"Mesud Barzani 'taraflara çağrım şu ki sorunlarını Kürdistan'a taşımasınlar ve zarar vermesinler' dedi özetle.
Mesud Barzani’nin bu açıklamasını okuyup kendine göre yorumlayanlar şok etkisiyle anında neler oluyor demeye başladı...
Bu açıklama çok çeşitli anlamlara çekilebilirdi. Ki çekildi de!
’IKBY ile Türkiye’nin arası bozuluyor mu? Sınır ötesi operasyonlar için Türkiye’ye mesafe mi konuluyor?’ yönünde algılanan bu açıklamanın devamı farklı başlıklarda ve daha açıklayıcı olarak ilerleyen günlerde mutlaka gelecektir. Herkesi bilmem ama benim bu açıklamadan anladığım şu oldu: Başkan Mesud Barzani hem Türkiye’ye hem de terör örgütü PKK’ya ‘ben çok sıkıldım ve arabulucu olmaya hazırım sizler de artık uzlaşın’ diye sesleniyordu...”
Bu cümleleri ve daha fazlasını yaklaşık yirmi gün önce yazmıştım. Ve ‘devamı farklı başlıklarda daha açıklayıcı olarak ilerleyen günlerde mutlaka gelecektir’ öngörümün ilk işareti daha anlaşılır bir şekilde Başkan Mesud Barzani’den geldi...
IKBY Hükümetinin ve Kürtlerin daimi Başkanı Mesud Barzani ‘Bayram Mesajı’ niyetine bir açıklama yaptı. Türkiye’ye, HDP’ye ve PKK’ya çağrıda bulunan Mesud Barzani’nin mesajı bu kez çok netti; ‘bir kez daha Kürt kanının, Kürt'ün eliyle dökülmesine izin vermeyeceğiz. Bunun için çalışıyoruz. Ancak Bölge’nin durumu da göz önünde bulundurulmalı. Halkın tek umudu burası. Bu umut da tükenirse her şey biter!’
Yeni bir açılım süreci bu kez aleni olarak ilan edildi! Adı ne olacak hatta bir adı olacak mı bu açılımın bilmiyorum. Bana kalırsa birkaç ay önce kaleme aldığım “Kardelenler Misali” olsun. Terör mağduru ülkemin heba olan yıllarını, yitip giden canlarını, çalınan hayallerini ve birkaç yıl içinde yaşanan ‘devlet bilinciyle’ uyanışını kaleme aldığım ‘Kardelenler Misali’ uygulanmak istenen yeni süreçte masada bulunması gereken cümleleri içeriyor.
Evet bu açılımın adı ne olur bilemem ama toplumsal açıdan sahadan toplayarak kesin bildiklerim var. ‘Devlet odaklı sosyal bilincin ve direncin siyaseti alt ettiği yılları yaşıyor dünya’. Ve bu sosyal direnç her geçen gün artıyor!
Mesud Barzani tüm samimiyetiyle Türkiye, HDP ve PKK’ya seslenirken çok önemli bir noktayı da göz önünde tutmalı: ‘Türkiye bu duruma hazır mı? Vatandaşa ne anlatılacak? Hangi yol haritası ile hem Kürtler hem de Türkler telkin edilip güven verilecek? Üç beş günlük mü olacak bu adımlar daimi bir politika mı olacak?’
Samimi olmak gerekirse Türkiye bu duruma hazır değil benden söylemesi!
Hele hele teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın ‘A’sı bile zikredilmesin! Kürtler de ve Türkler de bu isme karşı en üst düzeyde bir antipati var, biline. Son İstanbul seçimi bunun noter onaylı kanıtıydı!
Kürtler akademik ve sosyal zekada en üstteki çıtaları göğüslerken, toplumsal bilinç ve entelektüel faaliyetler konusunda ortalamanın üzerindeyken uzlaşıdan yana ortaya sunulacak isimlerde bu seviyeye yakışır düzeyde olsun!
Her şey bir yana Başkan Mesud Barzani’nin dillendirdiği uzlaşı kapılarının aralanması şu an itibariyle ve bu şartlarda imkansız gibi görünüyor...