İlişki danışmanları ve psikologlar her ne kadar ilişkileri birbiriyle kıyaslamamak gerektiğini söylese de ilişkimizin geleceğini, sürüp sürmeyeceğini hepimiz merak ederiz.
İngiltere’nin Exeter Üniversitesi hukuk ve tıp fakültelerindeki bilim insanları, bir grup ilişki terapisti ve boşanma avukatı ile güçlerini birleştirdi ve bizler için bir kılavuz hazırladı. Shackleton İlişki Projesi isimli araştırmada uzmanlar, 10 yıldır evli olan ya da bu süre sonunda boşanmış çiftlerle en az 15 yıldır birlikte yaşayan gay ve lezbiyen çiftleri inceledi. Çiftleri yıllar boyunca inceleyen uzmanlar ayrıca terapistlerle de görüştü ve 11-18 yaş arasındaki gençlere ilişkilerde neyin önemli olduğunu düşündüklerini de sordu. Sonuçlar, her ilişkinin kendi içinde değerlendirilmesi gerekse de bazı önemli parametrelerin ortak olduğunu gösterdi.
Bu parametreler; çiftin ne kadar iyi arkadaş olduğu, gerçekçi beklentiler, iki tarafın da ilişkiye yüklediği anlam ve hayatlarında ilişkiyi nereye koydukları, gerginlikleri iyi yönetmek, güçlü iletişim, değişikliğe uyum sağlamak ve şefkat oldu. Özellikle şefkatin, aşkın yerini aldığı gözlemlendi. Fiziksel ve duygusal şiddet gibi bazı travmatik dönüşümlerin haricinde çiftlerin ilişkilerinde benzer dönüm noktaları olduğu da belirlendi. Bunların en öne çıkanları ise çocuk sahibi olduktan sonra ebeveynlik rolünün ilişkiye eklenmesi ve parasal sıkıntılar karşısında gösterilen tutum oldu. İşte ilişkinizin geleceğini öğrenmenizi sağlayacak on soru:
1- Partnerin ve ben uyumlu muyuz? (Tıpkı bir ekip ya da takım gibi birlikte hareket edebiliyor muyuz? Ahlaki değerlerimiz, hayata bakışımız benzer mi?)
2- İlişkimizin temeli güçlü bir arkadaşlığa dayanıyor mu? (Birlikte eğleniyor muyuz? İlgi alanlarımız ve espri anlayışımız benziyor mu? Birbirimizle vakit geçirmekten hoşlanıyor muyuz?)
3- İlişkimizden ve genel olarak hayattan beklentimiz aynı mı? (İkimiz de geleceğimiz için ortak bir plan yapabileceğimizi düşünüyor muyuz? Bu konuda müzakere edebilir miyiz?)
4- Beklentilerimiz gerçekçi mi? (Bizi gelecekte iyi günler kadar kötü günlerin de bekleyebileceğinin farkında mıyız? Emek harcamaya, çaba göstermeye gönüllü müyüz?)
5- Genel olarak birbirimizin iyi yanlarını görebiliyor muyuz? (Birbirimizin hatalarını, eksiklerini kabul ediyor muyuz? Farklılıklarımıza saygı duyuyor muyuz?)
6- İkimiz de ilişkimizi canlı tutmak için uğraşıyor muyuz? (Hem birlikte hem de ayrı ayrı geçirmek üzere zaman yaratıyor muyuz? İkimiz de birbirimize değer verdiğimizi gösteriyor muyuz?)
7- İkimiz de birbirimizle rahatça tartışabileceğimizi, kafamızı kurcalan konuları konuşabileceğimizi düşünüyor muyuz? (Sorunları vakit kaybetmeden ve yapıcı şekilde çözmeye çalışıyor muyuz? Birbirimizle konuşmaktan ve dinlemekten hoşlanıyor muyuz?)
8- İkimiz de zor zamanların üstesinden gelmek için çaba göstermeye söz veriyor muyuz? (İkimiz de emek veriyor muyuz? Kendimizi geliştirmek üzere çalışıyor muyuz? Güzel bir geleceğimiz olması için uğraşıyor muyuz?)
9- Stresli zamanlarda birbirimize destek oluyor muyuz? (İkimiz de değişikliklere uyum sağlayabiliyor muyuz? İhtiyacımız olursa sorunlarımızı çözmek için profesyonel destek almayı kabul ediyor muyuz?)
10- İkimizin de bize destek olabilecek çevresi var mı? (İkimizin de bize destek olacak arkadaşları, akrabaları vb. var mı?)
Eşeği boyayarak zebra diye gösteren hayvanat bahçesi
Hayvanat bahçeleri canlıların doğal ortamlarından insanların zevki için koparılıp hapsedilmesine karşı çıkan hayvanseverlerin tepkisini çekedursun, içlerinde bir tanesi var ki ziyaretçilerini bile şoka uğrattı.
Mısır’ın başkenti Kahire’de yer alan International Garden Belediye Parkı’nı ziyaret eden üniversite öğrencisi Mahmoud Sarhan, buradaki zebra ile fotoğraf çekerek sosyal paylaşım sitesi Facebook’a ekledi. Fotoğraf kısa sürede internet kullanıcıları arasında yayılırken bir de tartışma başladı. Sarhan’ın paylaştığı fotoğrafta görünen zebranın boyu yetişkin olmasına rağmen kısaydı, kulakları alışılmadık derecede uzundu, üstelik yüzündeki siyah çizgiler dağılıp beyaz tüylere bulaşmıştı. İnsanlar, kısa sürede hararetli bir tartışmaya dönüşen paylaşımdaki hayvanın zebra değil eşek olduğunu iddia etti.
Fotoğrafları inceleyen bir veteriner ise yerel basın kuruluşuna haber vererek zebraların burunlarının siyah olduğunu, çizgilerinin ise düzenli ve paralel olduğunu söyleyerek fotoğraftaki hayvanın kesinlikle zebra olamayacağını belirtti. Fotoğrafı çeken Sarhan, alanda iki hayvanın bulunduğunu ve ikisinin de boyanmış göründüğünü söyledi. Bu iddialar üzerine medyanın ulaştığı hayvanat bahçesi müdürü Mohamed Sultan ise iddiaları tamamen reddederek hayvanların zebra olduğunu söyledi.
Daha önce de dünyanın farklı yerlerindeki bazı hayvanat bahçeleri, ziyaretçilerini kandırmaya çalışmıştı. İsrail ablukasını aşamayan bir Gazze hayvanat bahçesi 2009’da iki eşeği zebra gibi boyamıştı. Bir başka Gazze hayvanat bahçesi ise hayvan eksiği olduğu için 2012’de doldurulmuş penguenleri kafeslere koymuştu. 2013’te Çin’in Henan eyaletindeki bir hayvanat bahçesi Tibet mastifi cinsi bir köpeği Afrika aslanı diye ziyaretçilerine sunmuş, bunu 2017’de yine Çin’in Guangxi eyaletindeki bir başka hayvanat bahçesi de plastik penguen sergileyerek ziyaretçilerini hayal kırıklığına uğratmıştı.
Dünyayı dolaşan yelken yarışını ilk kez bir kadın dümenci kazandı
Clipper Dünya Turu Yelken Yarışı, bir yıllık sürenin ardından sona erdi. Yarışı bu yıl ilk defa bir kadın dümencinin yönetimindeki ekip kazandı. Avustralyalı Wendy Tuck (53), geçen yıl İngiltere’nin Liverpool şehrinden yola çıkan 12 tekneden birinin dümenindeydi. Geçen hafta, bir yılın sonunda başladıkları noktaya yani Liverpool’a geri dönen teknelerin kapıştığı yarışı kazanan ise Tuck’ın ekibi oldu. 40 bin mil uzunluğundaki yarışı ikinci bitiren ekipte de yine bir kadın bulunuyordu. İngiliz dümenci Nikki Henderson (25) da Tuck’ın ardından yarışı ikincilikle bitirdi.
İlk kez 1996 yılında düzenlenen Clipper’da bu yıl 712 yelkenci yarıştı. Ekipler, Uruguay’dan Güney Afrika’ya, Çin’den Kuzey İrlanda’ya kadar zorlu etaplarda mücadele etti. Clipper’ı diğer dünyayı dolaşan yelken yarışlarından ayıran en önemli özellikse profesyonel dümencilerin amatör ekipleri yönetmesi. Bu yıl Clipper’a katılan ekiplerin yarısı, yarışa kaydolduklarında daha önce hiç yelken yapmamıştı.
Yarışın kurucularından ve dünyayı ilk defa tek başına ve hiç durmadan yelkenle dolaşan kişi olan yelkenci Sir Robin Knox-Johnston: “Everest’in tepesine tırmanan kişi sayısının, dünyayı yelkenle dolaşan kişi sayısından fazla olduğunu göz önüne alırsanız bu yarışçıların ne kadar büyük bir başarıya imza attıklarını görürsünüz.” dedi ve dünyayı dolaşan yelken yarışlarının hiçbirinde daha önce kadın dümencilerin birinci gelmediğini belirterek bir ilke imza atan Tuck ve Henderson’ı tebrik etti.
Geçen Ağustos ayında start verilen yarışta tekneleri uğurlamak için yaklaşık 220 bin kişi Liverpool’a gelmişti. Kasım ayında ise İngiliz yelkenci Simon Speirs (60), sert hava koşulları nedeniyle tekneden düşerek hayatını kaybetmişti. Güvenlik halatının kopma sebebi ise yetkililer tarafından hala araştırılıyor.