Halkbank web
Ekonomi 13.09.2021 07:00

Önal: Adil şartlarda faaliyet göstermeliyiz

Türk Telekom CEO'su Ümit Önal, "Aynı sözleşme hükümlerine tabi işletmecilerin farklı uygulamalara tabi tutulmaması, adil şartlarda faaliyet göstermelerinin sağlanması gerektiğini düşünüyoruz." dedi.
Önal: Adil şartlarda faaliyet göstermeliyiz

Türk Telekom Üst Yöneticisi (CEO) Ümit Önal, yakınsama teknolojileri alanında AR-GE çalışmaları yapan grup şirketi Argela ve iştiraki Netsia'nın çalışmaları hakkında bilgi verdi.

İki şirketin teknoloji ve inovasyonun kalbinin attığı Silikon Vadisi'nde, 5G'nin yol haritasının çizilmesinde aktif roller üstlenerek küresel arenada Türkiye'yi başarıyla temsil ettiğini belirten Önal, şunları kaydetti:

"Türk Telekom Grubu olarak, şirketimiz Netsia ile teknoloji ve inovasyonun kalbinin attığı bu topraklarda Türk mühendislerinin gücünü dünyaya göstermek adına yerimizi almış bulunuyoruz. Amerika'da teknolojinin kalbinde 5G teknolojileri adına çok önemli çalışmalar yapıyor, Silikon Vadisi'nden dünyaya teknoloji ihraç ediyoruz. Dünyanın sayılı teknoloji şirketleriyle sürekli etkileşim içinde olmaktan, inovasyon ve başarı hikayelerinden ilham alarak, teknolojiyi faydaya dönüştüren yenilikçi ürünler geliştirip tüm dünyaya sunmaktan hem ülkemiz hem de Türk Telekom adına büyük heyecan ve gurur duyuyoruz.

Türk Telekom; yatırımlarıyla ülkemizi dijitalleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda küresel bir iletişim ve teknoloji şirketi olarak tüm dünyaya faydası dokunacak teknolojileri geliştiriyor ve bu teknolojileri dünyaya ihraç ediyor. Türk Telekom olarak, dünyaya teknoloji ihraç edecek seviyeye geldik." dedi.

- "Sabit tarafta da, mobilde de altyapı zaten devlete ait"

Ortak altyapı kullanımına ilişkin olarak da Önal, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ortak altyapı konusu sürekli gündeme getiriliyor, 'sabit ve mobil bütün altyapı varlıkları bir yere toplansın, biz de kulelerimizi bu şirkete devredelim' deniliyor. Aslında sabit tarafta da, mobilde de altyapı zaten devlete ait olacak şekilde kuruluyor. Mobil hizmetlerin sunumunda kullanılmak üzere kurulan kulelerin ayrı bir envanter olarak yönetilmesi amacıyla 'kule şirketleri' kurulabiliyor. Mobil işletmecilerin kulelerinin ayrı şirketler altında tutulduğu ve bu kule şirketlerinin yatırıma açıldığı örnekleri farklı ülke uygulamalarında da görebiliyoruz. Biliyorsunuz, bizim sabit ve mobil imtiyaz süremiz 2026'da sona eriyor ancak pek gündeme gelmeyen bir konu var; o da Turkcell ve Vodafone mobil imtiyaz süresinin bizden önce, 2023 yılında dolacak olması. İmtiyaz süresinin sonunda uzatma yapılmazsa kuleler de dahil mobil altyapı devlete devredilecek. Bildiğiniz üzere pazar payı büyük olan işletmeci; geçmişte bir kule şirketi kurmuş, kendi kulelerini de bu şirkete devretmişti. Sonra Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), konuya müdahil oldu ve bu devir işlemini iptal etti. BTK, aldığı kararlarla kulelerin imtiyaz süresi sonunda devre tabi olacağını ancak mülkiyeti mobil işletmecide kalacak şekilde üçüncü taraflara kullandırılmasının mümkün olduğunu söyledi. Bu karar üzerine söz konusu işletmeci, eski kuleleri geri aldı ama yeni sahaları iştiraki niteliğindeki kule şirketi üzerinden kurmaya devam etti."

- "Devletin altyapısını ayrı bir iştirak altında kurmadığımız için zarara uğramamız düşünülemez"

Ümit Önal, son dönemde imtiyaz süresi sonunda devlete devredilmesi gereken kuleleri de içerecek şekilde bu kule şirketinin yatırıma açılacağına yönelik açıklamalar yapıldığını duyduklarını aktardı.

Önal, devamla şunları kaydetti:

"Mobil imtiyaz süresinin dolmasına az bir süre kalmışken bu durumun netleştirilmesi daha da büyük önem kazanıyor. Nitekim sürecin işleyiş şekli diğer işletmecileri de teşvik ediyor. Diğer mobil işletmeci de bu sene bir kule şirketi kurduğunu duyurdu. İşletmeciler arasında uygulama farklılıkları olduğu aşikar. Bu konuda hızlı bir şekilde, yoruma mahal vermeyecek bir netliğin sağlanması gerekiyor. Aynı sözleşme hükümlerine tabi işletmecilerin farklı uygulamalara tabi tutulmaması, adil şartlarda faaliyet göstermelerinin sağlanması gerektiğini düşünüyoruz.

TT Mobil olarak, devletin altyapısını ayrı bir iştirak altında kurmadığımız için zarara uğramamız, buna karşılık bunun aksini yapan rakiplerimizin bundan menfaat sağlaması düşünülemez. Zira bizim de aynı nitelikte varlıklarımız var. Ortaklarımız, hissedarlarımız ve yatırımcılarımızın haklarını korumamız gerekiyor. Dolayısıyla bu uygulamalar durdurulmazsa biz de bir kule şirketi kurup aynı imtiyaz hükümlerine göre faaliyet gösterdiğimiz rakibimiz karşısında herhangi bir zarara uğramayacağımız adımları atmak durumundayız."