Vakıf Katılım web
Ekonomi 22.06.2021 07:00

KÜRESEL YATIRIMLARDA REKOR DARALMA

YASED Başkanı Ayşem Sargın, "2021'in ilk yarısında aşının yaygınlaşmasıyla birlikte pandemiyi kontrol altına alan büyük ekonomilerin iyileşme yoluna girdiğini görüyoruz.
KÜRESEL YATIRIMLARDA REKOR DARALMA

Bununla birlikte pandemiyi geride bıraksak da pandemi kaynaklı krizin ekonomiye ve iş hayatına etkilerini uzun vadede yaşamaya devam edeceğimiz muhtemel." dedi.

Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ayşem Sargın, "2021'in ilk yarısında aşının yaygınlaşmasıyla birlikte pandemiyi kontrol altına alan büyük ekonomilerin iyileşme yoluna girdiğini görüyoruz. Bununla birlikte pandemiyi geride bıraksak da pandemi kaynaklı krizin ekonomiye ve iş hayatına etkilerini uzun vadede yaşamaya devam edeceğimiz muhtemel." dedi.

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından hazırlanan Dünya Yatırım Raporu'nun Türkiye tanıtımı, "Sürdürülebilir Toparlanmaya Yatırım" temasıyla Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) ev sahipliğinde UNCTAD Yatırım Araştırmaları Bölüm Başkanı Richard Bolwijn ile YASED Başkanı Ayşem Sargın'ın katılımıyla çevrim içi gerçekleştirildi.

Sargın, program kapsamında bu yıl ilk kez düzenlenen "Küresel Yatırım Günleri" etkinliği dolayısıyla gerçekleştirilen webinarda yaptığı konuşmada, 2020'nin küresel ekonomi, ticaret ve yatırımlar için zor bir yıl olduğunu vurgulayarak, "2020'de küresel uluslararası doğrudan yatırımlar yüzde 35, küresel ticaret hacmi de yüzde 7,6 daraldı. Ancak 2021'in ilk yarısında aşının yaygınlaşmasıyla birlikte pandemiyi kontrol altına alan büyük ekonomilerin iyileşme yoluna girdiğini görüyoruz. Bununla birlikte pandemiyi geride bıraksak da pandemi kaynaklı krizin ekonomiye ve iş hayatına etkilerini uzun vadede yaşamaya devam edeceğimiz muhtemel." dedi.

Salgının sadece dijitale geçiş sürecini hızlandırmakla kalmayıp küresel değer zincirlerinin yeniden tasarlanmasını dahi gündeme getirdiğini ve iklim değişikliği gibi tüm dünyayı etkileyen konularda harekete geçilmesini de sağladığını aktaran Sargın, "Bugün iş iletişimlerimizin çoğunun dijital olarak yapılabileceğini görüyoruz. Tedarik zincirlerinde risk çeşitlendirmesi ve kendine yeterlilik gibi konular gündemimizde. İklim konusunda AB, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını 1990 seviyelerinin en az yüzde 55 altına düşürmek gibi ciddi bir karar aldı." diye konuştu.

- "Yeni dönemdeki yatırım rekabetçiliğine katkı vermek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz"

"Pandemi döneminde gözlemlediğimiz ana trendleri iyi okumamız, ve önümüzdeki dönemde yatırım rekabetçiliğimizi korumak için atmamız gereken adımları planlamamız son derece önemli" diyen Sargın, yatırımların bazını teşkil eden istikrar ve öngörülebilirlik gibi unsurların ötesinde, yeni dönemde dijitalleşme, iş gücü dönüşümü, sürdürülebilirlik gibi konuların yatırımcılar için başarı kriteri olarak öne çıktığını kaydetti.

YASED'in de bu küresel gelişmelere paralel gündemiyle Türkiye'nin yatırım rekabetçiliğine katkı sağlayacak çalışmalar yaptığını aktaran Sargın, "YASED üyelerinin dijital dönüşüm, Yeşil Mutabakat'a uyum, küresel tedarik zincirleri gibi konulardaki iyi uygulama örneklerinin ülkemizde paylaşılması ve ilgili paydaşları bir araya getirerek hızla mesafe katedilmesinin sağlanması amacıyla kurduğumuz platformlarla Türkiye'nin yeni dönemdeki yatırım rekabetçiliğine katkı vermek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz." dedi.

- "Hem Türkiye hem de dünya için yılın ikinci yarısında ciddi bir toparlanma gördük"

UNCTAD Yatırım Araştırmaları Bölüm Başkanı Richard Bolwijn ise "2020'de yıl içerisinde daralma çok daha yüksek iken, hem Türkiye hem de dünya için yılın ikinci yarısında ciddi bir toparlanma gördük. Birleşme ve satın almalar ile uluslararası proje finansmanında önemli bir iyileşme görülürken, gelişmekte olan ülkeleri yakından ilgilendiren sıfırdan yatırımlarda (greenfield investments) 2021'de de aşağı gidişin devam etmesi bekleniyor. Yatırım promosyon ajansları ve kamu politikaları açısından Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile uyumlu proje finansmanı konusu daha fazla öne çıkacak." ifadelerini kullandı.

Birleşme ve satın almalar ile uluslararası proje finansmanında önemli bir iyileşme görülürken sıfırdan yatırımlarda aşağı yönlü trendin 2021'de de devam etmesinin beklendiğini aktaran Bolwijn, şöyle devam etti:

"Hollanda ve İsviçre'deki negatif akımlar nedeniyle Avrupa'daki yatırım akışı daralması yüzde 80'i buldu. Gelişmekte olan ülkeler daha az etkilenmiş görünüyor. Asya ise yüzde 4'lük büyüme gösterdi. Bilişim sektöründeki birleşme ve satın almalar, özellikle Asya ülkelerinde artışı olumlu etkiledi. Geçtiğimiz yıl Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'ni destekleyen yatırımlar oldukça olumsuz etkilendi. Su ve kanalizasyon yatırımlarında yüzde 7, sağlıkta yüzde 54, gıda ve tarımda yüzde 49, eğitimde yüzde 35 ve yenilenebilir enerji yatırımlarında yüzde 8'lik azalmalar gözlemlendi. 2020 yılında rekor bir daralma gözlemledik ancak 2020'nin ikinci yarısında hem ticaret hem de GSYH'deki düşüşler beklentilerimize göre daha iyiydi. Gelişmiş ülkelerde açıklanan büyük çaplı kurtarma paketlerinin 2021'de yaşanması beklenen toparlanmanın ardındaki başlıca faktörlerden olacağını düşünüyoruz. Geçen yıl gelişmiş ülkelerde 13,8 trilyon dolar ve gelişmekte olan ülkelerde 1,9 trilyon dolarlık kurtarma paketleri açıklandı. Asya'nın ekonomik anlamdaki dinamizminin önümüzdeki dönemde de devam etmesini bekliyoruz."

- "Türkiye bu fırsatları da değerlendirmeli"

Küresel tedarik zincirlerinde bölgeselleşmenin artma trendiyle Asya'nın önemli bir bölgesel üretim merkezi olma özelliğini koruyacağını düşündüklerini ifade eden Bolwijn, şunları kaydetti:

"Bununla birlikte dünya genelinde kısıtlayıcı uygulamaların en üst düzeye çıktığı bir dönemden de geçiyoruz fakat Asya'da bu konuda da gelişmeler daha olumlu. Raporda dikkati çekmek istediğimiz bir başka konu, önümüzdeki dönemde altyapı yatırımlarının verimlilik odaklı yatırımlara göre daha hızlı büyümesi. Burada proje finansman bolluğu önemli rol oynayacak. Türkiye'de de zorluklar ve umut verici gelişmeler var. Aşılamanın hızlanması olumlu bir gelişme ancak (Türkiye) zorlu bir bölgede yer alıyor ve güçlü yanı, verimlilik arayan yatırımlar tarafında. Türkiye, AB'ye yakınlık ve küresel tedarik zincirinde verimlilik odaklı yatırımlar kapsamında sanayi yatırımları çekebilir. Sürdürülebilirlik yatırımlarındaki fon imkanları düşünüldüğünde bu alana özel bazı planlamaları yaparak bu yatırımlardan pay almanın da önemli olduğu bir dönemdeyiz. Türkiye bu fırsatları da değerlendirmeli."

- Raporun sonuçları

YASED ve UNCTAD iş birliğiyle düzenlenen tanıtımda duyurulan rapora göre, küresel uluslararası doğrudan yatırımlar yüzde 35 daralırken, Türkiye'ye yapılan yatırımlar da bir önceki yıla göre yüzde 15 azaldı.

Raporda, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Gelişmekte olan ülkeleri daha çok ilgilendiren ve geçtiğimiz yıl yüzde 35 daralan yeni yatırımlarda (greenfield investments) iyileşme sürecinin daha uzun süreceği tahmin edilmekte. Hassas sektörlerde ulusal güvenlikle ilgili endişeler nedeniyle uluslararası doğrudan yatırım akımlarına yönelik sınırlayıcı uygulamaların payı yüzde 41 ile en yüksek seviyeye ulaştı. Yatırımlarda, önümüzdeki dönemde dayanıklılık ve sürdürülebilirlik gibi temaların öne çıkması bekleniyor. Rapor, aynı zamanda küresel tedarik zincirlerinin dayanıklılığının güvence altına alınabilmesi için yatırımların yer değiştirmesi, bölgeselleşme ve çeşitlendirme yoluyla üretim ağlarının yeniden yapılanması gibi trendlere de dikkati çekiyor."

UNCTAD'ın tahminlerine göre, sürdürülebilirlik temalı finansal ürünlerin sermaye piyasalarındaki büyüklüğü 2019'a göre yüzde 80 artışla 3,2 trilyon dolara ulaştı. Bu ürünler arasında, sürdürülebilirlik fonları, yeşil bonolar, sosyal bonolar ve karma-sürdürülebilirlik bonoları yer alıyor. Kovid-19'la mücadele kapsamında Afrika Kalkınma Bankası ve AB gibi kuruluşların öncülüğünde çıkan bonolar, sosyal ve sürdürülebilirlik temalı bono piyasasının büyümesine büyük katkı verdi ve bu sayede diğer toplumsal kriz ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'ne yönelik finansman olanaklarının önü açıldı. Önümüzdeki dönemde borsa ve türev piyasalar, emeklilik fonları, varlık fonları, sigorta şirketleri ve bankaların, yatırımlarını artan oranda sürdürülebilirlik ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri odağına yönlendirmesi bekleniyor.

Raporda ayrıca, Türkiye'nin serbest bölge programını yazılım ve bilişim ile diğer yüksek katma değerli ve teknoloji-yoğun faaliyetlere odaklanarak genişletmesine ve Ford Otosan'ın Kocaeli'de 2,6 milyar dolarlık yeni elektrikli araç ve batarya yatırımına dikkati çekildi.