"Tam da 'Temmuz Darbelerinin' yıldönümleri yaklaşırken Irak tarihine yeni bir darbe daha yazılmak isteniyor" dediğim 1 Temmuz 2022 tarihli köşe yazım uluslararası siyaset-bürokrasi-diplomasi kanadından büyük ilgi gördü çünkü o yazımdan hemen sonra her gelişme kademeli olarak yerini almaya başladı Irak'ta…
“Tam da ‘Temmuz Darbelerinin’ yıldönümleri yaklaşırken Irak tarihine yeni bir darbe daha yazılmak isteniyor” dediğim 1 Temmuz 2022 tarihli köşe yazım uluslararası siyaset-bürokrasi-diplomasi kanadından büyük ilgi gördü çünkü o yazımdan hemen sonra her gelişme kademeli olarak yerini almaya başladı Irak’ta…
Ne demek istediğimi 1 Temmuz ve sonrasında köşeme taşıdığım Irak içerikli yazılarımda görebilirsiniz…
Gelelim şimdiye…Evet 1 Temmuz’da “Irak darbelerine bir yenisi daha eklenebilir” dedikten hemen sonra Sadr Hareketi Iraklıları Cuma Namazı’na çağırdı ve adeta gövde gösterisi yaptı tüm dünyaya (sanki beni bekliyormuş gibi)… 15 Temmuz sonrasında da sokaklara hakim oldu…
Ve Sadr, şimdi de Irak Parlamentosunu istifaya zorluyor… Parlamento ve Yeşil Bölge baskınları, sokak gösterileri, sloganlar, tepkiler ve daha fazlası Irak Parlamentosuna duyulan büyük tepkinin sonuçları…
Irak Seçim Komiserliğine; ‘bir hafta içinde seçim kararı almazsanız sonuçlarına katlanırsınız’ diyen Sadr aslında bu talebinde yasal olarak haklı çünkü Irak Anayasasına göre hükümet kurulması gereken tarih çoktan ihlal edildi parlamento tarafından… Sadr’ın vatandaş karşısında elini güçlendiren sebepte bu zaten…
Peki Sadr’ın vatandaşı arkasına alan bu gücü ve Parlamentonun pasifliği nereye varır dersek bu soruya en akla yatan öngörü cevabını ITC Kerkük Milletvekili Erşat Salihi verdi… Salihi verdiği demeçte BM Güvenlik Konseyi’ne ve Saddam Hüseyin’in Kuveyt işgaline dikkat çekerek şöyle konuştu; “Irak bağımsız bir devlet statüsünde olsa da her altı ayda bir uzatılan BM Güvenlik Konseyi kararı ve 7.madde unutulmamalı… Zira böyle giderse Irak’ın çözemediği hükümet krizine BM çözüm arayacak… Her iki tarafa da çağrıda bulunuyoruz ve Irak’ın huzuru için inatlaşmadan vazgeçin diyoruz… Erken seçim kararı acilen çıkarılmalı ve hemen ardından Irak’ın ihtiyacı olan yeni bir anayasa için hep birlikte hareket etmeliyiz…”
Rusya-Ukrayna Savaşı ile büyük bir enerji krizi yaşayan ABD ve Avrupa, Irak’ta da sorun olmasını istemiyor diye düşünüyorum zira olası bir kaos Irak petrolünün de ülkeden çıkarılmasını etkileyecektir… Yeni bir enerji krizi istemeyen ABD-Avrupa ülkeleri kaosu önlemek ve bir nebze de olsa sükuneti sağlamak amacıyla BM kararıyla “yeni hükümeti ben kuruyorum” dedirtebilir mi? Neden dedirtmesin çünkü şu an Irak’ın en büyük problemi Şii-Şii, Kürt-Kürt güç savaşları… Bu savaşlar sükuneti getirmez…
KDP ve Sünniler Sadr Hareketi’nden yana destek verirken, KYB ve İran yanlısı Şiiler ise karşı tarafta yer alıyor… Ve bu restleşme her geçen gün artıyor…