Cevat Şakir Kabaağaçlı, halk arasında daha çok Halikarnas Balıkçısı adıyla tanınan, Türk edebiyatının önemli yazarlarından biridir. 17 Nisan 1890 tarihinde Girit’te dünyaya gelen yazar, Bodrum'a olan derin bağlılığı ve deniz sevgisiyle tanınır. Edebiyat kariyerinin yanı sıra, yaşamı boyunca birçok zorlukla karşılaşmış ve eserlerine de bu deneyimlerin izlerini bırakmıştır.
Hayatı ve Ailesi
Cevat Şakir, Osmanlı İmparatorluğu'nun köklü ailelerinden birine mensuptur. Babası Mehmed Şakir Paşa, Girit ve Atina'da önemli devlet görevlerinde bulunmuş bir isimdir. Annesi Sare İsmet Hanım, Giritli bir ailedendir ve amcası, II. Abdülhamid dönemi sadrazamlarından Ahmed Cevad Paşa'dır. Cevat, ailesinin en büyük çocuğuydu ve ailenin diğer fertleri de sanata ilgi duymaktadır. Kardeşlerinden bazıları resim, gravür ve seramik gibi sanat dallarında ün kazandı. Cevat Şakir’in babasıyla birlikte sanata olan ilgisi de erken yaşlarda başlamış, ailesinin sanatla iç içe olan ortamı, onun edebiyatla tanışmasına zemin hazırlamıştır.
Cevat Şakir, çocukluk yıllarını büyük ölçüde babasının elçilik görevleri nedeniyle Atina'da geçirdi. İlk eğitimini Büyükada’da aldıktan sonra, 1907 yılında Robert Kolej'de orta ve lise eğitimini tamamladı. İlk yazılarını da aynı dönemde kaleme aldı ve 1907'de, daha sonra ünlenecek olan İkdam gazetesinde bir yazısı yayımlandı.
İtalya Serüveni
İlk başta denizcilik eğitimi almak isteyen Cevat Şakir, ailesinin isteğiyle Oxford Üniversitesi'nde tarih okumaya karar verdi. Bu dönemde edebiyatla daha yakından ilgilenmeye başladı. Ancak, hayatının dönüm noktalarından biri, 1913 yılında İtalya'ya gidip resim öğrenmesi oldu. İtalya'da geçirdiği zaman, onun sanatsal bakış açısını geliştirdi.
Cevat Şakir’in hayatındaki bir diğer önemli olay ise, 1914’te İtalyan bir hanımla yaptığı evliliktir. Ancak 1914 yılının sonunda babasının maddi sıkıntıları nedeniyle aile, Afyon'daki çiftliklerine yerleşti.
Babasını Öldürdüğü İçin Hapse Girdi
1914’te babasının ölümü üzerine yaşadığı tartışma, Cevat Şakir’in hayatını derinden etkiledi. Cevat Şakir, bir tartışma sırasında silahından çıkan kurşunla babasını yanlışlıkla öldürmüş ve bu olay sonrası cinayetle suçlanarak 15 yıl kürek cezası almıştır. Cezaevinde geçirdiği yıllar, onun hayatını ve edebiyatını şekillendiren önemli bir dönüm noktası oldu. Cezaevinde, verem hastalığına yakalanarak serbest bırakılmıştır.
Halikarnas Balıkçısı Adı Nereden geliyor?
Cevat Şakir’in hayatındaki en belirgin izlerden biri ise Bodrum'a olan aşkıdır. 1925’teki sürgününden sonra Bodrum’a yerleşmiş ve burada yazarlık hayatına odaklanmıştır. Burada yaşamaya başladığı yıllarda, Bodrum'un antik çağdaki ismi olan Halikarnas’ı mahlas olarak benimsemiştir. Bu isyan yıllarında halkla iç içe yaşarken, balıkçılık ve denizle ilgili çeşitli işler de yapmıştır.
Bodruma Olan Aşkı
Bodrum’a olan bağlılığını eserlerinde sıkça dile getiren yazar, burada edebi kariyerine devam etmiş ve önemli eserlerini bu topraklarda yazmıştır. Mavi Yolculuk adı verilen deniz yolculukları, yazarın hayatında önemli bir yer tutmuştur. Cevat Şakir, arkadaşlarıyla birlikte, lüks ve medeniyetten uzak, sadece temel ihtiyaçlarla yapılan bu yolculukları yaşamış ve yazılarına ilham kaynağı olarak kullanmıştır.
Edebiyat Kariyeri
Cevat Şakir’in edebiyat hayatı, özellikle deniz hikâyeleriyle dikkat çeker. Yazdığı hikâyelerde, denizle ilgili olan balıkçılar, dalgıçlar, sünger avcıları ve gemileri anlatımıştır. Denize duyduğu hayranlık, eserlerinde sıklıkla işlenmiş ve yerel halkın hayatını yansıttığı betimlemelerle zenginleştirilmiştir. Yazarın üslubu, bazen şiirsel, bazen de akıcı bir anlatımla okuyucuyu derinlemesine etkiler. Ege ve Akdeniz'in eşsiz doğası, yazdığı romanlar ve hikâyeler için vazgeçilmez bir tema olmuştur.
Cevat Şakir Kabaağaçlı, 1971’de Devlet Kültür Armağanı'nı kazanarak Türk kültürüne katkılarından ötürü ödüllendirilmiştir.
Ünlü Yazarın Ölümü
Cevat Şakir, 13 Ekim 1973’te İzmir’de kemik kanseri nedeniyle hayatını kaybetti. Vasiyeti üzerine Bodrum'a gömülmüş ve burada, Gümbet'teki Türbe Tepesi'nde bir mezarı bulunmaktadır. Kabri, aynı zamanda Halikarnas Balıkçısı Müzesi'ne dönüştürülmüştür.