N'AYIR N'OLAMAZ!

Futbolun kitlelerce çok sevilmesi ve dünyadaki –nerdeyse- en adil oyun olmasının sırlarından ve güvencelerinden, görece önemlisi ofsayt kuralıdır.

Abone Ol

Hollanda’nın Dünya Futboluna hediye ettiği yeteneklerden Marco Van BASTEN, FIFA adına yaptığı çalışmaya ait raporun bir kopyasını basına verince ortalık karıştı. Futbolun içine girmekte olduğu durağanlığı aşmak için; bazıları basketboldan, bazıları hentboldan aparılmış bir dizi öneri içinde en önemlisi ve tartışmaların temelini oluşturanı “ofsayt” hakkında yaptığıydı.

1863 yılından bu yana onlarca defa değiştirilen yegane oyun kuralı neredeyse ofsayt (off-side) olduğu halde, FIFA Oyun Kuralları Komisyonu (IFAB), şimdi kara kara bu son öneriyi düşünüyor olmalı. El – kol hizaları hakkında yapılan yorumun (2005) daha mürekkebi kurumadan bu çılgın önerinin akıbeti bakalım ne olacak?

Siyaset dünyamızdan bir tebessüm bırakarak işine gücüne dönen Besim TİBUK da, Liberal Demokrat Parti (LDP) seçim programında yıllar önce, absürtlüğün şahikası olarak “Ofsaytın Kaldırılacağını” söyleyince hepimiz gülüp geçmiş ve partisi sandıktan çıkamamıştı. 1994-2002 yılları arasında siyaset dünyamızdaki “bırakınız yapsınlar-bırakınız geçsinler” prensibini spora da uyarlamak istemiş ama sükutu hayal olmuştu.

Futbolun kitlelerce çok sevilmesi ve dünyadaki –nerdeyse- en adil oyun olmasının sırlarından ve güvencelerinden, görece önemlisi ofsayt kuralıdır. Bir anlığına gözlerinizi kapatıp düşünsenize; “ bir takım kalecinin hemen yanına santraforunu sabitliyor ve sahanın neresinde olursa olsun topu kapar kapmaz ona aktarıyor ve o da yetenekleri ölçüsünde gelen pası gole çeviriyor.” Her maçta bir sürü gol olur ama o maçta seyir zevki olur mu? Olmaz mı?

Futbolun diğer sporlara göre daha sevilmesinin temel sebeplerinden birisi; herkes tarafından ve çok kolayca oynanabilmesidir. Mahalle maçlarından hatırlarsak: iki tane taş ile kale direklerini belirledikten sonra hepimiz yeteneğimiz ölçüsünde kimimiz kaleci, kimimiz “takoz” defans oyuncusu kimimiz de çalımcı-golcü rollerine soyunur ve zevkle oyuna dalardık. Çok sevilmesinin bir diğer sebebi de; güçlü ile güçsüz arasındaki farkın birçok değişkenle dengelenebilmesidir. (Ofsayt kuralı da bu dengeleyicilerden birisidir.)

Örnek olarak; Amerika Basketbol Milli Takımı ile Kenya Basketbol Milli Takımı arasındaki maçın sonucunu tahmin etmek için kahin olmaya gerek yokken, Brezilya ile Kore Futbol takımları arasındaki maç için kimse “banko” Brezilya diyemez. Koreli futbolcular 90 dakika büyük bir disiplinle savunma yapabilir ve yakaladıkları bir “balık” pozisyonu gol yaparak maçı galip bitirebilirler. Adil Oyun diye adlandırılmasının ardındaki sihir işte budur.

Ofsayt kuralı bu sihirli oyunun ana teminatıdır. Bu teminat her daim “garibanların” lehine çalışır. Eğer kazanmaya dair en ufak bir ümit bile olmazsa garibanların bu oyunda işi ne? Konu mankeni olarak yedikleri çuvalla golün ardından santra yapmak için oyun oynanır mı?

Yılmaz ERDOĞAN’ın “Ben Senin Beni Sevebilme İhtimalini Sevdim ! “ dediği gibi biz de garibanların birgün galip gelebileceği ihtimalini sevdiğimiz için bu oyunu seviyoruz.

N’ayır, N’olamaz. Lütfen bu ihtimali elimizden almayınız.

İyi bir hafta dilerim.