Cemiyet hayatından sizlerin tanımış olabileceği ve benim de yakından tanıdığım modacı dostum Sibel İlkiz'i kendi anlatımıyla bu haftaki sayfamda konuk ediyorum.
Cemiyet hayatından sizlerin tanımış olabileceği ve benim de yakından tanıdığım modacı dostum Sibel İlkiz’i kendi anlatımıyla bu haftaki sayfamda konuk ediyorum. Kendisi moda genlerimde var derken 350’den fazla yazdığı şiirlerinden ve kitaplarından da bahsetmeyecek kadar mütevazi. Tasarladığı kıyafetlerini şiir gibi işlemesinden de belli değil mi?
“Giyim,kuşam ve moda genlerimde var.”
Çocukluğumdan beri değişik ve güzel giyinmeye meraklıydım. O zamanlar çok fazla marka ve mağaza olmadığından annemin terzileri vardı, bir de her hafta eve gelen bir terzisi vardı. Ben 7-8 yaşlarımda nasıl bir elbise istediğimi terziye anlatırdım, renk ve model tamamen bana ait olurdu, çizemediğim için detay detay anlatırdım ve her zaman ortaya çok değişik, güzel bir elbise çıkardı. Bu hep böyle devam etti.
Genç kızlığımda da hep en özenli ve güzel giyinen bir kızdım, okul arkadaşlarım bilir. 19 yaşında evlenmem, Londra da yaşıyor olmamdan mı nedir bilmem ama iç mimarlık okudum ve sevmedim. Eşimden boşandığımda ilk işim Adnan mağazasında tasarım yapmak ve satmaktı. Ama 1 sene sonra bir sürü sebepten dolayı ayrıldım ve mücevher tasarımı yapmaya başladım.
4 sene önce beynimde patlamak üzere olan bir baloncuk (anevrizma) acil ameliyat olmamı gerektirdi. Bu riskli bir ameliyattı ama olmasam daha riskliydi. Ameliyata girmeden bir dakika önce kendime sordum, ne yapmak istediğimi ve ne yapamadığımı sordum. Yani ameliyattan sağ çıkamayabilirdim, tek aklımda kalan kadın giyim, tasarım yapıp pazarlamak olduğunu düşündüm. Eğer sağ salim ALLAH’ın izniyle çıkarsam hemen bu işe başlayacağım dedim.
Şükürler olsun her şey yolunda gitti ve iyileşir iyileşmez kendimi kumaşlar ve terziler arasında buldum. Gömlek bluzlar benim dolabımda çok fazladır. Ben gündüz çok kullandığım gibi gece kıyafetlerinde de çok kullanırım. Ama büyük yabancı markaların dışında değişik, kaliteli, güzel bir gömlek ya da bluz bulmak çok zordu. Yabancı markalar da çok pahalı olduğundan kafama koydum, ilk önceliği gömlek modelleri alacaktı ve hiç bir yerde benden aldıkları modelleri ve uygun fiyatı müşterilerim bulamayacaktı.
Çok güzel gömlekler, bluzlar yaptım ama bunları tamamlayan etekler, ceketler, yelekler de yapmaktan alıkoyamadım kendimi. Derken elbise hatta tuvalet bile yaptım. Zevkime ve dünya insanı olmama güveniyorum. Bir kadını nasıl güzel yapabileceğimi biliyorum. Bazı müşterilerime istek üzerine stil danışmanlığı bile yapıyorum. Hem de bedelsiz. İşimi o kadar çok seviyorum ki bu sevgiyle kadınları olduklarından daha güzel yapabileceğimi biliyorum. Güzel giyinmeyi ve giydirmeyi seviyorum. Nerede ne giyeceğimi bilmek, ne kadar güzel giyinmek kadar önemli. Tarzın senin kim olduğunu belirler. İnsanlara vereceğin ilk intiba giyimin, saçın, makyajın ve temiz mis gibi kokun. Bu özelliklerin senin hakkında %50 fikir verecektir. İlk intiba da budur. Sonrasında samimiyet ve davranış sizi tamamlar. Modayı satın alırsın ancak tarzın varsa bu aldığını ne şekilde kullanacağını bilirsin.”
Sibel’in hikayesi böyle. Markası “Sİ BELLE”. Gerçekten gömlek ve bluz konusunda çözüm arayan bayanların takip etmelerini tavsiye ettiğim web sitesi www.sibelilkiz.com ve Instagram sayfası da @sibelilkizofficial.
Bu markanın güzel yanı da müşterisine iltifat etmesi çünkü “Si Belle”in Türkçe karşılığı “Çok Güzelsin”.