Son olarak Irak seçimleri öncesinde Bağdat'ta gerçekleşen uluslararası bir konferansta dinlemiştim kendisini…
Son olarak Irak seçimleri öncesinde Bağdat’ta gerçekleşen uluslararası bir konferansta dinlemiştim kendisini… Kendinden emin bir şekilde ülkesini ve bölgeyi anlatırken konuştuğu cümlelerle birlikte gözlerinden okuduklarım o kadar net ve güçlüydü ki… “Irak’ın işinin ne kadar zor olduğunu biliyor ve bu sorunların aşılması için uzlaşıdan başka bir çözümün olmadığını” adeta haykırıyordu kızgın ve kırgın bakışları… Kızgın ve kırgındı çünkü Irak gerçeğini tüm Iraklılara biliyordu fakat küresel oyunların dayattığı kişisel menfaatler söz konusu olunca kimseler birlikte hareket etmeye yanaşmıyordu…
Hoşyar Zebari, benim de katıldığım Bağdat’taki konferansta en fazla ilgimi çeken üç isimden biriydi…
Kimi insan vardır “ne dediğinden ziyade neyi anlatmak istediği ve sizin o şifreleri nasıl okuduğunuz” önemlidir… Kişi, ortam, durum ve olasılıklar üzerine analizler yaparken izlediğim yol tam da budur; görünenden ziyade arkasındakileri görmeye ve sonrasında olabilecekleri anlamaya çalışmak…
Hoşyar Zebari de; söyledikleriyle birlikte görmeniz, çözmeniz ve anlamanız gereken bir isim… Donanımlı ve sahadan gelen bir siyasetçi… Muhalefeti iyi biliyor… Bölgenin de sevip itibar ettiği bir isim…
Şimdilerde Irak Cumhurbaşkanlığı kulislerine hazırlanırken, isimler tam netleşmemişken, büyük çekişmeler olacağını biliyorken benim öne çıkmasını beklediğim isim tam da Hoşyar Zebari…
Çünkü Irak’ın her zamankinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacı var ve tecrübesiyle, diyalog yeteneğiyle, birleştiriciliği önemseyen duruşuyla pek çok kesimin destekleyeceği isim Hoşyar Zebari…Çünkü Irak ve Iraklı çok yorgun!
Geçtiğimiz günlerde Irak Türkmenlerini de ziyaret edip destek isteyen Zebari’ye şu iletildi; “madem ki birlikte Irak’ın tüm sorunlarını çözelim diyorsunuz o halde iki sorun ve çözüm talebi de bizden olsun… Birincisi Türkmenlerin de bundan böyle hak ettiği etkili makamlarda görev alması, ikincisi Türmen Yurdu Kerkük’ün hiçbir şekilde siyasi pazarlık malzemesi haline getirilmemesi.”
Zebari’nin bu talepleri haklı bulduğunu biliyorum… Kerkük kararlarını önümüzdeki günlerde göreceğiz diye tahmin ediyorum… Görev talebi ise geç kalmış bir başlık çünkü Türkiye’nin ve Türkmenlerin Irak için her zaman birleştirici, huzur ve güven verici, terörle mücadelede etkili varlığını düşününce şimdiye kadar neden bir Türkmen’in Bağdat Yönetimi’nde etkili bir görev almadığını düşünmek-düşündürmek gerekiyor… Mesela Hoşyar Zebari’nin Cumhurbaşkanı olduğu bir yönetimde “Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak aktif, sosyal, girişimci, donanımlı ve geniş perspektife sahip bir Türkmen” kesinlikle olmalı…
Yıllardır Türkiye’nin varlığının Irak ve Iraklılar için ne kadar vazgeçilmez olduğunu yazılarımda ve söylemlerinde sıklıkla dile getiriyorum fakat şimdilerde gördüğüm Irak tablosunda daha ben söyleyip yazmadan önce “Türkiye bizim için çok değerli” düşüncesi nereye gitsem karşılıyor beni… Bu söylem gelişimi Irak’ın terörden, emperyalizmin oyunlarından, yoksulluktan, yolsuzluktan, geri kalmışlıktan gerçek anlamda yorulduğunu ve sadece Türkiye’nin varlığı ile kurtulacağına inandığını gösteriyor… Hele ki; DEAŞ, YPG, İran, çeteler ve nicesiyle terör-sorun oluşumlarıyla iyice sıkıştırılan Irak bir an evvel ortak menfaatlerde birleşmeli…
Hoşyar Zebari’ye Cumhurbaşkanlığı için destek verenlerle birlikte ciddi bir şekilde muhalefet yapan kesim de var… Misal İran yanlısı Şiiler, KYB, irili ufaklı bazı gruplar kesinlikle ve kesinlikle Zebari’ye yeşil ışık yakmıyor… Hatta mevcut Cumhurbaşkanı Berham Salih’i destekleyen KYB “yeniden Barham Salih seçilmezse Süleymaniye Yönetimi’nin özerkliğini ilan edeceğiz” diyor… Uzun zamandır hem kendi içinde hem de IKBY dahilinde kaynayan KYB Cumhurbaşkanlığı bahanesiyle tüm düşüncelerini su yüzene çıkarmaya hazırlanıyor… İran yanlısı Zebari karşıtı Şiileri de düşünürsek KYB’nin bu restinin önümüzdeki günlerde bölgeyi oldukça gereceğini tahmin etmek zor değil…
Yine yeniden söylüyorum; önümüzdeki sürecin en fazla sorun yükünü ve gerginliğini IKBY yaşayacak bu sebepten Irak Kürtleri yan yana gelip daha akılcı ve mantıklı bir strateji ile yol almalı…