Röportaj 25.06.2021 08:22 Güncelleme: 25.06.2021 08:22

Tarihi İpek Yolunun Tarım Başkenti

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, "İhracat noktasında Tarım A.Ş. öncülüğünde önemli mesafeler alıyoruz. 'Tarihi İpek Yolunun Tarım Başkenti' sloganıyla tüm dünyada fuarlara katılarak, Bursa'nın tarım ürünlerine yeni pazarlar arıyoruz. Bursa, 2019'da 278 milyon dolar olan tarım ihracatını, 2020'de pandemiye rağmen 350 milyon dolara çıkardı." dedi. Başkan Aktaş, YeniBirlik okurları için samimi açıklamalarda bulundu.
Tarihi İpek Yolunun Tarım Başkenti

Bursa ticarette lokomotif olmaya ve ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyor. Bursa’yı tam bir lojistik üs haline dönüştürmek adına ne gibi yatırımlar yapılıyor?

Bursa’nın da içinde yer aldığı Marmara Bölgesi’nde, çevre illerden Bursa’ya ulaşımı kolaylaştıran projeleri devletimiz büyük ölçüde tamamladı. Örneğin, Kuzey Marmara Otoyolu tamamlandı. Yeni İstanbul Havalimanının Bursa’ya uzaklığı 2 saat. Bursa’nın İstanbul ve İzmir ile otoyol bağlantısını sağlayan Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolu projesi tamamlandı. Bursa’yı, İstanbul, Eskişehir ve Ankara’ya bağlayacak olan demiryolu projesi devam ediyor. Bursa’yı, önemli bir ticaret merkezi yapan en büyük etkenlerden biri denize kıyısının olmasıdır. Dolayısıyla yurt içi ve yurt dışı pazarlara yakınlığımız var. Bu imkânı en iyi şekilde değerlendiren şehrimizde şu anda 7 liman ve bir serbest bölge bulunmaktadır. Biz Bursa olarak, Türkiye’nin büyümesinde öncü rol üstleniyoruz. Bursa’nın lokomotif sektörleri olan otomotiv, tekstil ve hazır giyim, otomotiv yan sanayi, gıda, tarım ve hayvancılık, makine ve teçhizat ile metal sektörlerimizin sanayi içindeki payı sürekli artmaktadır. Bursa, Türkiye’nin 3. büyük ihracatçı kentidir. Şu anda şehrimizde 700’ünde üzerinde yabancı yatırımcı bulunuyor. Bu yatırımcılarımız özellikle otomotiv, tekstil, makine/metal, mobilya ve tarım/gıda alanlarında faaliyet gösteriyor. Bugün Türkiye’de üretilen her iki araçtan biri Bursa’da üretilmektedir. 2020 yılı verilerine göre Bursa’mızın, 13 milyar 740 milyon 197 bin dolar ihracat, 7 milyar 600 milyon 546 bin dolar ithalat olmak üzere toplam 21 milyar 340 milyon 743 bin dolarlık dış ticaret hacmi bulunuyor. Şehrimiz; ülke ve bölge ekonomisinin gelişmesine, ihracat yönüyle döviz girdisi sağlanmasına ve sanayi altyapısının güçlenmesine sağladığı katkılarla, ekonomik açıdan büyük bir dinamizm sergilemektedir. Bu bağlamda yatırımcılarımıza sunduğumuz projelerden biri de Mudanya Yat Limanları projesidir. Bursa kent merkezine yalnızca 20 dakikalık mesafede bulunan ve Bursa’nın Marmara Denizi’ne kıyısı olan 3 ilçesinden birisi olan Mudanya’da Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak yatırımcılara iki farklı liman projesi sunuyoruz. Toplam alanı 35 bin m2 olan yatırım alanında restoranlar, iskeleler ve çeşitli rekreasyon alanlarının yapılması hedefleniyor.

Bursa’yı küresel ölçekte turizm çekim ve cazibe merkezi haline getirme konusunda da önemli tanıtım çalışmalarınız ve girişimleriniz olmuştu. Gastronomiyi önemsiyorsunuz. Çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?

Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik yapan Bursa’mız, mutfak kültürü açısından ülkemizin en önemli şehirlerinden biridir. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminde yıldızı parlamıştır. Günümüzde ise etkisini hâlâ sürdürmektedir.  Orta Asya ve Anadolu topraklarının harmanlanmış kültürü, etkileşimi bu mutfakta açık bir şekilde kendini hissettirmektedir. Malzeme ve tarif açısından oldukça zengin bir geleneğe sahip Bursa mutfağı, zeytinyağlısından etli yemeklerine, balığından tatlısına kadar uzanan geniş bir yelpazeye sahiptir. İlhamını yüzlerce yıl öncesinin geleneklerinden almaktadır. Tarihi kaynaklarda ve gezginlerin eserlerinde adı geçen Bursa’mızın, mutfak kültürü ile ilgili doğrudan yazılmış çok az yazılı kaynak ve belge günümüze kadar ulaşmıştır. Kısacası Bursa mutfağı, Türk mutfağına armağan ettiği birçok yemek ve tatlıyla tanınır.  İskender kebap, İnegöl köfte, Kemalpaşa tatlısı, pideli köfte, kuzu tandır, cevizli lokum, tahinli pide, cendere baklavası olarak da bilinen cennet künkü, höşmerim, Bağdat hurma tatlısı ve kestane şekeri Bursa ile anılan lezzetlerin başında gelir. Bursa yemeklerinin namı Türkiye’nin dört bir yanına yayılmasının yanı sıra Avrupa’ya, Avustralya’ya ve Rusya‘ya kadar uzanmıştır. Bursa’mızın verimli topraklarında yetişen çilek, şeftali, kestane, zeytin (Gemlik – Orhangazi) de Bursa ile özdeşleşmiş ürünler arasındadır. Böylesi zengin mutfak kültürümüzü gastronomi turizmi ile ekonomik girdiye dönüştürecek projeler hazırlıyor. Gastronomi festivalinden, bu ürünlerin yerel, ulusal ve uluslararası arenada tanıtımına yönelik çalışmalarla ilgili sivil toplum kuruluşları ile iş birliği halinde yürütüyoruz.

Bursa’da 2023 yılı sonuna kadar katma değeri yüksek 5 milyon meyve fidanını toprakla buluşturmayı ve 1 milyar dolarlık tarımsal ihracatı hedefliyorsunuz. Detaylandırır mısınız?

Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığımız ve Tarım A.Ş. şirketimizle hem kaliteli üretimin sağlanması hem de marka değeri yüksek alternatif tarım ürünlerinin Bursa’mıza kazandırılması için birçok projeyi hayata geçirdik. Yüksek verimli hayvan ırklarını çiftçilerimizle buluşturmanın yanında yaban mersini, ahududu, siyez buğdayı, kuşkonmaz ve Trabzon hurması gibi alternatif ürünlerin yetiştirilmesi amacıyla çiftçilerimize hibe destekli fide ve fidanlar dağıtıyoruz. Bu fidanların ücretinin yüzde 50’sini büyükşehir olarak biz karşılıyoruz kalan yüzde 50’sini ise 2 hasat döneminde çiftçimizden alarak önemli bir sübvansiyon da sağlamış oluyoruz. Bu yöntemle son 3 yılda 85 bin adet yaban mersini, 125 bin adet ahududu, 3 milyon 126 bin adet çilek fidesi, 28 bin adet kuşkonmaz fidesi ve 2 bin 400 adet Trabzon hurması fidanını çiftçimizle buluşturduk. Ürünlerin pazar bulması için öncelikle kaliteli üretim şart. Biz öncelikle kaliteli üretime önem veriyoruz. Şöyle bir örnek vereyim. Türkiye’de yıllık ortalama ahududu üretimi 6 bin ton. Bunun yüzde 96’sı Bursa’da üretiliyor. Ancak Türkiye olarak yıllık 30 bin ton ahududu ithal ediyoruz. Bu alanda önemli bir açık var. Hem iç talebin karşılanması hem de ihracata yönelmek için bizim daha kaliteli üretim yapmamız gerekli. Bunun için Tarım A.Ş. aracılığıyla ‘kaliteli ahududu yetiştiriciliği projesi’ni uygulamaya başladık. Proje kapsamında ahududu yetiştiricilerini eğitim için Bosna Hersek’e götürdük. Aroması, dayanıklılığı ve lezzeti ile ihracata en uygun cins olan ‘polka’ cinci ahududunu Bosna Hersek’ten ithal ederek, doku kültür laboratuvarlarında çoğaltarak çiftçilerimize dağıtıyoruz. Bu projede iki hasat dönemini geride bıraktık ve hem üretim hem de çiftçi gelirleri arttı. Bunun yanında ürünlerin yurt içi ve yurt dışında pazar bulabilmesi için katıldığımız tüm ulusal ve uluslararası fuarlarda tarım ürünlerimizi tanıtıyoruz. Özellikle Uzakdoğu pazarında ürünlerimiz büyük ilgi görüyor. İhracat noktasında Tarım A.Ş. öncülüğünde önemli mesafeler alıyoruz. ‘Tarihi İpek Yolunun Tarım Başkenti’ sloganıyla tüm dünyada fuarlara katılarak, Bursa’nın tarım ürünlerine yeni pazarlar arıyoruz. Bursa, 2019’da 278 milyon dolar olan tarım ihracatını, 2020’de pandemiye rağmen 350 milyon dolara çıkardı. Biz de yaptığımız çalışmalarla bu ivmeye katkıda bulunuyoruz. Almanya, Singapur ve Umman’a siyah incir,
Hong Kong’a siyah incir, deveci armudu, kivi ve nar, Malezya’ya ise siyah incir, çilek, kestane, Trabzon hurması ve kivi sattık. Uludağ İhracatçılar Birliği, Bursa Ticaret Ve Sanayi Odası, Gıda ve Yem Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü, Tarım İl Müdürlüğü, ihracatçılar ve üreticiler olmak üzere konunun tüm paydaşlarıyla koordineli bir şekilde çalışmalarını sürdüren Tarım A.Ş. ile 2021 yılında ihracatı 1 milyon doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.

Marmara Denizi’ni kaplayan deniz salyasını tarımda fırsata çevirmek için önemli adımlar attığınızı açıkladınız. Detay verebilir misiniz?

Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak bir çevre felaketi olan müsilaj sorununa hem çözüm bulmak hem de oluşan müsilajı ekonomiye kazandırmak amacıyla Bursa Teknik Üniversitesi’yle birlikte çalışmalara başladık. Bu kapsamda Bursa Teknik Üniversitesi’ndeki akademisyenlerimizle konuya ilişkin istişare toplantısı gerçekleştirdik. Müsilajın ekonomiye kazandırılması ile ilgili çalışmaları masaya yatırdık. Bu doğrultuda Bursa Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı koordinasyonunda Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Bursa Çevre Mühendisleri Odası, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği, Bursa Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, Bursa Teknik Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi ve BUSKİ’den temsilcilerin katılımıyla bir komisyon oluşturuldu. Bu komisyon tarafından; müsilaj oluşumuna etki eden faktörlerin belirlenerek çözüm önerilerinin geliştirilmesi ve “Bursa deniz kirliliğinin önlenmesi eylem planının” hazırlanması hedefleniyor. Diğer taraftan da ortaya çıkan müsilajın tarım başta olmak üzere farklı sektörlerde nasıl değerlendirilebileceği üzerinde çalışmalara başlandı.

Yunuseli Havaalanı, tarihi hanlar bölgesi projesi ve kentsel dönüşüm.. Projeler, çalışmalar.. Son durum nedir?

Öncelikle çok fazla bilgi kirliliğinin yaşandığı Yunuseli Havaalanı konusuna açıklık getirmek isterim. Yunuseli Havaalanı arazisi Milli Emlak’a ait. Yüzde 40’lık bir kısmı jandarma tarafından kullanılıyor. Bir kısmında da bizim ulaşım şirketimiz BURULAŞ kiracı olarak bulunuyor. Öncelikle şunu söyleyeyim. Ben emlakçılık yapmak için, satmak için konut yapmayacağım. Sadece kentsel dönüşüm için konut yapacağım. Boş araziye konut yapalım satalım gibi bir hesabımız yok. Bursa’ya Doğanbey gibi bir kara lekeyi daha neden düşüreyim. Yunuseli’yi düşünenler ne kadar Bursalı ise ben de o kadar Bursalıyım. Neden kötü anılayım. Yunuseli ile ilgili alınmış bir karar yok. Ben oraya Bursa’nın en büyüm millet bahçesini yapmayı da önerdim. Ortada kararlaştırılmış bir proje yok. Tamamen çamur at izi kalsın mantığıyla yorumlar yapılıyor. Yunuseli şu anda bizim önceliğimiz değil. Bursa’nın hiçbir alanını kötü kullanma lüksümüz yok. 1050 Konutlar, Sıcaksu ve Yiğitler-Esenevler-75. Yıl kentsel dönüşümlerinde önemli bir mesafe aldık. Ancak vatandaşın kentsel dönüşüme bakış açısının değişmesi gerekir. Sık sık vatandaşlardan ‘bizim mahalleye kentsel dönüşüm ne zaman gelecek’ gibi sorular geliyor. Konut sahiplerinin kentsel dönüşümün gelmesini beklemek yerine bir irade ortaya koyması lazım. Örneğin 1050 konutlarda soruyorum bina kaç lira diye. 250 bin eder diyorlar. Peki dönüşümden sonra kaç lira olur daireler diyorum 700 – 750 bin eder diyorlar. Ben 120 bin lira istiyorum, ödemede 10 yıl vade imkanı sunuyorum. Olmaz, FSM’de üste para verdiler diyorlar. Bu anlayışla dönüşüm olmaz.

Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali olan TEKNOFEST’in 2022 yılında Bursa'da yapılmasını istiyorsunuz. Girişimde bulundunuz mu? Hangi aşamadasınız?

Bursa olarak gerek Bilim ve Teknoloji Merkezi’miz gerekse de Gökmen Uzay ve Havacılık Eğitim Merkezimizle bu alanlarda Türkiye’nin en iddialı şehirlerinden biriyiz. Bunun yanında yıllardır düzenlediğimiz Bilim Şenliği ile bu alanda onanım anlamında da iyi bir altyapıya sahibiz. Bu manada TEKNOFEST’in de kentimize çok yakışacağını düşünüyorum. Biliyorsunuz TEKNOFEST tek rakamlı yıllarda İstanbul’da, çift rakamlı yıllarda Anadolu’nun farklı şehirlerinde yapılıyor. Geçtiğimiz yıl da Gaziantep’te yapılmıştı. Biz 2020 yılından beni TEKNOFEST’i Bursa’ya getirmek için çalışıyoruz. Özellikle yarışmalar bölümünde TEKNOFEST’in bazı etaplarına ev sahipliği yapıyoruz. Örneğin bu yıl İHA yarışları Bursa’mızda yapılacak. TEKNOFEST’in 2022’de Bursa’mızda yapılması için de TÜBİTAK ve TEKNOFEST yönetimiyle görüşmelerimiz devam ediyor.

Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Politik Kurulu'na seçildiniz. Nedir bu kurulun görevleri ve siz ne gibi çalışmalarda bulunacaksınız?

Şehirlerde yaşayan ve çalışan insanların fiziki, psikolojik ve çevresel refahlarını geliştirmeyi amaçlayan Dünya Sağlık Örgütü, belediyelerle birlikte uzun dönemli bir kalkınma girişimi oluşturmak için Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı’nın Politik Kurulu oluşturdu. Bu kurulun, DSÖ Avrupa Bölgesi'ndeki çalışmalarında politik önemi olan ve yeni ortaya çıkan konularda DSÖ Avrupa’ya danışmanlık ve liderlik sunması hedefleniyor ve kurul, belediye başkanları ve meclis üyelerinden oluşuyor. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’nin kurucuları arasında Bursa Büyükşehir Belediyesi de bulunuyor ve birliğin başkanlığını da halen ben yürütüyorum. Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği, üye olduğu tarihten bu yana içerisinde Avrupa’dan 100 civarında belediyenin yer aldığı ağ içerisinde önemli bir rol üstleniyor. Bu manada politik kurula seçilmem açıkçası sorumluluklarımızı daha da artırtırdı. Sağlıklı bir şehir oluşumu, bireylerin daha sağlıklı yaşam alanları ve çevreye kavuşmaları için çalışmalara devam edeceğiz.