Aslında bu genç kadronun ulusal ilgi ve desteğe her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu unutmayalım..
Böyle bir başlık atmanın çok daha iyi olacağını düşündüm. Özellikle bir süredir söylentileriyle, atışmalarıyla, hakemlerin kıyasıya eleştirilmeleriyle Spor Toto Süper Ligi, İlhan Cavcav Sezonu’nda kafa göz yara yara son haftalarına doğru dolu dizgin gidiyorken Mircea Lucescu yönetimindeki Mili Takımımızın iki hazırlık karşılaşması nedeniyle Süper Lig fırtınasında azıcık soluklanma zamanını yaşıyoruz..
İyi de oldu. Finaline sekiz hafta kala yaşananlara bakılırsa, bu sekiz haftanın nasıl geçeceği konusunda yorum yapmak pek de zor değil. Son haftalarda yaşananlara bakılınca bu lig böylesine stres ortamında nasıl biter, işte orası biraz belirsiz gibi..
Haftalardır, hakemlerimiz hep dillerde. Şampiyonun kim olacağı konusunda dillere düşen yorumlar pek de net bir sonucu işaret edemiyor. Fatih Terim sonrasında oldukça düzeldi gibi görünen Galatasaray, en yakın rakibi Başakşehir’in bir puan önünde lider durumunda. Şimdilik lider ama yerinde pek de rahat olduğu söylenemez.
Lig fikstürüne bakıldığında şampiyonluk adaylarından Fenerbahçe, her ne kadar liderden altı puan geride olsa bile, nerdeyse tüm zor karşılaşmalarını, öyle veya böyle geride bırakmış durumda. Diğerlerinin ise birbirleriyle maçları var. Ve bu karşılaşmalarda yaşanacak üç puan kayıp Fenerbahçe dışındakileri oldukça sarsabilir ve zirve sıralamasında radikal değişikliklere yol açabilir. Örneğin şu sıralarda Galatasaray-Beşiktaş derbisi geldi de çattı neredeyse. Bu derbi Süper Ligin kaderi için en önemli karşılaşmalardan biri gibi görünüyor
Kalan sekiz haftada, başta; Galatasaray, Başakşehir, Beşiktaş ve Fenerbahçe olmak üzere Süper Lig’in yedi takımı, geride kalan 24 puanı hesaba kattığımızda şampiyonluk potasında. Bu durum, böylesine heyecanlı, kıyasıya bir şampiyonluk yarışı, son yıllarda pek yaşanmadı.
Geride kalan karşılaşmalara bakılınca; biraz derbi özürlü olan Galatasaray, her ne kadar şampiyonluk yarışındaki rakipleri Trabzonspor, Başakşehir ve Beşiktaş ile kendi evinde karşılaşacak olsa bile, işinin pek de kolay olmadığını söyleyebiliriz. Bu şampiyon adayları arasında derbi karşılaşmalarını tamamlayan Fenerbahçe bu konuda daha iyi gibi görünse de, Fenerbahçe bu, ne yapacağı pek belli olmuyor. Üstelik de Aykut Kocaman’ın hala kafasının biraz karışık olduğunu ve en önemlisi; zirvedeki Galatasaray’ın tam altı puan gerisinde dördüncü sıradaki yerini düşünürsek.. Bu durumdaki Fenerbahçe’nin şampiyonluk yolunda işinin oldukça zor olduğunu görebiliriz. Kalan sekiz karşılaşmasını kazansa bile rakiplerinin mutlaka puanlar kaybetmesini de beklemek zorunda.
Görünen o ki, şampiyonluk yarışı diğer üç takım arasında geçecek. Unutmayalım ki; bu üç takımın kendi aralarındaki karşılaşmalar da oldukça belirleyici olacak.
Geçtiğimiz hafta sonu İrlanda ve Karadağ Milli takım hazırlık karşılaşmaları nedeniyle lig karşılaşmalarına ara verilmişti. Dolu dizgin giden Süper Lig heyecanında biraz soluklanma zamanıydı. Milli takımımız; İrlanda Cumhuriyeti ve Karadağ karşılaşmalarında; İrlanda’yı 1-0 yendi, Karadağ ile ise 2-2 berabere kaldı. Neredeyse tümüne yakını gençlerden kurulu Milli Takımımız, hazırlık karşılaşması vasat oyununun pek üzerine çıkamadı ama, ilerisi için oldukça ümit verdi. Bu genç ekip ulusal takımımız için iyi bir kemik kadro olabilir.
Lig heyecanının gölgesine kalan bu hazırlık karşılaşmalarına olan ilgi pek fazla değildi. Pek gözden ırak kaldı. Aslında bu genç kadronun ulusal ilgi ve desteğe her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu unutmayalım..
Oluşturulan genç kadroda, geleceğe damgasını vuracak bir kaç isim vardı. Bunlardan; Roma’da başarılı maçlar çıkaran Cengiz Under, övgüleri hak eden başarılı gençlerimizden biri olarak öne çıktı. Ayrıca; Okay Yokuşlu ve Yusuf Yazıcı oldukça başarılıydı.
Milli arada, lig heyecanından uzaklaştık biraz iyi de oldu..