Magazin 27.05.2023 04:59 Güncelleme: 26.05.2023 21:27

USTA SANATÇIYA VEDA

Sanatçı İlham Gencer, Atatürk Kültür Merkezi'ndeki anma töreninin ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.
USTA SANATÇIYA VEDA

bora-gencerTürk müziğinin efsane ismi İlham Gencer, çarşamba günü Bodrum’da tedavi gördüğü özel bir hastanede hayatını kaybetti. 101 yaşında hayata gözlerini yuman İlham Gencer’in cenazesi İstanbul’a taşındı. Hayatını müziğe adayan Gencer için ilk olarak Atatürk Kültür Merkezi’nde anma töreni gerçekleştirildi. Buradaki törenin ardından usta sanatçının Türk bayrağına sarılı naaşı, defin için Zincirlikuyu Camii’ne getirildi.

cenaze

Türkiye’nin ilk piyanist şantörlerinden biri olan İlham Gencer’i son yolculuğuna uğurlamak için çok sayıda seveni Zincirlikuyu Camii’nde karşıladı. İlham Gencer’in müzisyen oğlu Bora Gencer, cami avlusunda taziyeleri kabul etti. Tabut başına gözyaşı döken Bora Gencer’i oğlu Ayaz ve sevgilisi Ahu Atmaca teselli etmeye çalıştı. Cenazeye İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, eski Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, sanatçılar Emel Sayın, Erol Evgin, Nilgün Belgün, Tayfun Duygulu, İlkim Karaca, Nuri Alço, çok sayıda siyasi parti temsilcisi ve merhum sanatçının seveni katıldı. İlham Gencer, Zincirlikuyu Camii’nde cuma namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.

 Silahlara Karşı Bir insandı

Babasını ölümüyle büyük üzüntü yaşayan Bora Gencer, gözyaşların hâkim olamadı. Gencer, duygularını şu sözlerle dile getirdi: ““Türkiye ve dünya çok önemli bir değeri, bir duayen kaybetti. Sadece bizim babamız değil, birçok insanın babası olmuş bir babanın evladı olmanın gururunu yaşıyorum. Şerefiyle yaşayıp, şerefiyle öldü. Allah herkese öyle nasip etsin. Sanat her zaman siyasetin üstünde; çünkü siyaset bir zaman geliyor unutuluyor ama gerçek sanatçılar unutulmuyor. Biz de milyonlarca yıl unutulmayacak bir babanın evladı olarak son görevimizi yapmaya geldik. Katılan, seven herkese teşekkür ediyoruz. Emek verdiği bütün insanlar burada.  Çok büyük bir acı. Ben şu an devrimi tamamladım. Anne de gitti baba da gitti. Hayat anlamsızlaşıyor böyle durumda. Allah herkese sıralı ölüm versin.”

“İlham Gencer’in vasiyeti var mıydı? sorusuna da cevap veren Bora Gencer, “Devlet sanatçılığı istiyordu ama o prosedür değişmiş, devlet büyüklerimiz o hayattayken bunu gerçekleştiremediler. Böyle bir sanatçılık unvanı kalkmış araştırmalarım sonucunda… Başka bir şey yapılacak denmişti ama yapılmadı. En çok istediği ülkede insanların silahsız gezmesi… Silahlara çok karşı bir insandı, hayatı boyunca çakı bile taşımadı. Bizim o işlerle ilgimiz olmaz. ‘Sabır, şükür ve dua’ dedi hep. Bu üç önemli konu üzerinde hep durdu. Onun ülkeye olan inancı ve hayata olan bağlılığı hayatta tuttu. İki senedir çok büyük uğraşlar verdik. Yeri geldi düzeldik, yeri geldi biraz bozulduk, tekrar toparladık buraya kadarmış... Çok büyük acı içindeyim, tarifi imkânsız bir acı. Babam muhteşem bir insandı, herkesin sevgilisi oldu.  Bugün 27 yaşında bir insan, İngiltere’de yaşayan bir genç gelip babamla doğum gününü kutluyor. Sadece belli bir yaşa değil her yaşa hitap eden, yaş skalası olmayan bir adamdı. Asıl acıyı onu defnettikten sonra yüreğimde hissedeceğimi biliyorum. Allah hepimize güç versin.” şeklinde konuştu.

 Herkese Eli Değmiş Bir İsimdi

İlham Gencer ile uzun yıllar çalışma fırsatı bulan Emel Sayın, “Benim için çok kıymetli, Türk müziği içinde öyle. İnsan sevdiği birini kaybedince ne kadar üzülüyormuş böyle de bir ders oldu. Meslek hayatında birçok sanatçıya bana da eli değmiş bir isimdi. Benim ilk adımlarıma çok destek verdi. En son Pera Palace’da piyano çalıyordu. Oraya gitmiştim. Çok yıl oldu. Telefonda konuştuk. Bir de belgesel hazırlıyorduk. Oraya katılacaktı, konuşacaktık. Neler söyleyecekti benim için merak ediyordum. Kısmet olmadı” şeklinde konuştu.

“Popüler müziğin çok değerli bir ismiydi”

1972 yılında İlham Gercer ile tanıştığını söyleyen Erol Evgin, “İlham abimiz duayendi. Özellikle popüler müziğin çok değerli bir ismiydi. Son anına kadar sahnede piyano çalıp şarkı söylemedi de hepimize çok büyük bir örnek ve ders oldu. 1972 yılında Maçka Oteli’nde İlham abi piyona çalardı, ben de gece kulübünde müzik söylerdim. Öyle tanışmıştık. Sonrada dostluğumuz hep sürdü. Müzik dünyasının başı sağ olsun” dedi.

nuri-alço

 En Son Hastanede Gördüm

Cenazeye katılan Nuri Alço’da en son geçen yaz beraber olduklarını belirterek, “İlham Gencer’i anlatmak kolay bir şey değil. Geçen yaz Bodrum’da beraberdik. En son hastane ziyaretini yaptım. Göğsünden Türk bayrağını ayırmayan, çok güzel bir insandı. Kalbi güzel bir insandı, büyük efsane yeri hiçbir zaman doldurulamayacak. En son hastanede gördüm kendisini, güzel bir insanı kaybettik” ifadelerini kullandı.

 Gönlümüzde Her Zaman Yaşayacak

 Tayfun Duygulu, “100 sene önemli bir zaman dilimi. Cumhuriyet çocuğu olarak Türkiye’nin bildiği, sevdiği, Bozkurt olarak kabul ettiği çok değerli bir müzisyen, baba gibi ağbi gibi sevdiğim bir insan. Onu uğurlamaya geldik ama o gönlümüzde her zaman yaşayacak. Onuruyla şerefiyle Türk olarak, Türklüğüyle gurur duyarak Türkiye’yi yurtdışında dahi temsil edebilmiş, güzel eserlerle aklımızda olacak. Gerçek bir Türk evladı. Kendi sahnesini dinlemeye gittiğim zaman beni hep sahnesine davet ederdi. Ben Bora’nın hem okul, hem de mahalle arkadaşıyım. Dolayısıyla 40 küsür senedir bir geçmişimiz var. Ben aileden sayılırım” diye MAZLUM AYDIN