tag:gazetebirlik.com,2015:cid-119 YeniBirlik Gazetesi YeniBirlik Gazetesi 2023-10-08T12:57:03+03:00 Burdur'da Karanlıkdere Kanyonu'ndaki orman yangınına müdahale sürüyor https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-karanlikdere-kanyonundaki-orman-yanginina-mudahale-suruyor-7518/

Ballık köyü sınırlarında yer alan ve sarp yapısı nedeniyle karadan ulaşmanın güç olduğu kanyondaki yangına, sabahın ilk saatlerinden itibaren yeniden havadan yoğun müdahale başlatıldı.

Isparta Orman Bölge Müdürlüğünün sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada, yıldırım isabet etmesi nedeniyle çıkan orman yangınına 4 uçak, 15 helikopter, 26 arazöz, 3 iş makinesi, 350 yangın söndürme personeliyle müdahale edildiği bildirildi.

Paylaşımda, "Yangını en kısa sürede kontrol altına almak için gece gündüz demeden mücadelemiz devam ediyor." ifadesi kullanıldı.

Bölgeye giden Burdur Valisi Türker Öksüz ve İl Jandarma Komutanı Albay Mustafa Güder, söndürme çalışmalarını takip ediyor.

Karanlıkdere Kanyonu'nda 2 Ekim'de çıkan orman yangını 4 Ekim'de havadan müdahaleyle kontrol altına alınmış, 7 Ekim'de yeniden büyümüştü.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Salda Gölü çevresine 7 kilometrelik bisiklet yolu yapıldı https://gazetebirlik.com/haber/salda-golu-cevresine-7-kilometrelik-bisiklet-yolu-yapildi-2974/

Burdur'un Yeşilova ilçesindeki Salda Gölü çevresine İl Özel İdaresince 7 kilometrelik bisiklet yolu yapıldığı bildirildi.

Valilikten yapılan açıklamaya göre, Burdur Valisi Türker Öksüz, Kayadibi Mahallesi ile Doğanbaba köyü arasında yapılan eşsiz Salda Gölü manzarasında bisiklet severlere keyifli zaman geçirme fırsatı sunacak 7 kilometrelik paylaşımlı bisiklet yolunda incelemede bulundu.

İl Özel İdaresince beyaz kumsalın dışına mevcut yol üzerine yapılan bisiklet yolu, sıcak asfalt, boya, işaret ve levhalama çalışmasının ardından bisiklet severlerin hizmetine sunuldu.

Öksüz, Salda Gölü'nün eşsiz manzarası eşliğinde önemli bir bisiklet rotasının bölge turizmine kazandırıldığını belirtti.

Tüm bisiklet severleri bu güzelliği yaşamaya davet eden Öksüz, "Çevre dostu ve sağlıklı yaşam araçlarından biri olan bisiklet kullanımı günden güne artıyor. Son yıllarda özellikle tüm dünyada giderek artan bisiklet turizmi öne çıkmaya başladı. Bu alanda hizmet verecek bisiklet yolunun ilimiz turizmi için hayırlı olmasını diliyorum." ifadesini kullandı.

İncelemeye AK Parti Burdur milletvekilleri Adem Korkmaz ve Mustafa Oğuz da katıldı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da otomobilin traktörle çarpıştığı kazada 4 kişi yaralandı https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-otomobilin-traktorle-carpistigi-kazada-4-kisi-yaralandi-391/

Burdur'un Karamanlı ilçesinde otomobille traktörün çarpışması sonucu 1'i ağır 4 kişi yaralandı.

Hazal Şahin yönetimindeki 06 DV 8284 plakalı otomobil, Burdur - Karamanlı kara yolunda Ömer Altuğ'un kullandığı 15 KD 713 plakalı traktörle çarpıştı.

İhbar üzerine kaza yerine sağlık, polis ve jandarma ekibi sevk edildi.

Kazada, traktör sürücü Ömer Altuğ (89) ile otomobildeki Ece Kerimoğlu, Nazan Olgun Şahan ve Emel Pilten yaralandı.

Yaralılar, 112 Acil Sağlık ekiplerince olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından Karamanlı Devlet Hastanelere kaldırıldı.

Yaralılardan Burdur Devlet Hastanesine sevk edilen traktör sürücü Altuğ'un hayati tehlikesinin olduğu belirtildi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
"Gladyatörler şehri" Kibyra, gün doğumunda dron ile görüntülendi https://gazetebirlik.com/haber/gladyatorler-sehri-kibyra-gun-dogumunda-dron-ile-goruntulendi-6690/

Türkiye'de antik döneme ilişkin en uzun gladyatör frizlerinin çıkarıldığı, Roma İmparatorluğu döneminde gladyatör dövüşleriyle ünlü antik kent, gün doğumunda dron ile görüntülendi.

Kentteki devasa büyüklükteki Roma döneminin nitelikli mimari eserleri, renkli mermerlerden oluşan Medusa mozaiği ve 2 bin yıllık anıtsal çeşme, güneşin doğuşuyla görsel şölen sundu.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da orman yangını çıktı https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-orman-yangini-cikti-38/

Elsazı köyünde henüz belli olmayan bir nedenle orman yangını çıktı.

İhbar üzerine bölgeye Isparta Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı ekipler sevk edildi.

Yangına havadan 2 helikopter ve 5 uçakla, karadan da yer ekipleri tarafından müdahale ediliyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Tan Taşçı Burdur'da trafik kazası geçirdi https://gazetebirlik.com/haber/tan-tasci-burdurda-trafik-kazasi-gecirdi-4847/

Ecmel Kayahan (38) idaresindeki 34 GPK 636 plakalı cip, Bucak-Antalya kara yolu Bölge Trafik Denetleme İstasyonu yakınında aynı istikamette ilerleyen Murat Bedir yönetimindeki 15 NK 616 plakalı tırla çarpıştı.

İhbar üzerine kaza yerine 112 Acil Sağlık, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

Kazada yaralanan cipteki şarkıcı Tan Taşçı, menajeri olduğu öğrenilen Ecmel Kayahan ve yanlarındaki Mahmut Emre sağlık ekiplerince Bucak Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

Hayati tehlikeleri olmadığı belirtilen Taşçı'nın ve diğer iki kişinin hastanede tedavilerinin sürdüğü öğrenildi.

TAN TAŞÇI TABURCU EDİLDİ

Burdur'un Bucak ilçesinde geçirdiği trafik kazasında yaralanan Tan Taşçı, tedavisinin ardından taburcu edildi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da hafif ticari araç ile otomobilin çarpışması sonucu 2 kişi öldü https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-hafif-ticari-arac-ile-otomobilin-carpismasi-sonucu-2-kisi-oldu-2455/

Burdur'un Tefenni ilçesinde otomobil ile hafif ticari aracın çarpıştığı kazada 2 kişi öldü, 2'si çocuk 6 kişi yaralandı.

Galip Dua (54) idaresindeki 07 DEC 46 hafif ticari araç, Tefenni-Korkuteli kara yolu Işıklar Mahallesi Kavşağı'nda, Yunus Kılınç'ın (63) kullandığı 20 YS 088 plakalı otomobille çarpıştı.

İhbar üzerine kaza yerine sağlık, jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

Sağlık ekibi otomobilde bulunan yaralılardan Mehmet Çelikli'nin (39) kaza yerinde hayatını kaybettiğini belirledi.

Kazada sürücüler Dua ve Kılınç'ın yanı sıra araçlarda bulunan 2'si çocuk 5 kişi yaralandı.

Sağlık ekiplerince çevredeki hastanelere kaldırılan yaralılardan İbrahim Dua (78) müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da elektrik üretilen hayvansal atıktan gübre elde ediliyor https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-elektrik-uretilen-hayvansal-atiktan-gubre-elde-ediliyor-5321/

Burdur-Antalya kara yolunun 7. kilometresinde 80 hektarlık çöp toplama alanında 2019'da faaliyete geçen tesiste tavuk, büyükbaş ve küçükbaş hayvan dışkısı oksijensiz ve karanlık ortamda fermente edilip ortaya çıkan metan gazı yakılarak saatte 2 megavat elektrik üretiliyor.

Burdur Belediyeler Birliği ve Bucak Belediye Başkanı Emrullah Ünal, çevredeki çiftçilerin ahırlarından toplanarak tesise getirilen hayvan dışkısından önce elektrik daha sonra doğaya faydalı gübre elde edildiğini söyledi.

Burdur'un hayvancılıkta gelişmiş bir il olduğunu anlatan Ünal, "Kentimizin ekonomisi büyük oranda hayvancılığa dayanıyor. Büyükbaş hayvan sayımız fazla olduğundan köylerimizde çok miktarda hayvansal atık birikiyor. Doğaya zararlı metan gazı salımını engellemek için hayvansal atığı bu tesisimiz işliyor, elektrik üretiyor. İşleme tabi tutulan ve içindeki zararlı gazdan arındırılan gübre, çiftçilerimize dağıtılıyor." diye konuştu.

Tarımsal üretimde gübrenin yerinin önemli olduğunu vurgulayan Ünal, "Sadece kimyasal gübrelerden değil, hayvansal organik gübrelerden de tarımda yararlanılıyor. Tesisten verilen ücretsiz sıvı hayvansal gübreyle bölgedeki tarımsal üretime katkı sağlanıyor." ifadelerini kullandı.

"Günlük 150-200 ton civarında gübre çıkışı var"

Tesis Müdürü Ziraat Mühendisi Mert Delibaş da tesisin 2019'dan beri hayvansal atıktan elektrik ürettiğini belirtti.

Delibaş, "Tesisimizde şu anda saatte 2000 kilovat yani 2 megavat elektrik üretiyoruz." dedi.

Tesisin doğa ve tarımsal üretim için de faydalı olduğunu vurgulayan Delibaş, şöyle konuştu:

"Hayvansal atığı işlemediğimiz zaman bu atık doğaya dökülecek ve zamanla ortaya çıkan metan gazı doğaya karbon salımı yapacak. Bu tesisle bölgemizdeki karbon salımını da bertaraf ediyoruz. Tesisimizden günlük 150-200 ton civarında gübre çıkışı var. Çalıştığımız çiftçilerimize sıvı gübreyi kendi araçlarımızla götürüyoruz. Sıvı gübre almak isteyen diğer çiftçilerimiz de buradan gelip kendi araçlarıyla alabilirler. Sıvı gübreye yoğun bir talep var çünkü biz hayvansal atığın içindeki zararlı gazı aldığımız için gübre toprağa daha faydalı oluyor. "

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'dan gönderilen lavanta fideleri Türkiye'nin bahçelerini mora boyuyor https://gazetebirlik.com/haber/burdurdan-gonderilen-lavanta-fideleri-turkiyenin-bahcelerini-mora-boyuyor-1421/

Son yıllarda Marmara, İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Ege ve Akdeniz bölgelerinde oluşturulan lavanta bahçeleri, görselliği ve mis kokusuyla ziyaretçilerinin ilgisini çekiyor.

Ekoturizm açısından da bulunduğu bölgede hareketliliği artıran lavanta bahçelerinin büyük bölümü, Burdur'da yaklaşık 3 bin dekarda üretilip başka kentlere gönderilen lavanta fidelerinden oluşturuldu.

İthal edilen ilk anaç lavanta fidelerinden yaklaşık 10 yıldır Burdur Gölü kenarındaki kendi arazilerinde yetiştiren girişimci Öztürk Sarıca, yıllık 10 milyonu aşan fide üretimiyle ülkeden lavanta alanında döviz çıkışına engel olmaya çalışıyor. Sarıca, 4 yıldır yurt dışına da lavanta fidesi ihraç ediyor.

Sarıca, AA muhabirine, 2005'ten beri susuz tarım uygulamalarını yaptıklarını ve tıbbi aromatik bitkiler ürettiklerini söyledi.

Türkiye'nin birçok kentinde Burdur'dan gönderilen fidelerle lavanta bahçelerinin kurulduğunu vurgulayan Sarıca, lavantanın görseliyle insanı kendine çeken bir bitki olduğunu, zamanla lavantaya talebin artmasıyla fide üretimine yoğunlaştığını kaydetti.

Sarıca, daha önceden lavanta fidesi ithal ettiğine değinerek, "Özellikle lavanta 'angustifolia' denilen tıbbi lavanta bitkisi tamamen yurt dışında üretiliyordu. Biz ilk ithalatı gerçekleştirdikten sonra kendi topraklarımızda anaç fideleri üretmek için çaba gösterdik. Yılda 3 milyon fide üretimiyle başladığımız çalışmalar şu anda yıllık 10 milyonun üzerine çıkmış durumda." ifadelerini kullandı.

"Lavanta fidesi üreticiliği ülkemizde yaygınlaşıyor"

Türkiye'nin son yıllarda birçok kentinden lavanta fidesi talep edildiğini dile getiren Sarıca, şöyle konuştu:

"Konya, Eskişehir, Ankara, Denizli, Artvin'e ve Mardin'e kadar pek çok şehrimizde bahçeler buradan giden lavanta fideleriyle mora boyanmış durumda. Hatta Marmara bölgesindeki illerimize de lavanta fidelerini biz gönderiyoruz. Son iki yıldır Türkiye'ye yurt dışından ciddi bir lavanta fidesi girişi yok. Lavanta bahçelerinin yanında lavanta fidesi üreticiliği ülkemizde yaygınlaşıyor. Ciddi anlamda ülkenin fide ihtiyacının yaklaşık yüzde 60-70'ini Burdur karşılıyor. Özellikle tıbbi lavanta türlerini artık yurt dışına da gönderiyoruz. Yurt dışına bugüne kadar toplamda 6 milyona yakın fide gönderdik."

"Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan gibi ülkelerden de talep oluyor"

Sarıca, son dönemde Türk Cumhuriyetleri'nden de lavanta fidesine talep olduğuna işaret ederek "Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan gibi ülkelerden de talep oluyor. Ürettiğimiz fidelerin en az yüzde 30'unu kendimiz Burdur'daki bahçelere dikmeye devam ediyoruz. Burdur'da tıbbi aromatik bitki alanımız 4 bin 200 dekara ulaştı. Lavanta dikim alanımız da görsel bahçelerimizle 2 bin 900 dekar civarında." diye konuştu.

Son yıllarda üretim artıkça kuru lavanta, lavanta yağı da ihraç ettiklerine dikkati çeken Sarıca, lavantanın ilk dikimde su istediğini daha sonra suya ihtiyacı olmadan geliştiğini ve verimsiz arazilere dikilmesini tavsiye etti.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'dan gönderilen lavanta fideleri Türkiye'nin bahçelerini mora boyuyor https://gazetebirlik.com/haber/burdurdan-gonderilen-lavanta-fideleri-turkiyenin-bahcelerini-mora-boyuyor-4132/

Son yıllarda Marmara, İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Ege ve Akdeniz bölgelerinde oluşturulan lavanta bahçeleri, görselliği ve mis kokusuyla ziyaretçilerinin ilgisini çekiyor.

Ekoturizm açısından da bulunduğu bölgede hareketliliği artıran lavanta bahçelerinin büyük bölümü, Burdur'da yaklaşık 3 bin dekarda üretilip başka kentlere gönderilen lavanta fidelerinden oluşturuldu.

İthal edilen ilk anaç lavanta fidelerinden yaklaşık 10 yıldır Burdur Gölü kenarındaki kendi arazilerinde yetiştiren girişimci Öztürk Sarıca, yıllık 10 milyonu aşan fide üretimiyle ülkeden lavanta alanında döviz çıkışına engel olmaya çalışıyor. Sarıca, 4 yıldır yurt dışına da lavanta fidesi ihraç ediyor.

Sarıca, 2005'ten beri susuz tarım uygulamalarını yaptıklarını ve tıbbi aromatik bitkiler ürettiklerini söyledi.

Türkiye'nin birçok kentinde Burdur'dan gönderilen fidelerle lavanta bahçelerinin kurulduğunu vurgulayan Sarıca, lavantanın görseliyle insanı kendine çeken bir bitki olduğunu, zamanla lavantaya talebin artmasıyla fide üretimine yoğunlaştığını kaydetti.

Sarıca, daha önceden lavanta fidesi ithal ettiğine değinerek, "Özellikle lavanta 'angustifolia' denilen tıbbi lavanta bitkisi tamamen yurt dışında üretiliyordu. Biz ilk ithalatı gerçekleştirdikten sonra kendi topraklarımızda anaç fideleri üretmek için çaba gösterdik. Yılda 3 milyon fide üretimiyle başladığımız çalışmalar şu anda yıllık 10 milyonun üzerine çıkmış durumda." ifadelerini kullandı.

"Lavanta fidesi üreticiliği ülkemizde yaygınlaşıyor"

Türkiye'nin son yıllarda birçok kentinden lavanta fidesi talep edildiğini dile getiren Sarıca, şöyle konuştu:

"Konya, Eskişehir, Ankara, Denizli, Artvin'e ve Mardin'e kadar pek çok şehrimizde bahçeler buradan giden lavanta fideleriyle mora boyanmış durumda. Hatta Marmara bölgesindeki illerimize de lavanta fidelerini biz gönderiyoruz. Son iki yıldır Türkiye'ye yurt dışından ciddi bir lavanta fidesi girişi yok. Lavanta bahçelerinin yanında lavanta fidesi üreticiliği ülkemizde yaygınlaşıyor. Ciddi anlamda ülkenin fide ihtiyacının yaklaşık yüzde 60-70'ini Burdur karşılıyor. Özellikle tıbbi lavanta türlerini artık yurt dışına da gönderiyoruz. Yurt dışına bugüne kadar toplamda 6 milyona yakın fide gönderdik."

"Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan gibi ülkelerden de talep oluyor"

Sarıca, son dönemde Türk Cumhuriyetleri'nden de lavanta fidesine talep olduğuna işaret ederek "Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan gibi ülkelerden de talep oluyor. Ürettiğimiz fidelerin en az yüzde 30'unu kendimiz Burdur'daki bahçelere dikmeye devam ediyoruz. Burdur'da tıbbi aromatik bitki alanımız 4 bin 200 dekara ulaştı. Lavanta dikim alanımız da görsel bahçelerimizle 2 bin 900 dekar civarında." diye konuştu.

Son yıllarda üretim artıkça kuru lavanta, lavanta yağı da ihraç ettiklerine dikkati çeken Sarıca, lavantanın ilk dikimde su istediğini daha sonra suya ihtiyacı olmadan geliştiğini ve verimsiz arazilere dikilmesini tavsiye etti.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'daki tarım lisesi hayvancılık alanında da yetkin bireyler yetiştiriyor https://gazetebirlik.com/haber/burdurdaki-tarim-lisesi-hayvancilik-alaninda-da-yetkin-bireyler-yetistiriyor-819/

Tefenni ovasındaki uygulamalı eğitim verilen 360 dönümlük geniş tarım arazisinin yanında 20 dönümlük bahçesine kurulan kümesleri, ağıl, ahır, kuluçka merkezi ve atölyelerinde de tavuk, horoz, süs tavuğu, tavşan, muhabbet kuşu, kaz, bıldırcın, keklik ve koyun gibi farklı türde hayvanlar yetiştiren okul, öğrencilerine çiftlik gibi öğrenme ortamı sunuyor.

Dönemin Tarım Bakanlığından 2006'da Milli Eğitim Bakanlığına devredilen lise, hayvancılık alanında da teknolojiyi takip eden uzmanlaşan yetkin bireyler yetiştiriyor.

Veteriner Hekim, Hayvan Yetiştiriciliği ve Sağlığı Alan Şefi Öğretmeni Veysel Çelik ile görevlendirilen bazı öğrenciler, yaz tatilinde de okuldaki hayvanlarla ilgileniyor, onların bakımlarını yapıp, hayvanları sağlık kontrolünden geçiriyor.

Tefenni Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Feyyaz Korkmaz, AA muhabirine, okulda 130 öğrencinin tarım ve hayvan sağlığı ve yetiştiriciliği bölümlerinde uygulamalı eğitim aldığını, okulun bünyesindeki döner sermaye işletmesiyle öğrencilerine kar payı da verdiğini söyledi.

Uygulamalı eğitime öğrencilerin daha çok ilgi gösterdiğine işaret eden Korkmaz, "Öğrencilerimiz tarımla, hayvanlarla haşır neşir oluyorlar. Negatif enerjiyi üzerlerinden atıyor, pozitif duygularla doluyorlar. Öğrenciler bir şeyi yetiştirmeyi ve üretmeyi görünce bu okulda eğitim almaktan mutlu oluyor. Kar payı almaları da bunu daha hevesle yapmalarını sağlıyor." dedi.

Muhabbet kuşu, bıldırcın ve süs tavuğu da yetiştiriyorlar

Veteriner Hekim, Hayvan Yetiştiriciliği ve Sağlığı Alan Şefi Öğretmen Veysel Çelik de hayvancılık alanında eğitim gören öğrencilerin bu okuldan mezun olduklarında "veteriner sağlık teknisyeni" unvanı aldıklarını belirtti.

Her hayvan türüne iki öğrenci görevlendirdiklerini aktaran Çelik, öğrencilerin baktıkları hayvanla ilgili bilgi ve birikimlerini artırdıklarını ve öğrendiklerini diğer arkadaşlarına aktardıklarını vurguladı.

Çelik, öğrencilerle zaman zaman sahaya inerek çiftçilerin sorunlarına yönelik de projeler geliştirdiklerine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Öğrencilerle "Kuzu getir koyun götür" ve muhabbet kuşu yetiştiriciliği projesi de başlattık. Öğrenciler getirdiği kuzuları okulda büyütüp besliyor, koyun olduktan sonra yeni doğan kuzuyu okula bırakıyor, koyunu geri evlerine götürüyor. Bunun yanında öğrencilerimizin muhabbet kuşuna ilgi duyduklarını görünce ilk aşamada okula 10 çift muhabbet kuşu aldık. Muhabbet kuşlarımız yumurtladı, çoğaldı, şu an 10 yavrumuz var. İki tane de yetişkin var. Yavru almaya devam ediyoruz. Muhabbet kuşu yetiştiriciliğinden iyi sonuçlar aldık. Öğrencilerimiz hayvan yetiştiriciliğinden çok keyif alıyor, sorumluluk duyguları gelişiyor, özgüvenleri artıyor."

Okulda bıldırcın ve keklik yetiştiriciliği de yaptıklarına değinen Çelik, hayvanların tüm kontrollerini ve takiplerini öğrencilerin yaptığını aktardı.

"Bu okulda olduğum için çok şanslıyım"

Tavşanlardan sorumlu 11. sınıf öğrencisi Ezgi Naz Tosun, okulda farklı hayvanlarla ilgilendiğinden çok deneyim kazandığını belirterek, "Sosyalleşiyoruz, hayvanlara karşı korkularımız geçiyor. Bu okulda herkesin bir görevi var. Ben veteriner hekim olmak istiyorum, bu okulda olduğum için çok şanslıyım." dedi.

Kuzulardan sorumlu 11. sınıf öğrencisi Mehmet Dağlar, uygulamalı derslerden keyif aldığını, suni tohumlama, ilaçlama, hayvan hastalıklarıyla mücadele etmeyi öğrendiğini anlattı.

Süs tavuklarından sorumlu 10. sınıf öğrencisi Ersin Uysal, derslerinin çoğunu alanda, sahada işlediklerini, öğrendiklerini hemen uygulama yapma şansı bulduklarını kaydetti.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da iki otomobil çarpıştı https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-iki-otomobil-carpisti-2753/

Ferit Kurt idaresindeki 16 AAN 582 plakalı otomobil, Burdur-Karamanlı kara yolu Hacılar mevkisinde refüjden karşı şeride geçerek Mehmet Pektaş yönetimindeki 15 AAK 125 plakalı otomobille çarpıştı.

İhbar üzerine kaza yerine çok sayıda 112 Acil Sağlık, itfaiye, polis ve jandarma ekibi yönlendirildi.

Sağlık ekipleri, sürücüler Kurt ve veteriner hekim Pektaş ile 15 AAK 125 plakalı otomobildeki tarım işçileri olduğu öğrenilen Zeynep Şahin, Zekiye Yıldız ve Sultan Bayındır'ın hayatını kaybettiğini belirledi.

Yaralanan tarım işçilerinden Hatice Yıldız ve Azime Bayındır ile diğer otomobildeki Abdulkadir Gül, Nidanur Öztürk, Nurşen Çiftçi, Burdur Devlet Hastanesine kaldırıldı.

Ağır yaralı Hatice Yıldız, Akdeniz Üniversitesi Hastanesine; Azime Bayındır ise Isparta'daki bir özel hastaneye sevk edildi.

Diğer yaralıların durumunun iyi olduğu öğrenilirken, 5 kişinin cenazesi morga götürüldü. Kazada ölen tarım işçilerinin yakınları hastanenin önünde yoğunluk oluşturdu.

Burdur Valisi Ali Arslantaş ve İl Jandarma Komutanı Albay Mustafa Güder de kaza yerine gelerek bilgi aldı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da iki otomobilin çarpıştığı kazada 5 kişi öldü, 5 kişi yaralandı https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-iki-otomobilin-carpistigi-kazada-5-kisi-oldu-5-kisi-yaralandi-8860/

Burdur'da iki otomobilin çarpışması sonucu 5 kişi öldü, 2'si ağır 5 kişi yaralandı.

Ferit Kurt idaresindeki 16 AAN 582 plakalı otomobil, Burdur-Karamanlı kara yolu Hacılar mevkisinde refüjden karşı şeride geçerek Mehmet Pektaş yönetimindeki 15 AAK 125 plakalı otomobille çarpıştı.

İhbar üzerine kaza yerine çok sayıda 112 Acil Sağlık, itfaiye, polis ve jandarma ekibi yönlendirildi.

Sağlık ekipleri, sürücüler Kurt ve veteriner hekim Pektaş ile 15 AAK 125 plakalı otomobildeki tarım işçileri olduğu öğrenilen Zeynep Şahin, Zekiye Yıldız ve Sultan Bayındır'ın hayatını kaybettiğini belirledi.

Yaralanan tarım işçilerinden Hatice Yıldız ve Azime Bayındır ile diğer otomobildeki Abdulkadir Gül, Nidanur Öztürk, Nurşen Çiftçi, Burdur Devlet Hastanesine kaldırıldı.

Ağır yaralı Hatice Yıldız, Akdeniz Üniversitesi Hastanesine; Azime Bayındır ise Isparta'daki bir özel hastaneye sevk edildi.

Diğer yaralıların durumunun iyi olduğu öğrenilirken, 5 kişinin cenazesi morga götürüldü. Kazada ölen tarım işçilerinin yakınları hastanenin önünde yoğunluk oluşturdu.

Burdur Valisi Ali Arslantaş ve İl Jandarma Komutanı Albay Mustafa Güder de kaza yerine gelerek bilgi aldı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da selden etkilenen Gölhisar ilçesinde temizlik çalışması sürüyor https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-selden-etkilenen-golhisar-ilcesinde-temizlik-calismasi-suruyor-4784/

Su baskınından etkilenen evlerde ve iş yerlerinde Gölhisar Belediyesi ve İl Özel İdare ekipleri su çekme çalışmalarını sürdürdü.

Çeşme Mahallesi'nde ve Cumhuriyet Caddesi'nde yol temizleme ve onarım işleri yapılıyor.

Çalışmalara, Gölhisar Orman İşletme Müdürlüğü, Karamanlı, Altınyayla belediyeleriyle Fethiye Karayolları Şube Müdürlüğü ekipleri de destek veriyor.

"Su tahliyeleri bitmek üzere temizlik faaliyetine geçtik"

Gölhisar Belediye Başkanı İbrahim Sertbaş, yaptığı açıklamada, dün geceden itibaren sahada vatandaşların yardımına koştuklarını, su tahliyelerini sağladıklarını söyledi.

Çalışmalara destek veren çevre belediyelere ve kamu kurumlarına teşekkür eden Sertbaş, "Devletimizin tüm imkanlarıyla Gölhisar'da sel felaketinin oluşturduğu hasarı gidermek için çalışmalarımız devam ediyor. Su tahliyeleri bitmek üzere. Temizlik faaliyetine geçtik. Dere yataklarında tıkanan yerleri açıyoruz." diye konuştu.

Öte yandan, selin geldiği dere yatağı, zarar gören mahalleler, yollar ve evler havadan görüntülendi.

Dün akşam saatlerinde Kibyra Antik Kenti üstündeki Böğrüdelik Yaylası'nda etkisini sürdüren sağanak, bir süre sonra ilçe merkezi yakınındaki Kavaklıdere'nin taşmasına neden olmuştu. İlçede 50'ye yakın ev ve 15 iş yerini su basmış, bazı ahırlardaki hayvanlar telef olmuş, evini su basan yaşlı bir kadını da belediye ekipleri kurtarmıştı.


]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da dolu ve sağanak su baskınlarına neden oldu https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-dolu-ve-saganak-su-baskinlarina-neden-oldu-1640/

Kentte dolu ve şiddetli yağış, öğleden sonra etkisini artırdı. Yağış nedeniyle su baskınları oldu.

İhbar üzerine itfaiye ekipleri, yollarda mahsur kalan araçları kurtardı, ev, iş yeri ve depolardaki suyu tahliye etti.

Menderes Mahallesi'nde yaşayan Muammer Coşkun, ilk defa bu kadar fazla dolu gördüğünü söyledi. Evinin tandır bölümüne su bastığını dile getiren Coşkun, ekmek yapan yakınlarının su baskınından kendi imkanlarıyla kurtulduğunu belirtti.

Mesut Uçan da kışın bu kadar yağış olmadığını kaydetti. Uçan, dolu nedeniyle her yerin beyaza büründüğünü ifade etti.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da kuraklık nedeniyle şebeke suyu tasarrufuna yönelik kararlar alındı https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-kuraklik-nedeniyle-sebeke-suyu-tasarrufuna-yonelik-kararlar-alindi-2771/

Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, meclis toplantısında yaptığı konuşmada, vatandaşların halı yıkama adı altında şebeke suyunu israf ettiğini söyledi.

Apartmanlardaki merdivenlerin ortak kullanım alanındaki çeşmelerden yıkandığını belirten Ercengiz, "Merdivenler yıkanırken apartmanlardaki su sayaçları bazen kayıtsız olabiliyor. Bunların da kayıt altına alınmasının bir yöntemi aşırı su tüketiminin yapıldığı yerde denetimlerin yapılması amacıyladır. Yoksa vatandaşımızın merdiven yıkamasına karşı değiliz ama hem su tasarrufu olur." diye konuştu.

Türkiye'nin bu yıl önemli bir susuzluk sorunu yaşayacağını ifade eden Ercengiz, şunları söyledi:

"Önlemler alıyoruz, yeni sondajlar yaptırıyoruz ama yeraltında ne kadar suyu kaldığını kestiremiyoruz o nedenle de zabıtamıza bu konuda bir yönetmelik güncellemesi yaparak, yetkisini değiştirip, caydırıcı olması için. Amacımız ceza kesmek değil vatandaşımıza bir duyarlılık oluşturmak adına böyle bir gündem maddesini aldık. Asıl amacımız şu vatandaşımızı farkındalık oluşturmak çünkü karşısında bir cezai tedbir olmadığı sürece vatandaşımız her zaman şansını sonuna kadar zorluyor ya bu bilinci oluşturalım."

Toplantıda, şebeke suyuyla halı, merdiven yıkama, bahçe ve tarla sulama gibi konularda kısıtlama kararı mecliste oy çokluğuyla kabul edildi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da son yıllarda baraj ve göllerin su seviyesi alarm veriyor https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-son-yillarda-baraj-ve-gollerin-su-seviyesi-alarm-veriyor-2124/

Meteoroloji Genel Müdürlüğünün standart yağış indeksi metoduyla hazırlanan kuraklık analiz grafiklerinde 2021'de "olağanüstü kurak", çevresi de "çok şiddetli kurak" olarak gösterilen Burdur'da geçen yıl da az yağışlı geçti.

Bölgede kurak geçen mevsimlerin ardından bir önceki yıl kışın etkili olan yoğun kar da kuraklığa çare olamadı. Ağustos 2022-Ocak 2023'teki 6 altı aylık analize göre de Burdur, "şiddetli kurak" olarak grafiklere yansıdı.

Karataş Gölü kurudu

Su kuşlarının önemli beslenme alanlarından, yaban hayatı geliştirme sahasında bulunan, tarımsal sulamada da kullanılan Karataş Gölü, bölgede şiddetli kuraklıktan en fazla etkilenen sulak alan oldu. 2021 yazında tamamen kuruyan göl, geçen kış su tutmaya başlamasına rağmen 2022'in yazı da kurak geçince tekrar kurudu. Göl alanında şu anda da su bulunmuyor.

Göller Yöresi'ni mesken tutan flamingoların uğrak noktası Yarışlı Gölü de son yıllarda zaman zaman kuruma noktasına gelirken, turkuaz renkli suyu ve beyaz kumsalıyla dikkati çeken Salda Gölü'nün kıyı şeridinde kuraklığın etkisiyle çekilme yaşandı.

Türkiye'de Uluslararası Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi kapsamındaki 14 gölden biri olan Burdur Gölü'nün, şiddetli kuraklık ve çevresindeki sondaja dayalı sulama nedeniyle seviyesi her yıl yaklaşık 40 santimetre düşüyor. Isparta sınırında kalan kısmı zamanla çoraklaşan gölün, kuzeydoğu kıyısı Burdur kent merkezine kadar geriledi.

Barajlarda su seviyesi geçmişe göre düşük

Devlet Su İşleri Burdur Şube Müdürlüğünün 2013-2023 döneminde mart ayı verilerine göre, tarımsal sulamada kullanılan bölgedeki birçok barajın su seviyesi geçmiş yıllara oranla son 3 yılda oldukça düştü.

Söz konusu dönemde barajların en yüksek doluluk oranına ulaştığı yıl baz alındığında, 2013'te yüzde 100 dolu olan Çavdır Barajı'nda doluluk, 2021'de yüzde 30, 2022'de yüzde 15, 2023'te yüzde 19 olarak ölçüldü.

Yapraklı Barajı'nda 2013'te yüzde 69 olan doluluk, 2021'de yüzde 23, 2022'de yüzde 20, 2023'te ise yüzde 15'te kaldı.

Karamanlı Barajı'nın doluluk oranı 2013'te yüzde 67 iken 2021'de yüzde 12, 2022'de yüzde 8, 2023'te yüzde 17 oldu.

Karaçal Ali Kılcı Barajı'nın doluluk oranı ise 2016'da yüzde 63 iken, 2021'de yüzde 13, 2022'de yüzde 1, 2023'te yüzde 14 olarak ölçüldü.

"Üzülerek ifade ediyorum Göller Bölgesi yakında çöller bölgesi olabilir"

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, AA muhabirine, geçen yıl hariç ocak ve şubat aylarının son dönemlerde kurak geçtiğini söyledi.

Belediye meclisinde su kullanımını azaltmaya yönelik karar aldıklarını belirten Ercengiz, halktan yer altı sularını doğru kullanmalarını istediklerini vurguladı.

Bölgenin Göller Yöresi olarak anılsa da son dönemde ciddi su sıkıntı yaşadıklarına dikkati çeken Ercengiz, "Havzamızda sulu tarım ve büyükbaş hayvancılığın güçlenmesi nedeniyle yer altı sularında önemli kaybımız oluyor. Suyumuz hızla çekiliyor. Kentin su teminini yaptığımız Gökpınar'da 2014'te yer altından 55 metrede içme suyu çıkartırken şu anda sondaj mesafesi 210 metre derinliğe ulaştı. Bu durumun kaygı verici." diye konuştu.

Ercengiz, yazın su sıkıntısı çekmemek adına vatandaşların suyu israf etmemeleri gerektiğini ifade etti.

Burdur Gölü'nün hazin öyküsüne tanıklık etiklerini dile getiren Ercengiz, "Göl yüzey alanının neredeyse yarısını kaybetti. Çok dikkatli olmamız gerekiyor, suyu dikkatli kullanmalıyız. Üzülerek ifade ediyorum Göller Bölgesi yakında çöller bölgesi olabilir." dedi.

"Kuraklık çiftçimizi çok etkiledi"

Burdur Ziraat Odası Başkanı Kemal Kubilay da il genelinde güz yağışlarının yeterli olmadığına dikkati çekerek, kırsal kesimdeki gölet ve barajlarda yeterli su olmadığından birçok çiftçinin kuru araziye ekim yaptığını söyledi.

Yağmur ve kar olmayınca çiftçilik ve hayvancılığın sekteye uğrayacağını kaydeden Kubilay, "Üretim olmadan tüketim olmaz. Kuraklık çiftçimizi çok etkiledi. Yeterli yağış olmadığından ekilemeyen çok arazimiz var." dedi.

Kuraklığın etkilediği Gölhisar ilçesinin Belediye Başkanı İbrahim Sertbaş da vatandaşların su tasarrufuyla kuraklıkla mücadeleye destek olabileceklerini söyledi.

Sertbaş, "Kuraklık devam ettiği müddetçe önümüzdeki günlerde su sıkıntısı yaşayacağımız kesin." ifadesini kullandı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da sağanak su baskınlarına neden oldu https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-saganak-su-baskinlarina-neden-oldu-3480/

Bölgede dün başlayan yağış zaman zaman etkisini arttırdı. Kuvvetli yağış sonrası, Boğazköy'deki bir derede taşkın yaşandı.

Dereden taşan sular köydeki bazı ev ve ahırlara doldu. Ahırlarda mahsur kalan hayvanlara köylüler güçlükle saman ve yem taşıdı.

Boğazköy Muhtar Vekili İsmail Gökkara, köydeki en az 15 evin su baskınından zarar gördüğünü söyledi.

Bazı ahırlardaki hayvanların su içinde kaldığını belirten Gökkara, "Yıllardır yaşadığımız durumu bu yıl da yaşıyoruz. Su dağdan iniyor, arazimizi bozuyor, evlerimize ve ahırlarımıza zarar veriyor." dedi.

Gökkara, dağdan gelen dere yatağının ıslah edilmesi için başvuruda bulunduklarını dile getirdi.

"Hayvanların yemleri su altında kaldı"
Köylülerden Hakkı Özdil de geçen yıl da ahırını su bastığını ifade etti.

Yetkililerden yardım istediklerini dile getiren Özdil, "Kıpırdayacak yerimiz kalmadı, evimize traktörle girip çıkıyoruz. Ekili arazilerimiz, hayvanların yemleri su altında kaldı. Mağdur durumdayız." diye konuştu.

Niyazi Şener ise selden etkilendiklerini, 45 evin sürekli risk altında olduğunu söyledi.

Sorunun giderilmesini talep ettiklerini belirten Şener, "Hayvanlarımız hasta oldu, samanımız su içinde kaldı. Yağmur iki gün daha yağsa evlerin temelleri kayacak, yıkılacak." ifadelerini kullandı.

Hatice Ataseven, evlerinin yanında geçen dere nedeniyle sürekli korkuyla yaşadıklarını dile getirdi.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da çıkan orman yangını kontrol altına alındı https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-cikan-orman-yangini-kontrol-altina-alindi-6371/

Kestel köyü Aladağ mevkisindeki çöplük alanda başlayan yangın, rüzgarın etkisiyle ormanlık alana sıçradı.

Yangına müdahale için bölgeye 2 helikopter, 2 uçak ve Bucak Belediyesi ile Bucak Orman İşletme Müdürlüğü itfaiye ekipleri sevk edildi.

Havadan ve karadan yaklaşık 2 saat süren müdahaleyle yangın kontrol altına alındı.

Bölgede soğutma çalışmaları devam ediyor.

"Vatandaşın duyarlılığıyla yangınların çıkmasını önleyebiliriz"

Bucak Kaymakamı Erol Tanrıkulu, gazetecilere yaptığı açıklamada, bölgedeki çöplükte dün başlayan yangının söndürüldüğünü ancak bugün küçük bir kıvılcımın rüzgarın etkisiyle yangına dönüştüğünü söyledi.

Çöplükte başlayan yangınların uzun süre içten yanabildiğini belirten Tanrıkulu, şunları kaydetti:

"Kestel köyü Aladağ mevkisindeki ormanlık alana sıçrayan yangında 8-10 dekarlık alan zarar gördü. Çok şükür yangını, önümüzdeki tepeyi aşmadan havandan uçak ve helikopterlerle, karadan da ekiplerin müdahalesiyle kontrol altına almış durumdayız. Tepenin ardında çok geniş bir orman alanı var, Allah'tan etkin ve hızlı bir mücadeleyle durdurduk. Vatandaşlarımızdan yol kenarlarındaki alanlara çöplerini bırakmamalarını, doğaya sigara izmariti atmamalarını rica ediyoruz. Maalesef yol kenarlarına atılan küçük bir sigara izmaritinden ciddi yangınlar meydana gelebiliyor. Bunlara dikkat edersek orman yangınlarının çıkması azalacaktır. Vatandaşlarımızın duyarlılığıyla yangınların çıkmasını önleyebiliriz."

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bakan Kirişci, ABD'den dönüp memleketi Burdur'da üretim yapan çiftçiyle telefonla görüştü https://gazetebirlik.com/haber/bakan-kirisci-abdden-donup-memleketi-burdurda-uretim-yapan-ciftciyle-telefonla-gorustu-7267/

Çiftçi Onur'u arayan Kirişci, telefon görüşmesine ilişkin görüntüyü sosyal medya hesaplarından paylaştı.

Bakan Kirişci, görüşmede Onur'dan yaptığı çalışmalarla ilgili bilgi aldı.

Ece Aynur Onur gibi üreticilerin kendileri için kıvanç vesilesi olduğunu belirten Kirişci, "Medarıiftiharlarımız olun inşallah." dedi.

Kirişci, Bakanlık olarak başta kendisi olmak üzere bütün çalışanların üreticilerin emrinde olduğuna işaret ederek, "Hep şunu söylerim: Başarılı olan işletme aile işletmesidir. Siz, örnek bir davranış sergilemişsiniz. Ondan dolayı yaptığımız şey çok kıymetli. Öncelikle annenize ve babanıza bol selamlarımızı, bereketli kazanç dileklerimizi onlara da lütfen iletiniz. En kısa zamanda görüşmek dileğiyle." diye konuştu.

Bakan Kirişci, hikayesini bir de Onur'un ağzından dinlemek istediğini belirtti.

Bunun üzerine Onur da 2015'te annesinin doğduğu Burdur'un Karamanlı ilçesindeki Kayalı köyünü ziyaret ettiğini söyledi.

Gençlerin köyü terk etmiş olması ve çocuk sayısının çok az olmasının kendisini üzdüğünü dile getiren Onur, tarlalara sahip çıkmak amacıyla kuraklıkla mücadele eden, kuraklığa dayanıklı bitkiler yetiştirdiğini kaydetti.

Hangi bitkileri ürettiğini soran Bakan Kirişçi'ye anne ve babasıyla lavanta, ada çayı ve ölmez çiçek gibi tıbbi aromatik bitkiler ürettiğini söyleyen Onur, nohut ve arpa da ektiklerini anlattı.

Onur, il ve ilçe tarım müdürlüklerinin her zaman desteğini gördüğünü vurgulayarak, "Aramanız, desteğinizi ifade etmeniz, bizim için çok kıymetli, çok teşekkür ediyorum." dedi.

"Lütfen tarımdan vazgeçmeyin, topraklarınızı terk etmeyin"

Askeri ve medikal antropolog Ece Aynur Onur, AA muhabirine, dün gece Bakan Kirişçi ile görüştüğünü, o sırada ürün paketlediğini söyledi.

Çok şaşırdığını ve heyecanlandığını belirten Onur, 3 yıldır Burdur'da susuz tarım projesi yürüttüğünü ve tarım alanındaki en üst otorite olan Bakan Kirişci'nin hem sosyal medyadan hem de telefonla arayarak desteklerini iletmesinin kendisi için moral ve motivasyon kaynağı olduğunu ifade etti.

Onur, Bakan Kirişci'nin kendisini ve kardeşini Ankara'ya davet ettiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Sayın Bakanımız büyüklük, yüce gönüllülük göstererek 'Üreticinin emrindeyim.' ifadesini kullandı. İnşallah yüz yüze de görüşeceğiz. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Buradan tarım üreticilerine seslenmek istiyorum: Lütfen, tarımdan vazgeçmeyin, topraklarınızı terk etmeyin. Zor dönemlerden geçebiliriz ama birbirimize sıkı sıkıya kenetlenerek ülkemizi tekrar tarımsal anlamda kalkındırabiliriz. O yüzden çiftçi olmaktan, köylü olmaktan gurur duyun çünkü çiftçilik geleceğin mesleği, köylülük de geleceğin yaşam tarzı olacak."

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'daki orman yangınına havadan ve karadan müdahale sürüyor https://gazetebirlik.com/haber/-burdurdaki-orman-yanginina-havadan-ve-karadan-mudahale-suruyor-9404/

Çobanpınar ve Karaseki köyleri arasındaki ormanlık alanda dün 16.30 sıralarında henüz belirlenemeyen nedenle çıkan yangın, kontrol altına alınmaya çalışılıyor.

Karadan yürütülen çalışmalara gece de gece görüşlü 4 helikopter havadan destek vermişti.

Sabahın ilk ışıklarıyla diğer helikopter ve uçakların da katılımıyla alevlere müdahale yoğunlaştırıldı.

Bölgedeki arazi şartlarının ekipleri zorladığı ancak yangının yayılmadığı belirtildi.

Yangının kontrol altına alınması için çalışmaların aralıksız sürdüğü bildirildi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da sağanak nedeniyle su basan evdeki engelli kız öldü, annesi hastaneye kaldırıldı https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-saganak-nedeniyle-su-basan-evdeki-engelli-kiz-oldu-annesi-hastaneye-kaldirildi-6424/

Aydınlıkevler Mahallesi Umut Sokak'ta bir binanın bodrum katındaki dairede yaşayan bedensel ve zihinsel engelli Vesile (53) ile annesi Fatma Doğdaş (75), sağanak sonrası su baskını nedeniyle evlerinde mahsur kaldı.

İhbar üzerine olay yerine sevk edilen ekiplerce bir süre sonra evden çıkarılan anne-kız, Burdur Devlet Hastanesine kaldırıldı.

Vesile Doğdaş müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Fatma Doğdaş ise tedavisinin ardından taburcu edildi.

"Kent merkezinde 30 ev ve 1 düğün salonunda su baskını ihbarı aldık"

Burdur Valisi Ali Arslantaş, İl Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi'nde gazetecilere yaptığı açıklamada, kentte sağanağın etkili olduğunu ve buna bağlı birçok ihbar aldıklarını söyledi.

Burdur-Karamanlı kara yolu Çendik mevkisinde heyelan ve su baskını nedeniyle yolun tek taraflı trafiğe kapatıldığını belirten Arslantaş, yolda temizlik çalışmalarının bitmek üzere olduğunu aktardı.

Arslantaş, kent merkezinde ise 30 ev ve 1 düğün salonunda su baskını ihbarı aldıklarını bildirerek, "Maalesef bir vatandaşımız vefat etti, kendisine Allah'tan rahmet diliyoruz. 3 vatandaşımız yaralandı, tedavileri tamamlandı. Çok şükür hastaneden taburcu olmaları sağlandı. Vefat eden vatandaşımız bedensel ve zihinsel engelli. Annesinin hayati tehlikesi görülmüyor ve tedavisinin ardından taburcu edildi." dedi.

"Hasar tespit çalışmalarına da acilen başlıyoruz"

Metrekareye 25 kilogram yağış düştüğünü belirten Arslantaş, meteorolojik verilerin yarın öğleden sonra yağışın aynı şekilde süreceğini gösterdiğini söyledi.

Arslantaş, 25 araç ve 77 personelle su baskınları ve gelen ihbarlara müdahale edildiğini anlatarak, şunları kaydetti:

"Su baskınından dolayı evlerinde kalamayacak vatandaşların barınacakları yerleri hazırladık. Kimseyi sokakta bırakmayacağız. Hasar tespit çalışmalarına da acilen başlıyoruz. Vatandaşımızın bir yumurtası dahi kırılmış olsa onu yerine koyacak bir hasar tespitini kapsamlı olarak sürdürüyoruz. Karamanlı Bademli köyünde de 3 ev ve 6 ahırı su bastı."

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da sağanak nedeniyle su basan evdeki engelli kız öldü, annesi hastaneye kaldırıldı https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-saganak-nedeniyle-su-basan-evdeki-engelli-kiz-oldu-annesi-hastaneye-kaldirildi-5293/

Aydınlıkevler Mahallesi Umut Sokak'ta bir binanın bodrum katındaki dairede yaşayan ve isimleri henüz öğrenilemeyen anne-kız, sağanak sonrası oluşan su baskınıyla evlerinde mahsur kaldı.

İhbar üzerine olay yerine sevk edilen ekiplerce bir süre sonra evden çıkarılan anne-kız, Burdur Devlet Hastanesine kaldırıldı.

Engelli olduğu öğrenilen kişi müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Tedavi altına alınan annesinin hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur Gölü'nde alg patlaması suyun rengini değiştirdi https://gazetebirlik.com/haber/burdur-golunde-alg-patlamasi-suyun-rengini-degistirdi-2942/

Göl suyunun rengini kahverengi ve yeşile döndüren alg patlaması ve buna bağlı yosun oluşumu, halk plajı mevkisinde endişeye neden oldu.

Suyun üzerinde görünür hale gelen alg patlaması Burdur Gölü'nde belirli dönemlerde açığa çıkıyor.

Çeşitli fiziksel, kimyasal ve biyolojik faktörlere bağlı oluşan alg patlamasında göl suyundaki fosforun artışı da etkili oluyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur Gölü kıyısında köpüklenme oluştu https://gazetebirlik.com/haber/burdur-golu-kiyisinda-kopuklenme-olustu-3860/

Türkiye'nin uluslararası öneme sahip sulak alanlarından olan ve Ramsar Sözleşmesi ile korumaya alınan Burdur Gölü'nün kıyı kesiminde yoğun köpüklenme oluştu.

Her yıl özellikle rüzgarlı havalardan sonra ortaya çıkan köpüklenme, bölgede karın erimeye başlamasının ardından halk plajı mevkisinde yaklaşık 3-4 kilometre boyunca görüldü.

Uzmanlar, köpüklenmenin, kış aylarında sudaki bazı bitki ve mikroskobik hayvanların ölmesiyle bunların dokularındaki yağ ve proteinin açığa çıkarak suya karışmasından kaynaklandığını belirtti.

Ayrıca göle karışan atık su ile göldeki mevcut kirliliğin de bunda etkili olabileceği kaydedildi.

Gölde en son köpüklenme 16 Aralık 2021'de görülmüştü.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da 4,2 büyüklüğünde deprem https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-42-buyuklugunde-deprem-2112/

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgiye göre, deprem, saat 10.15'te ve 11,74 kilometre derinlikte gerçekleşti.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Göçmen kuşların uğrak noktası Karataş Gölü kurudu https://gazetebirlik.com/haber/gocmen-kuslarin-ugrak-noktasi-karatas-golu-kurudu-9415/

Karamanlı Ovası'nda 1190 hektar büyüklüğündeki tatlı su gölü olan ve uluslararası sulak alanlar listesinde yer alan göl, 1985'te yaban hayatı koruma alanı ilan edildi.

Göçmen kuşlar için önemli besin ve yumurtlama alanı olan, tatlı su balıkçılığı ve sulamayla bölgeye ekonomik gelir sağlayan göl, son yıllarda yeterli yağışın düşmemesi, yer altı sularının çekilmesi ve iklim değişikliğinin etkisiyle yaşanan kuraklıktan etkilendi.

Geçen yıl suyunun büyük bölümü azalan Karataş Gölü, bu sene ise tamamen kurudu. Suların çekilmesiyle gölün ortasında kalan birkaç balıkçı teknesi ile göl tabanındaki çamurda besin bulmaya çalışan göçmen kuşlar, Anadolu Ajansı ekibince havadan görüntülendi.

"Tek beklentimiz kışın yağışların bol olması"

Karamanlı Belediye Başkanı Fatih Selimoğlu, AA muhabirine, dünya ve Türkiye genelinde kuraklığın her geçen gün etkisini artırdığını söyledi. 

Bölgedeki yer altı su kullanımının da gölleri etkilediğini ifade eden Selimoğlu, "Bu sene istenen yağış da olmayınca her yerde kuraklık oldu. Göller bölgesi denilen Burdur'umuz maalesef bu gidişle çöller yöresi olarak anılacak. İnşallah yeniden göllerimiz sularla dolar ve hepimiz mutlu oluruz. Kuraklık tarımsal faaliyetleri de etkiliyor, tek beklentimiz kışın yağışların bol olması." diye konuştu.

Selimoğlu, Karataş Gölü'nde 122 kuş türünün görüldüğünü belirterek, gölün suyla dolup eski günlerine dönmesini diledi. 

Karataş Gölü Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Salih Kutlu da her yıl gölde ortalama 5 ton sazan, 5-6 ton kerevit (tatlı su ıstakozu) ve birkaç ton da havuz balığının avlandığını aktardı.

Bu yıl gölde balıkçılık yapamadıklarını anlatan Kutlu, şöyle konuştu:

"Gölde bu yıl kayıklarımız yüzemedi. İki teknemiz gölün içinde karaya oturdu. Bu göl sadece balıkçılık için değil, bölgede sulama için de önemli bir kaynaktı. Yetkililerden talebimiz, gölün sulama kapasitesi bittiği anda suyu kesmeleridir. Vatandaşlardan da su tasarrufuna önem vermelerini talep ediyoruz. Türkiye'nin her tarafını kuraklık etkiledi. Su tasarrufu için ne gerekiyorsa onu yapmamız gerekiyor. Şu anda gölümüz bitik durumda, hava şartları da kurak gidince gölü kaybettik."

"Kuşlar için bir cennetti burası"

Gölde yaklaşık 30 yıldır balıkçılık yapan Enver Yüksel de (45) gölü görünce çok üzüldüğünü söyledi. 

Suların çekilmesi nedeniyle bir yıldır göle kayığını getirmediğini belirten Yüksel, "Buraya binlerce kuş geliyordu, kazların yumurtlama alanıydı. Kuşlar için bir cennetti burası. Durum ortada, göl kurudu. Ortasında küçük küçük su öbekleri kaldı, onlar da birkaç haftaya yok olur. Buranın balığı da çok ünlüydü." dedi.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Dayanıklılığı ve lezzetiyle öne çıkan Söğüt domatesine talep artıyor https://gazetebirlik.com/haber/dayanikliligi-ve-lezzetiyle-one-cikan-sogut-domatesine-talep-artiyor-9545/

Antalya gibi kıyı kesimlerde yaptıkları seracılığı 2000'li yıllarda 1400 rakımlı beldelerine taşıyan Söğütlü üreticiler, beldede 8 bin dekarlık sera alanında yılda yaklaşık 120 bin ton örtü altı domates üretiyor.

Antalya ve Fethiye kara yolu kavşak noktasında bulunan belde, domates sezonunda aldığı mevsimsel işçi sayısıyla nüfusunu 3'e katlıyor. Beldede gece gündüz arasındaki sıcaklık farkının fazla olmasından dolayı raf ömrü uzun, dayanıklı, aroması ve lezzetiyle öne çıkan yayla domatesi, yurt içi ve yurt dışı pazarda ilgi görüyor.

Yaklaşık 4 ay süren hasat döneminde taleplere yetişemeyen Söğütlü çiftçinin ürettiği domatesin büyük bölümü Rusya ile Balkan ve Arap ülkelerine ihraç ediliyor.

İhracat her geçen yıl artıyor
Söğüt Örtüaltı Sebze Yetiştiricileri Üretici Birliği Başkanı Cengiz Gencer, Burdur bölgesinin en büyük haline sahip olduklarını, halde faaliyet gösteren 45-46 firmanın yüklü miktarda ihracat yaptığını söyledi.

İhracatın bu yıl geçen yıla nazaran 3 kat daha fazla olduğuna dikkati çeken Gencer, dış piyasadaki tüketicinin de Söğüt domatesinin lezzetine alıştığını kaydetti.

Söğüt domatesinin coğrafi işaret tescil belgesini almak için belediyenin çalışma başlattığına değinen Gencer, Edirne'den Kars'a tüm Türkiye'de söğüt domatesinin talep gördüğünü bildirdi.

Gencer, üreticiler birliği olarak da ürünün marka değerini artırmaya çalıştıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Domatesimiz bambus arısıyla dölleniyor, hormonsuz, doğal ve organik yetiştiriyoruz. Kesinlikle meyveye geçen, kimyasal, ruhsatsız ilaç kullanmıyoruz. Sadece Tarım ve Orman Bakanlığının izin verdiği, domates fidesini hastalıktan koruyan, ağacı sağlıklı tutan ilaç kullanıyoruz. Geçmiş dönemlere göre maliyetlerimiz de oldukça çok arttı ancak yetkililere teşekkür ediyoruz. İhracatın önünün açılmasıyla çiftçimizin yüzü gülmeye başladı. Domatesin piyasası şu anda kilogramı 4 lira. Kaliteyi bozmamaya çalışıyoruz. Tüketiciler gönül rahatlığıyla Söğüt domatesini yiyebilirler."

"Talep çok yoğun, siparişlere yetişemiyoruz"

İhracatçı Süleyman Sülekoğlu da Söğüt beldesinden 8-10 ülkeye domates ihraç ettiklerini belirterek, "Şu anda talep gayet iyi, bir şikayetimiz yok. Ekimin 20'sine kadar ihracatımız sürecek. Ukrayna, Moldova, Yunanistan, Kosova, Bosna Hersek, Bulgaristan gibi birçok ülkeye domates gönderiyoruz. Söğüt domatesinin kalitesi ihracatçıları buraya çekiyor. Talep çok yoğun, siparişlere yetişemiyoruz. Üretimin yarısından fazlasını ihraç ediyoruz." bilgisini veridi.

Tüccar Volkan Yıldız, Söğüt domatesinin kalitesinden memnun olduklarını, üreticilerin ürününü zamanında topladıktan sonra ihracatta sorun yaşanmayacağını söyledi.

40 yıldır çiftçilikle uğraşan Mustafa Öztürk ise "Yaylaların yaylası Söğüt'te domatesimizin tadı ve aroması bir başka oluyor. Seranın içinde gündüz 35 derece, gece ise 5 derece sıcaklık var. Bu sıcaklık farkı domatesimize dayanıklılık ve aroma veriyor. İhracat olunca bizim de yüzümüz gülmeye başladı." dedi.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da 750 yıllık 'sudan koyun geçirme' geleneği renkli görüntülere sahne oldu https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-750-yillik-sudan-koyun-gecirme-gelenegi-renkli-goruntulere-sahne-oldu-9555/

Hasanpaşa köyünde düzenlenen ve "Yünüm Böğet" adı verilen etkinlikte çobanlar, sürülerinin önünden nehre atlayarak koyunlarını sudan geçirmeye çalıştı.

Sabahın ilk ışıklarıyla koyunlarının karşı kıyıya ulaşması için mücadele eden çobanlar, ıslık ve çıkardıkları seslerle hayvanları yönlendirdi.

Yörük kültürünün en güzel örneklerinden biri olan şenlik, renkli görüntülere sahne oldu.

Etkinliğe Burdur Valisi Ali Arslantaş da katıldı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'un Bucak ilçesindeki orman yangını nedeniyle bazı mahalle ve köyler boşaltıldı https://gazetebirlik.com/haber/burdurun-bucak-ilcesindeki-orman-yangini-nedeniyle-bazi-mahalle-ve-koyler-bosaltildi-731/

Çobanpınarı köyü Sarıdere mevkisindeki ormanlık alanda yükselen alevler, rüzgarın etkisiyle kısa sürede yayıldı.

İhbar üzerine bölgeye Bucak Orman İşletme Müdürlüğü ve itfaiye ekipleri sevk edildi.

Yangın nedeniyle Kocaeliler Beldesinin Gökalan ve Çınar mahallesi, Karaseki köyünün Özkaraseki bölümü ile Kargı köyü ve Çobanpınarı köyü tedbir amaçlı boşaltıldı

Yangına, 7 helikopter ve 3 uçakla müdahale ediliyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Nüfusa göre en fazla esnaf Burdur'da https://gazetebirlik.com/haber/nufusa-gore-en-fazla-esnaf-burdurda-575/

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu verilerinden yapılan derlemeye göre, 30 Haziran itibarıyla Türkiye'de esnaf iş yeri sayısı 2 milyon 224 bin 738 oldu.

Bu dönemde tescil edilen (işe başlama) iş yeri sayısı 145 bin 578 olurken, 42 bin 577 iş yerinde isim, adres ya da unvan değişikliği gibi nedenlerle tadil işlemi yapıldı. Yılın ilk 6 ayında sicil terkini yapan esnaf iş yeri sayısı 37 bin 957, meslek terkini yapanların sayısı ise 9 bin 616 olarak belirlendi.

Esnaf sayısı ise yılın ilk yarısında 2 milyon 55 bin 598 olarak kayıtlara geçti. Esnaf sayısının nüfusa göre en fazla olduğu il yüzde 4,47 ile Burdur olurken, nüfusu 267 bin 92 olan ilde 11 bin 938 esnaf bulunuyor. Nüfusa göre esnaf yoğunluğunda Burdur'u yüzde 4,35 ile Muğla takip etti. Nüfusu 1 milyon 773 kişi olan ilde 43 bin 495 esnaf faaliyet gösteriyor. Esnaf sayısının en yoğun olduğu diğer iller ise Artvin, Çanakkale ve Edirne oldu.

Nüfusa göre esnaf sayısının en az olduğu il ise yüzde 1,08 ile Batman. 620 bin 278 kişinin yaşadığı ilde 6 bin 692 esnaf bulunuyor. Batman'ın ardından yüzde 1,09 ile Şırnak geliyor. 537 bin 762 nüfuslu ilde 5 bin 837 esnaf faaliyet gösteriyor. Esnaf oranının en düşük olduğu diğer iller ise Diyarbakır, Ağrı, Siirt ve Van olarak tespit edildi.

Nüfusun yüzde 2,46'sı esnaf
Geçen yılın sonu itibarıyla 83 milyon 614 bin 362 kişilik nüfusa sahip Türkiye'de, esnaf sayısı toplam nüfusun yüzde 2,46'sını oluşturuyor.

Türkiye'de en fazla esnaf 254 bin 336 ile İstanbul'da bulunuyor. İstanbul'u 128 bin 351 esnafla İzmir, 107 bin 375 esnafla Ankara takip etti.

Esnaf sayısı en az il ise Bayburt oldu. Bayburt'ta 2 bin 95 esnaf faaliyet gösteriyor. Bu kenti 2 bin 398 esnafla Tunceli, 2 bin 562 esnafla Ardahan izledi.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Salda Gölü'nde alınan tedbirlerle Beyaz Adalar doğal görünümüne kavuştu https://gazetebirlik.com/haber/salda-golunde-alinan-tedbirlerle-beyaz-adalar-dogal-gorunumune-kavustu-8664/

Geçen yıl yaz aylarında aşırı ziyaretçi gelmesi nedeniyle çamur çukurları açılan ve doğal görünümü tahribata uğrayan Beyaz Adalar bölümünde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 15 Ekim 2020'de ahşap bariyer ve halatlarla göle ve plaja giriş kapatıldı.

Yaklaşık bir yıldır uygulanan önlemle Beyaz Adalar kıyı şeridi doğal görünümüne kavuştu, kıyıdaki çukurlar kendiliğinden kapanarak yumuşak yer dokusunun doğal özelliği korundu.

Çevre ve Tabiat Varlıkları Bilim Kurulu Üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu, Salda Gölü kıyısında, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yılki ziyaretçi baskısının ardından alınan koruma önlemlerinin olumlu sonuç verdiğini söyledi.

Salda ile ilgili kararlarda Çevre ve Tabiat Varlıkları Bilim Kurulunun görüşlerinin alındığını aktaran Gökçeoğlu, göl üzerindeki insan baskısını önlemeye yönelik tedbirlerin uygulamaya sokulduğunu anlatta.

Gökçeoğlu, koruma önlemleriyle gölün kavuştuğu doğal görünüme tanıklık edenlerin, bu önlemlerin sürmesi gerektiğine hak vereceğini dile getirdi.

"Koruma önlemlerinden önce buralar gerçekten mezbelelikti"

Bakanlığın koruma önlemlerinden önce gölün çevresinin durumunun çok kötü olduğuna işaret eden Gökçeoğlu, şunları kaydetti:

"Koruma önlemlerinden önce buralar gerçekten mezbelelikti. Göle doğru yaklaştığınız zaman sigara izmaritlerinden başlayın pet şişelere kadar bir sürü atık olduğunu gözlerimizle görmüştük. Birçok çukurlar oluştuğu, insanların o çamur çukurlarını açıp içine girdiğini, hatta o çamuru poşetlere doldurup evlerine götürdüğüne şahit olmuştuk. Hemen hemen ayak basılmamış bir nokta kalmamıştı. Hatta kıyılara kadar araçların gittiğini, kıyıda mangalların yakıldığını, derme çatma çadırların kurulduğunu gördük."

"Bu sezon o çukurları görmüyoruz"

Gökçeoğlu, o kötü manzarayı ortadan kaldırmak için ilk aşamada göle araç girişinin 500 metreye kadar engellendiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Çevre ve Tabiat Varlıkları Bilim Kurulu tavsiyesiyle Beyaz Adalar bölümünde göle insan girişi engellendi. Bunu çok tarihi ve ciddi bir koruma kararı olarak değerlendiriyorum. Bu alanın insan girişine kapatılması Salda Gölü'nün kaderini değiştiren bir karar. Eğer burası, kirlilik ve aşırı insan baskısıyla kaderine terkedilseydi biz bugün burayı bu kadar güzel bulamayacaktık. Son derece radikal bir karar alınarak bunun önüne geçildi. Kıyıdaki beyazlık doğal haline dönmeye başladı. Beyaz Adalar kıyısı, insanın ayak izinin olmadığını, çukurların bulunmadığı, doğal yumuşak topoğrafyasına kendi doğal süreciyle dönmeye başladı, daha da güzelleşecek. Artık insanların buraya girmelerine izin verilmeyince bu sezon o çukurları görmüyoruz. Ziyaretçiler bu alanda belirli bir görüş mesafesine kadar yaklaşabiliyorlar."

Alınan önlemlere uygun hareket edilmesi gerektiğine işaret eden Gökçeoğlu, herkesin bu doğal mirasa sahip çıkması gerektiğini söyledi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünde Daire Başkanı Beyhan Oktar da Salda Gölü'nü iyice anlamak ve doğallığını koruyarak gelecek nesillere aktarmak için uzman akademisyenlerle gölün ekolojisi, jeolojisi, mikrobiyolojisi, su yönetimi, su bütçesi ve biyolojik çeşitliliğini tespit etmeye yönelik bilimsel araştırmalar yürüttüklerini dile getirdi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Salda Gölü'nde oluşan kalp şeklindeki görüntü ilgi çekti https://gazetebirlik.com/haber/salda-golunde-olusan-kalp-seklindeki-goruntu-ilgi-cekti-2039/

Salda Gölü'nün halk, tabiat parkı, beyaz adalar ve Doğanbaba plajına gelen yerli ve yabancı turistler, normalleşme sürecinde sokağa çıkma kısıtlamasının olmadığı ilk pazar gününün tadını çıkardı.

Göl kıyısında gezip, bol bol fotoğraf çektiren, temiz ve serin havanın keyfiyi yaşayan ziyaretçiler, gölün muhteşem manzarasını izledi.

Doğanbaba plajında kıyaya yakın bölgede turkuaz suda beliren ve AA ekibince havadan görüntülenen kalp şekli, görenleri hayran bıraktı.

Salda gölü ziyaretçilerinden Sema Baskın, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde yaşadıkları stresi atmak için bölgede vakit geçirdiklerini belirterek, herkesi burayı görmeye davet etti.

Cennet İlarslan da ilk defa geldiği Salda'ya hayran kaldığını dile getirdi.

"Paşa" ve "Çapkın" adlı papağanlarla Salda gölünü ziyarete gelenlerin fotoğraflarını çeken Mesut Kalaycı ise normalleşme sonrası bölgedeki ziyaretçi sayısında artış olduğunu, burayı görenlerin mutluluk ve huzur bulduğunu ifade etti.

Seyahat acentesi sahibi Şakir Candinç, Salda gölüne talebin arttığını, pazar günleri kısıtlamanın kalkmasıyla hafta sonu programının yoğun ilgi gördüğünü kaydetti.

Salda ziyaretçilerinin bölgeden memnun ayrıldığını ifade eden Candinç, gelecek vadeden rotanın korunması noktasında herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini söyledi.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Dedelerinden devraldıkları 'gül kokulu' mesleği yeni teknolojiyle sürdürüyorlar https://gazetebirlik.com/haber/dedelerinden-devraldiklari-gul-kokulu-meslegi-yeni-teknolojiyle-surduruyorlar-373/

Burdur'un Ağlasun ilçesinde yaşayan Ertaş ailesi, dedelerinin başladığı gül suyu ve yağı üretimini kurdukları modern tesiste devam ettiriyor.

Gülü işleyerek suyunu ve yağını elde etmeyi babası Mehmet Ali Ertaş'tan öğrenen Sefa Ertaş, daha sonra mesleği oğulları Yüksel ve Hüseyin Ertaş'a devretti. Bugün de üretimi Yüksel ve Hüseyin Ertaş'ın 5 oğlu sürdürüyor.

Dedeleri zamanında 12 kilogramlık bakır kazanlarda gül kaynatan aile, kurdukları tesiste yılda işledikleri 80 ton gülden elde ettikleri su ve yağı, yurt içi ve yurt dışına pazarlayabilecek hale geldi.

İlaç ve kozmetik sanayisinde kullanılan doğal gül yağından yıllardır kazançlarını sağlayan aile, gül toplayan kadınlara da istihdam olanağı sunuyor.

Köylünün güllerini de alarak işliyorlar
Gül ürünleri elde edilen işletmenin sahibi 56 yaşındaki Yüksel Ertaş, ata mesleğini kardeşiyle birlikte sürdürdüğünü söyledi.

Ailesinin güle olan sevgisinin kendilerinde de yer ettiğini dile getiren Ertaş, bu nedenle 1989'da köye kurdukları fabrikayı işletmeye devam ettiklerini kaydetti.

İlk başlarda gül yağını satmakta çok zorlandıklarını aktaran Ertaş, daha sonra gül ürünlerine talebin artmasıyla Suudi Arabistan, Fransa, Japonya gibi ülkelerden talep geldiğini, bu ülkelere satış yapmaya başladıklarını aktardı.

Dört kuşaktır üretime ara vermediklerini vurgulayan Ertaş, kendi bahçelerinde gül yetiştirdiklerini, köylünün yetiştirdiği gülleri de satın alarak işlediklerini anlattı. Ertaş, "Gül yağının litresi geçtiğimiz yıllarda 11 bin avroya kadar yükselmişti ancak geçen yıl 4 bin avroya kadar düştü. Bu yıl da 3 bin 500-4 bin avro civarında olmasını bekliyoruz." dedi.

Gül sezonunun 30-35 gün sürdüğünü kaydeden Ertaş, 4 ton gülden bir litre gül yağı elde edildiğini söyledi.

Gül kokusunun insanı rahatlattığını belirten Ertaş, "Biz gülsüz olamayız. Gülün kokusunu mayıs ve haziranda almamız, her yıl gül kaynatmamız lazım. Gül kokusunu alırsak rahatlıyoruz ve gül bahçelerini çok seviyoruz, biz güle aşığız. Maliyetine bile olsa işimizi seviyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Rahmetli dedem ve babam gibi biz de aynı ruhla ağabeyim ve çocuklarımızla bu işi yapıyoruz. Arz talep dengesine göre yurt dışına da ürün gönderiyoruz."

"Aile tesisimizi daha ileriye taşıyacağız"
Dördüncü kuşaktan torun 33 yaşındaki Mehmet Ali Ertaş da adını aldığı büyük dedesinden bu yana gül işini hiç bırakmadıklarını dile getirdi.

Geleneği sürdürdükleri için mutlu olduklarını aktaran Ertaş, "İşi günümüz şartlarına uygun hale getirmeye çalışıyoruz. Eskiden dedelerimiz odun ateşinde gül kaynatırken biz daha gelişmiş buharlı kazanlarda gül yağını çıkarıyoruz. El emeğiyle kurduğumuz aile tesisimizi daha ileriye taşıyacağız." diye konuştu.

Torunlardan 27 yaşındaki Sefa Ertaş ise "Şu an bayrağı amcaoğullarımla biz devraldık, yaklaşık 150 dönüm gül bahçemiz var. Sezonda günlük 4-5 ton gül kaynatıyoruz." dedi.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur Valisi Arslantaş: Polenler Salda Gölü'nde sarımtırak görüntüyü meydana getirdi https://gazetebirlik.com/haber/burdur-valisi-arslantas-polenler-salda-golunde-sarimtirak-goruntuyu-meydana-getirdi-2172/

Burdur'un Yeşilova ilçesinde Salda Gölü'nün kıyısındaki bir bölgede oluşan sarımtırak görüntüye ilişkin Burdur Valisi Ali Arslantaş, "Çam ormanlarının ve sazlıkların oluşturduğu polenler gölün çekildiği noktada bu sarımtırak görüntüyü meydana getirdi." dedi.

Vali Arslantaş, halk plajı bölgesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Salda Gölü'nün ülkenin ve ilin en önemli tabiat varlıklarından biri olduğunu söyledi.

Salda Gölü'nde bu yıl mevsimsel sebeplerden kaynaklı olarak su seviyesinde yaklaşık 40 santimetrelik bir düşüşün meydana geldiğini belirten Arslantaş, "Göl suyu çekilince göl tabanındaki balçıklar ortaya çıktı. Bunu alanın tamamını gezerek görebiliyoruz. Sizlerin de gördüğü gibi gölümüzün çevresinin tamamı çam ormanlarıyla yer yer sazlıklarla kaplı. Çam ormanlarının ve sazlıkların oluşturduğu polenler gölün çekildiği noktada bu sarımtırak görüntüyü meydana getirdi." ifadelerini kullandı.

Arslantaş, kesin sonuçlar için İl Sağlık Müdürlüğü ekiplerince gerekli numunelerin de alındığını, biyolojik ve kimyasal analiz sonuçlarına 48 saat içinde ulaşacaklarını söyledi.

Doğanbaba ve Salda köylerinin kanalizasyon atıklarının göle karışmasını engelleyecek tesislerin kurulması için de hazırlık yaptıklarını, tesislerin kısa süre içinde tamamlanacağını aktaran Arslantaş, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız İller Bankası vasıtasıyla Yeşilova Belediyesi'ne de aynı destekleri veriyor olacak. Birkaç ay içinde bitirileceğini düşündüğümüz arıtma tesisi ile insan kaynaklı kirlenmenin tamamen önüne geçmiş olacağımızı düşünüyoruz. Bu sarı görüntünün yılın aynı döneminde tekrar eden doğa aktivitesi olduğu neticesine yaptığımız araştırmada ulaştık." diye konuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Mehmet Ali Kahraman, gölün beyaz adalar kısmında yaptığı açıklamada, yaklaşık 2 yıldır göl çevresinde önemli bir koruma ve çevrecilik projesi yürüttüklerini vurguladı.

Beyaz adalar kısmında göle yaklaşık 500-600 metre mesafeden girişlerin yasaklandığını anımsatan Kahraman, "Bu alanda göle girmek yasak, toprağa basmak yasak, beyaz kumlara basmak yasak ve burayı tamamen bilimsel araştırma maksatlı kullanıyoruz." dedi.

"Görüntüler beyaz adalarda değil"
Kahraman, göl çevresine günübirlik gelenlerin ve turistlerin ihtiyaçlarını karşılamak için sadece birtakım birimler yapıldığını aktararak, bugün sosyal medyada dolaşımda olan görüntünün özellikle beyaz adalar kısmında olmadığını vurguladı.

Görüntünün halk plajı kısmında bir köşe noktasında çok küçük bir alanda daha çok mevsimsel olarak oluştuğunu bildiren Kahraman, "Çam ve sazlık polenlerinin oluşturduğu birtakım bitkisel atıkların neden olduğu görüntülerle karşılaştık. İlk izlenimlerimize göre bu durumun mevsimsel olduğunu düşünüyoruz. Tabi numuneleri aldık, laboratuvara gönderdik." değerlendirmesinde bulundu.

"Burayı hassasiyetle korumaya çalışıyoruz"
Kahraman, sonuçların da kamuoyuyla paylaşılacağını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Burayı çok özel hassasiyetle korumaya çalışıyoruz. Hatta göl havzasında daha önceki yıllarda eksik olarak, yapılmamış bugünlere gelmiş birtakım altyapı hizmetlerini de yine bakanlığımız belediyelerimize hibe olacak şekilde yapmaktadır. Köylerimiz ve ilçelerimizin atık su arıtma tesisleri de tarafımızca yapılmaktadır. Sayın Bakanımızın da talimatlarıyla biz burada yaklaşık 10 gündür işin her aşamasını yakından takip ediyoruz. Burayı bütün ülkemizin yüzünü ağartacak bir alan olarak insanlarımızın, ülkemizin ve turistlerin hizmetine sunmuş olacağız."

Göl çevresinde özellikle Bakanlıkça yapılan düzenlemeler çerçevesinde hiçbir tesisin şu anda faaliyette olmadığına dikkati çeken Kahraman, "Günübirlik ziyaretçi ünitelerinin en ileri düzeyde arıtma tesisleri yapılmaktadır. Dolayısıyla o görüntülerin bu işle bağlantılı olarak karşılaştırılmasının çok büyük haksızlık olduğunu düşünüyorum. Özellikle sosyal medyada bu bölgeye ilgi gösteren fakat gelmemiş olan insanları da buraları görmeye davet ediyorum." diye konuştu.

Kahraman, Salda Gölü kıyısındaki belirli alanlarda 2 yıl önce de yine bir polen istilasını gösteren görüntüleri, bazı internet sitelerinde ve sosyal medya mecralarında gördüklerini sözlerine ekledi.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da kaybolan otizmli çocuk 46 saat sonra bulundu https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-kaybolan-otizmli-cocuk-46-saat-sonra-bulundu-6682/

Burdur'un Altınyayla ilçesinin Asmabağ köyünde ailesiyle ormanlık arazideki tarlaya giden otizmli Kerim Can Güney'in (10) kaybolmasının ardından başlatılan çalışmalara devam edildi.

Arama kurtarma çalışmalarına katılan ekipler, çocuğu bulmak için aramalarını tepelik alanlarda yoğunlaştırdı.

Jandarma ekiplerince kaybolduğu yerden yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta Kömürlük Tepe mevkisindeki yamaçta otururken bulunan Güney'in sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.

Kaybolduktan 46 saat sonra ulaşılan çocuğa ilk olarak su içiren jandarma personelinin yaşadığı sevinç kameraya yansıdı.

Tepelik alandan aşağıya indirilen Güney, 112 Acil Servis ekibince kontrol amaçlı hastaneye götürüldü.

Altınyayla ilçesinde pazar günü Asmabağ köyünde ailesiyle gittiği ormanlık arazideki tarlada kaybolan otizmli Kerim Can Güney için jandarma, AFAD ve AKUT, arama kurtarma çalışması başlatmıştı. Çalışmalarda drone ve iz katip köpekleri kullanılmıştı.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Salda Gölü'nün UNESCO Doğal Miras Listesi'ne alınması için çalışma başlatıldı https://gazetebirlik.com/haber/salda-golunun-unesco-dogal-miras-listesine-alinmasi-icin-calisma-baslatildi-8578/

Burdur'un Yeşilova ilçesindeki, turkuaz suyunun ve beyaz kumsalının güzelliğiyle "Türkiye'nin Maldivleri" olarak anılan Salda Gölü'nün, UNESCO'nun Doğal Miras Alanı Listesi'ne alınması için çalışma başlatıldığı bildirildi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Salda Gölü'nün ekolojik ve biyolojik olarak benzersiz olduğu belirtildi.

Gölün jeolojik ve kimyasal özelliklerinin yanı sıra Uluslararası Doğayı Koruma Birliğince koruma altına alınan kritik türlere ev sahipliği yaptığına işaret edilen açıklamada, "Bölgede yapılan çalışmalar Dünya'da Mars gezegeninin yüzey özelliklerini (magnezyum yüklü beyaz kayalar) taşıyan iki bölgeden birinin Salda Gölü olduğunu göstermektedir." ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, gölün, en önemli ve değerli doğal habitatları barındırması sebebiyle Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme'nin 2. Maddesi'nde belirlenmiş "doğal miras" niteliklerine uygun olduğu aktarıldı.

Bu kapsamda Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünce, Salda Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi'nin UNESCO Doğal Miras Alanları Listesi'ne dahil edilmesi için gerekli çalışmaların başlatıldığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"İlk olarak aday listesine dahil edilebilmesi için ön şartları yerine getirmek üzere biyolojik çeşitlilik araştırma, sosyo-ekonomik yapının ve taşıma kapasitesinin belirlenmesi ile yönetim planı çalışmaları başlatıldı. Ayrıca ön hazırlık sürecinde 27. Dönem UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Doğa Bilimleri İhtisas Komitesi, Jeolojik Miras ve Jeopark İzleme Grubu Toplantısı'nda Salda Gölü'nün Dünya Mirası Listesi'ne alınması talebi değerlendirilmiştir."

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Uzmanlardan Burdur Gölü'ndeki çekilmeye ilişkin 'idareli su kullanımı' uyarısı https://gazetebirlik.com/haber/uzmanlardan-burdur-golundeki-cekilmeye-iliskin-idareli-su-kullanimi-uyarisi-737/

Burdur Havzası'nın önemli sulak alanlarından Burdur Gölü'nde son yıllarda artan çekilmenin önüne, tarımsal üretim modellerinin değiştirilmesi ve su kullanımındaki tasarrufla geçilebileceği bildirildi.

Göller Yöresinin göçmen kuşlar için önemli konaklama alanlarından olan ve Ramsar Sözleşmesi ile koruma altında bulunan Burdur Gölü'nde su seviyesi her yıl ortalama 30-35 santimetre azalıyor.

DSİ'den alınan verilere göre, 1996'da hazırlanan "Burdur Gölü Hidrolojisi" planlama raporlarında taşkın kotu 857,54 metre olarak tespit edilen gölde 14 Ağustos 2020'de maksimum su kotu 850 metre olarak hesaplandı.

Maksimum seviyeye ulaşılan 1970'den ve özellikle 80'li yıllardan sonra göl seviyesinde sürekli düşme meydana gelirken, en önemli su kaybı nedeninin buharlaşma olduğu belirlendi.

Bu sebeple "Burdur Gölü ArGe Çalışması" DSİ 182. Şube Müdürlüğü kontrolünde 2018'de başlatıldı. Bir yıl süren çalışmada şahit havuz haricinde üç farklı buharlaşma yöntemi denendi.

Bu projenin çıktıları esas alınarak Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından, "Burdur Gölü Üzerinde Güneş Enerjisi Santrali ile Buharlaşmanın Azaltılması ve Elektrik Üretme İmkanlarının Araştırılması Fizibilite Raporu" çalışmaları başlatıldı.

Havzadaki sulamaları kapalı sisteme dönüştürme çalışmalarının devam ettiği kaydedildi.

"Az su tüketen ürünleri tercih etmeliyiz"
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tamer Albayrak, Burdur Gölü'ndeki çekilme nedenlerinin başında iklimsel sebeplerin geldiğini söyledi.

Türkiye'de sıcaklık ortalamalarının gittikçe arttığına değinen Albayrak, bu artışın insan faktörünün etkileriyle karbon yakıtlarının kullanımından sonra daha hızlı biçimde olduğunu aktardı.

Sıcaklık artışının göllerde buharlaşmayı artırdığına dikkati çeken Albayrak, "Gölleri besleyen en önemli unsur kar yağışıdır. Bölgede karla örtülü gün sayısına baktığımızda ciddi oranda azalma söz konusu. Bunun yanında insan faktörü olarak da Burdur Gölü'nün etrafında tarımsal faaliyetler için yapılan birçok baraj görüyoruz. Barajların haricinde birçoğu kayıt dışı, gölün etrafında çok ciddi sayıda su kuyuları da mevcut. Çevrede bazı sulama sistemi hatalarından dolayı bol su kullanımı görülüyor." ifadelerini kullandı.

Albayrak, su kuyularının önüne geçilerek barajlarda tutulan suyun belli bir kısmının göle salınması ve tarımsal üretimde daha az su tüketen ürünlere geçişin olması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Gölün çekilmesi farklı çevre sorunlarına yol açıyor. Çekilen alanlarda tozlanma görülüyor. Gölün azalması suyun kimyasal yapısını değiştirerek tuzluluk oranının artmasına sebep olmakta. Bu da gölde yaşayan canlıları olumsuz yönde etkiliyor. Bu artış devam ederse göl gittikçe canlılığını kaybedecek ve gölden beslenen kuşların yaşamını da etkileyecek. Bu bölgede suyu çok idareli kullanmamız gerekiyor, bilinçsiz kullanmamalıyız. Tarımsal üretimde az su tüketen ürünleri tercih etmeliyiz, evlerimizde de daha az su tüketerek katkıda bulunmaya çalışmalıyız."

"Çözüm göller için verilecek topyekun bir kurtuluş savaşından geçiyor"
MAKÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İskender Gülle de kuraklığın göllerdeki çekilmenin ana nedeni olsa da etkili olan bir diğer nedenin yaklaşık son 20 yıldır artan aşırı su kullanımı olduğunu vurguladı.

Burdur, Eğirdir ve Beyşehir göllerinde en büyük sorunun su kayıpları olduğunu anlatan Gülle, şunları kaydetti:

"Sorun belli bir kurum ya da sivil toplum kuruluşlarının çözeceği bir sorun değil, Burdur Gölü havzasında yaşayan 250 bin kişinin dayanışarak çözeceği bir sorun. Çözüm göller için verilecek topyekun bir kurtuluş savaşından geçiyor. Su kullanımında en çok tasarruf, giderin en çok olduğu alandan yapılması gerekiyor. Tarımsal amaçlı kullandığımız sudan yüzde 30'luk, 40'lık bir tasarruf yaptığımız takdirde önümüzdeki 10-15 yıl içinde göllerimizin yeniden eski haline dönmek üzere olduğunu ya da en azından mevcut konumlarını koruduklarını göreceğiz. Sorunun yegane çözüm yolu, havzadaki bitkisel ve hayvansal üretim modelinin değiştirilmesiyle mümkün olacak. Yetiştireceğimiz ürünlerde daha radikal davranmamız lazım. Çiftçi fedakarlık ederken, ev hanımlarının da aşırı su kullanım alışkanlıklarına son vermesi, belediyelerin su kullanımı için bir takım önlemler alması lazım."

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Salda Gölü'nde kıyıdan 500 metre geriye ahşap üniteler yerleştirildi https://gazetebirlik.com/haber/salda-golunde-kiyidan-500-metre-geriye-ahsap-uniteler-yerlestirildi-2108/

Burdur'un Yeşilova ilçesindeki beyaz kumsalı ve suyunun turkuaz rengiyle "Türkiye'nin Maldivleri" olarak anılan Salda Gölü'nü koruma çalışmaları kapsamında kurulan, üyeleri arasında sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle akademisyenlerin de bulunduğu Çevre ve Tabiat Kurulu'nun tavsiye kararı doğrultusunda Salda Gölü Çevre Koruma ve Düzenleme Projesi'nde revizyona gidildi.

Burdur Valiliğince acil ihtiyaçlara cevap vermesi için kurulan birimlerin kaldırılması planlanarak daha geriye tek katlı, sökülüp takılabilir, beyaz renkli ahşap malzemeden, temelsiz ve zeminden yüksekte birimler yerleştirilmesi kararı alındı.

Karar doğrultusunda Beyaz Adalar Bölgesi'nde ziyaretçilerin günübirlik ihtiyaçlarına cevap verecek doğayla uyumlu ahşap üniteler konuldu. Gölün plaj kısmında da kıyıdan 500 metre kadar geride üniteler yerleştirildi. Alanda yine ahşaptan kapalı ve açık hediyelik eşya satış birimleri de bulunuyor.

Ziyaretçilerin otopark ihtiyacı ise gölden 2 kilometre uzakta oluşturulacak alanda çözülecek.

Bölgede atık suların bertaraf çalışmaları, İller Bankası Anonim Şirketi Genel Müdürlüğünce yürütülüyor.

Sıfır atık yönetimi oluşturuldu

Gölün temiz tutulması için bölgeye çöp konteynerleri konuldu, çöp toplama araçları alındı ve alanda sıfır atık yönetimi uygulaması başlatıldı.

Uluslararası Doğayı Koruma Birliğince koruma altına alınan kritik türlere ev sahipliği yaptığı belirtilen gölde, bu türlerin tespiti amacıyla başlatılan "Biyo-çeşitlilik çalışmaları" ve “Sosyo-ekonomik analiz ve ziyaretçi taşıma kapasitesinin belirlenmesi çalışmaları” sonuçlarının alınmaya başladığı bildirildi.

Elde edilen bilimsel veriler ışığında Salda Gölü'ne ziyaretçi kısıtlaması getirilebileceği kaydedildi.

Salda Gölü Su Yönetimi çalışmalarına devam edildiği, bilimsel çalışmalar sonucunda elde edilecek bulguların gölü koruma tedbirlerine yol gösterici olacağı vurgulandı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Evinde Kovid-19 tedavisi gören Burdur Belediye Başkanı Ercengiz hastaneye kaldırıldı https://gazetebirlik.com/haber/evinde-kovid-19-tedavisi-goren-burdur-belediye-baskani-ercengiz-hastaneye-kaldirildi-1140/

Burdur Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada, Belediye Başkanı Ercengiz'in, geçen hafta Kovid-19 testinin pozitif çıkması üzerine evde tedaviye alındığı hatırlatıldı.

Ercengiz'in, kan oksijen doygunluğunun düşmesi üzerine Antalya Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kontrol amaçlı, gözetim altında tutulabilmesi için sevk edildiği aktarılan açıklamada, "Genel sağlık durumu iyidir. Tüm vatandaşlarımıza selamı vardır." ifadesi kullanıldı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Salda Gölü'nün Beyaz Adalar bölgesinde göle ve plaja giriş kapatıldı https://gazetebirlik.com/haber/salda-golunun-beyaz-adalar-bolgesinde-gole-ve-plaja-giris-kapatildi-2258/

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Burdur Valiliği görevlileri, beyaz kumsalın başlangıcına ahşap bariyerler ve halatlar çekerek alanı ziyaretçilerin kullanımına kapattı.

Sabah saatlerinde Beyaz Adalar bölgesine gelen ziyaretçiler, kumsalı kullanamayacaklarını öğrendiklerinde şaşkınlık yaşadı.

Alan görevlileri ve Jandarma ekipleri, yasağın ihlal edilmemesi için bölgede hazır bekliyor.

Yasağa rağmen alana girmeye çalışan bazı ziyaretçiler ise görevlilerce uyarılarak kumsalın dışına çıkarılıyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Beyhan Oktar, Çevre mühendisi mimar Alperen Kerküklü ve Burdur Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Murat Alacaatli alanda incelemede bulundu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada ise Salda Gölü ve çevresinin korunması çalışmalarının, yüksek çevre hassasiyetiyle yürütüldüğü belirtildi.

Açıklamada, bilimsel çalışma kurulunun tavsiye kararı doğrultusunda alanda öncelikli olarak Salda Gölü'nün stromatolit oluşumuna neden olan jeobiyokimyasal sürecin devam ettiği etkisi veren Beyaz Adalar bölgesinde, 15 Ekim itibarıyla suya girme yasağı getirildiği hatırlatıldı.

 ''Seyir terasları projelendirildi''

Burdur Valiliği ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünce Salda Gölü Beyaz Adalar bölgesinde araç girişini engellemek üzere daha önceden yerleştirilen ahşap bariyerlere halatlar ilave edilerek insanların da geçişinin engellendiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Alana gelen ziyaretçilerin Salda Gölü'nün muhteşem manzarasını gözlemleyebilecekleri seyir terasları projelendirildi. Valiliğin yaptırmış olduğu alanda günübirlik ihtiyaçlara hizmet veren birimler kaldırılarak daha geride alana seyir amaçlı gelen ziyaretçilerin asgari ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde sökülüp takılabilir, doğayla uyumlu ahşap üniteler yerleştirilecektir. Alanda suya giriş yasaklandığı için duş ve giyinme soyunma kabini bulunmayacaktır. Mevcut eski tuvaletler kaldırılarak ahşap yeni tuvaletler yapılacaktır. Alanda bilimsel çalışmalar tüm hızıyla yürütülüyor. STK'ler ve konusunda uzman akademisyenlerle biyoçeşitlilik çalışmaları, sosyoekonomik analiz ve taşıma kapasitesinin belirlenmesi çalışmaları başlatıldı."

Alanda kontrolsüz ve plansız kullanımlar engellendi

Salda Gölü kıyısında sigara içilmeyen dumansız hava sahası oluşturulduğu da anımsatılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

''Alanın kontrolü için 7/24 kamera sistemi kuruldu. Titizlikle inceleme yapılıyor. 2018'de araçlar göl kıyısına kadar girmekte ve doğal dokuya zarar vermekteyken araçların girişi ahşap bariyerler yapılarak engellendi, kumsal korundu. Alanda kontrolsüz ve plansız kullanımlar engellendi, mevzuata aykırı yapılaşmalar kaldırılarak görüntü kirliliği temizlendi. Çöp konteynerleri konularak, çöp toplama araçları alındı, sıfır atık yönetimi oluşturuldu. Atık suların toplanmasını sağlamak amacıyla vidanjörler alındı. Alanın otopark ihtiyacı, 2 kilometre uzaklıkta sit alanı dışında, bir alanda çözümlendi. Yapılan çalışmalar ve alınan tedbirler neticesinde Salda Gölü su kalitesi iyileştirildi. Salda Gölü'ne ilişkin çalışmalar, Bakanlığımızca daha da sıkı tedbirler alınarak Salda Gölü korunmaya devam edilecektir.''

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Salda Gölü'nde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı heyetiyle alan çalışması yapıldı https://gazetebirlik.com/haber/salda-golunde-cevre-ve-sehircilik-bakanligi-heyetiyle-alan-calismasi-yapildi-2037/

Valilikten yapılan yazılı açıklamaya göre, Burdur'da 25 Ağustos'ta gerçekleştirilen "Salda Gölü'nü Koruma ve Kullanım İlkeleri" konulu toplantıda, gölü gelecek kuşaklara en iyi şekilde miras bırakmak için neler yapılması gerektiği konusunda görüş alışverişinde bulunulduğu hatırlatıldı. 

Toplantıda alınan karar doğrultusunda Burdur Valisi Ali Arslantaş ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Mehmet Ali Kahraman ve beraberindeki heyet, Salda Gölü ve çevresinde incelemede bulundu.

Alan çalışmasına katılan heyet, gölü kuş bakışı gören kayak merkezi yolundan başlayarak göl ve çevresini gezdi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Vali Arslantaş, büyük bir çevre hassasiyetiyle yürütülen çalışmalarda önceliklerinin Salda Gölü ve çevresinin koruma kullanım dengesi içerisinde doğal halini koruyarak bu eşsiz mirası gelecek kuşaklara en iyi şekilde taşımak olduğunu belirtti.

Söz konusu toplantıda masaya yatırılan bütün görüş ve önerilerin rapor haline getirileceğini aktaran Arslantaş, "Oluşturulacak rapor ve yaptığımız alan çalışması sonucu ilk fırsatta Çevre ve Şehircilik Bakanımıza sunulacak." ifadesini kullandı.

Alan çalışmasına Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü Yatırım Projeler Daire Başkanı Beyhan Oktar, TOKİ Uygulama Dairesi Başkanı Servet Altay, Vali Yardımcısı Sedat Yıldırım, Yeşilova Kaymakam Vekili Mustafa Caner Culukar, Yeşilova Belediye Başkanı Mümtaz Şenel, Doğa Koruma ve Milli Parklar 6. Bölge Müdürü Mahmut Temel, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Murat Alaçatlı ile İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdullah Kılıç da katıldı.

 

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Salda Gölü'nde ziyaretçi kısıtlamasına gidilmesi planlanıyor https://gazetebirlik.com/haber/salda-golunde-ziyaretci-kisitlamasina-gidilmesi-planlaniyor-3466/

Burdur Valisi Ali Arslantaş, beyaz kumsalı ve turkuaz rengi berrak suyunun güzelliğiyle "Türkiye'nin Maldivleri" olarak ünlenen Salda Gölü'nde, yapılacak bilimsel çalışmanın sonucuna göre ziyaretçi kısıtlamasına gitmeyi planladıklarını söyledi.

Valiliğin öncülüğünde düzenlenen "Salda Gölü'nü Koruma ve Kullanma İlkeleri" toplantısı Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Konferans Salonu'nda yapıldı.

Vali Arslantaş, toplantıdaki konuşmasında, Salda'da, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yakın koordinasyon içinde üst düzeyde çevre hassasiyeti gözetilerek yürütülen koruma-düzenleme çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.

Salda Gölü ve çevresinin Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildiğini hatırlatan Arslantaş, "Koruma tedbirlerinden sonra yaptırılan ahşap bariyerlerle araçların kıyıya inmesi engellendi. Göl suyu kalitesinde iyileşme sağlandı. Çöpler düzenli olarak alınmaya başlandı. Kaçak yapılar ve bungalovlar kaldırıldı. Atık suların toplanması amacıyla vidanjörler bölgede görevlendirildi." dedi.

Valilikçe de bazı koruma kararları alındığını vurgulayan Arslantaş, bölgede çukur oluşturulması, çamur banyosu yapılması, gölün tabanından ve sahilden kil alınması ve vücuda sürülmesinin yasaklandığını kaydetti.

Arslantaş, kumsal alanında tütün ürünleri ile her türlü yiyecek ve içeceğin tüketilmesinin yasaklandığını belirtti.

Göl içinde şampuan, sabun gibi kozmetik ürünlerle şezlong ve buna benzer şeylerin kullanılmasını engellediklerine vurgu yapan Arslantaş, şöyle devam etti:

"Piknik alanı olarak belirlenen yerlerin dışında ateş yakılmasını önledik. Salda Gölü kıyı kenar çizgisinden 400 ila 500 metre mesafeye hiçbir yapı, ünite ve çadır kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Yapılacak bilimsel çalışmaların sonucunda ziyaretçi sayısında da kısıtlamaya gitmeyi planlıyoruz. Bu bölgeye araç girişini de tamamen yasaklamak planlar arasında."

Toplantıya AK Parti Burdur Milletvekilleri Bayram Özçelik, Yasin Uğur, CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker, Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz'in yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Salda Gölü'nde hafta sonu yoğunluğu yaşanıyor https://gazetebirlik.com/haber/salda-golunde-hafta-sonu-yogunlugu-yasaniyor-4248/

Burdur'un Yeşilova ilçesindeki, beyaz kumsalı ve turkuaz rengi dolayısıyla "Türkiye'nin Maldivleri" olarak ünlenen Salda Gölü'nde, hafta sonu tatili dolayısıyla yoğunluk yaşanıyor.

Doğal güzelliğinin yanı sıra bilimsel değeriyle son günlerde gündemden düşmeyen Salda Gölü, ziyaretçilerini etkilemeye devam ediyor.

Hafta sonu tatilinde Ankara, İstanbul, İzmir, Muğla ve Antalya gibi büyük kentlerden günübirlik doğa harikası gölü görmeye gelenler, Beyaz Adalar, Halk Plajı ve Tabiat Parkı bölgesinde yoğunluk oluşturdu.

Tatilciler, sıcak hava nedeniyle zaman zaman göle girerek serinlemeye çalıştı. Denetimleri sıklaştıran Jandarma ekipleri de vatandaşları göl kenarından kil almamaları ve çamur banyosu yapmamaları konusunda uyarıyor.

Ayrıca beyaz kumsal alanında 10 Ağustos'tan itibaren sigara içme yasağı uygulanıyor.

"Çok temiz buldum"
Kütahya'dan gelen Kübra Öztürk, Salda Gölü'nün doğasının, suyunun ve kumunun muhteşem güzellikte olduğunu söyledi.

Salda Gölü'ne ilk defa geldiğini belirten Öztürk, herkesin bu doğal güzelliği koruması gerektiğini kaydetti.

Konya'dan gelen Selma Yumşak da sosyal medyada sıkça karşılaştığı Salda Gölü'nü yerinde görmek istediğini dile getirerek, "Güzelliğine ve doğallığına hayran kaldım." dedi.

Fethiye'den gelen Galip Tunay ise "Çok temiz buldum, yerlerde çekirdek kabuğu bile yok. Jandarma sürekli devriye atarak uyarılarda bulunuyor. Biz de merak ediyorduk. Çok güzel bir yer, geldiğimize değdi." diye konuştu.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Salda Gölü'nün doğal yapısının korunması için çamur banyosu yasaklandı https://gazetebirlik.com/haber/salda-golunun-dogal-yapisinin-korunmasi-icin-camur-banyosu-yasaklandi-6730/

Burdur Valiliği, Yeşilova ilçesindeki beyaz kumsalı ve turkuaz rengi berrak suyunun güzelliğiyle "Türkiye'nin Maldivleri" olarak ünlenen Salda Gölü'nün doğal yapısının korunması için bazı faaliyetlerin yasakladığını bildirdi.

Valilikten yapılan yazılı açıklamaya göre, Salda Gölü ve çevresinin korunması, temiz ve doğal haliyle gelecek kuşaklara miras bırakılması amacıyla Valilik tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yakın koordinasyon içinde yapılan çalışmaların hassasiyetle yürütüldüğü belirtildi.

Çalışmalarda turizm hareketliliği dolayısıyla yaşanan ziyaretçi yoğunluğunun göl ve çevresine zarar vermesinin önlenmesi ve olumsuz etkilerin en aza indirilmesinin birinci planda tutulduğunun vurgulandığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Salda Gölü ve çevresinin doğal yapısının korunması, kendine özgü beyaz kum yapısının zarar görmesinin önlenmesi ve çevre kirliliğine neden olan etkenlerin ortadan kaldırılmasına yönelik Beyaz Adalar ile Halk Plajı bölgesinde ahşap bariyerlerle çevrilmiş hat ile kıyı arasında kalan alanda, çukur oluşturulması ve buralarda çamur banyosu yapılması, gölün tabanı ile sahilden killi çamur ve kum alınmasının yasaklanmasına karar verilmiştir."

Açıklamada ayrıca, göl ve çevresinde sigara ile diğer tütün ürünlerinin içilmesinin de yasak olduğu hatırlatılarak şunlar kaydedildi:

"Tütün ürünleri ile ilgili izmarit, paket, kağıt vb. her türlü malzemenin çevreye atılmasının ve sigara ile diğer tütün ürünlerinin içilmesinin, her türlü yiyecek ve içecek maddesi sokulmasının ve tüketilmesinin, piknik yapılmasının, göl içinde ve duş alanlarında şampuan, sabun gibi kozmetik ürünlerinin kullanılmasının, şezlong ve buna benzer malzemelerin sokulmasının ve her türlü çadır kurulmasının, göl havzasında piknik alanı olarak belirlenen yerler dışında ateş yakılmasının İl Mahalli Çevre Kurulunca yasaklanmasına karar verilmiştir."

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Salda Gölü'nden kil alanlara 392 lira ceza uygulanıyor https://gazetebirlik.com/haber/salda-golunden-kil-alanlara-392-lira-ceza-uygulaniyor-6728/

Görselliği ve kendine özgü yapısıyla ziyaretçi akınına uğrayan gölün korunması için çalışmalar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Burdur Valiliği ve Yeşilova Kaymakamlığınca hassasiyetle yürütülüyor. 

Göl sahasından kil alan, sahilin derinleşmesine neden olan, sigara içen ve genel çevre kurallarına uymayanlara çevrede devriye gezen jandarma ekiplerince idari para cezası uygulanıyor.

Göl kenarındaki beyaz kumsalda şezlong, sandalye, şemsiye ve çadır kuranlar ile yiyecek içecek tüketenlere de denetimler kapsamında idari para cezası kesiliyor.

Bu kapsamda çamur çukurlarının etrafı halatlarla çevrilirken bu çukurlara girilmesinin yasak olduğunu belirten tabelalar da hazırlandı. Uyarıcı levhaların önümüzdeki günlerde Salda Gölü sahasına yerleştirileceği öğrenildi.

Göl ve çevresinde doğal yapıya zarar veren hiçbir olumsuzluğa müsaade edilmeyeceği bildirildi.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
'Türkiye'nin Maldivleri'nde bilimsel çalışmalar artırılacak https://gazetebirlik.com/haber/turkiyenin-maldivlerinde-bilimsel-calismalar-artirilacak-396/

Çevre ve Şehircilik Bakanlığından alınan bilgiye göre, görselliği ve kendine özgü yapısıyla ziyaretçi akınına uğrayan gölün korunması için önemli çalışmalara imza atılıyor. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla geçen yıl "Özel Çevre Koruma Bölgesi" ilan edilen Salda Gölü ve çevresinin korunması çalışmaları, Bakanlıkça üst düzeyde çevre hassasiyetiyle yürütülüyor.

Bakanlık tarafından kurulan aralarında STK'lar, gazeteciler ve bilim insanlarının da bulunduğu Çevre ve Tabiat Kurulu, 21 Nisan ve 6 Temmuz'da toplantı gerçekleştirdi.

Toplantılarda, kurulun önerisi ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un talimatıyla Salda Gölü Çevre Koruma ve Düzenleme Projesi'nde revizyon gerçekleştirilerek koruma tedbirleri artırıldı.

Bu kapsamda alanda STK'lar ile Doğayı Koruma Vakfı ve Doğa Araştırmaları Derneği katkılarıyla, konusunda uzman akademisyenlerle, biyolog, sosyolog, ornitolog, hidrolog, jeolog gibi meslek guruplarından uzmanlarla, Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından koruma altına alınan kritik türlere ev sahipliği yapmakta olan türlerin belirlenmesi amacıyla biyoçeşitlilik, sosyoekonomik yapının tespiti ve ziyaretçi taşıma kapasitesinin belirlenmesi çalışmaları başlatıldı. Çalışmalar sonucunda bilimsel araştırmalar artırılacak.

Doğayla uyumlu uyarı levhalarıyla, beyaz kumsalın bulunduğu alanlarda sigara içilmemesi için uyarı yapılıyor, yasağı ihlal edenlere cezai yaptırım uygulanıyor. Alanın kontrolü için 7 gün 24 saat aktif kamera sistemi kurularak titizlikle inceleme yapılıyor.

Alınan tedbirler sayesinde Salda Gölü'nün su kalitesi iyileşti, Bakanlıkça daha da sıkı tedbirler alınarak Salda Gölü'nün korunmasına devam edileceği belirtildi.

Göl kıyısında oluşan etrafı şeritlerle çevrili doğal çamur çukurlarına girilmemesi gerektiği ve yasak olduğu belirtilirken, bilimsel olarak çamurun cilde iyi geldiği yönünde veri olmadığı da kaydedildi. 

"Canlı türleri ve ekolojisi daha detaylı araştırılacak"
Çevre ve Tabiat Varlıkları Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu, oluşturulan mevzuata uygun koruma yöntemlerinin bölgede hassasiyetle uygulandığını söyledi.

Göl çevresinin sürekli canlı kamera sistemiyle izlendiğini hatırlatan Gökçeoğlu, sahip olunan uydu teknolojileri ve elde edilen görüntülerin otomatik yorumlanmasıyla Salda Gölü'nde koruma faaliyeti gerçekleştirilerek geleceğe yönelik tahminlerin yapılabileceğini dile getirdi.

Gökçeoğlu, koruma sisteminin sürdürülebilir olacağını vurgulayarak, "Bu çalışmaların yanı sıra Salda Gölü ve çevresinin hidrolojik sistemi, canlı türleri ve ekolojisi de daha detaylı araştırılacak." dedi.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
'Türkiye'nin Maldivleri'nin korunması için her şey düşünülüyor https://gazetebirlik.com/haber/-turkiyenin-maldivlerinin-korunmasi-icin-her-sey-dusunuluyor-3339/

"Türkiye'nin Maldivleri" olarak anılan ve jeolojik yapısıyla Mars'taki Jezero'ya benzetilen Salda Gölü'nün doğal yapısı bozulmadan gelecek nesillere aktarılması için çalışmalar büyük bir titizlikle yürütülüyor.

Burdur'un Yeşilova ilçesinde bulunan, görselliği ve kendine özgü yapısıyla yoğun ziyaretçi akınına uğrayan gölün korunması için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşların girişimleriyle seferberlik başlatıldı.

Geçen yıl 1 milyon 400 bin kişinin ziyaret ettiği Salda Gölü ve çevresinin hiçbir şekilde zarar görmemesi için yapılan her çalışma için büyük gayret gösteriliyor.

Bölgedeki doğal güzelliğin ve bilimsel değerlerin genç nesillere aktarılabilmesi için öncelikle bölge, geçen yıl martta "Özel Çevre Koruma Bölgesi" ilan edildi. Bunun üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Salda Gölü için Çevre Koruma ve Düzenleme Projesi hazırladı.

Bölgede korunan alan 4 bin 400 hektarken gölün tüm çevresini de kapsayacak şekilde 29 bin 500 hektara çıkartıldı.

 Salda Gölü etrafındaki doğal dokuya zarar verilmemesi için kıyı şeridinin kullanım alanı 500-600 metre kadar geriye çekildi. Kıyı şeridinde istisna olmayacak şekilde koruma alanı ilan edildi, yapılaşmaya da izin verilmeyeceği bildirildi.

Bakanlığın hazırladığı proje çerçevesinde Burdur Valiliği, geçen yıl ağustosta ilgili kurumlarla koordinasyon içinde gölün mevcut halinin tabiatla uyumlu şekilde temiz kalması için gerekli altyapı ve tesis çalışmalarına başladı.

Beyaz Adalar bölgesinde tamamen doğal ahşap malzemeden kafeterya ve büfe şeklinde ziyaretçilere hizmet verecek üniteler oluşturuldu. Beyaz kumsalın başladığı yerin gerisinde duş ve kabin alanları kuruldu, köyden gelen vatandaşların ürünlerini satabilecekleri düzenli bir alan sağlandı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca (TOKİ) Salda Gölü'nde yoğun ziyaretçi baskısının alan üzerinde oluşturduğu tahribatı azaltmak ve ziyaretçilerin ihtiyaçlarına cevap vermek amacıyla Salda Gölü Millet Bahçesi'nin ihalesinin yapıldığı duyuruldu.

 İnsan kaynaklı olumsuz izler tek tek siliniyor

Ziyaretçi yoğunluğu nedeniyle kirlilik tehdidiyle yüz yüze gelen ve çevresinde düzensiz yapılaşmalar ortaya çıkan Salda Gölü'nde, insan kaynaklı olumsuz izler birer birer silinmeye başlandı.

Gölün yaklaşık 500 metre gerisine ahşap bariyerler çakılarak araçların göl kıyısına geçişi engellendi. Bölgede düzensiz yapılar kaldırıldı, çöpler toplanmaya başlandı. İzinsiz olarak kurulmuş her türlü geçici yapı, çadır ve konteyner türü unsurlar kaldırıldı.

Göl ve çevresinde alınan koruma tedbirleri sayesinde gölün su kalitesinde artış tespit edilerek içme suyu kalitesine ulaşıldığı kaydedildi.

Salda Gölü Tabiat Parkı'nın 120 dekar olan alanı geçen yıl 570 dekara çıkarıldı.

Biyoçeşitlilik araştırmaları ve su kalitesi izleme çalışmaları

Alandaki canlı yaşamın araştırılması için sivil toplum örgütleri ve üniversitelerle biyoçeşitlilik araştırmalarına başladı. Biyoçeşitlilik çalışmalarının sonuçlarına göre Beyaz Adalar bölümüne girişlerin ve kumlara basmanın kademeli olarak sınırlandırılması da planlanıyor.

Salda Gölü'nün doğal yapısının korunması amacıyla Beyaz Adalar ve halk plajı bölgelerinde çamur banyosu yapılamayacak, gölün tabanı ile sahilden killi çamur ve kum alınamayacak. Göl içinde ve duş alanlarında şampuan, sabun gibi kozmetik ürünler kullanılamayacak, alana yiyecek-içecek, şezlong sokulamayacak, piknik yapılamayacak ve çadır kurulamayacak.

 Bölgede sigara içilmesi yasaklandı

Çevre düzenlemesi sırasında yüklenici firmanın bir noktadan usulsüz aldığı ve gölün başka bir noktasına götürdüğü malzemenin Bakanlıkça bilim insanları eşliğinde başlatılan hassas çalışma sonucu geri getirilmesiyle alan eski görünümüne kavuştu, söz konusu firmanın faaliyeti durdurularak hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce Salda Gölü çevresindeki kaçak ve depreme dayanıksız bir lokanta ile tesis yıkıldı.

Yaz döneminde Beyaz Adalar bölgesinde asayişi ve güvenliği sağlamak için Nevşehir Jandarma At ve Köpek Eğitim Merkezi Komutanlığına bağlı atlı birlikler, halk plajında ise hafta sonları Bisikletli Polis Martı Timi görevlendirildi.

Beyaz kumsalın bulunduğu alanlarda, 10 Ağustos'tan itibaren sigara içilmesine yasak getirildi.

"Son derece korumacı bir yaklaşımla hareket ediliyor"

Çevre ve Tabiat Varlıkları Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu,Salda Gölü'nün jeolojik ve biyolojik özellikleriyle dünyada eşsiz bir yapıya sahip olduğunu söyledi.

Salda Gölü, kıyısında bulunan bütün beton yapıların yıkıldığını vurgulayan Gökçeoğlu, "Son derece korumacı bir yaklaşımla hareket ediliyor. Devlet, üstüne düşeni yapıyor, bu konuda bireysel olarak bizler de çok dikkatli davranmamız gerekiyor." dedi.

Salda Gölü'ne İstanbul'dan ziyarete gelen Medine Çalışkan da çevre düzenleme projesini ve koruma çalışmalarını merak ettiği için geldiğini belirtti. Güzel bir atmosferle karşılaştıklarını dile getiren Çalışkan, "Çok güzel bulduk, herhangi bir kayıp ya da problem görmedim." diye konuştu.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Uçsuz bucaksız mor tarlalar gelin ve damatların albümünü süslüyor https://gazetebirlik.com/haber/ucsuz-bucaksiz-mor-tarlalar-gelin-ve-damatlarin-albumunu-susluyor-704/

Lisinia Doğa Proje Merkezi'nin bünyesinde, tek parsel 375 dekar arazide ekimi gerçekleştirilerek Avrupa ve Türkiye'nin en büyük lavanta bahçelerinden biri olan Akçaköy Lavanta Deresi, uçsuz bucaksız "mor şöleniyle" gelin ve damatların düğün albümünü süslüyor.

Burdur genelinde susuz tarımı yaygınlaştırmak ve bölgede ekoturizmi geliştirmek amacıyla hayata geçirilen lavanta tarlası, doğal ortamda düğün fotoğrafı çektirmek isteyen çiftlerin vazgeçilmezi oldu.

Bölgeye İstanbul, Ankara, Eskişehir, Adana, Manisa ve İzmir gibi büyük illerden albüm fotoğrafları için çok sayıda gelin ve damat geldiği görülüyor. Siyah, beyaz, mavi, mor ve yeşilin renk cümbüşü oluşturduğu doğal fonda fotoğraf çektiren çiftler, evliliğe adım attıkları ilk günleri ölümsüz bir hatıraya dönüştürüyor.

Sosyal mesafe korunuyor

Haftada yaklaşık 50 bin ziyaretçiyi ağırlayan Akçaköy Lavanta Deresi'nin geniş bir alanda kurulu olması, ziyaretçi ilgisine rağmen yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı sosyal mesafe kolaylığı da sağlıyor.

Burada, evlilik anılarına unutulmaz fotoğraf kareleri ekleyen çiftler, lavantanın insanı dinlendiren kokusunu soluyup, huzur veren görselliğini seyretme imkanı da buluyor.

Hafta sonları 30-40 çift Akçaköy'e geliyor

Merkezin kurucusu Öztürk Sarıca,Türkiye'nin her yerinden birçok gelin ve damadın fotoğraf çekimi için Lisinia ve Akçaköy Lavanta Deresi'ni tercih ettiğini söyledi.

Temmuz döneminde lavantanın mor renginin iyice ortaya çıktığını belirten Sarıca, hafta sonları 30-40 gelin ve damat çiftinin Akçaköy Lavanta Deresi'nde bir arada geldiğini kaydetti.

Sarıca, lavanta deresinde görsel canlılığı sağlayan ciddi alanların olduğunu aktararak, "Küresel ısınmanın etkisiyle bir kısım lavanta alanı kurudu ancak buna rağmen alan çok büyük olduğundan lavantanın görsel şöleni kaybolmadı." dedi.

Gelecek yıllarda Akçaköy'deki görselliğin daha da artacağına işaret eden Sarıca, şöyle konuştu:

"Akçaköy Lavanta Deresi, görsel canlılığını uzun süre koruyabilen lavanta bahçelerinden biri. Bir ay daha Akçaköy ve Lisinia'da lavantaları mor renginde görmeye devam edeceğiz. Gelin ve damatlar ile düğün fotoğrafçıları yoğun ilgi gösteriyor. Özellikle Eskişehir, Ankara, İstanbul'dan çok gelen var. Akçaköy'de fotoğrafçılar burada kendi stüdyolarını kurup, ücret ödemeden fotoğraf çekiyorlar. Lavanta bahçelerine girişlerde biz herhangi bir ücret almıyoruz. Lavantanın sadece yağından, bitkisinden gelir elde edilmiyor, fotoğrafçılar da lavantanın görselliğinden ekmek yiyor. Ekoturizmin gelişmesi bakımından Akçaköy'ün Türkiye'ye çok büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz."

Türkiye'nin her yerinden ilgi var

Denizli'den Burak ve Nazike Bozkurt çifti de düğün fotoğrafı çektirmek için lavanta deresine gelen çiftler arasında yer aldı. Çift, uçsuz bucaksız lavanta görselinin kendilerini etkilediğini dile getirdi.

Düğün albümlerini lavanta görseliyle süslemek istediklerini belirten Nazike Bozkurt, "Çok güzel bir yer, tüm evlenecek çiftlere burada fotoğraf çektirmelerini tavsiye ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Fotoğrafçı Murat Kula da gelin damatların son yıllarda dış çekimde lavanta tarlalarını tercih ettiklerini kaydetti. Kula, "Yoğunluğumuz iyi, haftanın 3-4 günü lavanta tarlarında gelin damat fotoğrafı çekiyoruz." dedi.

İstanbul'un Ümraniye ilçesinde fotoğrafçılık yapan Mehmet Budak da Akçaköy Lavanta Deresi'nde düğün fotoğrafı çekmek için bir aydır ekibiyle Burdur'da konakladığını belirterek, "Her sene buraya gelip doğada gelin damat çekimleri yapıyoruz. Türkiye'nin her yerinden gelen çiftlerimizle burada buluşuyoruz. Bir ay burada kaldıktan sonra İstanbul'a dönüyoruz." diye konuştu.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Salda Gölü'nde bayram tatili yoğunluğu yaşanıyor https://gazetebirlik.com/haber/salda-golunde-bayram-tatili-yogunlugu-yasaniyor-8057/

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle "yeni normal" olarak nitelenen dönemle ziyaretçilerin ilgisini tekrar çekmeye başlayan Salda Gölü, bayram tatilinde vatandaşlardan ilgi gördü. 

NASA'nın sosyal medya hesaplarından birinden yaptığı paylaşım ile Salda Gölü ile Mars'taki Jezero Krateri'nin jeolojik açıdan benzerlik gösterdiği duyurmasının ardından daha fazla ilgi görmeye başlayan Salda Gölü, görsel güzelliğiyle de ziyaretçilerini etkiliyor.

Ankara, İstanbul, İzmir ve Antalya gibi kentlerden günübirlik doğa harikası gölü görmeye gelen tatilciler, Beyaz Adalar, Halk Plajı ve Tabiat Parkı'nda bölgesinde yoğunluk oluşturdu. Tatilciler, sıcak hava nedeniyle zaman zaman göle girerek serinlemeye çalıştı.

Adana'dan gelen Elife Yapar, Salda Gölü'nü "Türkiye'nin Maldivleri" olarak bildiğini, bayram tatilini burada geçirmek için geldiğini söyledi.

Tatilinin keyifli geçtiğini belirten Yapar, "Salda Gölü'nü görmek için 2 gün süren bir turla geldim, harika bir yer." dedi.

Kayseri'den gelen Talha Tek de sosyal medyadan sıkça adını duyduğu için göle geldiğini aktardı. 

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur Valisi Arslantaş'tan 'Salda Gölü' çağrısı https://gazetebirlik.com/haber/burdur-valisi-arslantastan-salda-golu-cagrisi-5994/

Burdur Valisi Ali Arslantaş, beyaz kumsalı ve turkuaz suyuyla ''Türkiye'nin Maldivleri'' olarak ünlenen Salda Gölü'ne gelin çağrısında bulundu.

Vali Arslantaş, sosyal medya paylaşımında, Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesinin (NASA) sosyal medya hesaplarından birinde yaptığı Salda Gölü paylaşımına dikkati çekti.

Salda Gölü etiketiyle yayınladığı paylaşımında, insanoğlunun henüz Mars'a gidemediğine değinen Arslantaş, "Salda Gölü, Mars'taki Jezero Krateri ile jeolojik benzerliklere sahiptir diyor NASA. İnsanoğlu henüz Mars'a gidemiyor ama siz çıkın çıkın Salda Gölümüze gelin." ifadelerini kullandı.

Vali Arslantaş, mesajında Salda Gölü'nün gün batımında havadan çekilmiş fotoğraflarına ve NASA'nın paylaşımına da yer verdi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Salda Gölü'nün güvenliği 'Bisikletli Martı Timi'ne emanet https://gazetebirlik.com/haber/salda-golunun-guvenligi-bisikletli-marti-timine-emanet-6619/

Burdur'un Yeşilova ilçesindeki beyaz kumsalı ve turkuaz rengi suyunun güzelliğiyle ''Türkiye'nin Maldivleri'' olarak ünlenen Salda Gölü'nde polis memurlarından oluşturulan "Bisikletli Martı Timi" güvenliği ve huzuru sağlıyor.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını dolayısıyla "yeni normal" olarak nitelenen dönemle birlikte ziyarete açılan ve ziyaretçilerin ilgisini tekrar çekmeye başlayan Salda Gölü'nde İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı 6 kişiden oluşan bisikletli polis timi görevlendirildi.

İlçe merkezi yakınında yoğunluk oluşan Halk Plajı'nda haziran ayından itibaren hafta sonları görev yapan "Bisikletli Martı Timi" asayişi sağlayarak vatandaşlara "sosyal mesafe" uyarısında bulunuyor. Bisikletli time motosikletli ekipler de destek veriyor.

İl Emniyet Müdürlüğü sosyal medya hesabından maske ve mesafe etiketiyle timin fotoğrafı da paylaşıldı. Paylaşımda, "Biz daima buradayız. Desteğinizle, sevginizle, sizlerden aldığımız gücümüzle. Huzur ve güvenliğiniz için ilimizin cennet köşesi Salda Gölü'nde Bisikletli Martı Timlerimiz, motosikletli Yunus ve Şahinlerimizle görev başındayız." ifadeleri kullanıldı.

Tim, eylül ayının sonuna kadar bölgede görev yapacak.

Öte yandan, asayişi sağlamak için görevlendirilen Nevşehir Jandarma At ve Köpek Eğitim Merkezi Komutanlığına bağlı atlı birliklerin de Beyaz Adalar bölgesindeki devriyesi sürüyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'daki orman yangınının mangaldan çıktığı tespit edildi https://gazetebirlik.com/haber/burdurdaki-orman-yangininin-mangaldan-ciktigi-tespit-edildi-50/

Burdur'un Bucak ilçesine bağlı Dutalan köyündeki kızılçam ormanında çıkan ve çok sayıda ekiple müdahale edilerek kontrol altına alınan yangının, bir vatandaşın evinin bahçesinde yaktığı mangalın devrilmesi sonucu başladığı belirlendi.

Devrilen mangaldaki korların bahçedeki otları tutuşturduğu, daha sonra rüzgarın da etkisiyle alevlerin kısa sürede ormanlık alana sıçradığı yangın, yangın söndürme uçak ve helikopterlerinin de yer aldığı çok sayıda ekibin çalışması sonucu kontrol altına alındı.

Bölgede soğutma çalışmaları sürerken yangından 4,2 hektarlık kızılçam ormanı etkilendi.

Bucak Belediye Başkanı Emrullah Ünal, gazetecilere yaptığı açıklamada, ekiplerin canla başla çalışarak yangını kontrol altına aldıklarını söyledi.

Yangının dikkatsizlik sonucu başladığına dikkati çeken Ünal, "Yangın açısından dikkat edilmesi gereken hassas dönemlerdeyiz. Küçük bir ihmalle mangal yakılması ve ateşin ormana sıçrayarak kontrolden çıkması sonucu bazı yerler kül oldu. Ciğerlerimizin bir parçası gitmiş vaziyette. Ben vatandaşlarımızdan yaz döneminde çok dikkatli olmalarını, ormanlık alanda ateş yakmamalarını rica ediyorum." diye konuştu.

Öte yandan, yangının başladığı evin sahibinin alevlere müdahale etmek istediği sırada vücudunun çeşitli yerlerinden hafif şekilde yaralandığı ve tedavisinin ardından ifadesi alınmak üzere jandarma karakoluna götürüldüğü öğrenildi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da çıkan orman yangını kontrol altına alınmaya çalışılıyor https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-cikan-orman-yangini-kontrol-altina-alinmaya-calisiliyor-1495/

Burdur'un Bucak ilçesine bağlı Dudalan köyündeki kızılçam ormanında henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı.

Alevlere Isparta Orman Bölge Müdürlüğü ve Burdur Orman İşletme Müdürlüğü ile ve çevre illerden gelen yangın söndürme uçak ve helikopterlerinin müdahale ettiği bildirildi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Salda Gölü'nün suyunun içilebilir kalitede olduğu açıklandı https://gazetebirlik.com/haber/salda-golunun-suyunun-icilebilir-kalitede-oldugu-aciklandi-7758/

Burdur Valisi Ali Arslantaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Su analiz sonuçlarına göre Salda Gölü'müzün suyu içilebilir." ifadesini kullandı.

Vali Arslantaş, berrak suyunun güzelliğiyle göz kamaştıran Salda Gölü'nün fotoğraflarına da paylaşımında yer verdi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü Araştırma ve Tescil Dairesi Başkanı Ümit Turan da geçen yıl Salda Gölü kıyısında yaptığı açıklamada, göl çevresinde alınan koruma tedbirleri sayesinde göl suyunun içme suyu kalitesine sahip olduğunu kaydetmişti.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
MSB: Burdur'da birliğine yeni katılan 6 yükümlüde Kovid-19 tespit edildi https://gazetebirlik.com/haber/msb-burdurda-birligine-yeni-katilan-6-yukumlude-kovid-19-tespit-edildi-5739/

Milli Savunma Bakanlığından (MSB) yapılan açıklamada, Burdur'da birliğine yeni katılan 6 yükümlüde Kovid-19 tespit edildiği, virüs bulaşan personelle temas edenlerin, Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarında gözetim altına alındığı belirtildi.

Açıklamada, gözetim altına alınan yükümlülerde, herhangi bir olumsuz durumun olmadığı ifade edildi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
MSB: Burdur'da birliğine yeni katılan 23 yükümlüde Kovid-19 tespit edildi https://gazetebirlik.com/haber/msb-burdurda-birligine-yeni-katilan-23-yukumlude-kovid-19-tespit-edildi-8275/

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Burdur'daki 58'inci Piyade Eğitim Alay Komutanlığındaki birliğine yeni katılan yükümlülerin 23'ünde, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tespit edildiğini bildirdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu personelle teması olabileceği değerlendirilenlerin, dün Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarında gözetim altına alındığı belirtildi.

Açıklamada, "Pozitif vaka tespit edilen personelimizde herhangi bir olumsuz durum bulunmamaktadır. Personelimizin durumu Sağlık Bakanlığı ile koordineli olarak yakından takip edilmektedir." ifadeleri kullanıldı.

Burdur Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada da, komutanlıkta vatani görevini yapan ve Kovid-19 test sonucu pozitif çıkan askerlerin Burdur Devlet Hastanesinde tedaviye alındığı belirtildi.

Açıklamada, "Yapılan filyasyon çalışmasında pozitif vakalarla temaslı olan askerler, Kredi Yurtlar Kurumuna ait yurtlarda izole edilmiş, odalara alınmışlardır. Birçoğu asemptomatik olan askerlerimizin tamamının genel sağlık durumu iyidir." ifadelerine yer verildi.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Flamingoların Yarışlı Gölü'ndeki görsel şöleni ilgi çekiyor https://gazetebirlik.com/haber/flamingolarin-yarisli-golundeki-gorsel-soleni-ilgi-cekiyor-8993/

Türkiye'de göçmen kuşların uğrak noktalarından Burdur'un Yeşilova ilçesindeki Yarışlı Gölü, bu yıl da çok sayıda flamingoya ev sahipliği yapıyor.

Suyu alkali, tuzlu ve zengin biyolojik çeşitliliğe sahip Yarışlı Gölü, sığ olduğundan rahat beslenmelerine olanak sağladığı flamingoların vazgeçilmez durakları arasında yer alıyor.

İlkbaharda Afrika'dan Avrupa'ya, kışın da kuzey yarım küreden güneye giderken Türkiye'yi kullanan ve zarif yapıları, pembe kanatlarıyla dikkati çeken flamingolar, bu yıl da Yarışlı Gölü'nde sıkça görülüyor.

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi, kuş bilimci Prof. Dr. Tamer Albayrak, AA muhabirine, Yarışlı'nın da içinde bulunduğu Göller Bölgesi'nin, Türkiye'nin önemli biyolojik çeşitliliğini oluşturduğunu söyledi.

Bu yıl bini aşkın flamingonun Yarışlı Gölü'nde beslendiğini belirten Albayrak, "Flamingolar üreme döneminde Göller Bölgesi'ni tercih etmiyor ancak göç zamanlarında bölgeyi gruplar halinde düzenli kullanıyor." dedi.

Burdur Gölü'nde de karşılaşılmasına rağmen genel olarak flamingoların Yarışlı ve Çoraklı göllerinde bulunduklarına işaret eden Albayrak, bu yıl Çoraklı mevsimsel olarak büyük oranda kuruduğu için göçmen kuşların daha çok Yarışlı Gölü'ne geldiğini anlattı.

"Flamingolara pembe rengi 'beta-karoten' maddesi veriyor"

Çoraklı Gölü'nde 3 yıl önce 10 bin flamingo kaydının tutulduğunu bildiren Albayrak, şunları kaydetti:

"Flamingoların gaga yapıları son derece ilginç. Suyu gagalarından süzerek su ve çamurda bulunan omurgasız canlılarla, böcek larvalarıyla ve salyangozla besleniyorlar. Flamingolara pembe rengini veren ise 'beta-karoten' maddesi. Yedikleri besinden bu maddeyi alıyorlar. Pembe renginden dolayı da flamingolar Anadolu'da 'allı turna' diye isimlendirilir. Flamingolar, kuş gözlemine heves edenleri bölgeye çekiyor. Flamingoları çıplak gözle görenler bile bundan çok keyif alıyor."

Yarışlı Gölü'nün sığ yapısıyla flamingoların ihtiyaç duyduğu besinleri bol miktarda bulundurduğuna değinen Albayrak, bu kuşların derin gölleri tercih etmediklerini dile getirdi.

Türkiye'de görülen flamingoların yerli türler olduğunu vurgulayan Albayrak, "Flamingolar, üremek için daha çok Tuz Gölü ve Gediz Deltası'nı, beslenmek için ise Göller Bölgesi'ndeki sığ gölleri, ebeveynlerinden öğrendikleri şekliyle kullanıyor. Bir grup flamingo, göç döneminde tüm Akdeniz boyunca göç ediyor." diye konuştu.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da son 20 günde Kovid-19 vakası görülmedi https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-son-20-gunde-kovid-19-vakasi-gorulmedi-7925/

Burdur'da 20 gündür yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakasına rastlanmadığı bildirildi.

Valiler Kararnamesi ile Balıkesir Valiliğine atanan Vali Hasan Şıldak, kentteki bir otelde düzenlenen veda yemeğinde yaptığı konuşmada, salgın sürecini iyi şekilde yürütmeye çalıştıklarını belirtti.

Şıldak, şu anda Burdur'da Kovid-19 vakası bulunmadığını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Kovid-19 hastalığından 20 gündür Burdur'da yok. Sağlık, emniyet, jandarma il müdürlükleri ve kaymakamlıklarımız titiz çalıştılar, birlikte bu sonucu elde ettik. Bundan sonra da dikkati elden bırakmamak gerekiyor. Kontrollü sosyal hayatın gerekliliklerini hem vatandaşlar hem kurumlar hem de özel sektör işletmeleri olarak uygulamaya devam etmemiz gerekiyor."

Burdur'da görev yaptığı sürede takım çalışmasını ön plana çıkardıklarını aktaran Şıldak, kararları tek başına değil, danışarak ve istişare ederek vermeye çalıştıklarını kaydetti.

Şıldak, halkı merkeze alan samimiyetle yoğrulmuş bir yönetim ortaya koymaya çalıştıklarını vurgulayarak, "Ben bu çalışmalarımda bana her zaman destek olan eşime de teşekkür ediyorum. Ailemi ihmal ettiğimi burada itiraf ediyorum. Hafta sonlarımız ve akşamlarımız dahil yoğun bir çalışma temposu içinde bulunduk." diye konuştu.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da yıldırım isabet eden 13 koyun telef oldu https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-yildirim-isabet-eden-13-koyun-telef-oldu-1087/

Burdur'un Karamanlı ilçesindeki Manca köyünde küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapan Mehmet Ali Ermumcu (61), koyunlarını otlatmak için Ferizli mevkisine gitti.

Bir süre sonra bölgede gök gürültülü sağanak başladı. Hayvanların bulunduğu yere yıldırım düşmesi sonucu 13 koyun telef oldu.

Koyunlar, yapılan incelemenin ardından gömüldü.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Emeklinin duyarlılığı çevre temizliği seferberliğine dönüştü https://gazetebirlik.com/haber/emeklinin-duyarliligi-cevre-temizligi-seferberligine-donustu-5395/

İl Özel İdareden emekli 58 yaşındaki Baykan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde bazı kişilerin kullandıkları maske ve eldivenleri yeşil alanlara attığını, belediye ekiplerinin tümünü toplamaya yetişemediğini fark etti. 

Kovid-19 mücadelesinde ekiplere destek olmak isteyen Baykan, park ve bahçelerdeki maske ve eldivenlerin yanı sıra diğer atıkları da toplamaya, ağaçların bakımını yapmaya başladı.

Karamanlı Belediye Başkanı Fatih Selimoğlu'nun, Baykan'ın temizlik yaptığı esnadaki çekilen fotoğraflarını sosyal medya hesabından paylaşması üzerine ilçedeki muhtarlar ve vatandaşlardan bazıları da temizlik hareketine destek verdi.

İlçede kısa sürede çevre temizliği yapanlarının sayısı arttı. Birçok kişi park ve yeşil alanlarda çöp toplayıp, çim biçiyor, kuruyan ağaçların yerine yeni fidanlar dikerek belediye ekiplerinin yükünü hafifletmeye çalışıyor.

Belediyenin ihtiyaç duyulan temizlik malzemelerini tedarik ettiği ilçedeki çevre temizliği hareketiyle, hem virüsün bulaşma riski azaltılıyor hem de yeşil alanların bakımı ve temizliği yapılıyor.

İlçe sakinleri çalışmalarında maske ve eldiven takarak sosyal mesafenin korunmasına da özen gösteriyor.

"Bu hareketimiz Karamanlı'da birçok kişiye örnek oldu"
Baykan evinin yakınındaki park ve bahçelerin daha temiz ve güvenli olmasını istediği için bu alanlarda gönüllü temizlik yapmaya başladığını söyledi.

Zaman zaman ailesinin de kendisiyle parkta ve sokaklarda temizlik yaptığını vurgulayan Baykan, şöyle konuştu:

"Bu süreçte canımızın sıkılmaması için evimizin karşısında bulunan parkta bir şeyler yapalım istedik. Önce bilinçsizce atılan maske ve eldivenleri toplamaya karar verdim, daha sonra diğer atıkları da topladık. 'Acaba vatandaşın temizlik konusunda uyanmasına yardımcı olabilir miyim?' düşüncesiyle fotoğrafları Başkan Selimoğlu'na gönderdim. Beni arayarak teşekkür etti. Fotoğrafları sosyal medya hesabında örnek göstererek paylaştı. Bu hareketimiz Karamanlı'da birçok kişiye örnek oldu."

Hürriyet Mahallesi Muhtarı Metin Yılmaz da temizlik seferberliğine destek verdiğini, öncelikli amaçlarının toplum sağlığını korumak olduğunu vurguladı.

Gönüllü temizlik yapan Gülnur Çiftçi ise atık maddelerin, maske ve eldivenlerin doğaya atılmaması uyarısında bulundu.

"100 kişi çöp topluyor, yeşil alanların bakımını yapıyor"
Belediye Başkanı Selimoğlu da Ali Baykan'ın fotoğraflarını paylaşmasının ardından ilçede adeta herkesin temizlik işçisi gibi çalışmaya başladığını söyledi.

Belediye personelinin salgınla mücadele sürecinde çok yoğun çalıştığına dikkati çeken Selimoğlu, "Bu süreçte ekiplerimiz her tarafa yetişemiyor. Bu açığı da gönüllü vatandaşlarımız ve muhtarlarımız kapatarak herkese örnek oldu. Şu anda 12 mahallemizde yaklaşık 100 kişi çöp topluyor, yeşil alanların bakımını yaparak ve otları biçerek güzel bir çalışma örneği sergiliyor." diye konuştu.

 

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Salda Gölü'nün 24 saat izleneceği kamera sistemi canlı yayına başladı https://gazetebirlik.com/haber/salda-golunun-24-saat-izlenecegi-kamera-sistemi-canli-yayina-basladi-2503/

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, Salda Gölü'nün en güzel izlendiği Beyaz Adalar Bölgesi'ne kamera sistemi kurulduğu belirtildi. 

Paylaşımda ''Ülkemizin cennet köşelerinden Salda Gölü'nün korunması, koruma çalışmalarımızın da vatandaşlarımızca anbean takip edilebilmesi için bölgeye kurduğumuz kamera sistemiyle 24 saat canlı yayın yapıyoruz.'' ifadelerine yer verildi.

"Salda" etiketli paylaşımda aktarılan "https://www.saldagolu.gov.tr/csb2/kamera2.html" linkine tıklayanların canlı yayını izleyebileceği kaydedildi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Salda Gölü koronavirüs önlemleri kapsamında ziyarete kapatıldı https://gazetebirlik.com/haber/salda-golu-koronavirus-onlemleri-kapsaminda-ziyarete-kapatildi-1429/

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan karara göre, 2019'da Salda Gölü ve çevresi "Özel Çevre Koruma Bölgesi" ilan edilmişti.

Yaz aylarında özellikle hafta sonraları ziyaretçi yoğunluğunun yaşandığı göl kıyısı ve çevresindeki mesire alanları, salgın nedeniyle ziyarete kapatıldı.

Gölün doğal güzelliğinin en iyi izlendiği Beyaz Adalar, halk plajı ve Kayadibi Mevkisi'nde sessizlik hakim oldu.

Boşalan göl kıyısını, geçen yıl 1 milyon 400 bin kişi ziyaret etmişti.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da Kovid-19 tedbirlerine uymayan 56 kişiye 101 bin 934 lira ceza https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-kovid-19-tedbirlerine-uymayan-56-kisiye-101-bin-934-lira-ceza-9805/

Burdur Valisi Hasan Şıldak, sosyal medya hesaplarından ilde alınan kararlara aykırı hareket edenlere yönelik uygulanan cezalara ilişkin bilgi verdi.

Paylaşımında Hıfzıssıhha Kanunu'nun 282'nci maddesi gereğince 29 kişiye 3 bin 150'şer lira, Kabahatler Kanunu'nun 32'nci maddesine göre de 27 kişiye 392'şer lira idari para cezası verildiğini Şıldak, ''Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranmaktan 10 kişi hakkında adli işlem başlatılmıştır. '' ifadesini kullandı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da Kovid-19 tedbirlerine uymayan 56 kişiye 101 bin 934 lira ceza https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-kovid-19-tedbirlerine-uymayan-56-kisiye-101-bin-934-lira-ceza-2180/

Burdur Valisi Hasan Şıldak, sosyal medya hesaplarından ilde alınan kararlara aykırı hareket edenlere yönelik uygulanan cezalara ilişkin bilgi verdi.

Paylaşımında Hıfzıssıhha Kanunu'nun 282'nci maddesi gereğince 29 kişiye 3 bin 150'şer lira, Kabahatler Kanunu'nun 32'nci maddesine göre de 27 kişiye 392'şer lira idari para cezası verildiğini Şıldak, ''Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranmaktan 10 kişi hakkında adli işlem başlatılmıştır. '' ifadesini kullandı.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da karbonmonoksit gazı zehirlenmesi... https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-karbonmonoksit-gazi-zehirlenmesi-7033/

Burdur'un Çeltikçi ilçesine bağlı Bağsaray köyünde umreden dönen Halil ve Keziban Özen çiftini ziyarete gelen 9 kişi, çiftin evindeki kalorifer kazanından sızan karbonmonoksit gazından etkilendi.

Mide bulantısı ve baş dönmesi gibi rahatsızlıklarından şikayetçi olan Hasan, Keziban ve Halil Özen ile Zeynep ve Rukiye Kanık, Hüseyin Ongun, Fatma ve Ayşe Bozkurt, Keziban Yılmaz, Elmas Biçer, Müzeyyen Özdamar kendi imkanlarıyla Bucak Devlet Hastanesi'ne geldi.

Yapılan tetkiklerde karbonmonoksit gazından zehirlendikleri tespit edilerek tedavi altına alınan 11 kişinin, sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Down sendromlu Ümmühan 'sevgi' ile ayağa kalktı https://gazetebirlik.com/haber/down-sendromlu-ummuhan-sevgi-ile-ayaga-kalkti-6120/

Burdur'da 6 yaşında yatalak olarak emanet edildiği bakım ve rehabilitasyon merkezinde gösterilen sevgi ve şefkatin yanı sıra aldığı fizik tedaviyle yürümeye başlayan 12 yaşındaki down sendromlu Ümmühan, yaşıtları gibi koşup oynamanın mutluluğunu yaşıyor.

Down sendromlu Ümmühan Demir, dünyaya geldikten bir süre sonra anne ve babası ayrıldı. Ailenin tek çocuğu olan Ümmühan'ın velayetinin verildiği babası, yatalak olan kızıyla ilgilenememenin üzüntüsünü yaşadı.

Daha iyi bakılacağı düşüncesiyle Ümmühan, babası tarafından 6 yaşındayken Burdur'un Bucak ilçesindeki İsmail Şerife Sarı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezine getirildi.

Kasları gelişmediği için ellerini, kollarını ve bacaklarını hareket ettiremeyen Ümmühan ile başta kurum müdürü Sebahat Gökmen olmak üzere tüm personel özveriyle ilgilendi.

Kıyafetleri değiştirilen, yemeği yedirilen, altına bez bağlanan, kendisini yalnız hissetmemesi için masal okunan, oyun oynanan ve hiç yalnız bırakılmayan Ümmühan'ın içine kapanıklılığına son vermek için de çeşitli etkinliklere katılması sağlandı.

Orta dereceli zihinsel yetersizliği bulunan Ümmühan'ın sürekli yattığı için sıkıldığı ve yaşıtları gibi yürüyemediğinden üzüldüğünü fark eden "anne" dediği Sebahat Gökmen, ekibiyle harekete geçti.

Moral ve motivasyonu yüksek tutularak yürüyeceğine inandırıldı

Fizik tedavisine başlanılan Ümmühan'ın gösterilen sevgi ve şefkatle de moral ve motivasyonu yüksek tutularak yürüyeceğine inandırıldı.

Yaklaşık bir yıllık tedavinin ardından önce adım atmaya iki yıl sonra da desteksiz yürümeye başlayan 12 yaşındaki Ümmühan, zamanla kimseye ihtiyaç duymadan okula gidip gelmeye, yaşıtları gibi koşup oynamaya başladı.

Yürüdüğüne en çok sevinen babasını geçen yıl kaybeden Ümmühan, ailesi olarak gördüğü kurum çalışanlarının gösterdiği şefkatle huzurlu bir yaşam sürüyor.

Ümmühan için seferber olundu

Merkezin müdürü Gökmen, kurumlarının, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca Anadolu'da açılan ilk rehabilitasyon merkezlerinden biri olduğunu söyledi.

Zihinsel engelli, down sendromlu, otizmli ve hiperaktiviteli çocuklara 23 yıldır hizmet verdiklerini aktaran Gökmen, kapasitelerinin 90 kişi olduğunu, çocuklara toplum içinde kendi kendilerine yetebilmelerini sağlamak için çeşitli uygulama ve kurslarla bilgi, beceriler kazandırdıklarını dile getirdi.

Kurumdaki her çocuğun ayrı bir hikayesi olduğunu vurgulayan Gökmen, Ümmühan Demir'in de kurumdaki en küçük çocuklardan biri olduğunu ifade etti.

Gökmen, özel bir çocuk olan Ümmühan için ellerinden gelenin en iyisini yapmak amacıyla bir mücadele içerisine girdiklerini belirterek, şöyle konuştu:

"Ümmühan'ın diğer çocukların yürüdüğünü gördükçe gözlerinin içine baktığını fark ettik. Biz onun bu halinden çok etkilendik, mutlaka onun da bir gün yürüyebileceğine inanıyorduk. Sadece fizik tedavinin yeterli olmadığını da çok iyi biliyorduk. O yüzden onun moral ve motivasyonu için her şeyi düşünmeye çalıştık. Gerek bakım, gerekse grup sorumluları, öğretmenlerimiz, sosyal hizmet uzmanlarımız ve hemşirelerimizle bir aile gibi Ümmühan'ın yürümesi için seferber olduk. Küçük olduğu için tedavi sürecinde çok zorlandı. Kasları gelişmediğinden çok acı çekiyordu ama bizden bir şeyler beklediğini gözlerinden anlayabiliyorduk. Hiç bıkmadan, usanmadan çalıştık. Ümmühan'ın adım attığını görmek bizim için en büyük mutluluk oldu."

İlgilenilmeseydi Ümmühan'ın ömür boyu yatalak kalabileceğini anlatan Gökmen, "Onunla bu şekilde ilgilenilmese yürümesi imkansızdı. Ölmeden önce babası buraya geldiğinde kızının yürüdüğünü görünce çok duygulandı, şaşırdı. Ümmühan, artık devletimize emanet, devletimizin şefkatli kucağında sevgiyle yaşayacak." dedi.

"Bağımsız adım attığını görmek çok güzel bir duyguydu"

Ümmühan ile ilgilenen fizyoterapist Rüstem Sağlık ise yürümeye oldukça geç kalan çocuk için önce neler yapabileceklerini değerlendirdiklerini kaydetti.

İlk başlarda diz kaslarını kuvvetlendirdikleri Ümmühan ile çok sabırlı bir süreç yürüttüklerini vurgulayan Sağlık, "Kaslarını geliştirdik. Her gün belirli saatlerde çalıştık. Hiç pes etmedik. Çok güzel bir sonuç aldık, onun ilk kez bağımsız adım attığını görmek çok güzel bir duyguydu." diye konuştu.

Ümmühan Demir de öğretmen ve arkadaşlarını çok sevdiğini, kurumda kaldığı için mutlu olduğunu söyledi.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Salda Gölü'nü 2019'da 1 milyon 400 bin kişi ziyaret etti https://gazetebirlik.com/haber/salda-golunu-2019da-1-milyon-400-bin-kisi-ziyaret-etti-8326/

Burdur Valisi Hasan Şıldak, trafik uygulama noktasında gazetecilere yaptığı açıklamada, 2019'da Burdur'a turizm alanında damga vurulduğunu söyledi.

Kentin turistik değerlerinin ön plana çıkarılması için altyapı ve sosyal hizmetleri geliştirdiklerini belirten Şıldak, tanıtıma da önem vererek doğal ve tarihi yapıyı daha bilinir hale getirdiklerini kaydetti.

"Salda Gölü yok olmaktan kurtarıldı"
Burdur'a gelen ziyaretçi sayılarında ciddi artış yaşandığına dikkati çeken Şıldak, "Salda Gölü, 2019'un Türkiye'de marka değerlerinden biri olarak ön plana çıktı. Salda'daki alınan tedbirler, yapılan çalışmalar, Valilik ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca gerçekleştirilen önemli koruma uygulamalarıyla Salda Gölü yok olmaktan kurtarıldı. Orada yapılan gerçek bir çevre operasyonuydu." dedi.

Çevresel değerlerin dikkate alınarak gölü ve çevresini turizme açma faaliyetlerinin gölü koruma ön planlı gerçekleştirildiğini dile getiren Şıldak, Salda Gölü'nün doğal özelliklerinin bozulmasına müsaade edilmeyeceğini vurguladı.

Burdur'un turizmde yeni bir adres ve destinasyon olduğunu ifade eden Şıldak, "Burdurlu iş insanlarına turizm alanında yatırım yapmaları önerimizi tekrarlıyoruz çünkü 2019'da sadece Salda Gölü'nü görmek için gelenlerin sayısı yıl sonu itibarıyla bir milyon 400 bini bulmuş durumda." diye konuştu.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
İşte eşinin ifadesi: "Gümüşlüğe çarptı" https://gazetebirlik.com/haber/iste-esinin-ifadesi-gumusluge-carpti-9727/

İfadesinde olay günü eşinin telefonunda, bir erkekle olan yazışmalarını gördüğünü, bu nedenden dolayı tartışmaya başladıklarını ileri süren Mehmet E., “Gövdesinden elimle itekleyince, ’gümüşlük’ diye tabir edilen kanepeyle bitişik dolaba çarptı. Benim kafasına, yüzüne, gözüne bir darbem olmadı” dedi.
Edinilen bilgiye göre olay, 5 Aralık akşamı Burdur merkezde meydana geldi. 41 yaşındaki Mehmet E. ile eşi 38 yaşındaki Gül E. arasında henüz belirlenemeyen bir nedenle tartışma yaşandı. 18 yaşındaki İ.E.’nin doğum gününde yaşanan olayda iddiaya göre, baba Mehmet E. ile eşi Gül E. arasında arbede çıktı. Yaşanan arbedede yaralanan kadın çocuklarının gözü önünde yere yığıldı. Ambulansla Burdur Devlet Hastanesine kaldırılan Gül E., durumunun ağır olması üzerine Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Doktorların darp şüphesi üzerine polis ekipleri inceleme başlattı.
Hastane koridorunda bekleyen Mehmet E. gözaltına alındı. Gül E., burada yapılan tüm müdahaleye rağmen 5 günlük yaşam savaşını kaybetti. Gül E.’nin cansız bedeni otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Yapılan otopsinin ardından Gül E.’nin cenazesi yakınları tarafından alınarak toprağa verilmek üzere Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesine götürüldü. Gözaltına alınan Mehmet E. ise tutuklandı.

"GÜMÜŞLÜĞE ÇARPTI”
Mehmet E. savcılıktaki ifadesinde, olay günü eşinin telefonunda, bir erkekle olan yazışmalarını gördüğünü, bu nedenden dolayı tartışmaya başladıklarını ileri sürdü. Tartışmanın ardından aralarında arbede yaşandığını kaydeden Mehmet E., “Gövdesinden elimle itekleyince, ’gümüşlük’ diye tabir edilen kanepeyle bitişik dolaba çarptı. Benim kafasına, yüzüne, gözüne bir darbem olmadı. Bu sırada oğlum İ.’de salondaydı. 3- 4 dakika kanepede oturduktan sonra ’başım ağrıyor’ diyerek, bayıldı. Suyla ayıltmaya çalıştım. Tepki vermeyince 112’yi aradım. Ambulansla önce Burdur Devlet Hastanesine götürüldü. Beyin cerrahı olmayınca Antalya’ya sevk edildi" dedi.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdurlu Yönetmen Ormanlık Alanda ölü Bulundu https://gazetebirlik.com/haber/burdurlu-yonetmen-ormanlik-alanda-olu-bulundu-195742/

Kendisinden 3 gündür haber alınamayan Burdurlu yönetmen Mehmet Şafak Türkel (38) ormanlık alanda ölü bulundu.

Burdur Gölü’nün kurumasına dikkat çekmek için “Göle Yas“ belgeseli çeken Yönetmen Mehmet Şafak Türkel, Burdur- Antalya Karayolu 2. kilometresinde ormanlık alanda ölü bulundu.

Baba Hasan Türkel’in, oğlunun 30 Ekim Çarşamba günü bir not bırakarak evden ayrılmasından sonra kendisine ulaşamayınca kayıp başvurusunda bulunduğu öğrenildi. Olay yerine gelen 112 ekipleri Türkel’in öldüğünü tespit etti. Türkel’in cenazesi Burdur Devlet Hastanesi morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeninin otopsiden sonra belli olacağı öğrenildi.


]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da yaban hayvanları su havuzlarıyla susuzluklarını gideriyor https://gazetebirlik.com/haber/-burdurda-yaban-hayvanlari-su-havuzlariyla-susuzluklarini-gideriyor-8788/

Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 6. Bölge Müdürlüğüne bağlı Burdur Şube Müdürlüğünce yürütülen fotokapan çalışmalarında yaban hayvanlarının yoğun olduğu ancak su sıkıntısı olan bölgelerde küçük su havuzları oluşturularak yaban hayvanları gözlemlendi.
Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 6. Bölge Müdürlüğüne bağlı Burdur Şube Müdürlüğü ekipleri ellerindeki su bidonları ile ormanlık alanlarda su havuzları yaptı. Su havuzlarına fotokapan kuran ekipler, elde edilen görüntülerde birçok kuş ve memeli türünün periyodik olarak su içmek amacıyla bu alanları kullandığı gözlemlendi. Kayıtlarda ise ilginç görüntüler elde edildi. Videoda yaban kedisi, karakulak, yaban domuzu, tilki, porsuk, kınalı keklik ve alakarga türleri kayda alındı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Anıtsal kapı 'yerel krallık' düşüncesini kuvvetlendirdi https://gazetebirlik.com/haber/anitsal-kapi-yerel-krallik-dusuncesini-kuvvetlendirdi-588/

Burdur'da Hacılar Büyük Höyük'te gerçekleştirilen kazılarda, bölgede bir dönem hüküm süren yerel bir krallığın varlığını ortaya koyduğu düşünülen ikinci anıtsal kapının bulunması kazı ekibini heyecanlandırdı.

İngiliz Arkeolog James Mellaart'ın 1950'li yılların sonunda ortaya çıkardığı Hacılar seramiklerinin bulunduğu Hacılar köyünde yer alan Büyük Höyük'te, İstanbul Üniversitesi bilim heyetince 8 yıldır kazır yapılıyor. Bu yıl da devam eden kazılarda, kentin ikinci anıtsal kapısına ulaşıldı.

Kazamat denilen odalar zinciriyle oluşturulmuş dış tehditlere oldukça dayanıklı ve gelişmiş savunma sistemiyle çevrili yerleşim yerinde, iki yüz metre arayla ortaya çıkan ikinci anıtsal kapı, kazı heyetini heyecanlandırdı.

İkinci anıtsal kapının varlığı, kazılarda elde edilen diğer bulgu ve buluntular bilim insanlarında, Hacılar Büyük Höyük'ün yöresel bir krallığın varlığı düşüncesini kuvvetlendirdi.

"Savunma sistemine ilişkin önemli bilgilere ulaşıldı"

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Gülsün Umurtak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, höyüğün orta kesimini kazmaya başladıklarında bugün ortaya çıkan uzunluğu 350 metreyi bulan güçlü savunma sistemine ulaştıklarını söyledi.

Kazamat sisteminin Hacılar'da kendine özgü ve güçlü uygulandığını aktaran Umurtak, 8 yıllık kazı çalışmalarında savunma sisteminde 40'a yakın kazamat bulduklarını bildirdi. Buldukları her yapıyı doğal malzemelerle onardıklarını vurgulayan Umurtak, bu yılki çalışmanın savunma sistemine ilişkin önemli bilgilere ulaşmalarını sağladığını dile getirdi. Bu sezonun çok verimli geçtiğine, höyüğün güneyinde açılan yeni açmalarda bir büyük kapıya ulaştıklarına dikkati çeken Umurtak, şöyle konuştu:

"Bulunan ikinci kapı anıtsal boyutta. 20 metreyi aşan kapı yolu uzunluğu, 5 metreyi aşan kapı genişliği ve kapının iki yanında çok büyük boyutlarda kazamatlar devam ediyor. Böylelikle kentin çok etkileyici bir köşesine ulaşmış olduk. Gelecek yıllarda kentin değişik yönlerinde üçüncü hatta dördüncü kapıları da bulabileceğimizi düşünüyoruz. Bütün bunlar ve burada genişliği 2,5 metreye ulaşan taş duvar sistemi 3000'li yılların başları için olağanüstü boyutlarda. Birbirinden iki yüz metre uzaklıkta iki anıtsal kent kapısını inşa etmek hiç de kolay bir şey değil. Yerel bir krallığı kazdığımız kanısı önceden bizde oluşmuştu ancak bulduğumuz ikinci anıtsal büyük kapıdan sonra şimdi daha emin söyleyebiliriz ki burada yerel bir krallık olmalı. Çevresinde pek çok höyük var. Onlar da idari ve ekonomik olarak bu büyük sisteme bağlıydılar."

Tarım ve hayvancılığı gelişmiş olduğu höyükte yapılan kazılarda ele geçen bitki kalıntıları, doğal çevre ortamının zengin çeşitliliği olduğunu gösterdiğini anlatan Umurtak, "Zengin su kaynakları olan bir bölgedeyiz. Zengin bir çanak çömlek repertuvarı var. Bütün bunların toplamına baktığımız zaman hem mimari hem de buluntular bakımından burada yöresel bir krallık merkezini olduğunu artık daha net söyleyebiliriz." diye konuştu.

Bölgede ilk höyük kazısı çalışmalarını başlatan Prof. Dr. Refik Duru da Burdur ve yakın çevresinin tarih öncesi olağanüstü yerleşmeleri ve buluntularını veren bir yer durumunda olduğunu, böyle bir yerde çalışma yaptıkları için mutlu olduklarını kaydetti.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Emine Erdoğan Salda Gölü'nü gezdi https://gazetebirlik.com/haber/emine-erdogan-salda-golunu-gezdi-2021/

Burdur'da beyaz kumsalları ve turkuaz rengi nedeniyle "Türkiye'nin Maldivleri" olarak ünlenen Salda Gölü'nü gezen ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Gerçekten görünce mutmain oldum. Bütün halkımızın da mutmain olmasını tavsiye ediyorum. O halden bu hale gelişi, gerçekten çok güzel bir girişim. Bakanlığımızı tebrik ediyorum." dedi.

Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un davetlisi olarak, Burdur'un Yeşilova ilçesindeki Salda Gölü'ne geldi.

Gölün kıyısında oluşturulan alanda Salda Gölü'nün çevre düzenlemesinden önceki ve sonraki fotoğraflarına bakan Erdoğan, Bakan Kurum ile Lifinia Doğa Proje ve Yaban Hayatı Rehabilitasyon Merkezi'nde geçti. Burada bir süredir tedavi altında bulunan pelikanın sağlık durumu hakkında merkez sorumlusu Öztürk Sarıca'dan bilgi alan Erdoğan, daha sonra pelikanı göle bıraktı.

Ardından Salda Gölü Beyaz Adalar bölgesini gezen Erdoğan'a, dünya dalış rekortmeni Şahika Ercümen de eşlik etti.

Gölü gezdikten sonra gazetecilere açıklamalarda bulunan Erdoğan, Türkiye'nin cennet köşelerinden biri olan Salda Gölü'nü ilk kez gördüğünü söyledi.

Karşılaştığı manzara karşısında çok duygulandığını ve burayı çok beğendiğini dile getiren Erdoğan, şunları ifade etti:

"Herkese gelip Salda Gölü'nü görmesini tavsiye ediyorum. Bize ilk söylendiğinde böyle şeyler anlatılmadı. 'Burası bakanlık eliyle kötü bir hale getirilecek.' dediler. Ben de Bakanıma bunu bildirdim. Dedi ki, 'Asla böyle bir şey yok. İsterseniz sizi davet ediyorum. Salda Gölü'ne gelin birlikte gezelim. Önceki ve sonraki halini size göstermek istiyorum.' dedi. Gerçekten görünce mutmain oldum. Bütün halkımızın da mutmain olmasını tavsiye ediyorum. O halden bu hale gelişi, gerçekten çok güzel bir girişim."

Çalışma dolayısıyla Bakan Kurum'u tebrik eden Erdoğan, gölün çalışmalar bittikten sonraki halini de görmek istediğini ifade etti.

Erdoğan, gölle ilgili yapılan bilgilendirmeden tatmin olduğunu ve Bakan Kurum'a güvendiğini dile getirdi.

Göle gelenlerin araçlarını park ettiği alanın 500-600 metre kadar uzaklıkta olduğuna işaret eden Erdoğan, "Park alanı gerekirse daha da geriye çekilebilir. Halkımız buraya geldiği zaman arabalarını artık gölün dibine kadar çekmeyecekler. İhtiyaçlarını giderebilecekleri, yemek yiyebilecekleri belki ufak bir restoran, duş alabilecekleri modern yerler olabilir. Ancak tabii ki buraya zarar vermeden ve görüntüyü bozmadan tahta veya taştan basit yerler olacağı bilgisi verildi. Bakanımıza güveniyorum ve kendisini tebrik ediyorum." diye konuştu.

Gezide, ilk defa bir pelikana dokunduğunu anlatan Erdoğan, "Ne kadar güzel bir hayvan. Buranın bu güzelliğini de keşfetmiş olduk. Pelikanları görmek isteyenler de Salda'ya gelebilir." ifadelerini kullandı.

"Sit alanını 1,5 kat artırdık"
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da Emine Erdoğan'ın bugüne kadar çevre ile ilgili her projeye destek olduğunu, kendilerini yalnız bırakmadığını vurguladı.

Erdoğan'ın himayelerinde başlatılan Sıfır Atık Projesi'ne değinen Kurum, proje ile hem israfın önlendiğini hem doğal kaynakların korunduğunu hem de istihdam oluşturulduğunu belirtti. Kurum, 2023 yılına kadar tüm şehirlerde bu projenin hayata geçirileceğini aktardı.

Ayrıca Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları ile her şehirde millet bahçesinden düzenli depolama tesislerine, atık su arıtma tesislerine kadar birçok projeyi uygulayacaklarını anlatan Kurum, özel çevre koruma bölgelerini de 2023 yılına kadar daha da artıracaklarını bildirdi.

Salda Gölü'ndeki çalışmalar hakkında bilgi veren Kurum, şunları söyledi:

"14 Mart 2019 tarihinde sayın Cumhurbaşkanımızın onayıyla Salda bölgesinde, 44 kilometrekare olan göl yüzeyini biz 7 kat artırarak 295 kilometrekare alanı bir özel çevre koruma bölgesi ilan ettik. Yine daha önce 5 bin 998 hektar olan sit alanımızı yaklaşık 1,5 kat artırarak 8 bin 500 hektara çıkardık. Amacımız bu bölgede yapılaşmaya hiçbir şekilde müsaade etmemek. O yüzden çevre koruma bölgesini geniş bir alanda ilan ettik. Bu alandaki tüm imar hareketini de takip ediyor olacağız."

184 metre derinliğindeki gölün magnezyum açısından zengin olduğunu anlatan Kurum, bu nedenle beyaz kumsalların Maldivler'e benzetildiğini kaydetti.

Gölün etrafının 300 bin sucul ve karasal endemik bitki türüne sahip olduğunu ve 38 farklı kuş türüne ev sahipliği yaptığını aktaran Kurum, bu proje ile doğal güzelliklerin korunacağını ve gelecek nesillere aktarılacağını bildirdi.

Projeye başlamadan önce beyaz kumsal denilen bölgeye vatandaşların araçları ile girebildiklerini ve ihtiyaçlarını giderebilecek bir alan bulamadıklarını dile getiren Kurum, düzenleme yapıldıktan sonra beyaz kumsal alanında kıyı ile kenar arasındaki yaklaşık 600 metrede hiçbir şekilde yapılaşmaya müsaade edilmediğini belirtti. Hiçbir aracın bu bölgeye giremediğini söyleyen Kurum, vatandaşların araçlarını kıyıdan uzağa park edebildiklerini kaydetti.

Ayrıca projeye başlamadan önce alanda çöplerin toplanmadığını, etrafa dağıldığını gördüklerini dile getiren Kurum, bugün ise çöplerin düzenli alındığını, Bakanlığın sağladığı vidanjörle atık suların temizlendiğini belirtti.

Bölgede vatandaşların günlük ihtiyaçlarını karşılayabileceği yapıların dışında herhangi bir yapıya izin verilmediğine işaret eden Kurum, "Yapacağımız proje kapsamında bu yapıların dışında herhangi bir yapı yapılmasına müsaade etmeyeceğiz. Hiçbir şekilde burayı betonlaştırmayacağız, asfaltlaştırmayacağız." diye konuştu.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Sagalassos Antik Kenti'ne turist ilgisi https://gazetebirlik.com/haber/sagalassos-antik-kentine-turist-ilgisi-4073/

Burdur'un Ağlasun ilçesinde "aşkların ve imparatorların şehri" olarak bilinen, 1750 rakımdaki 5 bin yıllıkSagalassos Antik Kenti, senenin ilk 6 ayında 27 bin 740 ziyaretçi ağırladı.

Geçmişi milattan önce 3 bin yılına kadar uzanan ve 2009'da UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne giren Sagalassos, ziyaretçilerini 5 bin yıllık sokaklarında tarihi yolculuğa çıkarıyor.

Roma dönemi mimarisinin en iyi örneklerini barındırıyor

Derin vadilere hakim tepenin yamacında, deniz seviyesinden 1750 metre yükseklikte kurulu Sagalassos, Roma dönemi mimarisinin en iyi örneklerini barındırıyor.

Milattan sonra 7. yüzyılda geçirdiği büyük deprem sonrası görkemli Roma yapıları toprak altında kalarak korunan ve yükseltisinden dolayı üzerinde modern yerleşme yapılmayan Sagalassos'taki kazı çalışmaları, 1989'da Leuven Katolik Üniversitesinden Belçikalı Prof. Dr. Marc Waelkens başkanlığında başladı.

Antik kent, binlerce yıldır suyu akan Antoninler Çeşmesi, agoraları, Roma hamamları, macellum yapısı, dans eden kızlarla bezeli heroon yapısı, kütüphanesi ve tiyatrosuyla, ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

Valilikten alınan rakamlara göre 2017'de 35 bin 727, geçen yıl 51 bin 45 ziyaretçiyi ağırlayan Sagalassos'u, bu senenin ilk 6 ayında ise 27 bin 740 kişi gezdi. Bu rakam geçen yılın aynı döneminde 17 bin 548 olmuştu.

"Sagalassos yüksekliğinden dolayı iyi korunmuş" 

Buradaki çalışmalara 1995'ten beri katılan Kazı Heyeti Başkan Yardımcısı, Süleyman Demirel Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Peter Talloen, yaptığı açıklamada, Sagalassos'ta Helenistik dönemden itibaren bir kent yerleşkesi olduğunu söyledi.

Sagalassos Antik Kenti'ni 19. yüzyılda bir İngiliz vatandaşının keşfettiğini belirten Talloen, "Burasının, Pisidya bölgesinin en önemli kenti olduğu yönünde unvanı bulunuyor. Ancak bu özelliğine rağmen Sagalassos'un nüfusu tarih boyunca 3 bin 500-5 bin arasında kaldı." dedi.

Talloen, sözlerine şöyle devam etti:

"Sagalassos yüksekliğinden dolayı iyi korunmuş olarak günümüze geldi. Ondan dolayı burada restorasyon potansiyeli çok yüksek. Biz arkeologlar için bu çok büyük fırsat. Sagalassos'un son günlerini gün yüzüne çıkarabiliyoruz. Burada binaları neredeyse bütün olarak buluyoruz ve onları tekrardan ayağa kaldırıyoruz. Bu yapılara iki önemli çeşmeyi örnek gösterebilirim. Biri dorik bir çeşme, hala dağdan çıkan su akıyor. Bunun yanında yukarı agoradaki görkemli Antoninler Çeşmesi var. Yüzde 85 orijinal taşlarını bulduk. 2010'da restorasyonun ardından ziyarete açıldı. Onların dışında büyük bir hamam ve birçok tapınak var. Meydanlarımızda da birçok onursal anıtımız var. Bu bakımdan Sagalassos biraz özel çünkü böyle bir potansiyel her yerde yok." 

"Keşfedilmeyi bekleyen bir inci"
Ağlasun Belediye Başkanı Ali Ulusoy da Sagalassos'un "keşfedilmeyi beklenen bir inci" olduğunu söyledi.

Antik kentin ilerleyen yıllarda adını daha da duyuracağını belirten Ulusoy, "Lavanta tarlaları, Salda Gölü ve Sagalassos, günübirlik turların üçlü sac ayağını oluşturuyor." dedi. 

"Kesinlikle gelip görmeliler"
İstanbul'dan gelen ziyaretçilerden Zeynep Öztan, Sagalassos'un etkileyici bir yer olduğunu, burayı gezerken antik döneme yolculuğa çıktıklarını ifade etti.

Bursa'dan gelen Gülcan Karagöz ise ilk kez ziyaret ettiği Sagalassos'u çok beğendiğini anlatarak, "İnsanlar kesinlikle gelip burayı görmeli. Çok bakımlı, bakir kalmış, yıpranmamış bir kent." diye konuştu.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Tayvan orkideleri Burdur'da https://gazetebirlik.com/haber/tayvan-orkideleri-burdurda-3208/

Tayvan'da doğa ve kültür arasındaki uyumu temsil eden kuru lavantalar, ağaç dalları ve orkidelerin yer aldığı bahçe, yılda yaklaşık 200 bin ziyaretçi ağırlayan Lisinia Doğa Proje ve Yaban Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi'nde 6 ay boyunca görülebilecek.

Proje merkezindeki açılış törenine Tayvan Ekonomi ve Kültür Misyonu Temsilcisi Yaser Tai-hsiang Cheng de katıldı.

Cheng, gazetecilere yaptığı açıklamada, geçen 5 yılda Tayvan ve Türkiye arasında eğitim, tarım, teknoloji ve insani yardımlar başta olmak üzere çeşitli alanlarda iş birlikleri ve projeler yürüttüklerini söyledi.

"Biz iyi bir arkadaşız"
2015 yılında Tayvan ve Türkiye arasında başlayan direkt uçuşların iki ülke arasındaki mesafeyi kısalttığını belirten Cheng, şunları kaydetti:

"Bugün burada olmaktan ve ortak bir projeyi hayata geçirmekten şeref duyduk. Lisinia Doğa Proje Merkezi'nin kurucusu Öztürk Sarıca'yı doğaya duyduğu saygıdan dolayı tebrik ediyor ve başarılar diliyoruz. İleride daha yakın ilişkiler gerçekleştirmeyi ümit ederiz. Tayvan'da da buradakine benzer dünyayı ve doğayı korumaya yönelik gönüllü çalışan arkadaşlarımız var. Biz de onları buraya davet edeceğiz ve Lisinia ekibi ile projeler yapmalarını teşvik edeceğiz. Biz iyi bir arkadaşız ve sizleri çok seviyoruz."

Lisinia Doğa Proje Merkezi Kurucusu Öztürk Sarıca da Tayvan heyetinin açılışa katılmalarından dolayı mutlu olduklarını söyledi.

Tayvan'ın 6 ay boyunda Taichung EXPO'sunda Lisinia'nın bir bahçe projesini ağırladığını aktaran Sarıca, "Türkiye'nin doğasını, Türk insanını ve geleneğini tanıtmaya çalıştık. Karşılıklı ticari iş birlikleri çerçevesinde Tayvan da burada 6 ay botunca kendi doğasını, kültürünü ve özellikle orkidelerini tanıtacak. Önümüzdeki yıllarda bu iş birliklerinin gelişerek devam etmesini diliyoruz." diye konuştu.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Gömülen 15 Köpek Ve 1 Kedi İçin Belediyeye İdari Ceza https://gazetebirlik.com/haber/gomulen-15-kopek-ve-1-kedi-icin-belediyeye-idari-ceza--220636/ Burdur Belediyesi Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi çevresinde gömülü olarak bulunan 15 köpek ve 1 kedi ile ilgili olarak belediyeye idari para cezası uygulandı. Burdur Valiliği tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Süreç tarafımızdan hassasiyetle takip edilmektedir" denildi.



Burdur Valiliği, 5 Nisan tarihinde Burdur Belediyesi sorumluluğunda bulunan Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi çevresinde açılan çukurlarda plastik çuvallar içerisinde gömülü olarak bulunan yaklaşık 15 köpek ve 1 kediyle ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada ekiplerce yapılan inceleme, değerlendirme, görgü tanıkları ve Sokak Hayvanları Geçici Bakımevi sorumlu ve idari personelinin vermiş olduğu bilgiler ışığında elde edilen bulguların incelendiği hatırlatıldı.



Doğa Koruma ve Milli Parklar 6. Bölge Burdur Şube Müdürlüğü tarafından, bakımevinin bağlı olduğu Burdur Belediyesine 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununa muhalefetten idari para cezası uygulandığı bildirilen açıklamada şöyle denildi:

"Olayla ilgili Burdur Belediye Başkanlığından, sorumluluğu bulunan bütün personelin en kapsamlı şekilde tespitinin yapılarak, sorumlular hakkında ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda disiplin işlemi uygulanması ve sonucundan bilgi verilmesi, ayrıca bu personel hakkında Valiliğimizce yürütülecek işlemlere esas olmak üzere isimlerinin bildirilmesi istenilmiştir. Konunun hassasiyeti ve hayvan haklarının ciddi ölçüde ihlali şeklinde gerçekleşen olayın bütün yönleriyle aydınlatılması, sorumlular hakkında gereken idari ve adli yaptırımların uygulanması hususunda Valiliğimiz tarafından süreç hassasiyetle takip edilmektedir."

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
İki Araç çarpıştı: Ön Koltuğa Oturtulan Küçük Kız Ağır Yaralandı https://gazetebirlik.com/haber/iki-arac-carpisti-on-koltuga-oturtulan-kucuk-kiz-agir-yaralandi--233714/ Burdur’da bir aracın otomobille çarpıştığı kazada, babasının ön koltukta oturttuğu 1 yaşındaki kız çocuğu ağır yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, Egemenlik Caddesi’nden Yeni Sanayi istikametine giden A.Y. idaresindeki 27 BTD 36 plakalı araç, caddeye kontrolsüz çıktığı iddia edilen A.S. yönetimindeki 15 NP 474 otomobille çarpıştı. Kazada 27 BTD 36 plakalı araçta babasının ön koltuğa oturttuğu 1 yaşındaki kızı, başının aracın ön tarafına çarparak ağır yaralandı. Burdur Devlet Hastanesi’ne kaldırılan çocuk ilk tedavisinin ardından Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Kazada araç sürücüsü A.S.’nin 0.78 promil alkollü olduğu tespit edildi. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Sebze Yüklü Tır şarampole Devrildi https://gazetebirlik.com/haber/sebze-yuklu-tir-sarampole-devrildi--112453/ Burdur’un Bucak ilçesi yakınlarında kontrolden çıkan sebze yüklü tır devrildi. Kazada sürücü hafif şekilde yaralandı.

Kaza dün akşam saatlerinde Burdur-Antalya Karayolu üzeri 45. kilometrede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre Antalya’dan Burdur istikametine doğru seyir halinde olan ve sürücüsünün ismi belirlenemeyen 41 LN 011 plakalı tır, kontrolden çıkarak şarampole devrildi. Kaza da tır şoförü hafif yaralandı. Yaralı sürücüye olay yerinde müdahale edildi. Tırın şarampole devrilmesi sonucu üzerindeki sebzeler yola savrularak dağıldı. Kazayla ilgili soruşturma başlatılırken tır çekici yardımıyla olay yerinden kaldırıldı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur’daki Trafik Kazasında ölü Sayısı 2’ye Yükseldi https://gazetebirlik.com/haber/burdurdaki-trafik-kazasinda-olu-sayisi-2ye-yukseldi--152200/ Burdur’da bugün meydana gelen ve 1 kişinin hayatını kaybettiği trafik kazasında ölü sayısı 2’ye yükseldi. Yararlılardan 71 yaşındaki Emine Şahin de (71) hastanede hayatını kaybetti.

Kaza, Kuzuköy kavşağında öğle saatlerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Burdur’dan Antalya istikametine giden Mevlüt B. (57) yönetimindeki 03 AAH 156 plakalı otomobil, Mehmet Şahin (72) kontrolündeki 07 DU 155 plakalı otomobille çarpıştı. Kazayı gören diğer sürücülerin ihbarı üzerine kaza yerine sağlık ekipleri sevk edildi.

Olay yerinde ilk müdahaleyi yapan sağlık ekipleri Mehmet Şahin’in hayatını kaybettiğini belirledi. Kazada Şahin’in eşi Emine Şahin (71) ile diğer otomobilin sürücüsü Mevlüt B. yaralandı. Yaralılar ambulanslarla Bucak Devlet Hastanesinde tedaviye alınırken ağır yaralı olan Emine Şahin tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur’da Trafik Kazası: 3 ölü, 2 Yaralı https://gazetebirlik.com/haber/-burdurda-trafik-kazasi-3-olu-2-yarali--213544/ Burdur’un Çavdır ilçesi yakınlarında meydana gelen trafik kazasında aynı aileden 3 kişi hayatını kaybetti, 2 kişi yaralandı.

Kaza, Beyköy Kavşağı’nda akşam saatlerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Rahim Işık (56) yönetimindeki 34 BDR 611 plakalı otomobil, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıkarak şarampole uçtu. Kazada sürücü Rahim Işık ile araçta bulunan kızı Sibel Işık (30), torunları 6 aylık Esma ve 3 yaşındaki Mila Işık, eşi Gülten Işık (57) yaralandı. Yoldan geçen diğer sürücülerin ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırılan yaralılardan sürücü ile kızı Sibel ve torunu Esma Işık hayatını kaybederken, Mila ve Gülten Işık ise Burdur Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı. Sibel Işık’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesinde mimar olarak görev yaptığı öğrenildi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Oy Kullanmaya çilli Horozuyla Geldi https://gazetebirlik.com/haber/oy-kullanmaya-cilli-horozuyla-geldi--161149/ 31 Mart seçimleri gün boyu devam ederken 130 santim boyunda olan İmran Uğur (36) kendi elleriyle beslediği çilli horoz ile oy kullanmaya geldi. Seçim görevlileri kucağındaki horozla gelen seçmen ilgi gösterirken kısa olan boyu sebebiyle herkes tarafından tanınan İmran Uğur bir anda ilgi odağı oldu. Burdur Merkez Özboyacı ilkokulundaki 1134 nolu seçim sandığında oyunu kullanan İmran Uğur, seçimlerin hayırlı olması temennisinde bulunurken " Ben de oy kullanmaya çilli horozum ile geldim. Eşim Antalya da İnşallah bir daha ki seçimlerde eşimle oy kullanmaya geliriz” dedi.

(Ali Kapan /İHA)]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bakan Soylu: "PKK’nın şah Damarını Kestik, Yüzdük Yüzdük Kuyruğuna Geldik” https://gazetebirlik.com/haber/bakan-soylu-pkknin-sah-damarini-kestik-yuzduk-yuzduk-kuyruguna-geldik--204136/ İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Biz PKK’nın şah damarını kestik, yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik. Şimdi tekrar bir yaşam tüneli açmaya çalışıyorlar, bir can suyu vermeye çalışıyorlar, sakın bunlara fırsat vermeyin" dedi.

Burdur’da Cumhuriyet Meydanı’nda halka hitap eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bir nimeti olarak 4.5 yıl seçim olmayan bir döneme girildiğini söyledi. Soylu, "Şimdi hazırlandılar, ’Acaba bu dönemde Türkiye’nin ayağına hangi çelmeyi takarız?’ 325 PKK ve HDP iltisaklıyı CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi listelerinden meclis üyesi adayı yaptılar. Bunlar kim? Yukarıdan aşağıya önümüzdeki hafta isimlerini tek tek açıklayacağız. Belediye meclislerine bunlardan seçilecek değil mi, bu PKK’lılardan? Bunlar da CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi sıfatıyla veya istifa edip HDP sıfatıyla orada oturacaklar. Oturduktan sonra Allah muhafaza şehirlerimize, tabii terörle mücadele ediyoruz, şehit gelecek. Doğal olarak biz şehidimiz geldiği zaman ya sokağa ya bir parka ya da spor tesisine, kültür sarayına ismini veriyoruz. Bunlar ’Siz şehidin ismini buraya vermek istiyorsunuz, biz de teröristin ismini şuraya vereceğiz’ diyecekler. Bunu kimse kaldıramaz, kimse kusura bakmasın" dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun kendisi için "Siyasi tarihimizin en ahlaksız kampanyasını yapıyor" dediğini aktaran Soylu, "Ben miyim ahlaksız? Rahmetli Erbakan’ın Milli Görüşü’nü getirip 2 tane milletvekili seçmek için PKK’ya yaslayan, dayayan sen misin ahlaksız? Kim ahlaksız? Şu anda Apo’nun yeğeni Ömer Öcalan Şanlıurfa’da kapı kapı Saadet Partisi ittifakı için oy topluyor. Yazıklar olsun. Bugüne kadar PKK hep Şanlıurfa’yı, Adıyaman’ı almak istedi. Bir türlü başarılı olamadılar" diye konuştu.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yapılan operasyonlar sayesinde dağa çocuk kaçırma olaylarını son 30 yılın en düşük seviyelerine çektiklerini belirten Soylu, "Önümüzdeki 4,5 yılı bunlar zehir etmek istiyorlar. Başımızda kaynayan kazanlar kaynatmak istiyorlar, bunlara fırsat vermeyin. Recep Tayyip Erdoğan futbolu biliyor değil mi? Ayağına top yakışıyor mu? Şimdi şu 4,5 yılda Tayyip Erdoğan’ın ayağına topu bir verin de, şu zillet ittifakını Kılıçdaroğlu’nun kalesine, şu doksanına bir çaksın, birde çatalına çaksın" diye konuştu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Biz PKK’nın şah damarını kestik, yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik, şimdi tekrar bir yaşam tüneli açmaya çalışıyorlar, bir can suyu vermeye çalışıyorlar, sakın bunlara fırsat vermeyin" dedi.

İçişleri Bakanı Soylu, konuşmasının sonunda katılımcılardan AK Parti ve İttifak Belediye Başkan Adayı Deniz Kurt için destek istedi. Mitingde AK Parti Milletvekilleri Bayram Özçelik, Yasin Uğur, il Başkanı Volkan Mengi, İlçe Belediye Başkan adayları hazır bulundu.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
'Bu Millet 31 Mart'ta 'Erdoğan'ın Arkasındayız' Diyecek' https://gazetebirlik.com/haber/bu-millet-31-martta-erdoganin-arkasindayiz-diyecek-9881/

Burdur'un Gölhisar ilçesindeki spor salonunda vatandaşlarla bir araya gelen Kurtulmuş, bu millet için hizmetlerin daha iyilerini yapacaklarını söyledi.

Kurtulmuş, Gölhisar'da 500 milyon liralık yatırım yaptıklarını, ilçeye altyapı hizmetlerinin yanı sıra okullar kazandırdıklarını belirtti.

AK Parti'nin büyük, güçlü Türkiye ideali etrafında vatandaşların toplandığı sürece kendilerinin can pahasına millete hizmete devam edeceklerini dile getiren Kurtulmuş, bütün güçleri, çalışma azimleriyle milletin yanında olacaklarını ifade etti.

Kurtulmuş, 30 yıldır Gölhisar'ın eniştesi olduğunu ve 30 yıl öncesine göre bugünki Gölhisar arasında dağlar kadar fark olduğunu kaydetti. İlçedeki Kibyra Antik Kenti'ne özel önem verdiklerini anlatan Kurtulmuş, yarından itibaren antik kent için 1,5 milyon liralık ödenek aktarılacağını belirtti.

"Türkiye'nin hangi istikamette gideceğini de belirliyoruz"
Gölhisar'da gördüğü bu coşku ve kararlılığın 31 Mart gecesinin habercisi olduğunun altını çizen Kurtulmuş, "Bu seçim bir belediye seçimi. Belediye başkanımızı, meclis üyelerimizi seçiyoruz ancak bu seçim çoktan bir genel seçim havasındadır. Bu seçim bir yerel seçim olma havasının çok önüne geçmiştir. Bu seçim Türkiye'nin önümüzdeki dönemde hangi istikamette ilerleyeceğini gösterecek önemli bir tercihi ortaya koyacak." dedi.

"Milletimiz 24 Haziran 2018'de içinizden birisini, gönül insanını, size benzeyen birisini Recep Tayyip Erdoğan'ı yeni sistemin cumhurbaşkanı olarak nasıl seçtiyse bu seçimde de yalnız bırakmayacaktır." diyen Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu seçim çok önemli. 'Bu seçim ülkemizin hangi istikamette gideceğini göstermesi bakımından önemli' dediğimiz zaman birileri de 'Ne olacak canım nihayetinde belediye başkanı seçiyoruz' diyorlar. Belediye başkanlarını seçiyoruz ama aslında Türkiye'nin hangi istikamette gideceğini de belirliyoruz. Türkiye MİT, Gezi Olayları, 17-25 Aralık süreci, 6-8 Ekim olayları, çukur ve hendek operasyonları gibi zorlu süreçleri atlattı.Tam nefes alacakken 15 Temmuz'da hoca kılıklı bir caninin komutasındaki bir terör örgütü milletin parasıyla alınan tankları, tüfekleri, helikopterleri milletin üstüne sürerek kardeşlerimizi şehit etti. Herkesin tereddüt ettiği bir anda Cumhurbaşkanı Erdoğan televizyonlara bağlanarak millete seslenip 'FETÖ'cü hainlere, eşkiyalara haddini bildirin' dedi. Allah bizlere bir daha öyle günler yaşatmasın. Bu olaylardan milletin iradesi, kararlılığı, cesaretiyle kurtulduk. Şimdi beka meselesi deyince birileri 'ne beka meselesi' diyor. Bu olayların birisi Almanya'da, Fransa'da, İngiltere'de olsa ne devlet ne hükümet ne de düzen kalır. Çok şükür dimdik ayaktayız. Biz ayakta oldukça, birileri saldıracak. Saldırırsa saldırsın. Kimseden çekinmeden, yılmadan, korkmadan haklı bildiğimiz yolda ilerleyeceğiz. Milletimizle beraber yürüyeceğiz."

"Mertçe çık ortaya 'ittifak yapıyoruz' de"
Karşılarında bir ittifak bulunduğunu anlatan Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"HDP, CHP, İP ve SP bir araya geldi. Hangi tutkal, yapıştırıcı birbirine benzemez bu dört partiyi bir araya getirir. Ortak görüşleri var mı? Bir tane ortak görüşleri var. 'Tayyip Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin.' Bu millette 31 Mart'ta 'Erdoğan'ın arkasındayız' diyecek. Bunları biz söyleyince 'HDP ile ittifak yapmıyoruz' dediler. Mertçe çık ortaya 'İttifak yapıyoruz' de. O kadar çok gizlediler ki son anda HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli geçen hafta 'Eğer Ankara'da Mansur Yavaş olacaksa, İstanbul'da İmamoğlu alacaksa HDP'nin oylarıyla alacak' diyor. 'Bizi yok sayarak siyaset yapmayın' diyor. CHP ve İYİ Parti'lilere diyor. Şimdi benim kanıma dokundu. Bugün Sezai Temelli, Siirt Eruh'ta 'Ey ahali bu memlekette beka sorunu var mı' demiş. Şunu bekliyor. Kalabalıktan 'yok' demesini bekliyor. Kalabalık da 'Evet beka sorunu var' diyor. Çünkü esas orada yaşayan beka sorununu ne olduğunu biliyor. Beka bizim devlet felsefemizde iki meseledir. Barış zamanı milletin ileriye gitmesi için canla başla çalışıp, terinin son damlasını akıtmak, savaş zamanında ise da 'ya Allah Bismillah' diyerek ayağa kalkmak, emperyalistlere, zalimlere karşı kanının son damlasına kadar savaşmaktır. Bu millet beka meselesini devlet meselesi olarak görmeseydi Kurtuluş Savaşı, Çanakkale Destanı olmazdı. O bütün cephelerde savaşan sizin ecdadınızın şehit olduğu büyük destanlar yazılmazdı. Bu millet her şeyi olduğu gibi görüyor. Eruh'ta 'beka meselesi vardır' sesi çıkmasının çok anlamlı olduğunu görüyorum. Yarından itibaren siyasette tartışılan bir konu olacaktır."

"CHP ve İYİ Parti ile SP'ye oy verenleri ötekileştirmeyin." uyarısında bulunan Kurtulmuş, "Ama bu arkadaşlara şunu sorun. Gölhisar'da İYİ Parti adayı ön planda. Ona oy vereceklere sorun, 'Siz milliyetçi olduğunuzu söylüyorsunuz peki o zaman HDP'nin bu desteğini nereye koyacaksınız. Bayrak düşmanı, devlet, millet düşmanı PKK'nın gölgesindeki partiyle nasıl kol kola, yan yana siyaset yapacak, onlarla birlikte aynı zeminde duracaksınız.' Ya da Saadet'e oy verecek kardeşlerinize sorun. Şanlıurfa'da aday Doğru Yol Partisi kökenli bir aileden geliyor. Oylarını HDP ve CHP'den alacak. Hangi partiden seçime giriyor? SP amblemi altında seçime giriyor. Bu neyin ittifakı? Hangi amaçla kurulmuş bir ittifak bu? Bu ittifakın her yerde bir şekilde tezahür ettiğini görüyoruz. Bu ittifakın Gölhisar'daki uzantılarına da Gölhisarlıların prim vermeyeceğine yürekten inanıyorum." diye konuştu.

Kurtulmuş, programın ardından ilçe ve belde belediye başkan adaylarını tanıttı.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Selami Şahin’in öğrencilerle Duygusal Buluşması https://gazetebirlik.com/haber/selami-sahinin-ogrencilerle-duygusal-bulusmasi-124336/ Burdur’da üniversitelilerle biraraya gelen sanatçı Selami Şahin, öğrencilere kariyer yapmanın azmin ve istemenin eseri olduğunu söyledi.

Annesinin Mısır’ın İskenderiye şehrinden geldiğini ve kendisinin 8 yaşında Türkçeyi öğrendiğini söyleyen Şahin "Hayatım boyunca ailem ne dayak attı ne de ulan sözcüğünü bile kullandı" dedi. Genç yaşında İstanbul’a gelerek ailesine para gönderebilmek için ütücülük, komilik yaptığını, bazı günleri yarım ekmek ve zeytinle geçirmek zorunda kaldığını söyleyen Şahin "Bazı geceler parkta sabahladım" dedi.



"HİÇ KİMSEDEN DERS ALMADIM"

"Müzik notalarını kendi kendime kitaplardan okuyarak öğrendim ama şarkıcılara stüdyoda şeflik yapıyorum" diyen Selami Şahin, babasının evden ayrılırken kendisine "Başımı öne eğecek bir kusur işlersen benden olduğuna şüphe ederim" dediğini söyledi. Şahin, "Anne babama ölünceye kadar güzel bir hayat yaşattım. Annenizin ve babanızın başını öne eğdirmeyin" ifadelerini kaydetti.



’ÖZLEDİM’ ŞARKISININ HİKAYESİ

Bir gün yorucu bir programın ardından eve geç saatte geldiğini ve eşinden ’Neredeysen orada kalsaydın’ sözünü işittiğini söyleyen Şahin, geç gelmesine bozulan eşinin sabah yanında olmadığını hatta yastığını da yanında götürdüğünü belirterek "’Özledim’ adlı şarkının sözleri bir anda dudaklarımdan döküldü. Bu şarkıyla eşimin gönlünü almayı bildim" diye konuştu.



BAŞARISININ SIRRI

Kendisini başarıya götüren yolun yazılmamışı yazmak, yapılmamışı yapmak olarak özetleyen ünlü müzisyen "İnsan isterse geçen her günün değerini bilir. Çalışın evlatlarım" dedi. Şahin, salonda bulunan üniversiteli öğrencilere kendisini hayatta başarılı kılan düşüncesini "İnsanlar birbirini tamamlar. Kalbi, yüreği saf olsun başıma taç ederim. Boş başakların başı dik olur" açıkladı.

(Ömer Özdoğan/İHA)]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bakan Çavuşoğlu Burdur’da Konuştu https://gazetebirlik.com/haber/-bakan-cavusoglu-burdurda-konustu-181719/ Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “CHP içinde DHKP-C’liler var. DHKP-C ile PKK’nın bir farkı yok” dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Burdur AK Parti Belediye Başkan Adayı Deniz Kurt’un proje tanıtım toplantısında konuştu. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Konferans Salonundaki toplantıda Burdur’un gönül belediyeciliğini hak ettiğini söyleyen Bakan Çavuşoğlu, "Bu projeleri hayata geçirmek zor mu çok kolay, bu hizmetlerin bir çoğu Bucak da, Alanya da var. Çünkü Bucak’ta AK Parti belediyeciliği, Alanya da bizim desteklediğimiz Cumhur ittifakı adayımız MHP’nin adayı var. Bunların hepsi buralarda da var. Fakat Burdur’da yok. Onun için bu projeleri hep birlikte hayata geçireceğiz, Cumhur ittifakı adayımız Deniz Kurt kardeşimizin açıkladığı vizyonlu projeleri hayata geçirmek için el birliği ile hep beraber gerçekleştireceğiz. Burdur bunları hak ediyor" dedi.

Bu projelerin, AK Parti belediyeciliğiyle hayata geçeceğini ifade eden Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve onun çalışma arkadaşlarının bu vaatlerin arkasında olduğunu belirtti. Antalya’ya geçen yıl yerli ve yabancı 19 milyon turistin geldiğini hatırlatan Çavuşoğlu, bu turistlerin yüzde 10’unu Burdur’a getirmeleri gerektiğini, millet bahçeleri ve vizyon projelerle bu durumun gerçeğe dönüşebileceğini söyledi. Cumhur İttifakı’nı 15 Temmuz sonrası kurduklarını hatırlatan Çavuşoğlu, bu ittifakı ülkenin karşı karşıya kaldığı tehditleri bertaraf etmek için oluşturduklarını kaydetti. Tüm hedeflere ulaşmak, karşı karşıya oldukları tehditleri bertaraf etmek, terörle mücadele etmek için MHP ile güçlerini birleştirdiklerini vurgulayan Çavuşoğlu, "Cumhur İttifakı anlayışıyla neden anayasayı değiştirdik? Çünkü başkanlık ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ülkemizin istikrarını pekiştirmek istedik. Ülkemizi güçlendirmek istedik. Bunun faydasını görmeye başladık. Yani Cumhur İttifakı bunun için kuruldu. Onlara göre bir beka problemi yoktur. Zillet ittifakına göre beka problemi yok. Neden yok? Çünkü terör örgütleri, o zillet ittifakının içinde olduğu için, bunlar bu terör örgütlerini bir beka sorunu olarak görmüyor. Görmemesi de doğal" diye konuştu.



"BUGÜN PKK ZİLLET İTTİFAKININ İÇİNDEYKEN İP VE CHP’NİN PKK’YI BİR BEKA SORUNU OLARAK GÖRMESİ MÜMKÜN MÜ?"

CHP’nin yanlış politikaları ve teröristlerle yaptığı ittifakın, Burdur’da yaşayan CHP’li vatandaşları bağlamadığını söyleyen Bakan Çavuşoğlu, "Bu onların hatası değil. Bugün PKK zillet ittifakının içindeyken İP ve CHP’nin PKK’yı bir beka sorunu olarak görmesi mümkün mü, değil. Beraber hareket ediyorlar. Listeleri beraber oluşturuyorlar. Çok açık net söylüyorum. HDP adına listeye giren istisnasız tüm belediye meclis üyesi adayları ya da İzmir’de olduğu gibi birlikte belirledikleri gibi adaylar PKK tarafından belirlenmiştir, yerleştirilmiştir. HDP denen parti PKK’nın kuklasıdır. Bunlar, PKK’nın izni olmadan bir kelime edemez, bir adım atamaz. Bütçe görüşmelerinde yüzlerine söyledim. ’Doğru söylemiyorsunuz, PKK’dan bağımsızız’ diyebildiler mi? ’Bizim güvencemiz PKK’ diyorlar. İP ve CHP’nin bunları tehdit olarak görmesi mümkün değil. FETÖ’nün koordine ettiği bir ittifak FETÖ’yü tehdit olarak görür mü? Ama biz görüyoruz. Bu ülkede darbe yapmak istediler. Siz karşı çıktınız. 29 gün meydanlarda nöbet tutmadınız mı? Dolayısıyla onların millet, devlet ve vatan anlayışıyla bizimkinin farklı olması doğal. Bizim ittifakımızı kuranlar vatanı, milleti, bayrağı için her an şehit olmaya hazır olanlardır. Bizim ittifakımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından kurulmuştur, tüm teşkilatlarımız her yerde gücünü birleştirmişlerdir" dedi.

Antalya’nın bir dönem CHP zihniyetiyle 10 sene geriye gittiğine vurgu yapan Çavuşoğlu, şimdi Menderes Türel’in çalışmalarının görüldüğünü, Aydın’ın Denizli, Muğla ve İzmir’in ise Antalya olmak istediğini söyledi.

Eskişehir’in ise Konya ve Kayseri gibi olmak istediğini ifade eden Çavuşoğlu, "Demek ki özlem var. Millet uyandı artık. Millet kendini enayi yerine koyanlara, bu sefer ders verecek. İzmir dünyanın en güzel şehirlerinden birisi olmasına rağmen belediyecilikte dünyanın en geri kalmış şehirlerinden bir tanesidir. Hep aynı zihniyet. CHP zihniyeti. Muğla’da her yerde çöp var. Bodrum gibi dünyanın en gözde turizm beldesinin her yerinde çöp var. Bodrum’da denizlere lağım akıyor" diye konuştu



"DHKP-C İLE PKK’NIN BİR FARKI YOK. DEAŞ İLE TÜRKİYE’YE SALDIRDILAR"

Milletin, zillet ittifakı içerisindeki o şer cephelerini gördüğünü söyleyen Çavuşoğlu konuşmasına şöyle devam etti:

"Ben siyasi partilere bir şey söylemiyorum. CHP’ye de bir şey söylemiyorum. Bir gerçek var ki CHP içinde teröristlerin cenazesine giden milletvekili var. CHP içinde DHKP-C’liler var. DHKP-C ile PKK’nın bir farkı yok. DEAŞ ile Türkiye’ye saldırdılar. Şehirlerde çukurlara, dağda inlerine gömdük, gömmeye devam edeceğiz. Nerede olursa olsun fark etmez. İP’e oy veren CHP’ye oy veren vatandaşlarımız şunu unutmasın. Partilerine bir sözüm yok ama ne kadar terörist varsa ne kadar terör örgütü varsa istisnasız hepsi zillet ittifakı içinde. Türkiye’de ne kadar hain varsa içeride ve dışarıda Türkiye’nin bölünmesini isteyen ne kadar bölücü varsa hepsi zillet ittifakının içinde. CHP’ye bölücü demiyorum İP’e de bölücü demiyorum. Ama onlarla beraber ittifak kurdular. Onlar da bu gerçeği kabul etsinler. Bazı milletvekilleri ’Ne olur böyle söylemeyin bizim taban da tepki gösteriyor’ diyor. Ben size ’Terörist mi?’ dedim. Ama siz de şuna ’yok’ deyin. Bu ittifak içinde PKK var mı? HDP ile ittifak yaptınız mı? ’Bazı yerlerde yapmadık.’ Bazı yerlerde yapmadığın seni aklamaz ki. İzmir’ diye konuştu.

Tanıtım toplantısına Milletvekilleri Bayram Özçelik, Yasin Uğur ile AK Parti Burdur İl Başkanı Volkan Mengi ve çok sayıda vatandaş katıldı.

(Ali Kapan/İHA)]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
"Ne Pahasına Olursa Olsun Terör Koridorunu Yıkacağız" https://gazetebirlik.com/haber/ne-pahasina-olursa-olsun-teror-koridorunu-yikacagiz-163613/ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, " Türkiye sınırlarının dibinde bir terör oluşumuna göz yummayacağız. Ne pahasına olursa olsun bu terör koridorunu yıkacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler kapsamında Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen Burdur mitinginde halka seslendi.



81 İLDE TANZİM SATIŞI OLACAK

Erdoğan, “Patlıcan, patates, soğan burada üzdüler. Anında tanzim satış çadırları kurduk. Tanzim satışları genişletiyoruz. Pahalılık sürerse seçim sonrası tanzim satışlarını 81 ile yayacağız” dedi.



"TERÖR KORİDORUNU YIKACAĞIZ"

Erdoğan şöyle devam etti:

“DEAŞ denilen proje örgütünü üstümüze saldılar. Sonra YPG/PYD ile sınırlarımızı kuşatmaya kalktılar. Türkiye sınırlarının dibinde bir terör oluşumuna göz yummayacak, rıza göstermeyeceğiz. Münbiç’te üslenen teröristlerin hedefinin Türkiye olduğu çok açıktır. Münbiç ve Fırat’ın doğusunu terör örgütünden temizlediğimizde milyonlarca Suriyelinin güvenle evlerine döneceğini biliyoruz. Türkiye sınırlarının dibinde bir terör oluşumuna göz yummayacağız. Ne pahasına olursa olsun bu terör koridorunu yıkacağız. Gönül ister ki bu mücadeleyi müttefiklerimizle beraber verelim. Belki yarın, belki yarından da yakın ülkemize yönelik hayasız hareketleri durdurmak için harekete geçmeye kararlıyız. Söz verildiği gibi Münbiç’in terör örgütü mensuplarından temizlenmesini bekliyoruz. Fırat’ın doğusundaki terör örgütü yapılanmasına sunulan desteğin kesilmesini bekliyoruz. Bizim yanımızda olan dostlarımıza kapımız sonuna kadar açıktır. Biz bu terör oluşumuna bugün olmazsa yarın ama yakında ağır bir darbe vuracağız. Mesele Türkiye’nin beka meselesidir. Kendi güvenlikleri için binlerce kilometre uzaklıktan operasyon yapmaya gelenler kendilerini hak sahibi görüyor. Benim 911 kilometre sınırım var, ben müdahale etmeyeceğim. Var mı böyle 25 kuruşa simit? Güvenlik kaygılarını anlayışla karşılamalılar. Gerekenleri yapmaktan asla geri durmayacağız. Tek isteğimiz haklı mücadelemize destek verilmesi. Türkiye’yi karşısına değil yanına alanlar kazanır"



“S-400 ALMAKTAN NİYE VAZGEÇELİM"

S-400’lerin alınmasından vazgeçin denildiğini ifade eden Erdoğan, “"Kalkmışlar S-400 almaktan vazgeçin diyorlar. Niye vazgeçelim? Siz herhangi bir adım atmış değilsiniz. Biz farklı sistemleri kullanma hakkına sahibiz. NATO yetkilileri bu durumun bir sorun teşkil etmediğini açıkça söylediler. Yunanistan’ın senelerdir S 300’ler var. Ona bir şey söylemiyorsun” dedi.

(İsa Akar - Ali Kapan - Mustafa Bürge /İHA)]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
"Ne Pahasına Olursa Olsun Terör Koridorunu Yıkacağız" https://gazetebirlik.com/haber/ne-pahasina-olursa-olsun-teror-koridorunu-yikacagiz-6571/

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, "Salda Gölü'nü çevre koruma bölgesi olarak ilan ediyor, kıyısında da 300 bin metrekarelik bir millet bahçesi oluşturuyoruz." ifadelerini kullandı.

"Terör koridorunu yıkacağız"
"Türkiye sınırlarının dibinde terör oluşumuna göz yummayacak, rıza göstermeyeceğiz." diyen Erdoğan, "Ne pahasına olursa olsun bu terör koridorunu yıkacağız." şeklinde konuştu.

"Bu bölgede ancak Türkiye’yi karşısına değil yanına alanlar kazanır." diyen Erdoğan, "Söz verildiği gibi Münbiç'in bir an önce terör örgütü mensuplarından temizlenmesini ve yönetiminin yerel halka bırakılmasını bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

"Bu terör oluşumuna yakında ağır bir darbe vuracağız"
Erdoğan, "Mesele Suriye meselesi değil, Türkiye ve Türk milletinin beka meselesidir. İstikbalimiz söz konusu olduğunda kimseyi gözümüz görmez." diyerek, "Bu terör oluşumuna bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa ertesi gün ama yakında mutlaka ağır bir darbe vuracağız." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:

"Terör örgütlerine destek verenler asıl kendi güvenliklerini tehlikeye atmış olurlar. Biz müttefiklerimizin güvenliğini istediğimiz gibi kendi güvenliğimiz için de gerekeni yapmaktan asla geri durmayacağız."

Erdoğan, "Kendi güvenlikleri için binlerce kilometre uzaklıktan operasyon yapmaya gelenler, kendilerini hak sahibi görüyor. Benim 911 kilometre sınırım var, her an tehdit altındayım ben müdahale etmeyeceğim. Var mı böyle 25 kuruşa simit?" ifadelerini kullandı.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur’da Hastaneye Başvuru Sayısı 2 Bin 761’e Ulaştı https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-hastaneye-basvuru-sayisi-2-bin-761e-ulasti-152110/ Burdur’un Bucak ilçesinde içme suyuna bulaşan bakteri nedeniyle ortaya çıkan salgında 5 günde 2 bin 761 kişi hastanelere başvurdu.

Bucak’ta geçtiğimiz pazar akşamı başlayan ve içme suyuna karışan bakterinin neden olduğu belirlenen salgında, mide bulantısı, kusma ve ishal şikayetiyle bugüne kadar 2 bin 761 kişi hastanelere başvurdu. 160 kişi özel hastaneye başvururken, 2 bin 601 kişi Bucak Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı. Bucak Devlet Hastanesinde 10’u çocuk 22 kişinin ise tedavisi devam ediyor.

Burdur Valisi Hasan Şıldak, hafta içeresinde Bucak’ın içme suyunun 29 sondaj kuyusundan verildiğini, hastalık sayısının artması üzerine ilk etapta Bucak Belediyesinin tedbir amaçlı içme suyunu keserek, depolarda ve şebekede bulunan suların tahliyesini yaptığını ve yine tedbir amaçlı şok klorlamalar yapıldığını açıkladı.

Burdur İl ve Bucak İlçe Sağlık Müdürlükleri görevlileri ise çeşitli mahallelerdeki evlerden alınan su numunelerinin tahlil sonucunda ilçede mide bulantısı, kusma ve ishal salgınına 2 sondaj kuyusundan gelen suyun neden olabileceğini belirtildi.

Burdur Valisi Hasan Şıldak, ilçede alınan içme suyu numune tahlilleri sonucu 2 içme suyu kuyusunda bakteriye rastlanıldığını açıklamış, bakteriyel sebebin de bölgede yaşanan aşırı yağışların yeraltı sularına karışmasından kaynaklandığını ifade etmişti.



SALGIN HASTALIKTA DÜŞME VAR

Bucak’ta içme suyu şebekesinden kaynaklandığı iddiası ile hafta sonunda başlayan rahatsızlıkların çarşamba gününe kadar zirve yaptığını ve çok sayıda kişinin tedavi olmak için hastanelere koştuğu görüldü. Son günlerde hastaneye başvuranların sayısında azalma olduğu belirtildi.

(Mevlüt Akça/İHA)]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Burdur'da Kusma Ve İshal Vakalarının Sayısı 2 Bin 213'e Ulaştı https://gazetebirlik.com/haber/burdurda-kusma-ve-ishal-vakalarinin-sayisi-2-bin-213e-ulasti-5818/

Burdur Valiliğinden yapılan açıklamada, bulantı, kusma ve ishal şikayetiyle ilçedeki hastanelere başvuruların olduğu duyuruldu.

Hastaların hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Bugün itibarıyla hastaneye başvuran kişi sayısı 2 bin 213, yatarak tedavi altına alınan kişi sayısı 21'dir. Valiliğimizin koordinasyonu altında ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından içme suyu sondaj kuyuları ve su depolarında alınan tedbirler sonuç vermiştir. Başta klorlama çalışması olmak üzere tedbirlerin hassasiyetle uygulanmasına devam edilmektedir. Ayrıca, hastanelere başvuran vatandaşlarımıza bilgilendirme broşürü verilmektedir. Vatandaşlarımızın şebeke suyunu kaynatarak kullanmaları, özellikle el yıkama ve tuvalet hijyeni konusunda duyarlı olmaları, sokaklarda bulunan çeşmelerden su içmemeleri önem taşımaktadır."

"İlçemizde iki kuyuda kirliliği bulduk ve devre dışı bıraktık"
Bucak Belediye Başkan Vekili ve Kaymakam Yalçın Sezgin de yaptığı yazılı açıklamada, ilçede iki su kuyusunda yüzey sulardan kaynaklanan yoğun kirlenme olduğunu, diğer kuyularda herhangi bir problemin bulunmadığını aktardı.

Evsel atıkların aşırı yağışlar ile süzülmeden taban sularına indiği için kirlenmenin yaşandığına işaret eden Sezgin, "İlçemizde iki kuyuda kirliliği bulduk ve devre dışı bıraktık. İçme suyunu sağlayan 27 kuyumuz daha var. Bunlarda laboratuvar sonuçlarına göre kirliliğe rastlanmadı. Ayrıca sularımızın periyodik şekilde laboratuvar analizini yaptırıyoruz." ifadelerini kullandı.

İçme suyu klorlama çalışmalarının devam ettiğini vurgulayan Sezgin, "Bugün ikinci kez süper klorlama yapacağız. Yani suya bol miktarda klor salarak şehir şebekesinde bulunan bakteriler ile mücadele ediyoruz. Halkı belediye hoparlöründen bilgilendiriyoruz. Şu anda süper klorlama yapıldığı için suda bol miktarda klor var. İçilmesi sakıncalı. Eğer içilmesi gerekiyorsa mutlaka kaynatılmadan içilmemeli." değerlendirmesinde bulundu.

"Tedbirli olmalıyız"
Sezgin, vatandaşların şebeke suyu kullanımında tedbirli olmaları gerektiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti.

"Biz yine tedbirli olmalıyız. Aynı hane içerisindeki vatandaşlarımızın birbirleri ile temaslarında dikkatli olmaları, hijyene önem vermeleri, hasta olan birey ile temaslarına biraz dikkat etmeleri gerekmektedir. İki ay önce Belediye Meclisi toplantısında Çevre Koruma Kontrol Şube Müdürlüğü biriminin belediyemizce kurulması teklifinde bulunduk ve bu müdürlüğü olan belediyelerin halkın temiz su tüketmesi, temiz ve sağlıklı çevrede yaşaması, gıda güvenliği gibi konularda gerekli çalışmalar yapması anlamında önemli bir belediyecilik hizmeti sunduğunu belirttik, ancak bu teklifimiz Belediye Meclisince reddedildi."

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Hastaneye Başvuranların Sayısı 1300’e Yükseldi https://gazetebirlik.com/haber/hastaneye-basvuranlarin-sayisi-1300e-yukseldi-163510/ Burdur’un Bucak ilçesinde bin 300 kişi mide bulantısı, kusma ve ishal şikayetiyle hastaneye başvurdu.

Edinilen bilgiye göre, Bucak ilçesinde son üç günde bin 300 kişi bulantı, kusma ve ishal şikayetiyle hastanelere başvurdu. Hastaların büyük bölümü ayakta tedavinin ardından taburcu edildi. Başvuruların artması üzerine içme suyundan numune alınarak incelemeye gönderildi. İçme suyundan kaynaklandığı düşünülen bir salgın ihtimali üzerine ilçe genelinde su kesintileri yapılarak depolarda şok klorlama işlemleri uygulandı. Bucak Devlet Hastanesinde doktor ve hemşire başta olmak üzere tüm birimlerde nöbetçi personel sayısı arttırıldı.



HASTALARA ZİYARET

Burdur Valisi Hasan Şıldak, beraberinde Bucak Kaymakamı Yalçın Sezgin, Burdur Sağlık Müdürü Reha Sermet Aygören, Bucak Devlet Hastanesi Başhekimi ve ilçede bulunan birim amir ve müdürleriyle birlikte Bucak Devlet Hastanesinde bulantı, kusma ve ishal şikayetiyle yatan hastaları ziyaret etti, çocuk hastalara oyuncak verdi. Bucak Devlet Hastanesi ziyaretinden sonra Bucak Kaymakamlığına geçen Şıldak, burada Kaymakamlık toplantı salonunda birim amirleri ile basına kapalı bir saatin üzerinde toplantı yaparak alınan ve alınacak tedbirler hakkında görüştü.



"BİN 300 KUSMA VE İSHAL ŞİKAYETİYLE HASTANEYE BAŞVURU VAR"

Daha sonra açıklamalarda bulunan Vali Şıldak, "Pazar gecesinden itibaren şu ana kadar devam eden vatandaşlarımızın ilçemizde bulunan hastanelere bulantı, kusma ve ishal şikayetleriyle başvuruları söz konusu. Kaymakamlığımız, Belediyemiz, Sağlık Kuruluşumuz ve gerekli tüm birimler dünden bu yana tüm taramalarını yaptılar tedbirlerini aldılar. Şu ana kadar hastanelerimize başvuran vatandaşlarımızın hayati tehlikesi veya risk altında bulunan hastamız mevcut değil. Dün itibariyle 2 içme suyu deposu ve şebekesinde tahliye işlemi ve süper klorlama işlemi gerçekleştirildi. İçme suyundan olabileceğini düşündüğümüz bir salgın ile karşı karşıyayız. Bugün de Mehmetakif, Fatih, Yenimahalle, Barbaros ve Saniye Mahallesi’ndeki vatandaşları etkileyen bir enfeksiyon söz konusu. Şu saat itibariyle bin 300 vatandaşımız sudan kaynaklı olduğunu düşündüğümüz şikayetlerden dolayı etkilendiği, bunların 821’nin ayakta tedavi edildi, 466’sı müşaade altında tutuldu ve taburcu edildi. 18 hastanın ise tedavisi devam ediyor" dedi.

Şıldak, "Bugün itibariyle ilçeye su temin edilen 2 su sondajına aşırı yağışlardan kaynaklı yüzey sularının suya ve sondaj suyuna karışmasından kaynaklı bir kirlenme olduğunu bunun dün alınan numune sonuçlarıyla ortaya konulduğu ve suda bakteri ürediğini bununda şebeke suyuna dahil olmasıyla birlikte olayın gerçekleştiğini düşünüyoruz. 2 sondaj suyunu devre bıraktık. Yeni hasta girişlerimiz azaldı" ifadelerini kaydetti.



"VATANDAŞLARA ÖNERİMİZ SUYU KAYNATIN"

İlçede tüm tedbirlerin aldığını kaydeden Vali Şıldak, "İçme suyunda kirlenmenin önlenmesi için etkili bir klorlama çalışması yapıldı. Vatandaşlarımızı şebeke suyunun kullanmaları konusunda 2 gün daha dikkatli kullanmaları konusunda uyarıyoruz. Vatandaşlarımız içilecek ve kullanılacak olan suyu kaynattıktan sonra kullansınlar ve içsinler. Ayrıca sokaklarda bulunan çeşmelerden de su içilmemesini istiyoruz. Tuvalet ve el hijyenine dikkat edilmesi ve açık yerlerden sokaklarda bulunan çeşmelerden su içilmemesi konusunda uyarmak istiyorum" diye konuştu.

Burdur Valisi Hasan Şıldak Bucak’ta sudan etkilenen tüm vatandaşlara geçmiş olsun temennisinde bulundu.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Tam 654 Kişi Hastanelik Oldu https://gazetebirlik.com/haber/tam-654-kisi-hastanelik-oldu-083339/ Burdur’un Bucak İlçesinde pazar gününden bugün ‘bulantı, kusma ve ishal’ şikayetleriyle Bucak Devlet Hastanesine tam 654 kişi başvurdu.

Konuyla ilgili Burdur Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, “Bucak İlçe Merkezinde, yoğunluğu bugün olmak üzere 3 Şubat 2019 Pazar gününden itibaren bulantı, kusma ve ishal şikayetleriyle sağlık kuruluşlarımıza vatandaşlarımız tarafından başvuru yapıldığı bilgisi alınmıştır. Şu an itibariyle 6’sı çocuk olmak üzere 12 vatandaşımız Bucak Devlet Hastanesinde gözlem amaçlı olarak tedavi altında bulunmaktadır. Diğer vatandaşlarımız ayakta yapılan tedavilerinin ardından taburcu edilmiş olup, hiçbir vatandaşımızın hayati tehlikesi bulunmamaktadır. Rahatsızlığa sebep olan etkenin tespit edilmesi amacıyla çalışmalar sürdürülmektedir. İl ve İlçe Sağlık Müdürlüğü ekipleri tarafından içme suyu depoları ve meskenlerden numuneler alınarak gerekli analizler yapılmak üzere laboratuvara gönderilmiştir. Ayrıca İl Sağlık Müdürlüğü tarafından mikrobiyoloji ve alan uzmanlarının yer aldığı ekip oluşturulmuş, mahallinde çalışmalara başlanmıştır. Bucak Belediyesince depolarda tedbir amaçlı ilave klorlama yapılmış olup, içilebilir su saat 20.00’den itibaren şebekeye verilecektir. Konunun nedenine ilişkin çalışmalar titizlikle araştırılmakta olup, analiz sonuçlarına göre ayrıntılı açıklama ayrıca yapılacaktır“ denildi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bakan Kurum’a Burdur’da Sipsi Gösterisi https://gazetebirlik.com/haber/bakan-kuruma-burdurda-sipsi-gosterisi--220225/ Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un AK Parti Burdur İl Başkanlığını ziyaretinde hediye edilen sipsiyi, Altınyayla İlçe Başkanı Ahmet Sipahi’nin çalması belediye başkanının da oynaması renkli görüntüler oluşturdu.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a, AK Parti Burdur İl Başkanlığı ziyareti sırasında Teke Yöresi müzik aletlerinden sipsi hediye edilmesi sonrasında mini bir gösteri yapıldı. Bakan Kurum’un sipsiyi incelediği esnada Milletvekili Bayram Özçelik, AK Parti Altınyayla İlçe Başkanı Ahmet Sipahi’den sipsiyi çalmasını istedi. Sipahi, elindeki sipsi ile yöreye has ’Kezban Yenge’ parçasını çaldı. Bu sırada Bakan Kurum’un yanında bulunan Altınyayla Belediye Başkanı Ahmet Serttaş da çalınan müzik üzerine oynayarak mini bir gösteri yaptı. Çevredekiler de, Sipahi ve Serttaş’a alkışlarıyla eşlik etti. Parti binasındaki mini gösteri renkli görüntüler oluşturdu.

(Feti Kılıç - Ali Kapan /İHA)]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Pakdemirli'den Süt Üreticilerine Müjde https://gazetebirlik.com/haber/pakdemirliden-sut-ureticilerine-mujde-4922/

Burdur'da esnaf ziyaretinde bulunan Pakdemirli, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Konferans Salonu'nda düzenlenen, "Tarım Sektörü Değerlendirme Toplantısı"na katıldı.

Bakan Pakdemirli, yaptığı konuşmada, üniversite ve sanayi iş birliğini önemsediklerini belirterek, bakanlık olarak yaptıkları çalışmaları değerlendirdi.

Süt üreticilerini küstürmemeleri gerektiğinin farkında olduklarını vurgulayan Pakdemirli, destekleri 10 kuruştan 25 kuruşa çıkardıklarını söyledi.

Bunun ocak, şubat ve mart ayları için geçerli olduğunu anlatan Pakdemirli, "41 ilimizdeki hayvancılık yatırımlarına da yüzde 50 hibe desteğini devam ettiriyoruz. Kırsal kalkınmaya destek için de 50 hayvancılık projesine 37 milyon lira hibemiz var." diye konuştu.

Atıl durumdaki 2 milyon hektar tarım arazisinin işlenmesiyle 13 milyar liralık gelir artışının sağlanacağını belirten Pakdemirli, şunları kaydetti:

"Tarımsal desteklerimiz 2018'de toplamda 14,5 milyardan, 2019'da da 16,1 milyar liraya çıkıyor. Bunu en iyi şekilde dağıtmaya gayret göstereceğiz. Desteklerin hepsine yeniden çalışıyoruz. Destekler konusunda kitleyi tamamen memnun etmek mümkün değil. Bazı müjdeleri buradan açıklamak istiyorum. Besicilik yapan 48 bin 400 üreticiye bakanlığımızca ruhsatlandırılan kesimhanelerde kesilen 314 bin 532 büyükbaş hayvan için toplam 78 milyon 790 bin lira besi desteği ödemesi yapacağız. Bu da hayvan başına ortalam 250 lira. 2018 Temmuz-Ağustos döneminde üretilen 1 milyon 588 bin ton çiğ süt için 119 milyon 21 bin lira destekleme ödemesine bu akşam başlıyoruz."

Pakdemirli, "2018 Eylül-Ekim-Kasım döneminde üretilen süte litre başına 10 kuruş olan desteği, 15 kuruşa çıkardık. Bunun ödenmesiyle ilgili desteklere önümüzdeki hafta başlıyor olacağız. Bekleyen hayvanların kesim işlemlerine Burdur ve Türkiye özelinde başlayacağız. Burdur'da bir hafta içinde kesimlere başlıyoruz. Bakanlık olarak üç farklı alanda 972 milyon 436 bin lira destek ödemesi yapmış oluyoruz." ifadesini kullandı.

"Üç farklı alanda 972 milyon 436 bin lira destek ödemesi yapıyoruz"
Bakan Pakdemirli, "Bakanlık olarak üç farklı alanda 972 milyon 436 bin lira destek ödemesi yapmış oluyoruz." ifadelerini kullandı. 

Et ve Süt Kurumunun kesim bekleyen hayvanlarıyla ilgili bir süredir sıra olduğunu hatırlatan Pakdemirli, yakın bir tarihte bekleyen hayvanların kesim işlemlerine başlayacaklarını anlattı.

Üreticinin derdiyle dertlendiklerini vurgulayan Pakdemirli, "Buzağı desteklemeleri kapsamında 440 bine yakın yetiştiricimizin 1 milyon 200 bin buzağısına 520 milyon lira destekleme ödemesine önümüzde hafta başlayacağız. Bu da 550 liraya varan buzağı başına desteklemeye tekabül ediyor." diye konuştu.

"Hala istekli bir tarım sektörümüz var"
Bölgenin 21 milyar dolarlık ticari hacme sahip olduğuna işaret eden Pakdemirli, şunları kaydetti:

"Mutlaka global düşünmemiz lazım. Yani Türkiye'de üreteceğiz, üretimimizi artıracağız. Ama bölgenin zenginliğinden, ticaretinden mutlaka pay almamız lazım. Değişen dünyada mutlaka rol kapmamız lazım. Almanya otomobili, Kore elektroniği üretiyor, Çin her şeyi, Amerika birçok konuda artık lider. Bizim mutlaka dünyada bir yer kapmamız lazım. Bir yer kaparken de verimli topraklarımız var. Hala istekli bir tarım sektörümüz var."

Pakdemirli, 2050'de dünyada 10 milyar nüfus olacağını ve yüzde 60 daha fazla gıda ihtiyacı olduğunu belirterek, gıdanın da tarımın da bugünkünden çok daha değerli olacağını aktardı.

Bugün 1 milyar insanın aşırı yoksul, 800 milyon insanın aç, 600 milyon insanın obez olduğunu dile getiren Pakdemirli, dünyada dengesizliğin olduğunu, önümüzdeki yıllarda bu dengesizliklerin daha da artacağını söyledi.

"Kendi kendine yeterli ve kendi ülkemizin tükettiğini hatta daha fazlasını üretebilecek vaziyete gelirsek dünyada çok daha avantajlı bir konuma geliriz." diyen Pakdemirli, Türkiye'de 100 milyona doğru giden bir nüfus olduğunu ve yüzde 50 daha fazla gıda üretmek gerektiğini bildirdi. 

Bakan Pakdemirli, 2005'te çıkan kanunlarla tarıma elverişli arazilerin tarım dışına çıkarılması oranının minimuma düşürülmesi şeklinde çok önemli adımlar atıldığına değindi.

Tarım ve Orman Bakanlığı olarak tarıma elverişli arazilerin korunması bakımından bu konunun en büyük savunucusu olduklarına işaret eden Pakdemirli, şöyle konuştu:

"Orman varlığını arttıran nadir ülkelerden biriyiz. Orman varlığı son 16 yılda 1,5 milyon hektar arttı. Hedefimiz toplam arazimizin yüzde 30'u kadar orman varlığına sahip olmak. 2023 hedefimizde dünyada yaşayan her bir insan için bir fidanın dikilmiş olması ve 7 milyar fidana doğru koşuyoruz. Ormanların tarım ve üretimle çok alakası var. Ağaç olmayınca yağış, yağış olmayınca su, su olmayınca tarım olmuyor. Bizim bir yandan tarım yaparken bir yandan da ülkemizi yeşillendirmemiz lazım."

"Gübre toplamda yüzde 15 indirim aldı, şimdi yüzde 5 indirim daha geliyor"
Pakdemirli, burada, bakanlık olarak ana görevlerinin üreticiyi korumak olduğunu ama diğer taraftan da tüketiciyi korumanın yallarına baktıklarını söyledi.

"Üreticimiz enflasyona ezilmemeli, enflasyonun üzerinde bir geliri olmalı. Ürettiğinden kar etmeli ama aynı zamanda tüketicilerimizin de ürünleri çok pahalıya yememesi gerekiyor. Tabii ki özellikle 24 Haziran'dan sonra enflasyonla mücadele kapsamında bir finansal saldırıya uğradık. Döviz kurları 7,5 liralara kadar geldi." diyen Pakdemirli, alınan önlemlerle bu konuda ciddi mesafe kat edildiğini ifade etti.

Dövizi beşli rakamlarda çok rahat gördüklerini aktaran Pakdemirli, inşallah 2019'da da dövizde daha iyi bir ilerleme olacağını dile getirdi.

Özellikle kritik gördükleri zamanlarda destekleri artırmaya çalıştıklarına değinen Pakdemirli, "Gübre toplamda yüzde 15 indirim aldı, şimdi yüzde 5 indirim daha geliyor. Yem sektöründen de böyle bir beklentimiz olduğunu, bu fiyatların bir miktar daha gerilemesi gerektiğini, 2019'a daha pozitif bakarak, maliyetlerini daha düşürerek mutlaka sektörün bir miktar katkı yapması gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.

Ekimlerle ilgili buğday, arpa desteklemelerini 5 kuruştan 10 kuruşa çıkardıklarını anlatan Pakdemirli, buğday ve arpayı dünya fiyatlarıyla alacaklarını açıkladıklarını bildirdi.

Tüketiciyi korumak için de market zincirleriyle konuştuklarını, özellikle gıda fiyatlarının olabildiğince stabil kalmasını, enflasyonun düşük olmasını sağlamaya çalıştıklarını vurgulayan Pakdemirli, enflasyon yüksek olduğunda faizin de yüksek olduğunu, bu durumda üreticinin yüksek faizle borçlanmak zorunda kaldığını söyledi.

Üretici yüksek faizle borçlandığında kar edemediğine değinen Pakdemirli, o nedenle enflasyonun düşürülmesi anlamında çalışmaları sonuna kadar takip ettiklerini ifade etti.

"Tarım, günlük siyasete malzeme edilmemeli"
Tarımın, savunma sanayisinden de önemli olduğuna işaret eden Pakdemirli, "Tarım günlük siyasete malzeme edilmeyecek kadar önemli ama ne yazık ki günlük siyasette bütün muhalefet partisi genel başkanları ve milletvekilleri tarım üzerinden siyaset yapmaya çalışıyor." dedi. 

Tarımın problemlerine birlikte çare aranması gerektiğini vurgulayan Pakdemirli, Türkiye'nin tarımsal hasılada dünyada yedinci ülke olduğunu bildirdi.

Türkiye'nin toprak varlığı olarak da dünyada 17'nci ülke olduğunu dile getiren Pakdemirli, "Demek ki biz kaynaklarımızı doğru değerlendiriyoruz. Burada bir başarı var ancak bu başarının belki iki misli daha başarılı olmamız gerekiyor, önümüzdeki 20 yıl içinde. O yüzden devlet de sivil toplum kuruluşları da kooperatifler de daha akıllı olacak. En önemlisi üreticimiz de tüm paydaşlarla daha çok üretmenin yolunu arayacak. Devlet bu işe mutlaka destek olacak." değerlendirmesinde bulundu. 

Türkiye'nin belli ürünlerin üretiminde dünya lideri olduğuna vurgu yapan Pakdemirli, şunları kaydetti:

"Üreticimiz başımızın tacı, biz üreticimizin emrindeyiz. 2002'de iki milyara yakın bir tarımsal desteğimiz varmış, bu sene 16 milyar lira tarımsal desteğimiz var. Büyükbaş hayvanımız 10 milyondan 16 milyona, küçükbaş da 32 milyondan 44 milyona çıkmış. Türkiye, küçükbaş hayvan ve süt sığırı varlığında Avrupa Birliği'nde birinci sırada, büyükbaş hayvan varlığında da Fransa'dan sonra ikinci sırada. Kırmızı et üretimimiz 2002'de 420 bin tonmuş, 2017'de 1,1 milyon tona gelmiş. Kişi başı et tüketimiz de 6 kilolardan 13-14 kilolara gelmiş. Tavuk tüketimiz 10 kilolardan 26 kilolara gelmiş. Balık tüketimiz biraz düşmüş, biraz daha fazla balık yememiz lazım, 6 kilodan 5,5 kiloya düşmüş."

"Yerli tohumu mutlaka artırmamız lazım" 
Pakdemirli, tohum konusunun siyaseten de çok speküle edilen bir konu olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti: 

"Ama tohum konusunda da rakamlar bizim bu konuda da iyi olduğumuzu gösteriyor. Tohumda arz güvenliği çok önemli. O yüzden yerliyi mutlaka artırmamız lazım. Nereden nereye geldik? 150 bin ton tohum üretiyormuşuz, şimdi 1 milyon 50 bin tona gelmişiz. Aşağı yukarı 7 misline gelmişiz. Dünya sertifikalı tohum piyasasında da on birinci sırayla 750 milyon dolar. Türkiye 2000'li yıllarda, 'Ben her alanda dünyada ilk 10'a gireceğim' diye hedef koydu. Biz bu alanda dünyada on birinciyiz. Daha iyi olmamız lazım. Yabancı tohum da olacak mı piyasada? Olabilir ama bizim ne kadar çok yerli tohumumuz olursa bir defa yurt dışına o kadar çok katma değerimiz gitmez. Bu cebimizde kalır. Yerli tohum daha ucuz oluyor. Yerli sertifikalı tohuma mutlaka yönlenip, yönlendirip bu işin takipçisi olacağız. Sertifikalı tohumda yeterliliğimiz yüzde 43'ten, yüzde 84'e çıktı. Yani Türkiye şartlarında 100 dönüm arazimiz varsa bunun 84 dönümünde yerli ve sertifikalı tohum ekiliyor."

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Çöp Sahasında Elektrik Üretilecek https://gazetebirlik.com/haber/cop-sahasinda-elektrik-uretilecek-5926/

Burdur'da yaklaşık 80 hektarlık çöp toplama alanında yap-işlet-devret modeliyle yapımı sürdürülen katı atıkbertaraf ve enerji üretim tesisi ile 4 bin hanenin elektrik ihtiyacının karşılanması hedefleniyor.

Burdur-Antalya kara yolunun 7. kilometresinde bulunan çöp toplama alanında yapılan tesiste atıklardan bin 511 megavat elektrik enerjisi üretilecek.

Kent merkezi ve ilçelerin çöpünün işleneceği tesiste hayvansal gübre üretimi de yapılacak.

Test üretimine başlanılan, 1 Ocak 2019'da da tam olarak faaliyete geçmesi öngörülen tesis sayesinde Burdur'un 'sıfır atıklı' kentler arasında yerini alması ve günlük yaklaşık 4 bin hanenin elektrik ihtiyacının karşılanması amaçlanıyor.

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, yaptığı açıklamada, katı atık bertaraf ve enerji üretim tesisi ile çöp ve hayvansal atıkları geri dönüşüme kazandıracaklarını söyledi.

Ercengiz, yaklaşık 15 milyon avroya mal olacak tesisin geçen yıl mart ayında 29 yıllığına yüzde 29 enerji kar payı ortaklığıyla ve yap-işlet-devret modeliyle bir işletmeye ihale edildiğini belirtti.

3 ara istasyonla Burdur'un tüm belediyelerinin çöpünün toplanıp tesise getirileceğini anlatan Ercengiz, "Öncelikle çöplerin ayrıştırılması ardından enerjiye dönüştürülmesi ve doğa ile dost hale getirilmesini sağlayacağız." dedi.

Ercengiz, tesiste sadece katı ve evsel atıklardan enerji üretilmeyeceğini, hayvansal atıklarla çalışan biyogaz atık birimi de olacağını dile getirdi. Ercengiz, şöyle devam etti:

"Enerjiye dönüşen hayvansal atıktan kalan malzemenin hem katı gübre hem de sıvı gübre olarak üreticilere geri verilmesini sağlayacağız. Bu tesiste geri dönüşüme kazandırılabilecek cam, metal, karton ve plastiği ayrıştırarak bunları geri dönüştüreceğiz."

Reaktörlerden çıkan gazdan jeneratörler vasıtasıyla bin 511 megavat enerji üretileceğini belirten Ercengiz, şunları kaydetti:

"Burdur'da 4 bin evin elektrik enerjisini artık çöpten üreteceğiz. Bu çok büyük bir rakam. Çöpten enerji üreterek ülke ekonomisine ciddi bir katkı sağlayacağımızı düşünüyorum. Tesis tam anlamıyla faaliyete geçtiğinde artık Burdur'da çöp dağları yerine enerji göreceğiz. Çok özel, konsept bir yatırım, Türkiye'de birçok belediyenin hayata geçirmesi gereken bir proje. Biz bu tesisle sıfır atıklı, çöpten elektrik üreten bir belediye olacağız."

Ercengiz, projenin hem katı atık bertaraf bölümü hem de hayvansal atıktan biyogaz üretim bölümünü bir arada barındırması yönüyle örnek teşkil ettiğini de sözlerine ekledi.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com