Kültür Sanat

Humanitarian Film Festival ödülleri sahiplerini buldu

TRT tarafından hayata geçirilen TRT World Citizen “Humanitarian Film Festival” (İnsani Film Festivali) projesinin 2024 yılı kazananları belli oldu.

Abone Ol

TRT tarafından film yapımcılarına insani meseleleri, kendilerine has bir bakış açısıyla ele almaları için önemli bir platform sağlayan TRT World Citizen “Humanitarian Film Festival”, bu yıl altıncı kez hayata geçirildi.

Festivalde, katılımcılar gün boyunca ödüllü filmleri izleme ve dünyanın dört bir yanından gelen önemli isimlerle panel ve atölyelere katılma imkânı buldular. TRT Genel Müdürü ev sahipliğinde düzenlenen ödül töreni, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile sinema ve sanat dünyasından çok sayıda davetlinin katılımıyla Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Ödül töreninde sahne alan İngiliz müzisyen The Undercover Hippy (Billy Rowan) da, Filistin için yazdığı “We Are Not Numbers”ı seslendirdi.

İletişim Başkanı Altun: “Var gücümüzle İsrail'in zulmüne son vermek için çalışacağız”

Ödül töreninde açıklamalar yapan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Bu festival, insan haklarının korunmasının önemini, sosyal adaleti, barışı, çevre sorunlarının insan hayatına etkisini öne çıkarıyor. Bu festival bize insan hayatının ne denli önemli, merkezi hakikat olduğunu hatırlatıyor. İnsanlık bugün ne yazık ki büyük bir kıyımın odağında." diye konuştu.

Son bir yılda, dünyanın yaralarından çok daha fazla kan sızmaya başladığını vurgulayan Altun, Gazze, Batı Şeria, El-Halil, Refah ve Cenin'e işaret etti. Son sığınaklarında, üzerlerine her gün tonlarca bomba yağan insanların şehirlerinden bahseden Altun, "Bugün bu kürsüden sesimizin ulaştığı herkese, ismini tarihe 'katil devlet' olarak yazdıran İsrail'in işlediği affedilmez insanlık suçlarını bir kez daha yüksek sesle haykırıyorum. İsrail bir soykırımcıdır, İsrail bir katildir ve biz var gücümüzle İsrail'in bu zulmüne son vermek, İsrail'in bu zulmünü durdurmak ve bu süreçte de İsrail'in zulümlerini, bütün cürümlerini, tüm dünyaya elimizdeki bütün imkanlarla, tüm iletişim, sanat imkanlarıyla göstermek için var gücümüzle çalışacağız." ifadelerini kullandı.

"Onlar birer sayı değil"

2023'ün 7 Ekim'inden bu yana güneşin tam 393 kez doğduğunu, o günden bu yana, daha 1 yaşını bile görmemiş 786 bebeğin öldüğünü, son 393 kara günde, toplamda 17 bin 210 çocuğun Gazze'de hayatını kaybettiğini anımsatan Altun, o günden bu yana, gökten ölüm olup yağan bombaların altında tam 11 bin 742 kadının da can verdiğini söyledi. Gazze'de, toplamda 42 bin 885 insanın artık nefes almadığını, 183 gazeteci, 1047 sağlık çalışanı ve 85 sivil savunma görevlisinin de görevleri başında katledildiğini dile getiren Altun, "İçinizden, 'Onlar sayı değil, onlar insan.' dediğinizi duyabiliyorum. Onlar birer sayı değil, insan. Her biri birer anne, baba, çocuk, eş, abi, kardeş… Aradan geçen bu 393 günde üzerlerine toplam 85 bin 500 ton patlayıcı yağan insanlar. Evsiz, barksız, camisiz, kilisesiz kalan ve vahşice katledilen insanlar." ifadelerini kullandı.

"Bu dünyanın kalkınması, sömürü düzeninden kurtulması için iddia sahibiyiz"

tabii platformu gibi bu festivalin de Batı dışı dünyadan, Türkiye'den yükselen güçlü bir kültürel varoluş çığlığı olduğunu kaydeden Altun, "Biz, dünyanın ötekileştirilen toplumları, insanları, sesleri bastırılan insanları buradayız, varız, sesimiz, varlığımız gerçek. Bu dünyada var olduğumuz gibi bu dünyanın geleceği için de fikrimiz var. Bu dünyanın geleceği için bütün gücümüzle çalışıyoruz. Bu dünyanın mukadderatı için Batılılar kadar söz sahibiyiz. Bu dünyanın kalkınması, sömürü düzeninden kurtulması için iddia sahibiyiz. Bu çağrıyı da yine bütün dünyaya bu kültürel araçlarla yapıyoruz. Bu gayretin bir ürünü." diye konuştu.

TRT World Citizen Humanitarian Festival'in insani temelde içeriklere odaklanarak önemli bir sorumluluğu yerine getirmeye çalıştığını, bunu da dünyanın dört bir yanındaki mazlumların anlaşılmasını sağlayacak eserler veren sanatçıları bir araya getirerek yaptığını söyleyen Altun, bu festivali çok kıymetli bulduğunu ifade etti. Türkiye'nin küresel barış ve istikrar için sorumluluk almaktan asla kaçınmayan anlayışını ve bu konudaki hassasiyetlerini TRT'nin kendi faaliyet alanında başarıyla taşımasının kendileri için son derece gurur verici olduğunu ifade eden Altun, "TRT World Citizen Humanitarian Film Festival de Türkiye'nin bu konudaki hassasiyetlerinin kurumsal tezahürlerinden bir tanesidir. Bizler, artık gelenekselleşen bu festivalin, ürettikleri eserler ile insanlığa da hizmeti dokunan değerli yapımcı ve yönetmenleri bir araya getirmesini güçlü bir şekilde destekliyoruz." dedi.

TRT Genel Müdürü Sobacı: "Dünya, sinemanın derinlikli anlatısına belki de en çok ihtiyaç duyduğu dönemlerden birini yaşıyor"

Ödül töreninde konuşan TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, Humanitarian Film Festival ile küresel insani meselelere dikkat çekmeyi ve dünyada olumlu bir değişime ilham olma niyetlerini ortaya koymayı amaçladıklarını belirterek, her yıl düzenledikleri bu festivalde, kadrajını adalet terazisinin şaştığı konu ve coğrafyalara yönelten sinemacıları ödüllendirdiklerini söyledi.

Festivalde yarışan filmlerin birçok küresel meseleyi sinemanın görsel ve işitsel gücüyle ele aldığını aktaran Sobacı, sinemacıların filmle ile uzun uzadıya üzerine tartışılsa da anlaşılmayacak bir meseleyi en anlaşılır hâliyle ortaya koyduklarını söyleyerek şöyle devam etti:

“İyi yazılmış bir diyalog ile derin derin düşünülse de fark edilemeyen bir insan hâlini tüm detaylarıyla görünür kılıyorsunuz. Bazen sadece birkaç saniyelik bir plan ile daha evvel hiç düşünmediğimiz bir fikrin doğmasına vesile oluyor, hiç duymadığımız bir hissi uyandırabiliyorsunuz. Ben bu festivalin ev sahibi olarak, alın terini sinemanın gücüne katarak dünyaya nefes olma yolunda kullanan siz değerli sinemacılara şükranlarımı sunuyorum.” dedi.

Bugün savaşlar, katliamlar, zorunlu göçler ve türlü felaketlerin gölgesinde dönen dünyanın, sinemanın derinlikli anlatısına belki de en çok ihtiyaç duyduğu dönemlerden birini yaşadığını ifade eden Sobacı, “Ne var ki, ısrarla kadrajın dışına itilen nice mazlum ve mağdur, iletişim araçlarının hızla gelişip yaygınlaştığı günümüzde hikâyesini anlatacak ve sesini duyuracak mecra bulmakta güçlük yaşıyor. Bırakın kurgusal dünyayı, gerçek acıların en büyükleriyle sınananlar dahi görmezden geliniyor. İşte, Gazze, tüm gerçek acıları ve ızdıraplarıyla yanı başımızda duruyor. İsrail, bir yılı aşkın süredir sürdürdüğü soykırım ile 42 binden fazla Gazzeliyi hayattan kopardı, 100 bine yakınını yaraladı. Soykırım sonucunda hayatını kaybedenlerin 17 binden fazlası çocuk, 2 binden fazlası bebekti. Bu noktada, şu hususun altını özellikle çizmek isterim ki, yaşanılanları uzaktan gözlemleyenlerin, soykırım kurbanlarının sadece rakamlardan ibaret olmadığını hatırlaması gerekiyor. Bir kurşunla, bir şarapnel parçasıyla, bir fosfor bombasının zehirli gazıyla sönüp giden hayatlar gerçek insanların hayatları! Bu insanlar, hepimizle aynı gök kubbe altında sıradan bir hayat sürmeye çalışan, aynı umutları ve hayalleri paylaşan insanlar! Bunlar rakam değil gerçek insanlar.” şeklinde konuştu.

Humanitarian Film Festival ile sinemanın gücünü küresel insani meselelere odaklıyoruz

Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, tüm dünyadaki mazlumların hakkını korumak ve iddiasını duyurmak için gücünü ve imkânlarını seferber eden bir ülke olduğuna değinen Sobacı, “Türkiye’nin kamu yayıncısı TRT olarak bizler de; yayınlarımız, yapımlarımız ve tüm etkinliklerimizde olduğu gibi, sinemada da yok sayılanların sesi olmayı ve görünmeyenleri göstermeyi bir sorumluluk olarak omuzlarımızda taşıyoruz. İşte, Humanitarian Film Festival, bu sorumluğumuzun en kıymetli yansımalarından biridir. Biz bu festivalimiz vesilesiyle, birileri tarafından yıllardır hor görülüp dışlananların, görmezden gelinenlerin hâlleriyle, tüm insanlığın hemhâl olması için gayret gösteriyoruz. Türkiye’den dünyaya insanlık adına bir anlayış kapısı aralıyor, sinemanın gücünü küresel insani meselelere odaklıyoruz.” açıklamasını yaptı.

Sobacı, ​​​​​​​Filistinlilerin kendi hikayelerini anlatmasına dahi tahammül edilemediğine işaret ederek, "Ne mutlu ki insanlığın, zulüm karşısında kıyam etmek için bu platformlara ihtiyacı yok. Çünkü bizler tam da böylesi zamanlar için, uluslararası dijital platformumuz tabii'yi kurduk. Bir buçuk yıl gibi kısa bir sürede 6 milyondan fazla üye sayısına ulaştık. tabii'de 'Filistinlilerin Öyküleri' adlı bir kategori oluşturduk. Filistin'e dair tüm içeriklerimizi, bu kategori altında topladık. Türkiye’nin TRT’si var olduğu sürece, görünmez kılmaya çalıştıkları soykırımın her anı belgelenecek, feryatlarına kulak tıkadıkları Filistin halkının tüm dünyadaki mazlumlara ilham olan izzetli yürüyüşü, kulakları delercesine anlatılmaya devam edecektir." dedi.

Festivalde, sektörün önde gelen isimleriyle panel ve atölyeler düzenlendi

Festivalde, finale kalan 10 filmin gösteriminin yanı sıra festivalin jüri başkanı Aida Begic, jüri üyelerinden Abdülhamid Güler, Faysal Soysal ve Darin J. Sallam’ın katılımıyla “İnsani Film Yapımcılığı Paneli”, Büşra Bülbül ve Sina Salimi’nin katılımıyla “Perde Arkası: Film Okuma Atölyesi” ve oyuncu Olgun Şimek’ın katılımıyla “Oyunculuk Atölyesi” düzenlendi. Finalist filmler arasından ilk üçe giren filmlerin ekiplerine ödülleri İletişim Başkanı Fahrettin Altun, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ve TRT Yönetim Kurulu Üyesi Veysel Kurt takdim etti.

Bu yıl "En İyi Film" kategorisinde birinciliğe "The Strange Case Of The Human Cannonball" adlı filmle Ekvador'dan Roberto Valencia, ikinciliğe "Murder Tongue" adlı yapımla Pakistan'dan Ali Sohail Jaura ve üçüncülüğe "Talk To Me" filmiyle Japonya'dan Jimmy Ming Shum değer görüldü.