Yaklaşık on yıla yakındır şampiyonluktan uzaktalar. Her yıl şampiyon olma iddiasıyla sezona başlayıp transfer rekortmeni olarak gösterilir ama o transferlerinden hep hayal krıklığı yaşayan bir takım olarak adından söz edilendir.

Bir süredir spor konusunda bir şeyler yazmak istediğimde Fenerbahçe’nin durumuyla ilgilenmeden yapamıyorum. Fenerbahçe birkaç yılladır büyüklüğüne yakışmayan konuların, tüm olumsuz haberlerin merkezinde. Bu arada birçok medya kuruluşunun spor yazarlarının, televizyonlardaki spor haberleri tercihlerinde pek de önemsenmeyecek kadar, lig sıralamasındaki benzeri gibi gerilerde duruyor. Artık önemsenecek haberler gündeminde değiller.

Yaklaşık on yıla yakındır şampiyonluktan uzaktalar. Her yıl şampiyon olma iddiasıyla sezona başlayıp transfer rekortmeni olarak gösterilir ama o transferlerinden hep hayal krıklığı yaşayan bir takım olarak adından söz edilendir. Şampiyonluğa kısa sürede havlu atan, bazı sezonlarda rekabetin oldukça gerisinde kalmış olmasıyla haberlere konu olan bir takım durumuna getirilmiştir artık Fenerbahçe.

Vitor Pereira’yı gönderip yerine eski çalıştırıcılarındanemanetçi İsmail Kartal’ı getirmiş, ara transfer döneminde üzerindeki kararsızlıktan kurtulup transferde hala bir adım bile yol alamamış, Fenerbahçe, şampiyonluk yarışında lider Trabzonspor’un 20 puan gerisine düşmekle kalmamış, salı akşamı, Ziraat Bankası Türkiye Kupası son onaltıya çıkma karşılaşmasında son saniyede yediği golle Kayseripor’a 1-0 kaybetti ve son on yılda olduğu gibi

kupadan da uzaklatı, son onaltı takım arasına giremedi.

Fenerbahçe’de kriz iyice çözümsüzlüğe doğru giderken, Süper Lig fikstüründeki geri gidiş de sürüyor. Transfer tam bir bilimeyen. Basına yansıyan bilgilere göre transferde en az on kişinin adından söz edildi ama sonuç yok.

Gelecek sezonun yapılanmasından söz ediliyor ama, o konuda da büyük bir soru işareti var. Gelecek sezon için Löw konuşuluyor ama o da hala söylentiden öteye gidemedi.

Fenerbahçe’de asıl sorun; takımı toparlayacak bir hoca eksikliğiydi. İsmail Kartal bir konuda haklı gibiydi. Pereira’nın son döneminde takım iyice sahipsiz bırakılmış, disiplinsiz, çalışma ve birliktelik konusunda günden güne geri giden bir durumdaydı. Ve maalesef ki; başta Başkan Ali Koç olmak üzere, tüm üst yönetim bu kötü gidişi sadece seyrettiler..

Takım, isteksiz, bazı futbolcular, sadece formsuz değil, oynama isteklerini neredeyse tamamen kaybetmiş durumdaydılar..

Asıl önemli sorunlar; geldiğinden beri neredeyse hiç bir katkı sağlayamayan, İrfan Can Kahveci tam bir “camdan adam”. Oyunundan değil sakatlanmalarından istatistikler çıkarılan bir durumda, neredeyse hep sakat. Pereira döneminde başlayıp hala devam ettirilen Mesut Özil karşıtı davranışların iyice ahengi bozması, bunun takımı etkilemesi buna yönetimin sessiz kalması. İsmail Kartal’ın bu olumsuzlukların çözümünde yetersiz kalmasıdır. Asıl tehlike ise; Mesut Özil karşıtlığının takımda yeni bir Alex olayının yaşanmasına doğru gidiyor olmasıdır. İsmail Kartal bu konunun ne olduğunu çok iyi bilir. Sahada olduğu sürece oyunun şeklini değiştirebilecek bir yıldız oyuncunun; koşmuyor, kondisyonu yetersiz diye yedek soyundurulması, buna karşın, sahada hiçbir katkı yapmayan bazı futbolcuların ilk onbirde sahaya çıkarılması, işin nerelere vardığını çok net gösteriyor.

Söylemiştim. İsmail Kartal bu süreçte kötü tercihti. Kupadan elenme bunun en net sonucuydu.

Fenerbahçe hem sahada, hem de dışarıda iyi yönetilmiyor. Belirsizlikler, futbolcuları iyice etkilemiş durumda. İsmail Kartal sadece bahanelere sığınmış. “İyi oynuyoruz” demenin dışında hiçbir şey yapmıyor. Takımda solbek, sağbek yok. Berisha diye bir futbolcu golcü olarak sahadan, kaleye gidecek topu dışarı atacak kadar da beceriksiz. İsmail Kartal; gol atabilecek Serdar Durmuş’u kenarda tutup son onbeş dakikada oyuna alıyor, golcü Valencia’yı oyundan çıkarıyor.

Taraftarın sabrı taşmış, çıldırmak üzere. Başkan Ali Koç sahada koro halinde istifaya davet ediliyor. İsmail Kartal çaresiz ve hala takımın başında. Futbolcular sahada iyice başsız halde, moralleri, motivasyonları iyice bozuk.. Mesut Özil’in sakatlığı varmış, nerede, artık kendini yok sayar gibi, “Camdan adam” İrfan Kahveci’nin keyfi keka, yine sakat. Ozan ne için geri geldi? Kadroda yer bulup sahaya çıktığında kendini paralayan Mert Hakan ise, “günah keçisi”. Ve tüm bunları sadece seyreden Başkan var.

Bu arada atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiş durumda.

Fenerbahçe’yi ne hale getirdiniz?

Hadi işiniz rast gitsin..