Kahve, dünyanın en popüler içeceklerinden biridir.
Kahve, dünyanın en popüler içeceklerinden biridir. Günlük yaşantımızın bir parçası, sohbetlerin vazgeçilmezi ve keyif veren bir içecektir. Kafeinsiz, Türk kahvemiz, suda çözünen granüllü, filtre kahve gibi birçok çeşidi bulunuyor.
İçerdiği yüksek antioksidanlar ve faydalı besinler sayesinde oldukça sağlıklıdır. Kahve, riboflavin, pantotenik asit, manganez, potasyum, magnezyum ve niasin gibi önemli besin öğelerinden de zengindir. Bir fincan kahve 70-80 mg kadar kafein içerir. Ancak kahvenin türü ve fincandaki kahve yoğunluğuna göre değişkenlik gösterir. Avrupa Güvenli Besin Tüketim Komisyonu günde 400 mg kadar kafein tüketiminin genel olarak sağlık açısından güvenli olduğunun altını çizmektedir. Yaklaşık üç dört fincan kadar gün içinde içimin uykuyu kaçırma, çarpıntı yapma ve bağımlılık gibi sağlığı olumsuz etkilerinin geliştirmediğini göstermektedir.
Kahvenin, dünyada en çok tüketilen psikoaktif madde olan kafein adlı bir uyarıcı sayesinde beyin üzerinde olumlu bir etki olarak uyanıklığı arttırma ve dinç kalmayı sürdürme gibi enerji veren özelliği bulunmaktadır. Kahve içtikten 30 dakika sonra kafeinin uyarıcı etkisi oluşmakta, bu etki 2 saat sonra maksimuma çıkmakta ve 4-6 saatte azalarak etki ortadan kaybolmaktadır. Bu nedenle kafeine karşı duyarlıysanız ve uykunuzun kaçmasını istemiyorsanız gece yatmadan önce kahve tüketmemelisiniz.
Kahve, vücuda zararlı etkileri bulunan bileşikleri azaltan, hücreleri korumaya yardımcı olan antioksidanlardan biri olan polifenollerin güçlü kaynağıdır. Bol taze sebze, meyve ve kavrulmamış yağlı tohumlar gibi besinlerden oluşan doğal beslenme içinde kahveyi uygun ölçülerde tüketmek yaşlanmayı yavaşlatan bol antioksidan alımına destek olan sağlıklı bir içecektir.
Çalışmalar, kafeinin yağ yakımınızı ve metabolizma hızınızı (yüzde 3-11 oranında) artırabileceğini göstermektedir. Spor yapmadan 30 dakika önce içilen kahvenin egzersizde dayanıklılığı artırmakta, vücuda mineral sağlamakta, ter ile kaybolan potasyumun da yerine konmasını sağlayarak fiziksel performansıda yüzde 11-12 arttırmaktadır ve kilo verme sürecinde yardımcıdır.
Depresyonla savaşır ve sizi mutlu eder. Orta düzeyde alınan kafeinin endişe seviyesini azaltarak mutluluk hissini arttırdığı bilinmektedir. 2011'de yayınlanan bir Harvard araştırmasında, günde iki üç fincan kahve tüketen kadınların günde bir fincan tüketenlere nazaran yüzde 20 kadar daha az depresyona girdiği gösterilmiştir.
Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Kanser Araştırma Raporu kahvenin sağlık üzerine olumlu etkileri arasında günlük iki üç fincan kadar kahve içmenin kronik hastalıklardan tip-2 diyabet hastalığı oluşma riskini yüzde 20-30 arasında azaltabildiğini belirtmektedir. Araştırmalar kahve içenlerin karaciğer kanseri riskinin yüzde 40'a kadar daha düşük olduğunu göstermektedir. Kahvenin beyne olumlu etkilerinden dolayı Alzheimer hastalığına yakalanma riskinin daha düşük olduğu bildirilmektedir.
Kahvenin selülite neden olduğu konusundaki yaygın inanışa karşın bilimsel araştırmalar içilen iki üç fincan kahvenin selülit nedeni olmadığını ortaya koymaktadır. Kahvenin aslında tam tersine vücutta yağı ayrıştıran, enzimleri harekete geçirerek lenf akışkanlığını kolaylaştıran bir içecek olduğu araştırmalarca desteklenmektedir.
Kontrollü bilimsel araştırmalar günde üç dört fincan kahve içmenin vücutta sıvı kaybına neden olmadığı aksine su ile hazırlanan kahvenin günlük sıvı ihtiyacına destek olduğu bildirilmektedir. Fakat kahve içtikten sonra mutlaka bir büyük su bardağı su içmek kaydıyla.
Avrupa Gıda Güvenliği Otoriteleri hamilelik döneminde kafein alımını sınırlamakla birlikte günde 200 mg’a kadar kafein tüketiminin güvenli olduğunu belirtmektedir. Hamileler gün içinde kakao, çikolata, çay gibi kafein içeren besinlerden alacakları kafein miktarına göre kahve tüketimini sınırlı miktarda tüketebileceklerini otoriteler belirtmektedir. Günde bir fincanı geçmeyecek şekilde kahve içimi ile alınan kafeinin hamilelerde güvenli olduğunu belirtmektedir.
Mutlu pazarlar…