Tekirdağ

Hatayi sanatını ağaca işleyerek geleceğe taşıyor

Tekirdağlı 61 yaşındaki Pertev Aslan, hobi amaçlı başladığı hatayi sanatını ağaca işleyerek geleceğe taşıyor.

Abone Ol

Geleneksel Türk süsleme sanatları arasında yer alan, özellikle tezhip, çini tekstil ve ciltlemelerde yaygın kullanılan hatayi sanatına merak salan Aslan, 6 sene boyunca sedefkar Enis Türk'ten motiflerle alakalı eğitim aldı.

Kovid-19 salgını döneminde hobi olarak başladığı süsleme sanatının bir süre sonra tutkunu olan Aslan, 40 yılı aşkın sürdürdüğü aşçılık mesleğini bırakarak yaptığı çalışmaları sergilemek ve gençlere bu sanatı tanıtmak için İstanbul ve Tekirdağ'da iki atölye açtı.

Aslan, AA muhabirine, kültürel miras olan hatayi sanatını gelecek nesillere taşımayı amaç edindiğini söyledi.

Kovid-19 salgını döneminde sanata tutkusunu fark ettiğini dile getiren Aslan, "Ağaca dokunduktan sonra bir daha bırakamadım. Farklı sanat dallarında da çalışıyorum. Hatayi, sedef, heykel, rölyef çalışmaları yapıyorum. Mustafa Kemal Atatürk, Neşet Ertaş ve Aşık Veysel gibi ünlü isimlerin portrelerini ağaca işledim. Çalışmalarımda ünlü kişiler olmaya devam edecek." dedi.

Aslan, yaptığı çalışmaları eserlerin boyutuna göre 1 ay ile 6 ay içinde tamamladığını dile getirdi.

- "Doğal olmasına özen gösteriyorum"

Çalışmasında kesinlikle boya kullanmadığını anlatan Aslan, "Detaylı çalıştığımız için ağaçlarımız sert olmak zorunda. Şimşir, ceviz, keçiboynuzu ve zeytin ağaçları çalışmalarda önemli yer tutuyor. Eserlerimizde hiçbir zaman boya kullanmıyorum. Hepsi doğal, kendi renkleri. Doğal olmasına özen gösteriyorum. Herhalde tutku haline geldi." diye konuştu.

Aslan, şu an çeşitli müzik aletleri üzerinde çalıştığını dile getirdi.

Bu sanatı özellikle gençlere anlatmak istediğini belirten Aslan, "Hatayi, bizim geleneksel bir sanat dalımız. Hatayi, zor bir sanat. Çiçeğin stilize edilmiş hali hatayi oluyor. Bu, gönül işi. Ben bu çalışmalara gönül verdim. Bu sanat dalını hem yaygınlaştırmak hem birilerine aktarmak istiyorum. Kolay bir sanat değil. Bu sanatı ağaca aktarmayı tercih ediyorum ki yüzyıllarca önümüzde bir eser olarak dursun." ifadelerini kullandı.

Aslan, Osmanlı döneminde mezar taşları ve kapılarda hep 2 boyutlu olan sanatta kendisine has bir tarz oluşturmak için 3 boyutlu çalıştığını sözlerine ekledi.