Arjantin'de Javier Milei Cumhurbaşkanı seçildi. İlk bakışta kulaktan dolma bilgilerle atıp tutan bir adam görünüşü veriyor.

Arjantin’de Javier Milei Cumhurbaşkanı seçildi. İlk bakışta kulaktan dolma bilgilerle atıp tutan bir adam görünüşü veriyor. Ama CV’sine bakıldığında hiç de öyle biri olmadığı anlaşılıyor. İsterseniz Hz. Google’a başvuralım, Milei kimmiş acaba? Wikipedia’da şunlar yazılı:

JAVİER MİLEİ KİMDİR?

“Javier Gerardo Milei, 22 Ekim 1970'te Buenos Aires'in Palermo kentinde doğdu. Villa Devoto mahallesinde büyüdü ve daha sonra Sáenz Peña'ya taşındı. Milei'nin annesi Alicia ev hanımıydı, babası Norberto ise otobüs şoförüydü. Milei, ebeveynlerinin kendisini dövdüğünü ve sözlü tacizde bulunduğunu, bunun da on yıl boyunca kendileriyle konuşmamasına neden olduğunu, küçük kız kardeşi Karina ve anneannesi tarafından desteklendiğini söylemişti.” Yani orta alt sınıftan bir ailede yetişmiş, ailesiyle sorunları olan bir karakterle karşı karşıyayız. Devam edelim:

“Milei, Cardenal Copello ortaokulu da dahil olmak üzere Katolik okullarına gitti. Okulda, öfke patlamaları ve saldırgan söylemleri nedeniyle ona “El Loco” (Çılgın) lakabı takıldı. Milei, ergenlik çağının sonlarında ve yetişkinliğin başlarında, çoğunlukla Rolling Stones'un cover'larını çalan Everest cover grubunda şarkı söyledi. Ayrıca Arjantin'de hiperenflasyonun olduğu 1989 yılına kadar Chacarita Juniors futbol takımında kaleci olarak oynadı ve kendini ekonomi alanında kariyer yapmaya adadı.” Anlaşılan sorunlu çocukluğu onun dengesiz ve kontrolsüz kişilik sahibi olmasına yol açmış. Ayrıca içinde bulunduğu toplumun istikrarsız ve anormal yapısı da onu uç tercihlerde bulunmaya sevk etmiş. Devam edelim:

“Milei, iktisat okurken bir süpermarkette insanların ‘kendilerini malların üstüne’ attıklarını gördüğünü ve bunu anlamak için ekonomiyi daha detaylı incelemeye başladığını söylemiş. Milei, lisans eğitimini özel Belgrano Üniversitesi'nden İktisat Bölümünden almış ve Instituto de Desarrollo Económico y Social [es] ile özel Torcuato di Tella Üniversitesi'nden yine iktisat alanında iki yüksek lisans derecesi almış.

Milei, 21 yılı aşkın bir süredir makroiktisat, büyüme iktisadı, mikroiktisat ve matematiksel iktisat dersleri veren bir öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. İktisadi büyüme konusunda uzmandır ve Arjantin üniversitelerinde ve yurtdışında çeşitli iktisadi konularda ders vermiştir. 50'den fazla akademik makale yazmıştır.” Yani kamuoyuna kendini lanse etmek istediği gibi halkın içinden ve eğitimsiz bir insan değil. Aksine bir akademisyen! Devam edelim:

“Milei, bireysel emeklilik şirketi Máxima AFJP'de bir müddet baş ekonomist olarak görev aldı. Daha sonra bir mali danışmanlık şirketi olan Estudio Broda'da yine baş ekonomist ve Uluslararası Yatırım Uyuşmazlıklarının Çözümü Merkezi'nde bir hükümet danışmanı olarak çalıştı. Bu süre zarfında HSBC Arjantin'de de kıdemli ekonomist olarak çalışmaktaydı. Milei, 2012 yılından bu yana ulusal bir düşünce kuruluşu olan Fundación Acordar'ın Ekonomik Çalışmalar bölümünü yönetmektedir. Aynı zamanda B20 üyesi ve Uluslararası Ticaret Odası Ekonomi Politikası Grubu üyesi, G20 danışmanıdır. 15 yıl boyunca Corporación América adlı özel şirkette Eduardo Eurnekian'ın baş ekonomisti ve mali danışmanı olarak çalıştı.” Yani sadece akademisyen değil Arjantin’in büyük finans sermayesi için de çalışan bir profesyonelle karşı karşıyayız… Devam edelim:

“Milei, “El Camino Del Libertario” (Özgürlük Yolu) da dahil olmak üzere birçok kitabın yazarıdır. Televizyonlarda popüler bir kişilik: Ejes'in 2018 sıralaması, 235 röportaj ve 193.347 saniyeyle onu televizyonda en çok röportaj yapılan iktisatçı olarak gösteriyor.” Yani kamuoyunun bildiği, tanıdığı ve söylemlerine ilgi gösterdiği rating’i olan bir kişilik aynı zamanda.

MILEI’NIN SİYASİ SÖYLEMLERİNDEN ÇIKARDIĞIM POLİTİK İMAJI

Wikipedia’nın dediğine göre Milei kendini Libertaryen ve Avusturya Okulu mensubu olarak tanımlamaktadır. Bazı söylemlerinde ise libertaryenlerin de önüne geçip anarko kapitalizmin savunucusu konumuna yükselmektedir. Son seçim kampanyasında kamuoyunda yarattığı imaj ise şöyledir:

Milei, popülist, sağcı özgürlükçü ve muhafazakâr ideolojilerin bir karışımının damgasını vurduğu karmaşık ve tartışmalı bir kamusal imaj geliştirdi. Ultra liberal ekonomik görüşleri ve sağcı popülist söylemiyle tanınan Milei'nin siyasi duruşu, uluslararası medya ve siyasi yorumcular tarafından çeşitli yorumlara konu oldu. Ultra liberal önerileri arasında birçok kamu hizmetini üslenen bakanlıkların lağvedilmesi, Merkez Bankası’nın kapatılıp Peso yerine Dolar kullanılması, organ ticaretinin serbest bırakılması olduğu söylenebilir. Tabii ki bu program büyük ölçüde özelleştirme de içermektedir. Sağcı popülist söylemi ise her türlü sol görüşün vatan hainliği olduğunu söylemesi, kürtajı yasaklamayı vaat etmesi, mevcut yerleşik siyasi düzenin (ki merkezinde Peronist ideoloji bulunmaktadır, DMD) beceriksiz ve hırsız olduğunu söylemesi öne çıkmaktadır. 2023 başkanlık kampanyası sırasında kazandığı birinci tur galibiyetiyle öne çıkan yükselişi, geniş çapta ilgi uyandırdı. Milei'nin önerileri hem beğenildi hem de eleştirildi. Eleştirilere rağmen onun ekonomik liberalizmi, mali muhafazakarlığı ve azaltılmış hükümet müdahalesini savunması, geleneksel siyasi yapılardan hayal kırıklığına uğrayan Arjantin seçmenlerinin bir bölümünde yankı buldu. Milei'nin kamusal imajı, geçen yazıda bahsettiğim küreselleşmenin etkileri ile yeni toplumsal ihtiyaçlara cevap üretemeyen çağdaş Arjantin siyasetinin yarattığı boşluğun tipik bir sağ popülist propagandayla doldurulmasını özetlediği görülebilir.

Bence Milei’nin kamu önünde üstlendiği “biraz nobran, sistemin elitleriyle kavgalı ve çoğu zaman onlara küfreden, karmaşık sorunlara mahalle kahvesindeymiş gibi basit çözümler öneren uçuk kaçık bir adam” rolü bilinçli tercih edilmiştir. Böylece ideal bir sağ popülist lider olarak umutsuz halkı demagoji ve uç önerilerle ikna edebilmiştir. Bundan sonra önerilerinin ne kadarını uygulayabilecektir, bekleyip göreceğiz.

LİBERTANYENİZM, ANARKO KAPİTALİZM VE AVUSTURYA OKULU

Pekiyi bu Libertanyenizm ve Anarko Kapitalizm nedir? İkisinin arasındaki fark nedir? Avusturya okulu ile bağlantısı nedir? Kısaca anlatayım.

Libertanyenlik kabaca özgürlükçülük olarak tercüme edilebilir. Libertanyenler, yasa önünde eşitliği ve örgütlenme özgürlüğü, ifade özgürlüğü, düşünce özgürlüğü ve seçim özgürlüğü gibi sivil hakları vurgulayarak vatandaşın bireysel özerkliğini ve siyasi özgürlüğünü en üst düzeye çıkarmaya çalışırlar. Libertanyenler genellikle otoriteye, devlet gücüne, savaşa, militarizme ve milliyetçiliğe şüpheyle yaklaşır veya bunlara karşı çıkarlar, ancak bazı Libertanyenler mevcut ekonomik ve politik sistemlere karşı muhalefetlerinin kapsamı konusunda farklılaşırlar. Çeşitli Libertanyen düşünce okulları, devletin ve özel iktidarın meşru işlevlerine ilişkin çeşitli görüşler sunar. Libertanyenizmin çeşitli biçimlerini ayırt etmek için farklı sınıflandırmalar kullanılmıştır.

Herkesin anlayacağı şekilde açıklarsak liberal, libertanyen ve anarko kapitalist görüşler temelinde piyasa ekonomisi ve rekabete dayalı, girişim özgürlüğü ve özel mülkiyete bağlı bir toplum ülküsünü amaçlar. Aralarında derece farkı bulunmaktadır. Aşağıda bu farkları anlattım:

Liberaller asayiş, adalet ve savunma gibi aslî rollerinin dışında bazı temel kamu hizmetlerinin (eğitim ve sağlık gibi) minimum ölçüde devlet tarafından belirlendiği bir serbest piyasa ekonomisini savunur. Libertanyenler için eğitim ve sağlığın bile tamamen özelleştirilmesi, asayiş, savunma ve adalete de minimum para harcanması gerekir. En uçtaki anarko kapitalizm ise devletsiz bir toplum önerir: mahkemeler kapatılmalı ve anlaşmazlıklar özel kişileri temsil eden özel hukuk temsilcileri arasındaki uzlaşmayla çözülmeli, polis ve jandarma kapatılmalı ve güvenlik özel şirketler tarafından sağlanmalı ordu da lağvedilip Wagner ve Blackwater gibi özel ordular istihdam edilmelidir. Tabii ki Merkez Bankası kaldırılmalı her banka kendi adına para basabilmelidir. Elbette anarko kapitalistlerin söylemleri bizim için saçmalıktan başka bir şey değildir. Türk tarihi ve medeniyeti devletsizlik ve ordusuzluğu hiçbir şekilde kabul etmez. Ancak bu görüşler ciddi dergilerde savunulmaktadır. Pekiyi Avusturya Okulu ile ne bağlantıları vardır?

Avusturya Okulu liberal görüşlere dayanan heterodoks bir iktisat okuludur ve temel teorik önerme olarak, “bireysel bilgi, zaman, beklenti ve diğer öznel faktörler de dahil olmak üzere bireylerin öznel seçimlerinin tüm ekonomik olaylara neden olduğunu” söyler. Avusturya Okulu mensupları, “yöntemsel bireycilik” adı verilen bir yaklaşımla, bireysel tercihin sosyal sonuçlarını inceleyerek ekonomiyi anlamaya çalışırlar. Bireylerden ziyade toplam değişkenlere (Keynesgil İktisat ve türevleri), denge analizine (Neo Klasik İktisat ve türevleri) ve toplumsal gruplara (Marksist, Neo-Ricardocu veya Post Keynesgil okullar) odaklanan diğer ekonomik düşünce okullarından farklıdır. Yani diyebiliriz ki felsefi ve iktisadi anlamda libertaryen görüşlerin alt yapısı Avusturya Okulu tarafından sağlanmıştır. Örneğin devletin ekonomiden tamamen el çektirilmesi ve Merkez Bankası’nın kapatılıp her bankanın ayrı banknot basması Avusturya Okulu’nda savunulan görüşlerdendir.

Javier Milei’nin bir Hayek veya Mises olmadığı aşikârdır, ama zır cahil de değildir. Ağzı bozuk bir şarlatan gibi davranan, bununla kurulu düzene meydan okuyan cesur ve çılgın halk adamı rolünü oynamaktadır. Dayandığı teorik görüşler ise çok özel şartlarda çok özel toplumlarda belki başarılı olabilecek görüşlerdir. Bu anki Arjantin’in ise doğrudan Amerikan mandası olmasına yol açacaktır.