Anadolu topraklarının en kadim ve içsel bilgisi vefa üzerine kuruludur.
Türkiye Cumhuriyeti ve dünyanın birçok ülkesi, dün, bu vefanın ve saygının özeni içerisindeydi…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 80. seneyi devriyesi…
Dün sabah, bir kez daha, dönemin gazetelerinin başlıklarını ve makaleleri okudum…
“Dünyanın en bahtiyar dehalarından biri…” diyorlardı, onun için…
Çünkü sonuna kadar güvendiği bir milleti vardı, ceddini bilen bir Devleti bırakmıştı ardında…
En çok da güvendiği gençlik vardı ardında… Birinci görevi gençlere vermişti…
Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini sonsuza dek korumak ve savunmak…
Varlığın ve geleceğin biricik temelini çalışmak, üretmek, okumak üzerine kurmak, dönemin şartları içerisinde hafife alınacak bir hedef değildi…
Büyük ülküler, kolay ve indirgemeci sözlerle çabuk alaşağı edilebilir…
Zannedilir!
Oysa ki büyük ülkülere sahip olan gençlik, bu öz bilgiyi içselleştirmiştir…
Neticede, “Milli kültürün her çığırda açılarak yükselmesini Türk Cumhuriyeti’nin temel dileği olarak temin edeceğiz” diyen bir liderin damarlarındaki kan ve vatan sevgisi, bugünün gençliğinde de var…
Dün tüm törenlerde gördük ki, mesele alışılagelmiş, bir töreni ya da görevi yerine getirmek değildi…
Mesele, Milli şuurun ayakta kalması ve uyanık bulunması halidir…
*****
Anadolu Bilgeliğini İçselleştiren Lider
Roma’dan Helen’den önce ilk çağlardan beri Anadolu’daki eşsiz uygarlığı fark etmişti...
Homeros İzmirliydi...
Heredot Bodrumlu...
Thales, Bias Sökeli...
Strabon Amasyalı...
Hippodamos Aydınlı...
Eudoxus, Sostratus Datçalı.
Hektor Çanakkaleli...
Lukianos Adıyamanlı....
Aristonikos Bergamalı....
Ressam Perhasios Efesli.
Anaxagoras Urlalı.
Apollonius Antalyalıydı...
Bilgelikle yoğrulmuş Anadolu’nun gücünü, çok genç yaşta fark etmişti, Gazi…
Bu yüzden zamanın ve parasının çoğunu kitaplara harcadı...
Zira biliyordu... Yaptığın iş her neyse, eğer felsefesine haiz değilseniz köksüzsünüz demektir...
Büyük hayaller, hürriyet ve istiklal mücadelesi bu Anadolu bilgeliği ve tutkunun eseridir...
*****
Fikirlerini ve Hislerini anlamak bizi Millet yaptı
Felsefe bilmeyen insan edebiyatçı da politikacı da olamaz. Felsefe bilmeyen bir asker, belki savaş kazanır ama savaşı anlayamaz demişti Atatürk...
Hislerinin babası Namık Kemal...
Fikirlerinin babası Ziya Gökalp...
Devlet adamı Fatih Sultan Mehmet...
Bir millete, içi boş kavramlar, tarihe, bilime bilgeliye dayanmayan güç vaat etmedi...
Dile, dine, farklılığa, çeşitliliğe açık bir görüşü zerk etti...
Tek bayrak, Tek devlet altında millet olmayı fark ettirdi...
Ruhun Şad olsun Gazi Mustafa Kemal...