Son dönemde Irak ve Suriye'de terör örgütü DEAŞ konusunda ciddi bir hareketlilik gözleniyor.

Son dönemde Irak ve Suriye’de terör örgütü DEAŞ konusunda ciddi bir hareketlilik gözleniyor.

Hem DEAŞ’ın saldırılarında hem de DEAŞ konusundaki siyasi hareketlilikte.

Sözüm ona ABD’nin DEAŞ ile mücadele konusundaki müttefiki terör örgütü PKK’nın terör örgütü olarak kabul edilmeyen kolu PYD/YPG unsurları, “ABD buradan çekilirse, bize destek verilmeye devam edilmezse DEAŞ’ın faaliyetleri daha da artar” diyor.

ABD de, aynı gerekçeyle “YPG’yi desteklemeye devam edeceğiz” açıklamaları yapıyor.

Ancak DEAŞ’taki hareketliliğin nedenleri incelendiğinde ABD’nin bu terör örgütüne “yol verdiği”, güya bu terör örgütüyle mücadele için desteklenen diğer terör örgütü PKK/YPG’nin de aynı terör örgütüyle iş birliği içinde olduğu apaçık görülüyor.

DEAŞ’ın ortaya çıkışından, yayılıp ciddi bir tehdit oluşturana, sonrasında darbelenmiş gibi gözükmesinden yeniden ortaya çıkmaya başlamasına kadarki sürece kadar bu hep böyle işleye geldi.

Bunun sayısız örnekleri uluslararası medya kuruluşlarınca belgeleriyle dünya kamuoyunun önüne serildi.

Bunun son örneklerinden biri Afganistan’da bir diğeri de Irak’ta ortaya çıktı.

Wall Street Journal gazetesi, ABD’nin eğitip donattığı bir grup Afgan casus ve askerinin topluca DEAŞ’ın Horasan kolu DEAŞ-K’ya katıldığını yazdı.

ABD’nin eğitip donattığı Afgan casus ve askerlerinin katıldığı DEAŞ-K adlı terör örgütü 8 Ekim’de Kunduz vilayetinin Sayed Abad bölgesinde, Cuma namazı sırasında bir camiye düzenlediği bombalı saldırıda 46 kişi hayatını kaybetmiş, 143 kişi de yaralanmıştı.

Bu saldırının üzerinden bir ay geçmeden dün de başkent Kabil’de bir hastaneye düzenlenen saldırıda ilk belirlemelere göre 15 kişi yaşamını yitirdi, 34 kişi yaralandı.

ABD, El Kaide ile mücadele gerekçesiyle 20 yıl boyunca işgal altında tuttuktan sonra daha fazla tutunamayıp terk ettiği Afganistan’da kaosun sürmesini istiyor çünkü.

Çünkü kaos ABD’nin suyu, ekmeği…

Aynı durum Irak’ta da söz konusu.

ABD’nin 2003’te Saddam’ı devirme bahanesiyle işgal ve talan ettiği, bir milyonu aşkın insanın ölümüne neden olduğu, sonrasında da ortaya çıkardığı terör örgütü DEAŞ vasıtasıyla büyük bir kaos ve keşmekeşin ortasına sürüklediği Irak’ta da yine ABD’nin güya bu terör örgütüyle mücadele adı altında desteklediği YPG’nin bağlı olduğu bir diğer terör örgütü PKK’nın yeri bir iş birliği planı ortaya çıktı.

Kuzey Irak’ta Barzanilerin partisi KDP yöneticisi Aştî Koçer, Sincar başta olmak üzere Irak’ın birçok bölgesinde ortak hareket eden PKK ile İran destekli Haşdi Şabi milislerinin YPG’nin elinde bulunan Iraklı DEAŞ’lı tutukluların serbest bırakılması konusunda gizlice anlaştıklarını belirtti.

Erbil merkezli Basnews gazetesinin haberine göre YPG’nin, PKK’nın talebi üzerine bazı Iraklı DEAŞ’lıları Arap güçlerine teslim ettiğini belirten Aştî Koçer, PKK’nın Sincar Şengal yetkilileri ile bazı Haşdi Şabi yöneticilerinin gizli anlaşmaları sonrasında DEAŞ’lı tutukluların Enbar’a bağlı Horan vadisinde serbest bırakıldığını ve buna karşılık anlaşma gereğince bir miktar para aldıklarını söyledi.

Irak ve Kürdistan Bölgesi’nde son dönemlerde DEAŞ faaliyetlerinin yoğunlaştığına dikkat çeken KDP’li Koçer, “DEAŞ gözle görülür bir şekilde Irak’ta faaliyetlerini artırdı. Özellikle bazı bölgelerde eylemlerini fazlalaştırmalarının sebebi PKK ile Haşdi Şabi’nin gerçekleştirdiği bu anlaşmanın neticesidir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden’ın Roma’da yaptıkları görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan Pentagon Sözcüsü John Kirby, Suriye’de terör örgütü YPG’yi desteklemeye devam edeceklerini belirtirken, "spesifik olarak ve sadece DEAŞ ile mücadele kapsamında ortaklık etmeye devam ettiklerini" söyledi.

Desteklemeye devam edeceklermiş ama “Sadece DEAŞ ile mücadele kapsamında.”

Tabii biz de yedik!..

Bakmayın siz Biden’ın Erdoğan ile görüşmesinde bazı konularda geri adımlar atmasına.

Zora gelince atıyorlar bazen böyle geri adımlar.

Ancak hesaplarından, planlarından vazgeçmiş değiller ve kolay kolay vazgeçmeyecekler.

Her şey apaçık gözümüzün önünde gerçekleşiyor.

ABD ve onunla eş güdümlü hareket eden batılı güçler bu coğrafyada kaosun sürmesini istiyor.

Tabi İran’ın da bu kirli oyunlar içinde olduğu gerçeğini de göz ardı etmemek gerek.

Çetrefilli ilişkiler, kirli planlar, kirli ittifaklar...

Hepsi bu coğrafya üzerinde kirli emellerini hayata geçirmek için.

Suni terör örgütleri ortaya çıkarmak da, onlarla mücadele görüntüsü altında başka terör örgütlerini desteklemek de, bu terör örgütlerinin birbirleriyle mücadele ediyormuş görüntüsü de, hepsinin yeri gelince kendi aralarında kurdukları kirli ittifaklar da bunun için.

CHP’nin PKK’nın uzantısı HDP ile içine girdiği kirli ittifak da dâhil…