Bu hafta Şampiyonluk adayları için oldukça zorlu geçti. Her iki şampiyonluk adayı deplasmandaydı ve bu mücadelelerden Galatasaray karlı çıkarak lidere iki puan daha yaklaştı. Zirve inadını sürdüren Başakşehir, zorlu Kayserispor deplasmanını 1-1’lik sonuçla iki puan kayıpla kapayınca, Bursaspor deplasmanında 2-0 mağlup durumdan geri dönüp karşılaşmayı 3-2 galibiyetle tamamlayan Galatasaray rakibi Başakşehir’e iki puan daha yaklaştı.
Şampiyonlukta iddialı olan bu ikili arkadaki rakiplerinden arayı oldukça açtılar. Üçüncü sıradaki Beşiktaş ise, ikinci Galatasaray’ın beş puan gerisinde.
Ligin alt tarafında ise, durum daha da karışık. Puan farkı pek fazla değil ve son sıradaki iki takım Erzurumspor ve Akhisar spor dışındakiler alacakları galibiyet ve üç puanla birkaç sıra yukarılara çıkabilirler. Sıralamada beşinci sıradaki Malatyaspor ile on üçüncü sıradaki Fenerbahçe arasında çok fazla puan farkı yok. Bu durum kalan sekiz hafta içinde daha çok değişikliğe uğrayabilir.
Süper Ligimiz’de finale sekiz hafta kala durum şimdilik böyle. Kalan haftalarda neler olur bilinmez ama, bu hafta Başakşehir’in deplasmandaki Kayserispor beraberliğiyle puan kaybı yaşaması üst sıranın heyecanını biraz arttırdı.
Süper Ligimiz’de son puan durumundan yansıyan fotoğrafta bunlar görünüyor. Finale doğru oldukça heyecan dolu haftalar bizi bekliyor. Şimdilik Süper Ligimiz; biri ulusal takım maçları nedeniyle biri de Yerel Seçimler nedeniyle olmak üzere, iki haftalık bir ara döneme girdi. Kısacası iki hafta lig heyecanına ara verildi.
Ligde durum böyle de bir süre önce yönetim değişiklikleri ile taşları yerinden oynayan Türkiye Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Kurulu’nda gözle görülür bir gelişme gözlenmiyor. TFF önümüzdeki aylarda yapılacak seçime kadar Başkanvekili Hüsnü Güreli’nin yönetiminde yoluna devam ediyor. MHK ise, Başkan Yusuf Namoğlu’nun istifası sonrasındaki Sabri Çelik yönetiminde Federasyon seçimlerine kadar devam edecek.
Geçici bir yönetimle bir süre daha devam edecek olan MHK’nın de çok etkin olduğu söylenemez.
Hakemlerimiz hala kendilerini güvende hissetmediklerini gösteren bir ortamda karşılaşmaları yönetmeye çalışıyorlar. “VAR” sisteminden çıkan kararlar hala tartışılıyor. Bu uygulamalardan hiç kimse memnun değil gibi. Takım yöneticileri, futbolcular “VAR” sistemine yeterince güvenemediler. Tüm bu hoşnutsuzluğun olduğu ortamdan hakemlerimiz oldukça etkileniyorlar.
Ligin sonuna yaklaşırken, kalan sekiz haftada hakemlerimize çok iş düşecek. Öncelikle arkalarında güçlü duran bir MHK’nın varlığını hissetmeleri, kendilerini daha da cesaretlendirecek ve üzerlerindeki tedirginliği atacaklardır. Kıran kırana geçecek bu sekiz haftada en çok ihtiyaç duyulan konu budur.
TFF’nin bu sırada kafasının karışıklığını da göz ardı etmeyelim. Son günlerde sık sık konuşulan Süper Ligde’ki yabancı sayısı konusu, en azından lig sonuna bırakılarak, ligimizde önemli görevleri olan yabancı futbolcuların bundan olumsuz etkilenmelerine engel olunmalı. Bu konuda ortada o kadar çok çözüm önerisi dolaşıyor ki kafalar iyice karıştı. Böylesi ortamda neler olur belli değil.
Çok öemli sorunlardan biri de; hakem eskilerimizin, televizyon ve yazılı basında iyice dozunu kaçırarak yaptıkları hakem yorumlarıdır. Bu hakem eskilerimiz bazı şeyleri iyice abarttılar. Buna bir de “VAR” hatalarını eklersek, acımasızca eleştirilen bu ortamda hakemlerimizin psikolojisinin bozulmaması düşünülebilir mi? Her ortamda kararları tartışılan, eleştirilen hakemlerimize bu kadar yüklenmek büyük haksızlık.
Elimizdekiler bunlar ve bu hakemlerimizle liglerimizi yürüteceğiz. Özellikle eski hakemlerimiz bu konuda daha dikkatli olmalılar.