Dün zaten şansımızın tutmadığı İzlanda karşısında aldığımız yenilgi nazar boncuğu, her şeyden önemlisi de canınız sağ olsun.

Fransa galibiyetimiz İzlanda’yı artık nasıl rahatsız ettiyse maç öncesi bir yerlerden güdümlü iki-üç memur (tabir Şenol Güneş’e aittir) aklı sıra ayarlarımızla oynamaya kalktı.

Doğrusu bu ya ülke olarak biz de çok takıldık olan bitene.

Maçtan çok maç öncesi havaalanında yaşadıklarımız ve fırçalı meczubu yazdık, konuştuk.

Diyeceğim o ki iyi yapmadık bunlarla uğraşmakla.

Maça gelirsek…

Şenol Güneş ne oynadığını bilen, mücadeleci yepyeni bir Milli Takım oluşturdu bu süreçte.

Tecrübeli teknik adam Fransa galibiyetinin abartılmaması adına da çok önemli mesajlar verirken her fırsatta İzlanda’ya dikkat çekti.

3 maçta aldığımız 9 puan grupta bizi çok avantajlı duruma getirmişti ama

Güneş ve birçok otorite gibi benim de Fransa maçı sonrası yazımda dediğim gibi İzlanda gruptaki asıl rakibimizdi.

İki takımda birbirini yoklayarak başladı maça.

20. dakikadan sonra iki duran top organizasyonuyla golleri kalemizde gördüğümüzde şoktaydık.

İlk yarının sonlarına doğru Dorukhan’ın attığı golle soyunma odasına biraz olsun umutlu gittik ama maç sonunda grupta ki ilk yenilgimizi hem de İzlanda karşısında almaktan dolayı üzülen bizdik.

Bitirelim…

Ben Millilerimiz bu gruptan Avrupa Şampiyonası’na gideceğine ilk günden beri inananlardanım.

Dün zaten şansımızın tutmadığı İzlanda karşısında aldığımız yenilgi

nazar boncuğu, her şeyden önemlisi de canınız sağ olsun.