Gaziantep'te AK Parti'nin il eski ve yeni yöneticilerinin bir araya geldiği bir toplantı yapıldı. 

Bu toplantı eski, hatta küskün denen AK Parti'de görev yapmış, emeği geçmiş partililerin gönlünü almak için seçim öncesi önemliydi. Aslında bu toplantı Fatma Şahin için de zor bir görevdi.

Yapabileceği en iyi en içten konuşmasını yaptı. Ama, emeği geçen, küskün partilileri tekrar AK Parti'ye kazandırmak öyle kolay bir görev değildi.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, davetliler ile yemek yiyerek, onlara içinden geldiği tüm duygularını ve hissettiklerini anlatarak, 17 yıl önce AK Parti'ye katıldığı andaki duruşu, niyeti ile şu andaki duruşunun hiç değişmediğini hatta aynı olduğunu ağlayarak anlattı.

Başkan Şahin 'Ameller niyetlere göre belirleniyor. Ben, bu çorbada tuzum olsun diye yönetime girdiğimde niyetim ne ise aynı niyetteyim. Kalbime bakıyorum aynı ama bedenime bakıyorum yoruldu.

17 sene geçti, canım çıktı, saçımın her bir teli çekildi. Buna rağmen aynı aşkla aynı mücadeleyi veriyorum. Bir motora bağlasalar motor çatlar, bir bilgisayara bağlasalar bilgisayar patlar. Ama imanla ama aşkla memleket sevdası ile çalışıyorum. Benim sınavım çok daha büyük, benim sınavım çok daha ağır. Bir eksik varsa bendendir, bir hata varsa bendendir, ben beşerim, ben insanım.

Etten, kemikten yaratıldım, hata varsa bana aittir. Ama o ilk gün AK Parti'yi girerken neyse niyetim aynı şekilde duruyorum. Her şeyi de sınav olarak görüyorum. Tek dileğim var; Allah'ım itibarımı ve şerefimi elimden almasın." derken hüngür hüngür ağlıyordu.

Salonda çıt yok, herkes hıçkırıklara boğulan Fatma Şahin'i ve bu dik duran kadını alkış yağmuruna sevgi sözcüklerine boğdular.

Hıçkırıklara boğulan Fatma Şahin'e soruyorum, 'Niye ağladınız, neydi sizi gözyaşlarına boğan duygular bu kadar duygulandıran?'

- "Gönül duygularım, eski arkadaşlarım, onları karşımda görünce ta o en başta partimizin kurulduğu yıllara gittim. Yaşadıklarım geldi aklıma insan nasıl duygulanmasın öyle çok şeyler yaşamışız ki, kendimi tutamadım."

Yoğun iş temposu onu biraz da yormuş belli ki.. "1 Nisan günü ne yapacaksınız?" diye sordum, bir hafta uyuyacağını ve bol kitap okuyup bir hafta ailesiyle birlikte tatil yapacağını söyledi.

Yani seçime kadar hiç dinlenmeden nefes almadan duygularını öteleyerek yaşıyorlar. İnsan duygularını anında yaşamadığı zaman, böyle biriktirdiği zaman ani depremler yaşayabiliyor.

Başkanlar belki de duygularını küçük küçük dışarı atmalı, biriktirmemeli "İnsanız" diyor Fatma Şahin, elbette insan olmak öyle bir şey, etten kemikten duygudan ruhtan besleniyoruz.

İnsani duygularımızı unutmadan yapmalıyız işimizi gülmek kadar, ağlamak da güzel bir duygu, ağlayan insan başkadır, ağlayan insan güzeldir, güzel kalplidir ve biz ağlayan insan karşında hiç dayanamayız gözlerimiz dolar hemen elini tutmak ona sarılmak isteriz.

Salondakilerde öyle yaptı. Alkışlarla belli ettiler duygularını. Bu yerel seçim tüm başkan adayları için bambaşka bir seçim. Yeniden aday gösterilen başkan adayları için zor ve meşakkatli günler olarak geçiyor tarihe, onlar seçim çalışmalarında bastırdıkları bütün duyguların patlaması ile geçmiş ile yüzleşip eski dava arkadaşlarını gördüğünde böyle hıçkıra hıçkıra ağlayabiliyor.

Birazı mutluluk gözyaşları, birazı hüzün ve sorumluluk gözyaşları da diyebiliriz. Ya aday gösterilmeyen başkanlar ne durumda onların hali ruhu nasıl hiç merak ediyor musunuz?

Belki de asıl ilgilenilmesi duyguları paylaşılması gereken kişiler olabilirler, onlar belki de aday gösterilmedikleri için bir boşlukta hissedebiliyorlar ve görüyorum ki onlar böyle göstermese de içten içe ağlıyorlar.