Kendi ifadesiyle, anlatmakla bitmeyecek anılar biriktirdiği bir projeye imza atıyor, "Çocuklar Gülsün Diye"rek..
Projesinin oğullarının yüreğinde de bir yer ettiğinden emin.. Bayrağı kendisinden sonra devralmaları, hangi mesleği seçerlerse seçsinler, ülkelerine kalıcı manevi değerler bırakabilmeyi severek yapmaları tek arzusu.
Ergen, "Uzak köyleri gördüm, içime sindirdim iyiliğin ne demek olduğunu." diyor ve ekliyor, "Beni 25 yıldır yüreğinde taşıdı ülkenin kadını, çocuğu ninesi, dedesi. Onlara vefamdır. Ben ölüm gittikten sonra her biri Çınar ağaçlarımdır."
Çocuklar Gülsün Diye projesinin kurucusu olmak ve gerçekten çocukların yüzlerini güldürmek çok anlamlı olsa gerek. Dünden bugüne çocuklar projesini anlatabilir misiniz?
Çocuklar Gülsün Diye ilk yıllarında sadece bir kampanyaydı. Yıllar içerisinde okul öncesi eğitimin değeri, önemi, farkındalığının eksikliği derken dernek kurmaya karar verdik. Zor ve prosedürlerle dolu bir süreçti. Başardık. Çocuklar Gülsün Diye Derneğimiz on yılda 40 anaokulu açtı. 40 anaokulunun da açılışına gittim. 40 anaokulumuzun da açılışında evime açılışlarımızdan elimde kalan kırmızı kurdelelerle döndüm. Hatay’dan Trabzon’a Çanakkale’den Mardin’e uzanan olağanüstü bir mücadele bu. Anlatmakla bitmeyecek anılar biriktirdim. Uzak köyleri gördüm, içime sindirdim iyiliğin ne demek olduğunu. Eğitim eğitim demekle olmuyor. Sahada olmak lazım. Sabahın beşinde uçağa binip, indikten sonra karadan saatlerce gitmek lazım.
Özgecan Anaokulu, Mardin Nusaybin, Soma her açtığınız okul çok özel anlamlar ifade ediyor. Bazı stratejik konumu olan nokta okullar daha mı özel sizin içinizde?
Acıları yaşandığı gün gazetelerden, ekranda ana haber bültenlerinden, sosyal medyadan okuyup duyup dinleyip, hayatımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz. Ve maalesef alışkanlık haline geliyor felaketler, cinayetler, katliamlar! Bunlar unutturulmaması gereken acılarımız. Soma da madencilerimizin yaşadığı acıyı ömrümce unutmam. Özgecan aynı şekilde... Onların adını verdik anaokullarımıza. İsimlerinin altında çocuklarımız okul öncesi eğitimi alıyorlar ve okullarının adı her sorulduğunda tekrar tekrar anıyoruz onları.
“OKULLARIN HER BİRİ BENİM ÇINAR AĞACIMDIR”
Şöhretinizi insanlığa, çocuklar gülsün yararına kullanmak nasıl bir duygu?
Ülkemizde az rastlanan, dünyada benzerleri çok olan bir durum bu. Ama zaman istiyor ve her güzel şey gibi aşırı emek istiyor. Yorgunluk, yol, mücadele, günler, geceler istiyor. Maddi hiçbir kazancınız olmayacak. Yeri gelecek cebinizden sessizce çıkacak. Ama maneviyatı koca bir Çin Seddi gibi zırh olacak hayatınızda. Beni 25 yıldır yüreğinde taşıdı ülkenin kadını, çocuğu ninesi, dedesi. Onlara vefamdır. Ben ölüp gittikten sonra her biri Çınar ağacımdır.
Türkan Saylan'ın hayatımızdaki önemi nedir? Size yeni dönemin Türkan Saylan'ı diyebilir miyiz?
Ancak talebesi olabilirim ya da azimli bir çırağı olabilirim Türkan Hocamın. Çocuklar Gülsün Diye Dernek Başkanı olmadan önce, yıllarca “Baba Beni Okula Gönder” ve “Haydi Kızlar Okula” kampanyalarında gönüllü çalıştım. Türkan Saylan ile tanışma, çalışma, sohbet edebilme ve onun emeklerinde yüzümün olabilmesi benim hep şansım oldu. Dilerim onun gibi bir ömür adayabilirim ve yılmadan çalışabilirim.
“OĞULLARIM ÇOCUKLAR GÜLSÜN BAYRAĞINI BENDEN DEVİR ALACAKLAR”
Çocuklar Gülsün Diye projesi kapsamında 40. okulu açtınız. Çocuklar Gülsün projesinde hedef bir rakamı var mı? Bu proje nesilden nesile aktarılacak bir proje olarak mı devam edecek?
81 ilde 81 anaokulu diye yola çıktık. Yolu yarıladık. İçinden geçtiğimiz bu pandemi süreci tüm dünyayı ve ülkemizi nasıl duraksattıysa biz de elbette yavaşladık. Denizli’de biten anaokulumuzu bile açamadık. 41. anaokulumuz için Milli Eğitim Bakanımla görüştüm. Dilerim en kısa zamanda yeni hedefimizi belirleyip, iyilik yolumuza devam edeceğiz. Nesilden nesile süren bir sevda olması için üç oğlum var, yıllardır anneleri şehir şehir dolaştılar. Anaokullar açtı ve evde anılarını paylaştı. Eminim oğullarımın yüreğinde bir yer etti Çocuklar Gülsün Diye. Bayrağı benden sonra onların devralmasını, hangi mesleği seçerlerse seçsinler, bir yandan kazanmadan iyilik yapmayı, ülkelerine kalıcı manevi değerler bırakabilmeyi severek yapsınlar.
“KÜLLERİMDEN DOĞMAK BANA HEP İYİ GELİYOR”
Gülben Ergen bir Zümrüt - ü Anka Kuşu misali kendi kendini yeni baştan yaratan bir insan mıdır?
Ben mi öyleyim, hayat mı buna mecbur kıldı beni bilmiyorum ama küllerimden doğmak bana hep iyi geliyor. Kabuk değiştirir gibi hüzün keder acı ne varsa yaşamımda yeri kalıcı değil. Hepsi geçici, çünkü hepsi yalan dolan.
TED X konuşmacısı olmak… Sizi nasıl hissettirdi?
Tüm konuşmacılar ve katılımcılarla birlikte unutulmayacak bir gündü. Benim için de 18 dakikaya tüm derdimi sığdırabilmek farklı bir deneyimdi. Tedx’in uzun yıllardır takipçisiyim zaten ama sahnede olmak çok heyecan vericiydi.
“CUMHURİYET KADINLARI GÜÇLÜDÜR”
Güçlü kadın desek gerisini nasıl tamamlarsınız?
Ayaklarının üzerinde kendi mücadelesiyle duran. Kararlarını kendi veren. Başı dik, hesap vermeyen ve buna kendini mecbur hissetmeyen tüm Cumhuriyet Kadınları güçlüdür.
Gülben Ergen EN’leri:
Sevdiğiniz Renk: Gökkuşağı
Sevmediğiniz Renk: Tüm renkleri seviyorum hepsini
Sevdiğiniz Yemek: Mantı, Köfte, Patates
Sevmediğiniz Yemek: Karnabahar
Sevdiğiniz Türkiye Bölgesi, İli ve İlçesi: Mardin/Konya/Hatay
Sevdiğiniz İstanbul İlçesi ve Semti: Kadıköy/Erenköy
Olmazsa Olmazlarınız: Çocuklarım
Tahammül Edemediğiniz İnsan Halleri: Yargılayan, geç kalan, çok ve uzun konuşan, surat asan, gergin, ben bilirimci.
Son Okuduğunuz Baş Ucu Kitabı: Aşk Bir Davaya Benzer
Son İzlediğiniz Film: NAİM (sinema), Kalifat/Netfilix (dizi)
Sevdiğiniz Seyahat Noktası: Karadeniz ve Mardin
Ve Tüm İnsanlık İçin Mesajınız: Saygı ve Barış
