​Yaşasın..

Yaşasın..

Çok şükür, bin şükür, bu hafta da linç edeceğiniz bir insanı buldunuz.

Anası, babası, evladı, ailesi olan birini Jaws gibi yakaladınız.

Ve ..

Üstüne atladınız.

Dişlerinizle, pare pare edinceye kadar doğrayın.

Paylaşmaya doyamadığınız etlerini lime lime edin.

Yiyin gari.

Bu haftaki lincimiz kim?

Arda Turan.

Milli futbolcu, gururumuz.

Anasının babasının biricik oğlu, kardeşlerinin abisi.

Bir hata yapmış, kendisinden büyük birine, saldırmış, küfür etmiş, boğazını sıkmış.

Olmamış.

Olan da ayıp olmuş.

Kocaman ayıp olmuş.

Aslında hiç olmamış.

Tamam da..

Gazete başlıklarının attığı manşetlere bakınca, insanın nefesi kesiliyor.

Gazetelerde Arda'nın maç sırasında, hırsla çekilmiş fotoğraflarını kocaman kocaman paylaştıkça, gördükçe, merhamet nefesi kesiliyor.

Neredeyse, olsa idam edecekler.

Ya yazılar.

Ya köşeciler.

Demediğini bırakmama hali.

Sanki gazeteci hiç hata yapmaz, ya da sen gazeteciye hiç hata yapamazsın.

Adam tarif ediyor işte..

Onurlu hata yaptım.

Sen adama demediğini yazmadığını bırakmamışsın.

Bir yıldır, bütün gazeteler çocuğa aklına geldiği gibi fütursuz sallamış.

Bıkmıs, yılmış..

Gücenmiş.

Ne hale getirmişsiniz.

Psikolojik sorunları var, tedavi olması gerek diye başlık atmışlar.

Ya sizin ne ile tedavi olmanız lazım. Hiç mi vefa borcumuz yok bu çocuğa.

Yıllarca bayrağımız altında, attığı goller, başarıları ne oldu, bir kalemde sildik attık mı?

Ailemizin çocuğu, hepimizin evladı.

Tertemiz.

Bizim, Arda Turan'ımız.

Bu senin milli olmuş, seni temsil eden evladın.

Eyyyyyyy!!!

Huysuz, doyumsuz, durmadan isteyen, aldığı, yediği, karnını doyurmayan linç severler.

Mesela, annesi, babası, ailesi, ne halde diye düşünür müsünüz, aklınıza gelir mi?

Siz linç severlerin, en kötü kalplerinden yazdıkları yazılardan, şu iki gündür kirlendik.

Öyle yazdınız, öyle çizdiniz ki.

Ve ...

Arda'yı o hale getirdiniz ki, kendi kıyılarının suyu çoktan çekilmiş Arda'nın. Hiçbir sert dalga kıyılarına vuramaz artık.

Onu kaybettiniz.

Ben evladımı hataları ile severim, vefalı biriyim.

Şu anda, sabahlara kadar uyuyamayan, yere göğe sığamayan bu çocuğu severim, sarar sarmalarım.

Anlarım.

Arda.

Üzülme yavrum, her şey geçer.

Ben ise!

Hayatin izcisi olmuşum.

Ya siz?

Linçsever keyfinizi sürün.

Kronik linç sever hali.

Allah şifanızı versin.

Funda'ya takılanlar...

... Dizi saatleri çok uzunmuş, çok bekliyorlarmış.. En başrol oyuncusundan, en küçüğüne kadar, bölüm başı aşağı yukarı, kaç lira alıyorlar, biliyorum. Gözümüz hiç yok, helal olsun, Allah daha da versin..

Ama... Hamam da , o sıcakta, o buhar da, ağzı oruçlu, 70 yaşında,10 TL kese yapan Zeynep abla, dizleri sıcak taşa dayanmaktan simsiyah olan Zeynep abla varken, omuzuma ağlayamazsınız. Ne alakası var demeyin, çok alakası var... En iyisi ben, yerim dar oynayamam diyeyim.

... Her yıl, Bodrum out, Çeşme, Alaçatı in, Türkbükü out, Gündogan in.. diye yazıp dururlar. Sizin "in" ya da "out"unuzu sevsinler.. Kimin umuru acaba. Bizim için iyi insanlar, merhametli insanlar, kusur örtenler, vicdan severler "in", gerisi mi, linçseverler mi? Onlar "out".