İçişleri Bakanı Süleyman Soylu göreve geldiği günden bu yana 'güç verdiği kadroları' ile belki de Cumhuriyet tarihinin en önemli başarılarına vesile oldu.
Terör örgütü tarafından kaçırılan kız çocuklarının dramını ne zaman anlatsa yüreğindeki acıyı nemli gözlerinden, titreyen sesinden, düğümlenen boğazından çok iyi anlıyordum! Her seferinde ‘baba yüreğiyle’ yeniden yaşıyordu bu acıyı hem de en derinden! Ve çok iyi biliyordum ki o kız çocuklarının acısıyla perişan olan aileleri hiç ama hiç aklından çıkaramıyordu! Bununla birlikte tüm evlatların sorumluluğunu kendi evlatlarına gösterdiği ilgi ve şefkatle yüklenmişti. Pek kimseler bilmez fakat terör örgütü tarafından kaçırılan, kandırılan kız çocuklarına yaşatılan rezillikleri sırf aileleri daha fazla üzülmesin diye duyarlı yüreğiyle kamuoyuna fazla yansıtmadı yansıtmıyor...
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu göreve geldiği günden bu yana ‘güç verdiği kadroları’ ile belki de Cumhuriyet tarihinin en önemli başarılarına vesile oldu. Tüm bu başarılarda vatandaşa kurulan güven köprülerinin de büyük payı oldu elbette... Vatandaş güveni, huzuru, istikrarı gördükçe daha da sahiplendi askerini ve polisini... Daha da araladı evinin ve yüreğinin kapılarını...
Bakan Soylu tamda bu yönde önce ‘güvenlik, huzur, kadınlar, gençler, çocuklar’ diyerek geçtiğimiz gün önemli bir veri daha açıkladı. “Alınan tedbirler sayesinde kadın cinayetleri oranı yılbaşından itibaren yüzde 29 düştü. Dünyada (milyon kişi başına) kadın cinayet oranı 13 iken bu oran Türkiye'de 3,8 e geriledi...”
Yani kararlı ve yerinde uygulamalar ile kadına şiddet ve kadın cinayetleri hızla düşüşe geçti. Yurt içi ve yurt dışında yaşanan bunca sıcak gelişme içinde düşüşe geçen bu verileri asla atlamamak gerekiyor! Çünkü ‘kadınların öldürüldüğü, şiddete maruz kaldığı, tacize uğradığı, yok sayıldığı’ bir ortamda sağlıklı nesiller boy veremez!
“Diyarbakır Anneleri” nasıl ki bu süreçte cesaret bulup kararlı bir duruş sergileyerek terör mağduru tüm annelere ilham olduysa, kadın cinayetlerinin önüne de kararlı uygulamalar ile geçilmeye başlandı ve kadınlar nihayet güven içinde huzur bulmaya başlayacak...
Kadına yönelik şiddet ve cinayet rakamlarının düşüşe geçmesinde KADES’in büyük başarısı var elbette. Bilmeyenler için hatırlatmak istiyorum KADES’in ne olduğunu. Son yıllarda giderek artan kadına şiddet olaylarının önüne geçebilmek ve acil durumlarda kadınlara yardım edebilmek amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından geliştirilerek uygulanan bir program. Eşinden veya bir başkasından şiddet gören ya da şiddete maruz kalma ihtimali olan kadınlar, akıllı telefonlarına indirdikleri program üzerinden yapacakları ihbarlarda hızlı bir şekilde bu iş için kurulan Kadın Acil Destek İhbar Sistemi’ne ulaşabiliyorlar. Böylelikle anında müdahale ile şiddetin ve hatta cinayetlerin önüne geçiliyor...
KADES önemli yaralara pansuman oldu elbette fakat yetmez. Çünkü sadece kadına değil komple şiddet, taciz ve cinayetleri önlemeye karşı caydırıcı kanuni düzenlemelere ihtiyacımız var. Yani bir canlıya taciz, tecavüz, cinayet, yaralama, sakat bırakma, tehdit etme, maddi-manevi zarar verme eylemlerine giriştiğiniz an “ananızdan emdiğiniz sütün burnunuzdan fitil fitil nasıl getirileceğini” çok iyi bilirseniz kolay kolay cesaret edemezsiniz! Hele ki çocuklara yönelik gerçekleşen iğrençliklere ve cinayetlere karşı daha bir caydırıcı olmalı her önlem her ceza!
Evet KADES önemli ve başarılı bir uygulama. Bu başarı, devamında yeni yeni uygulamalara ilham kaynağı ve bu uygulamaları daha geniş kitlelere tanıtmaya vesile olacaktır...