Yoğun siyasi gündem ara verip hayatımda ilk defa bir defile izlemek üzere Bakü'ye doğru yola çıktım.
Yoğun siyasi gündem ara verip hayatımda ilk defa bir defile izlemek üzere Bakü’ye doğru yola çıktım. Moda sadece kavram olarak ele aldığım, pek anlamadığım, özel hayatımda da takip etmediğim bir toplumsal formdur. Seversiniz, sevmezsiniz, saygı duyarsınız veya duymazsınız ama modanın dönüştürücü etkisini inkar etmeniz mümkün değildir.
Davet edildiğim defile İngiltere’de yaşayan Türk Modacı Zeynep Kartal’ın etkinliği idi. Moda ile ilgilenmediğim için bu ismi daha önce duymamıştım, ta ki İngiltere Parlamentosu’nda gerçekleştirdiği defilede ünlü bir modele 15 Temmuz fotoğraflarının olduğu bir kıyafet giydirene kadar. Kartal, 15 Temmuz’u kumaşlara yansıtmış. Bu yaklaşımı 15 Temmuz’un ruhuna aykırı bulanlar olabilir. Ama bu etkinliğin uluslararası medyada getirdiği ses ile pek çok haberin yapamadığı etkiyi yaptığını söyleyebiliriz. Zira Londra moda haftası ünlü ve seçkin isimlerin ağırlandığı bir organizasyon. Ayrıca bir an düşünelim, İngiliz Parlamentosu’nda üzerinde 15 Temmuz fotoğrafları olan bir kıyafetle ünlü bir mankeni podyumda yürüten ve sonrasında yaptığı konuşmada “Biz 15 Temmuz darbe girişimine karşı Türk Halkının ve Sayın Cumhurbaşkanının yanındayız” diyen bir İngiliz Modacı olsa ayakta alkışlamaz mıydık? Kesinlikle alkışlardık.
Kartal’a neden böyle bir etkinlik yaptığını sorduğumda şu cevabı verdi. “15 Temmuz için bir şeyler yapmalıydım. Ben de en iyi yaptığım iş ile bu hain darbe girişimini anlatmak istedim. Bu benim vatan borcum”
Zeynep Kartal’ın hikayesi de oldukça ilgi çekici. Bursa’da doğan Kartal bir süre tekstil fabrikasında çalışıyor ve sonra eşinin işi nedeniyle Londra’ya yerleşiyor. Dil bilmeden geldiği bu yabancı ülkede önce İngilizce öğrenip sonra moda tasarım okuyor. Hikayesi ve vatan hassasiyeti ile diğer modacılardan ayrılıyor. Ona zenci modacı da diyebilirsiniz. Ağzında gümüş kaşıkla doğmayan, tırnakları ile bulunduğu yere gelen bir kadın. Bir de üstüne milli ve manevi hassasiyetleri var ki en fenası. 15 Temmuz’dan birkaç gün sonra uçağa atlayıp Türkiye’ye geldiğini ve meydanlarda nöbet tuttuğunu da not düşelim.
Kartal’a “bu yaklaşımınla moda dünyasında kabul edilmeme riskin var” dedim. Büyük bir rahatlıkla “umurumda değil ben işimi iyi yapıyorum ve vatanımı seviyorum” dedi.
Etkinlik sadece defileden de ibaret değil, defile öncesi 15 Temmuz’da yaşananları anlatmak için bir fotoğraf sergiyi de düzenlenmiş. Serginin sponsoru Özgül Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Özgül. Özgül aynı sergiyi Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye de taşıdı ve burada etkileyici bir konuşma yaptı.
Azeri kardeşlerin sıcak misafirperverliği ile yapılan etkinlikle 15 Temmuz bir kere daha anılmış oldu. Avrupa ile ciddi bir yol ayrımın geldiğimiz ve halkoylamasına adım adım yaklaştığımız bugünlerde milli hassasiyetleri ile uluslararası platformlarda korkmadan haykıran herkese selam olsun.