Dünya ekonomisinin hasta adamı olarak bilinen 19 üyeli Euro Bölgesi, artık "hasta adam" değil.
Dünya ekonomisinin hasta adamı olarak bilinen 19 üyeli Euro Bölgesi, artık "hasta adam" değil.
Düşük enflasyonlu büyümenin “hasta adam”lıktan “altın adam”a doğru yöneldiğini söyleyebilirim.
Bunlar nasıl yakıştırmalar, diyebilirsiniz.
Kabul ediyorum “altın adamı” ben uydurdum. Ancak Avrupa’nın “hasta adam” tanımını (Sick man of Europe), ekonomisi kötü olan Avrupa devletleri için söylenmiştir. Bu deyimi ilk defa Rusya İmparatoru I. Nikolay, St. Petersburg'da 9 Ocak 1853 tarihinde söylediği art arda gelen savaşlar nedeni ile toprak kaybeden ve Avrupa'nın mali kontrolüne girmiş olan Osmanlı İmparatorluğu için kullanıldığı düşünülmüş ancak, Nikolay konuşmasında sadece "hasta adam" kelimesini söylemiş, "Avrupa'nın" kelimesini söylememiştir. Deyimin tamamı ise ilk kez 12 Mayıs 1860 tarihinde The New York Times tarafından yazılmış.
İster Avrupa için söylensin, ister Türkiye için, her iki bölge içinde “hasta adam”ın “altın adam”a dönüşmesini 2018 yılında çokça konuşacağız.
Ancak hasta olan bir konu var ki o da AP Türkiye Raportörü Kati Piri’nin AB üyeliği müzakerelerin kaldırılmasına yönelik “büyük hata olur” açıklaması ile (ENF) üyesi Edouard Ferrand, AB yetkililerinin tavrını eleştirerek, "Bir asır önce Türkiye’den Avrupa’nın hasta adamı olarak bahsediyorduk ama sanıyorum bugünün gerçek hasta adamı Avrupa Birliği'dir." demesiyle gündemde oldukça yer aldı.
Şimdi dönelim “hasta adam”dan, “altın adam”a…
Avrupa’nın hasta adamı iyileşme sürecine girdi. Avrupa Komisyonu Euro bölgesi 2017 yılı için büyüme tahminini, yüzde 1.7'den yüzde 2.2'ye yükseltti.
Uluslararası Para Fonu (IMF), raporunda ise, Euro Bölgesi ile birlikte Orta ve Doğu Avrupa'daki gelişmekte olan ekonomileri içeren tüm Avrupa bölgesi ekonomileri için yüzde 2,4 büyüyeceği belirtildi.
Bence, öngörülen büyüme, tüm gelişmekte olan dünya ülkelerini etkilemeye yönelik adeta domino etkisi yaratacaktır.
Bu da “hasta adam”dan “altın adam”a geçişe neden olacaktır.
Neden mi?
Euro’nun doğum yılı olan1999 yılından bugüne kadar Avrupa ekonomisinin bu yıl en iyi durumda olduğunu itiraf eden cesur Benoit Coeure, (Avrupa Merkez Bankası politikacısı) özellikle denge ve sağlamlık açısından da daha çok reform yapılmasını da belirtmiştir.
Gelelim Türkiye’nin büyüme verilerine…
Uluslararası Para Fonu (IMF), "Sonbahar Dönemi Dünya Ekonomik Görünüm Raporu"nda, Türkiye için 2017 büyüme beklentisini yüzde 2,5'ten yüzde 5,1'e yükseltti. 2018 büyüme beklentisi ise yüzde 3,3'ten yüzde 3,5'e yükseltti.
Enflasyon beklentilerinin ise bu yıl için yüzde 10,9 ve gelecek sene için yüzde 9,3 seviyesinde belirledi.
Dünyada büyüme grafiğinin en hızlı adımları atan ülkelerin başında Türkiye geliyor.
Öyle bir ülke ki, 2016 yılında, 15 Temmuz darbe teşebbüsü ve bir çok jeopolitik risklerin getirdiği terörle mücadele edeceksiniz, ardından hem sanayi verilerini iyileştirecek hem de yatırımcıları kaçırmadan yeni yatırımcıları çekeceksiniz.
Bir ülkenin tüm bu sıkıntılarının ardından hükümetin aldığı tedbirler sonrası rastlanır bir gelişme değildir.