Mustafakemalpaşa ilçesinde İçme Suyu Şebekesi Temel Atma Töreni'ne katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyonuyla, millete hizmeti her şeyin önüne koyan bir anlayışla 81 ilin her bölgesinde bu yatırımları başlatmanın, takip etmenin ve neticelendirmenin kendilerine nasip olduğunu söyledi.
Mustafakemalpaşa'nın 1970'li yıllardan kalma içme suyu şebekesinin artık ömrünü tamamladığını, arızalar, kesintiler ve sağlıksız yapısıyla bu hattı sıfırdan yenilemenin ilçenin en büyük ihtiyacı olduğunu dile getiren Varank, "Zaten Mehmet Kanar Başkanımızın özellikle seçim dönemindeki en büyük vaatlerinden bir tanesi de buydu. Tabi bu kolay bir iş değil. Bir ilçe belediyesinin kolay kolay altından kalkabileceği bir mesele değil. Hamdolsun Bursa Büyükşehir Belediyemiz elini taşın altına koydu, gerekli finansmanı buldu ve bugün yaklaşık 50 milyon liraya mal olacak bu şebekenin temel atmasını gerçekleştiriyoruz." diye konuştu.
Varank, hem Büyükşehir hem de ilçelerde Bursalıların AK Parti'ye güvendiğini, yetkiyi verdiğini belirterek, şöyle devam etti:
"İşte bugün bu güvenin sonucunda ilçemiz tarihindeki en büyük yatırımın temelleri atılıyor. Tabi biliyorsunuz biz su zengini bir ülke değiliz. Kaynaklarımızı korumak mecburiyetindeyiz. Maalesef eski şebekede yüzde 60'lara varan bir kayıp kaçak oranı vardı, bu oran çok yüksek. İşte yeni hattımızla kayıp kaçaktaki bu oranı da düşüreceğiz. Toplam 326 kilometrelik bir hatla, Mustafakemalpaşa'nın bu sorununu tarihe gömmüş olacağız."
Bir siyasetçinin en mutlu olduğu anların böyle temel atma ve açılışlar olduğunu dile getiren Varank, "Çünkü aldığınız görevin karşılığını verdiğinizi bu anlarda anlıyorsunuz ama bu ülkede maalesef yatırım düşmanı bir zihniyetle de karşı karşıyayız. Hatta seçim meydanlarında tüm yatırımları durdurmayı vadeden sözde siyasetçilerle muhatap oluyoruz. Temel atmama törenleri yapan siyasetçilerle muhatap oluyoruz. Bunlara cevabı her seferinde milletimiz sandıklarda veriyor ama maalesef, siyasetsizliği siyaset sanan bu zihniyetle mücadele etmeye devam etmek durumunda kalıyoruz." ifadesini kullandı.
"Nefreti körükleyen bir zihniyetle karşı karşıyayız"
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a tepki gösteren Varank, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İşte son günlerde, Fransa'nın sorunlu Cumhurbaşkanının İslam'a ve Peygamber Efendimize yönelik hakaretlerine karşı Sayın Cumhurbaşkanımızın gösterdiği tepkiyi hepiniz biliyorsunuz, görüyorsunuz, izliyorsunuz. Bu tartışmada dahi yönünü şaşıran, şirazesini kaybeden bir muhalefet lideriyle karşı karşıyayız. 1,5 milyar Müslüman'ın değerlerine en aşağılık hakaretleri yapanlara karşı kuzu kesilen bu zat, bu meselede dahi Sayın Cumhurbaşkanımıza ve onun ailesine en olmadık saldırı girişimlerinde bulunuyor. Ben, Emir Sultan ve Üftade Hazretleri'nin torunlarının şehri Bursa'da, bu zihniyeti bir kez daha milletimizin ferasetine havale ediyorum. Şu anda Avrupa'da Müslümanları hedef gösteren, İslam dinine yönelik her geçen gün nefreti körükleyen bir zihniyetle karşı karşıyayız. Sevgililer sevgilisi Peygamber Efendimize yönelik hakaretleri teşvik eden, İslam'ı hadsizce reforme edilmesi gereken bir dinmiş gibi gösteren Macron, 21'inci yüzyıl Avrupa'sını Orta Çağ karanlığına sürüklemek için gayret gösteriyor. Maalesef sadece Fransa'da değil, Avrupa'nın birçok ülkesinde 1930'ların, 1940'ların faşist düzenlerine duyulan özlemi görebiliyoruz. Avrupalı siyasetçiler, ırkçılıkla, faşizmle, İslam düşmanlığıyla mücadele edecekleri yerde İslam'la ve Müslümanlarla mücadele ediyorlar. Avrupa'nın faşist liderlerinin, İslam'la ve Müslümanlarla mücadelelerinde kazanacak bir zaferleri yok. Onlar mağlup olmaya mahkumlar. Tarih, bunun ibretlik örnekleriyle dolu."
"Türkiye olarak karşılarına dikilmeye devam edeceğiz"
Bakan Varank "Bizim bu faşist zihniyetten alacak hiçbir dersimiz yok" ifadesini kullanarak "Dünyaya sözüm ona demokrasi ve özgürlük dersi vermeye kalkan bu zihniyetin boyasını kazıyınca haklarına girdikleri nice masumların göz yaşlarıyla karşılaşıyorsunuz. Tarihleri sömürgecilikle, insanlık suçlarıyla dolu bu ülkelerin, Müslümanlara yönelik nefret söylemleri elbette hepimizi rahatsız ediyor. İslama yönelik saldırılarla, sayın Cumhurbaşkanı'mıza yönelik saldırıların eş zamanlı bir şekilde gitmesinin de asıl sebebi bu. Sessiz yığınların sesi olup, mazlumlarla mağdurlarla yol gösteren, beraber yol yürüyen sayın Cumhurbaşkanımıza aslında büyük bir öfke duyuyorlar. Doğu Akdeniz'den Libya'ya, Suriye'den Azerbaycan'a kadar onların kirli emellerinde karşılarına dikilen bir tek Sayın Cumhurbaşkanımız var. İşte bunların asıl karın ağrıları da bundan." değerlendirmesinde bulundu.
Bugün Avrupa'da 30 milyona yakın Müslüman'ın yaşadığına işaret eden Varank, "Onlara yönelik nefreti körükleyenler, kendileri için de nasıl bir çıkmaz oluşturduklarının aslında farkında değiller. Bunun sürdürülebilir hiçbir yanı yok. Avrupa'nın faşist siyasileri, Müslümanlarla bir arada yaşamayı ya öğrenecek, ya öğrenecek. Bunun başka bir çıkar yolu yok. İslam'a ve onun değerlerine yönelik menfi her adımlarında Türkiye olarak karşılarına dikilmeye devam edeceğiz. Onların hak ettiği cevapları onlara vermeye devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın." diye konuştu.
"100 bin kişiye yetecek"
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da Bursa'nın hak ettiği yerlere gelmeye başladığını ifade ederek, yerli otomobille birlikte bunun daha da yukarılara taşınacağını söyledi.
Yeni fabrikaların, istihdam alanlarının Bursa'ya kazandırılmasından dolayı memnun olduğunu belirten Aktaş, "191 milyon liralık bedeli Mustafakemalpaşa'ya harcadık. 1970'li yıllarda yapılmış buranın altyapısı. BUSKİ eliyle arızalara müdahale ediyoruz. 100 bin kişiye yetecek ve ilerleyen potansiyeli karşılayacak bir çalışmanın başlangıcını burada yapıyoruz. İnşallah çok kısa zaman içerisinde kanalizasyon ve yağmur suyuyla alakalı ihaleleri yapıp çalışmalara başlayacağız." diye konuştu.
Bakan Varank, konuşmasının ardından projenin 700 günde bitirilmesi için yüklenici firma yetkilisinden söz aldı. Konuşmaların ardından iş makinesine binen Varank, çalışmayı başlattı.
