Bilindiği gibi Mustafa Akıncı, "tek yol federasyondur, Rum kesimiyle ben anlaşırım" demişti. Bir sonuca ulaşamasa da savunduğu fikir halen bu.
KKTC'de Cumhurbaşkanlığı seçimini Ersin Tatar’ın kazanmasının yankıları sürerken biraz geriye gidip Akıncı ve Tatar’ın seçim vaatlerine göz atalım.
Akıncı, Kıbrıs’ta her iki toplumun da haklarını koruyup bir çözüme varılmasını arzuladığını ifade ederek “Kıbrıs’ın geleceğini planlarken hayat durmuyor” dedi.
“Üretimden çalışma hayatına kadar ilgilenmemiz gereken konular var” vurgusu yaparak toplumsal cinsiyet eşitliği gibi konularda ileriye gidilmesi gerektiğini söyledi.
Barıştan söz etti.
Bilindiği gibi Mustafa Akıncı, “tek yol federasyondur, Rum kesimiyle ben anlaşırım” demişti. Bir sonuca ulaşamasa da savunduğu fikir halen bu.
Kıbrıs'ta iki ayrı devletin gerçekçi olmadığını savunan Akıncı, Kıbrıs'ta federal bir çözümün seçenek olduğunu yineledi.
Ersin Tatar ise “Yeni bir geleceğe yürüyoruz” diyerek seçim vizyonunu açıklamış KKTC için ayağa kalkma zamanı olduğunu belirtmişti.
Maraş açılımı yapılacağını ve Türkiye ile ilişkilerin güçlendirileceğini dile getiren Tatar, her kesimin Cumhurbaşkanı olacağını ve Kıbrıs Türk halkının sorunlarına somut çözümler bulmak için çalışacaklarını dile getirdi.
En önemlisi de Tatar ekonomik açıdan güçlü bir KKTC için çalıştıklarını aktararak Rum yönetiminin mevcut zihniyeti değişmeden, iki halkı barışa taşıyacak anlaşmanın mümkün olmadığını kaydetti.
“Türkiye’nin her alanda bizlere desteği olmasaydı bugünkü konumuzda olmayacaktık” diyen Tatar, “Anavatan Türkiye ile bizleri daha da güçlendirecek, kendi ayaklarımız üzerinde durmamızı sağlayacak iş birlikleri ve projeler devam edecek.” şeklinde konuştu.
Rum yönetiminin Doğu Akdeniz’de uyguladığı politikaları, Türkiye-KKTC düşmanlığı üzerine kurduğunu anlatan Tatar’ın şu sözleri de oldukça önemliydi:
“Yunanistan ve Güney Kıbrıs, Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi yalnızlaştırmak ve Doğu Akdeniz’i KKTC ile Türkiye’ye kapatmak istemektedir”
Tatar’ın 'iki ayrı devletli çözümün' artık konuşulması gerektiği noktasında tavrı da netti.
Seçimi kazanmasının ardından ise Tatar "Buradan bütün dünyaya seslenmek istiyorum; Kıbrıslı Türkler vardır, var olacaktır ve egemenliklerini bütün dünyaya haykıracaklarıdır." dedi.
Mevcut durumu özetlemesi açısından özellikle bu açıklamaları hatırlattım.
Kıbrıs Türk halkının iradesini Rum tarafının insafına bırakacak bir anlayışı reddedenlerin kazandığı bir seçim sonucu ortaya çıkmıştır.
Türkiye ile kardeşlik ilişkileri seçilmiştir.
Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon kaynaklarını paylaşım mücadelesinde Türkiye'yi dışlamayan bir tercihe evet denilmiştir.
Mustafa Akıncı’dan geriye ise pek bir şey kalmamıştır. Çabuk unutulacak bir dönem olacaktır.
Akıncı’nın 'toprakların bir kısmını Rumlara vermeliyiz' sözleri ise akılda kalanların başında gelecektir.
Mavi Vatan konusundaki sessizliği ile İngiliz The Guardian gazetesine verdiği röportajda "Kırım'ın ilhakı" gibi Kuzey Kıbrıs'ın Türkiye'ye bağlanmasının da "korkunç" olacağına yönelik sözleri de anlamsız olarak bir yerlere not edilmiş olarak kalacak.
Kapalı Maraş'ın açılması sonrası ‘Demokrasi için yüz karası bir karardır' ifadeleriyle birlikte Tatar’a figüran yakıştırması yapması da durduğu yeri gösterdi.
Akıncı’nın "1974'te biz adına Barış Harekatı desek de bu bir savaştı ve akan da kandı. Şimdi Barış Pınarı desek de akan su değil kandır. Bu nedenle bir an önce diyalog ve diplomasinin devreye girmesi en büyük dileğimdir" sözleri ise hatırlanacaklar arasında!
Kıbrıs’ın kazanımları hanesi ise boş!
Tatar’ın söylediği gibi Akıncı’nın 5 yıllık cumhurbaşkanlığı dönemi boşa geçti.
Şimdi KKTC’nin önü açıldı.
Türkiye ile birlikte birilerinin canını çok sıkacakları bir yola giriliyor.
Birileri sıkıldıkça da kazanan KKTC olacak.