Alija için ölüm yıldönümünde söyleyeceğim şeyler bundan ibaret aslında. Boşnakça yazılışı ile Alija Izetbegovic, Türkçesi ile Aliya İzzetbegoviç, Bosna-Hersek'in efsane lideri. Onu lider yapan özellikler çeşitli. Öncelikli olarak bir eylem adamı. Genç Müslümanlar isminde bir teşkilatı kuruyor. Hem de İslam dünyasının en karanlık dönemlerinden birinde. Mücadelesi ömrünce devam ediyor.
Hiç görmedim, hep özledim.
Alija için ölüm yıldönümünde söyleyeceğim şeyler bundan
ibaret aslında. Boşnakça yazılışı ile Alija Izetbegovic, Türkçesi ile Aliya
İzzetbegoviç, Bosna-Hersek’in efsane lideri. Onu lider yapan özellikler
çeşitli. Öncelikli olarak bir eylem adamı. Genç Müslümanlar isminde bir
teşkilatı kuruyor. Hem de İslam dünyasının en karanlık dönemlerinden birinde.
Mücadelesi ömrünce devam ediyor.
Alija’yı ömrümce hiç görmedim. Seslendiği hiçbir toplantıda
bulunmadım. Dolayısı ile onunla ilgili anılarım okuduklarımla, gördüklerimle
sınırlı.
Bu yazıda ironik şekilde onun kutlamalara ilişkin görüşüne
de yer vermek istiyorum: “İnsanlar daima bir şeyler kutluyor, ayin yapıyorlar.
Kutlama yapılmaksızın duramazlar. Sâni 'Teâlâ'ya ibadet etmezlerse, onun
eserine ibadet ederler. Hâlık Teâlâ'ya secde etmezlerse mahlukata secde
ederler. Tüm fark budur, ama esaslıdır.”
Saraybosna’ya her gittiğimde Kovaçi Şehitliği’nde
askerlerinin yanındaki mezarını ziyaret ederim. Mezarının sadeliği hayata ve
ölüme bakışımı yeniden düşünmektir. Onun düşüncelerini önemli kılan kuşkusuz
hayatı ile söyledikleri arasındaki tam uyumdur. İnandığı gibi yaşayanların,
hayatı iman ve salih amel ekseninde sade şekilde yaşayanlara verilen en büyük
ödüldür hayırla yad edilmek.
Bu yazıyı 19 Ekim ölüm yıldönümünde kaleme almamın, onu ölüm
yıldönümünde anmak dışında bir sebebi var. O da Alija hakkında yanlış bilinen
şeylere dikkat çekmek.
Alija için bilge kral ifadesi kullanılır. Bu yanlıştır.
Kendisi krallık iddiasında bulunmadığı gibi krallık hayali kuranlara hayli ağır
sözlerle yüklenmiştir. Kurucusu olduğu
Demokratik Eylem Partisi’nin toplantılarında yapmış olduğu ikazları bu yöndeki
en ciddi ikazları olarak kabul edebiliriz.
Alija, partisinin toplantısında resminin asılmasına bile
izin vermemiş ve bunu yapanları uyarmıştır. İçinde bulunduğumuz dönemde
düşüncelerinden çok resimlerinin, resim üstü yazılarının ortalıkta dolaştığını
görmek üzüntü veriyor.
Alija, klasik bir Müslüman değildir. Savunduğu temel
değerlerden biri de eleştirel düşüncedir. “Ben olsam Müslüman Doğu’daki tüm
mekteplere eleştirel düşünce dersi koyardım” diyecek kadar önemser bu özelliği.
Alija eleştirel düşünce ve muhalif kimliği ile öne çıksa da
bu onu anarşist yapmaz. Aksine ömrünün en önemli dönemini bir devlet tesis
etmek için harcamıştır: “Bir kelimeyi hiç aklınızdan çıkarmayın: Devlet.
Devletin ne kadar önemli olduğunu hepimiz idrak etmeliyiz. Devletsiz bir millet
boşluğa düşer, rüzgarda savrulup gider.”
Yine onun sözleriyle devam edelim: “Hayat tehlikeli bir
şeydir. Güvensizlik yaşamanın bedelidir. Sadece ölenler ile asla doğmayacak
olanlar mutlak anlamda güvendedirler.”
Günümüz insanına sadece nasıl onurlu şekilde mücadele edileceğini değil, aynı zamanda nasıl barış yapılacağını ve ideallerimizi gerçeklerden kopmadan nasıl yaşatabileceğimizi gösteriyor. Kovaçi Mezarlığı’ndaki mütevazi mezara girdiği ilk an yağmur altında tüm halkını en kalabalık şekilde gördüğü son andı. Kıymetli anlardan oluşan bir hayatın ardından şu sözleri edebilmek yine ona, Alija’ya nasip oldu: “Hayat kısa sözüne hiç itibar etmedim. Çünkü yeterince uzun yaşadığımı düşünüyorum."