biri gelip derece elde etsin ki? Neden ülkemde ki yetenekler dururken bir başkası kazansın bu yarışmayı? Daha ilk sezondaki jüri üyelerinin bunu söylemesi gerekirken; ooo yeterki farklı karakteri olan güzel bir ses tonu gelsin, insan ayrımı neden yapalım ki diye bakıldı. Hayır arkadaşım bende bu ülkede yıllarca sanat eğitimi almış ve bunun yanı sıra sanata değer verip saygı duyan öğrenciler yetiştiren biri olarak, bir yabancının bu yarışmada boy göstermesine karşıyım. Yıldız Tilbe’nin yeteneğinin yanı sıra ne zorluklarla bugüne geldiğini bir çoğumuz biliyoruz. Ülkemin her köşesinde operetler, müzikaller, konser salonları ve imkanlar olsaydı eminim ki Yıldız Tilbe’de bunu dert etmezdi. Gelen her türlü yabancıya dönerdi. Daha çok taze olan Gökhan Özoğuz ve Yıldız Tilbe tartışmasının Acun Ilıcalı’nın da müdahalesi ile nereye gideceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Sevgi ve müzikle kalın...