Dünyanın en geniş kapsamlı mobil teknolojiler etkinliği gelecek hafta pazartesi günü Barselona'da başlıyor.
Sadece ülkemizde değil yaşlı gezegenimizin hemen hemen her yerinde “cep telefonu fuarı” olarak tanımlanan bu etkinlikte bu yıl da mobil dünyayı ilgilendirilen birçok önemli konuya değinilen paneller yapılacak. Gelecek on yıla damga vurması mümkün olan proje ve teknolojilerin standartlara bağlanması için fikirler sunulacak. Yakın zaman içinde bizim de konuşmaya başlayacağımız 5G protokolünün standartlaşması için fikirler üretilecek…
Ancak ben de dahil olmak üzere birçok insan, her yıl şubat ayının son – mart ayının ilk haftasında Barselona’ya sadece yeni cep telefonu modelleri için bakıyoruz. Amacımız çok basit; yılın geri kalanında hangi markanın hangi modelini seveceğiz? Fuarda neler tanıtılacak? Teknoloji yayıncılarının gazlaması, cep telefonu sektöründeki rekabetle birleşince artık son kullanıcı bile tamamen sektörel olan bu tarz etkinlikleri merak eder oldu. Bu nedenle de o kadar çok “imkânım olsa ben de gitmek isterim” mesajı alıyorum ki anlatamam. Ama bu isteğini dile getiren tüketicilerin hiçbiri, kongreye tek kişinin katılım bedeli olarak 799 Euro verilmesi gerektiğini bilmiyor. Çünkü mantıken sosyal medyadan takip ettikleri fenomenler ve fenomenimsiler içeri girip, en yeni cep telefonlarıyla ilgili saçma videolar çekebiliyorlarsa son kullanıcıların da girebilmesi gerekiyor. Gerçekte ise cep telefonu sektörü bu etkinliği, yeni takvim yılının başlangıcı olarak görüyor. Mobil Dünya Kongresi, bütün bir yıla yayılacak olan pazarlama sürecinin de başlangıcını oluşturuyor.
Telefonlarda yenilik var mı?
Kısaca söylemek gerekirse bu yıl da cep telefonu dünyasında insanları heyecanlandıracak büyük gelişmeler yok. Her marka mevcut ürünlerini biraz daha süsleyip daha fazla fiyatla satmanın peşinde. Son kullanıcılar da doğal olarak büyük gelişmelerin olmadığı yeni model cep telefonlarına mesafeli yaklaşıyorlar. Belki de dünyada cep telefonu satışlarının yavaşlamasının asıl nedeni de budur. Yani insanların üzerinde konuşabileceği, anlatabileceği özelliklerin sektör tarafından sunulamıyor olması nedeniyle cep telefonu satışları azalıyor olabilir.
Buna rağmen yine de Samsung’un, Sony’nin, Huawei’nin, LG’nin ve HTC’nin yeni telefonlarını bekleyen bir kitle var. Ülkemiz özelinde ise 2018 model cep telefonlarının özellikle fiyatlarını merak edenler var. Ben 25 Şubat Pazar günü tanıtılacak olan Samsung Galaxy S9 ailesinin ülkemizde 5 bin TL’den daha ucuza satılmayacağını düşünüyorum. O nedenle fiyatları merek ettiğim söylenemez.
Buna rağmen Samsung, Sony, Huawei gibi büyük üreticilerin içine düştükleri bu çıkmazı, fırsata çevirmek için ne yapacaklarını da inanın kestiremiyorum. Çünkü günümüzde cep telefonlarının teknolojik ilerlemesi pil ömrü sınırına takılıp kalmış durumda.
Bu markaların sadece kozmetik değişiklikler yaparak da satışlarını arttıramayacakları ortada. Cep telefonu satışlarının artması için tıpkı “sosyal medya devrimi” gibi insanları cep telefonlarına “daha çok bağlayacak” bir gelişme olması gerekiyor ki bu da çok kolay bir şey değil.
Son bir çözümse cep telefonu fiyatlarının düşmesi… Ancak teorik olarak bu mümkün olsa da pratikte şirketlerin bu fikre sıcak bakacaklarını düşünmek pek doğru olmayacaktır. Pazarı domine eden şirketler (doğal olarak) kâr marjı geçen yıldan daha fazla olan ürünlere odaklanacaktır diye düşünüyorum.
Cep telefonu cephesinde pek yenilik görmeyeceğimiz bir yıl yaşayacağımız aşikar. Ancak şirketlerin pazar paylarını korumak ve daha fazlasına sahip olmak için çalışacağını da unutmamak lazım. Teknoloji editörü olarak sıkıcı günler yaşayacağız. Bakalım bu dönem en çok Huawei, Lenovo gibi markalara mı yarayacak? Yoksa Samsung, Sony gibi büyük oyuncular mı kazançlı çıkacak?