Röportaj 26.09.2022 07:00 Güncelleme: 25.09.2022 18:11

'Sıra dışı bir film'

Yönetmen Serpil Altın'ın insanlığa ders niteliğindeki filmi "Bir Zamanlar Gelecek: 2121"de rol alan usta oyuncu yönetmen Ayşenil Şamlıoğlu, bu filmin sıra dışı olduğunu, farkındalık yaratacağını ve mutlaka izlenmesi gerektiğini belirtti.
'Sıra dışı bir film'

SEMA SEZEN

29. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde dünya prömiyerini gerçekleştiren Serpil Altın’ın ilk uzun metraj bilimkurgu filmi “Bir Zamanlar Gelecek: 2121”, ekibin büyük özverisiyle 21 günde çekildi. Yer aldığı projelerde ustalığıyla Türk halkının beğenisini toplayan efsane oyuncu ve yönetmen Ayşenil Şamlıoğlu, yaşadığımız dünyanın iklim krizi ve kıtlık nedeniyle sona doğru yaklaştığına dikkat çeken bu filmi her sinemaseverin izlemesi gerektiğini vurguladı.
Yapımcılığını Korhan Uğur ve Serpil Altın’ın üstlendiği filmde başrolleri Selen Öztürk, Çağdaş Onur Öztürk, Ayşenil Şamlıoğlu ve Sukeyna Kılıç paylaşıyor.
Senaryosunu Korhan Uğur ve Serpil Altın’ın birlikte yazdıkları film, Türkiye’nin ilk sürdürülebilir (Yeşil film /prodüksiyon ilkelerine sadık kalmaya gayret eden) film girişimi olma özelliğini taşıyor.
Görüntü yönetmenliğini Kaan Çalışkan’ın üstlendiği, kurgusunu Erkan Tekemen ve Serpil Altın’ın, sanat yönetmenliğini Özüdoğru Cici’nin, müziklerini Cihan Güçlü’nün yaptığı “Bir Zamanlar Gelecek: 2121” in poster tasarımında ise Galip Aksular imzası bulunuyor. Usta oyuncu ve yönetmen Ayşenil Şamlıoğlu'na film hakkında merak ettiklerimizi sorduk...

-Projeye dahil olma sürecinizi merak ediyorum çünkü bilimkurgu Türk Sinemasında çok denenmiş bir tür değil...
Bilimkurgu türü filmi bir kadın yönetmen (Serpil Altın) çekti. Bu süreç nasıl gelişti?

Serpil (Altın) bana direkt ulaştı. Açıkçası bir kadın yönetmenin hem bilimkurgu hem de distopik bir yapıyı harekete geçirecek olması ve bunu ilk kez bir kadının yapacak olması benim için çok değerli. Metni okuduğumda senaryonun sağlamlığını gördüm evet; bu senaryo topluma çok şey söylüyor mesajı alacak olanlara tabii... Duvar olarak bakana da hiçbir şey işlemez. Ama hakikaten üstleneceğim karakter ve o karakterin yaşamdaki duruşu; şu cümle benim için çok değerliydi ‘’Bu dünyayı biz kurduk ama bir gün kendi kurduğumuz dünyanın yeni kurbanları olacağımızı ya da kendi kurduğumuz düzenin bizleri yargılayacağını, sıranın bize geleceğini düşünmedik’’ Bu yeterli benim açımdan. Bir de tabii küçük bir kadro o kadroda hangi oyuncuların olacağını biliyorsunuz. Oyuncular da çok sevdiğim oyuncular. Nasıl bir araya gelmezsiniz?

- Duygulandığınız zamanlar, filmi yaşadığınız anlar oldu mu?

Filmi yaşadığım anlar oluyor tabii ki her filmde olduğu gibi. Fakat ağır bir mücadelemiz vardı bütün ekiple. Kendi kendime seyrederken dedim ki kimse bilmeyecek eksi yedi derecede çalıştığımızı... İstanbul’u kar bastığı, Bolu’da yolların kapandığı süreçte biz oradayız. Büyük bir platonun bir köşesindeyiz dolayısıyla ısınma diye bir şey yok. Getirdiğin elektrikli soba ile olmuyor. Öyle bir savaşımız vardı ki ağzımıza buz alıp buzu çevirip bırakıyorduk çünkü ağzımızdan buhar çıkıyordu. Çıkmaması lazım film çekilirken.

-Üşüttünüz mü peki hiç üşüten oldu mu?

Hayır, hiç üşütmedik. Önemliydik dur denildiği anda hemen üstümüze battaniyeler gelirdi. Ama evet soğuk bizi zorladı hiç şüphesiz. Fakat kendi kendime şunu düşündüm; bu zorlanmanın da artı bir katkısı var çünkü yeraltında yaşamak kolay değil.

Filmin adı "Bir Zamanlar Gelecek: 2121" ve tesadüfen 21 günde çekildi

- Tam 21 günde çekilmiş galiba. Adı "Bir Zamanlar Gelecek: 2121" ve bu filmin 21 günde çekilmesi tesadüf mü?

Tabii, tesadüf fakat 21 günde bitirildi hakikaten mucize. Mesela o ortamda ışık yakmak görüntü yönetmeni olmak çok zordu. O ekibi kuran reji ve ekibi olağanüstü bir iş çıkarttılar. Ve bütün bunların yapılması için olukla para akması gerekliydi çok değerli bu. Birçok malzeme geri dönüşüm yapılarak yani dışarıdan bir satın alınma yapılmadan eldekiler dönüştürülerek bu dünya kuruldu.

-Peki, bir izleyici olarak filmi nasıl buldunuz?
İlk seyredişte öyle bakamıyorsun ikinci defa seyrettiğimde seyirci gibi seyrederim. Ama ilk izlediğimde öyle bir şansım yoktu.

"SIRA DIŞI BİR İŞ"

-Siz de özet olarak söylediniz ekibin ne kadar başarılı olduğunu, 21 günde böyle bir proje çıkarabildiğini. Böyle bir projede yer alan bir oyuncu olarak bu film sizce nasıl oldu? Beklentileri karşılar mı?

Karşılar çünkü hakikaten sıra dışı bir işle karşı karşıyayız.

-Yurt dışındaki festivallerden ödül alma beklentiniz var mı?

İnşallah neden olmasın. Bir işi yaptığın zaman o iş beğeniye, beğenilmemeye, alkışlanmaya açık olmalı, işimiz bu. Sen yapıyorsun halkın takdirini görmek istiyorsun. Onu sunuyorsun ondan sonrası izleyiciye kaldı. O artık festival jürileriyle izleyenler arasındaki bir dünya. Tabii ki bizler hiç şüphesiz çok beğenilmeyi, çok alkışlanmayı isteriz.

"ISPARTA ÇOK UYGAR BİR KENT"

-Film dışında şu an yeni bir dizide yer alıyorsunuz sanırım?

Evet, Gül Masalı. Isparta’dayız, yazın başladık ama hala devam ediyor. Anladığımız kadarıyla ocak ayına kadar devam edecek gibi görünüyor. Hiç sağı solu belli olmaz dizi dünyasının, inşallah devam eder. Isparta olağanüstü güzel bir kent; ben ilk defa gittim ve beni acayip şaşırttı. Süleyman Demirel Üniversitesi ve 50 binin üzerinde öğrenci sayısı çok şeyi değiştirmiş bana sorarsanız. Dolayısıyla müthiş güler yüzlü insanların yaşadığı ve gençlerin her köşeden karşınıza çıktığı çok uygar bir kent çok mutluyum Isparta’da olduğum için.

-Bunun dışında bir sinema projesi var mı?

Şu an bir şeyler geldi ama gönüldaşlık kurabilmek lazım, gönüldaşlık kuracağınızla yola devam edersiniz. Çektiğimiz bir film daha vardı onu da heyecanla bekliyoruz.

"GÜLSE BİRSEL DÜNYAYA GÜZELLİK GETİRMEK İÇİN YARATILMIŞ"

-Bir izleyici olarak söylüyorum Jet Sosyetede çok güzel işti. Gürse Birsel’in yazdığı diziler gerçekten çok kaliteli oluyor.

O ayrı bir zeka. O kadar özel ki Gülse, onun yarattıkları ve bundan sonra da yaratacakları hep özel olacak.
Eğer dizi projesi varsa uzun soluklu olsun, çünkü gerçekten ihtiyacımız var.
İnsan istiyor ki Gülse hep yazsın hep üretsin. Çünkü tek başına yazıyor bu inanılmaz bir şey. Hem oynayacak hem yazacak koca senaryo yetiştirecek; Öyle senaryo ekibiyle de çalışmıyor tek tabanca. Dünyaya güzellik yaratmak üzere gelmiş güzel bir kadın.